İran Dışişleri Bakanı Abdullahiyan, yabancı güçlerin Irak'tan çekilmesini talep etti

İran Devrim Muhafızları Ordusu Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’nin öldürüldüğü bölgeyi ziyaret eden Abdullahiyan, suikast ile ilgili olarak ABD’yi hesap vermeye davet etti

İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan
TT

İran Dışişleri Bakanı Abdullahiyan, yabancı güçlerin Irak'tan çekilmesini talep etti

İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan

İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, ülkesinin, Irak'ın diyalog dilini yaymadaki çabalarını memnuniyetle karşıladığını ifade etti.
Irak’a Komşu Ülkeler Konferansı’nda konuşan Abdullahiyan, ülkesinin bölgesel diyaloğun sağlanmasına vurgu yaptığına ve güvenliğin yalnızca bölge ülkeleri arasındaki karşılıklı güven ile tesis edilebileceğine işaret etti.
Abdullahiyan, konferansta yaptığı konuşmada, “Irak, terör gruplarının ortaya çıkışından büyük ölçüde etkilendi. Güvenli ve özgür bir bölge sağlamak için çabalıyoruz. Irak bölgede önemli bir rol oynuyor ve Irak'taki siyasi süreci desteklemek için çalışıyoruz. Bölgede diyalog yoluyla barışı, sürdürülebilir güvenlik ve kalkınmayı sağlamak için sağlam komşuluk ilişkileri kurmayı ve içişlerine karışmama politikasını gerçekleştirmeyi arzuluyoruz” ifadelerinde bulundu.
İran Dışişleri Bakanı, ülkesinin Irak'a yönelik yardımlarının devam edeceğini, güvenliğin ancak bölge ülkeleri arasındaki karşılıklı güven ile sağlanabileceğini, dış müdahalenin bölgeye fayda getirmeyeceğini belirterek, yabancı güçlerin Irak'tan çıkmasını talep etti.
Abdullahiyan, konferansta yaptığı konuşmada ABD’ye atıfta bulunmazken, İran'ın eski Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani'nin öldürüldüğü Bağdat Uluslararası Havalimanı'ndaki bölgeye yaptığı ziyarette Amerika’yı hedef aldı. Sorumluların yakalanarak hesap vermesi çağrısında bulundu.
Fars Haber Ajansı’nın haberine göre, Abdullahiyan konuya ilişkin yaptığı konuşmada, “Dışişleri Bakanlığı programlarımızdan birinin, Beyaz Saray adına aleni terör eylemleri gerçekleştiren tarafların yasal ve uluslararası temaslarının ciddi bir şekilde takip edilmesi olduğunu vurgulamak isterim. (Süleymani Suikastı ile ilgili olarak) Bu suçu bir önceki hükümet işlemiş olsa bile ABD hesap vermeli. ABD yönetimi, bu eylemin sonuçlarından kaçamaz. Bu terör eyleminin failleri ve azmettiricileri cezalandırılmalı ve adalete teslim edilmelidir” dedi.
Irak’a Komşu Ülkeler Konferansı’na ülkesini temsilen dün (cumartesi) katılan Abdullahiyan, Süleymani ve Haşdi Şabi Başkan Yardımcısı Ebu Mehdi Mühendis'in öldürüldüğü Bağdat Uluslararası Havalimanı'ndaki bölgeyi ziyaret etti.
Bakanın bu ziyaretiyle Irak üzerinden, Washington’a kendileri için ağır bir darbe olan Süleymani suikastını ve bu suikasta bağlı olarak ortaya çıkabilecek sonuçları hatırlatmak istediği yorumları yapılıyor. Abdullahiyan, suikast bölgesinde yaptığı açıklamalar da bu yorumları destekliyor.
General Kasım Süleymani, 3 Ocak 2020'de Bağdat'ı ziyareti sırasında, Eski ABD Başkanı Donald Trump’ın talimatıyla düzenlenen hava saldırısında hayatını kaybetmişti. Saldırıda Haşdi Şabi Başkan Yardımcısı Ebu Mehdi el-Mühendis de yaşamını yitirmişti.
Irak makamları, suikastın yapıldığı bölgeye Süleymani ve el-Mühendis'in anısına asılan posterleri kaldırmıştı. Daha sonra bir Iraklı olması ve Haşdi Şabi’nin başkan yardımcısı olması sebebiyle Ebu Mehdi el-Mühendis'i bölgeye dikilen bir anıt ile anmayı kabul etmişti.



İki İsrail örgütü: Netanyahu hükümeti Gazze'de “soykırım” yapıyor

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP
TT

İki İsrail örgütü: Netanyahu hükümeti Gazze'de “soykırım” yapıyor

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP

İsrail'in insan hakları örgütleri B'Tselem ve İsrailli Doktorlar, dün yaptıkları açıklamada, yaptıkları araştırmalara dayanarak İsrail'in Gazze Şeridi'nde “soykırım” işlediğini doğruladılar.

İki insan hakları örgütü yaptıkları ortak bir açıklamada, “İsrail'de Gazze Şeridi'ndeki Filistin toplumunu yok etmek ve soykırımına uğratmak için çalışan bir soykırım sisteminin geliştirilmesini” kınadı.

Her iki kuruluş da sık sık Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail hükümetinin politikalarını eleştiriyor ancak raporlarını duyurdukları ortak konferansta kullandıkları dil en sert olanıydı.

B'Tselem İcra Direktörü Yuli Novak yaptığı açıklamada, “Soykırım gerçekleştiren bir toplumun parçası olduğunuzu fark etmeye hiçbir şey sizi hazırlayamaz. Bu bizim için çok zor bir an” dedi. “Burada yaşayan ve her gün tanıklıkları ve gerçekliği gören İsrailliler ve Filistinliler olarak, gerçeği olabildiğince açık bir şekilde söylemek bizim görevimizdir: İsrail, Filistinlilere karşı soykırım suçunu işlemektedir.”

Gazze'de savaş, 7 Ekim 2023'te Hamas'ın İsrail'in güneyine düzenlediği saldırının ardından patlak verdi. Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına verilere göre saldırıda çoğu sivil olmak üzere bin 219 kişi hayatını kaybetti.

İsrail, Hamas'ın yönettiği Sağlık Bakanlığı'nın son verilerine göre, çoğu sivil olmak üzere 59 bin 821 Filistinlinin öldüğü yıkıcı bir savaşla karşılık verdi. Bu rakamlar Birleşmiş Milletler tarafından da güvenilir kabul ediliyor.

İsrail, Gazze'nin geniş alanlarını tahrip ederken, tüm Gazze halkını defalarca yerinden etti. Birleşmiş Milletler kurumları, halkın yetersiz beslenme ve açlık tehlikesiyle karşı karşıya olduğu uyarısında bulunuyor.

Uluslararası Adalet Divanı, Güney Afrika'nın açtığı davada 2024'ün başlarında verdiği kararda, İsrail'in Gazze'deki operasyonunun Birleşmiş Milletler Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ni ihlal etmiş olabileceği sonucuna vardı.

İsrail hükümeti, ABD'nin desteğiyle bu suçlamayı şiddetle reddediyor ve Hamas'ı yenmek ve Gazze'de hala tutulan İsrailli rehineleri geri getirmek için savaştığını söylüyor.

İsrail'in önde gelen insan hakları örgütleri olan B'Tselem ve İnsan Hakları için Doktorlar, savaşın hedeflerinin bunun ötesinde olduğunu belirtiyor.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre B'Tselem, üst düzey politikacıların açıklamalarını aktararak, İsrail'in “Gazze'deki Filistin toplumunu yok etmek için koordineli ve açık bir niyetle hareket ettiğini” ortaya koyuyor.

İnsan Hakları İçin Doktorlar Örgütü'nün hazırladığı raporda, "Gazze Şeridi'ndeki sağlık sisteminin kasıtlı ve sistematik bir şekilde ortadan kaldırıldığı" ifade edildi.