ABD kargo uçağında doğan Afgan bebeğe uçağın çağrı ismi verildi

ABD, Afganistan'dan yapılan tahliye uçuşunda dünyaya gelen bebeğin yanı sıra iki bebeğin daha doğduğunu açıklamıştı (ABD Hava Kuvvetleri)
ABD, Afganistan'dan yapılan tahliye uçuşunda dünyaya gelen bebeğin yanı sıra iki bebeğin daha doğduğunu açıklamıştı (ABD Hava Kuvvetleri)
TT

ABD kargo uçağında doğan Afgan bebeğe uçağın çağrı ismi verildi

ABD, Afganistan'dan yapılan tahliye uçuşunda dünyaya gelen bebeğin yanı sıra iki bebeğin daha doğduğunu açıklamıştı (ABD Hava Kuvvetleri)
ABD, Afganistan'dan yapılan tahliye uçuşunda dünyaya gelen bebeğin yanı sıra iki bebeğin daha doğduğunu açıklamıştı (ABD Hava Kuvvetleri)

ABD Hava Kuvvetleri geçen hafta Kabil'den Amerikan kargo uçağıyla kaçan çiftin yeni doğan bebeklerine uçağın çağrı ismini verdiklerini belirtti. 
ABD Avrupa Komutanlığı (EUCOM) adına konuşan Orgeneral Tod D. Wolters, Almanya'daki Landstuhl Bölgesel Tıp Merkezi'nde dünyaya gelen iki bebeğin yanı sıra uçakta doğan bebeğin sağlık durumunun iyi olduğunu söyledi. 
Çarşamba gerçekleştirilen basın toplantısında Wolters, "Üç bebeğin hepsi de iyi durumda" dedi. 
Wolters uçuştan sonra bebeklerini Almanya'nın Ramstein Hava Üssü'nde karşılayan ebeveynlerle "daha fazla görüştüğünü" belirtti.
People'ın haberine göre Wolters şu ifadeleri kullandı:
"Küçük kıza Reach ismini verdiler. Onları Katar'dan Ramstein'a getiren C-17 uçağının çağrı ismi Reach olduğu için böyle bir tercihte bulundular. Bu nedenle bebeğin ismi sonsuza dek Reach olacak. Ve eğer Hava Kuvvetleri'nde savaşçı bir pilot olmayı hayal edebiliyorsanız, Reach isimli bu çocuğun büyüyüp ABD vatandaşı olması ve Hava Kuvvetleri'nde savaşçıları uçurmasını izlemek benim hayalim."
CBS'in bildirdiğine göre Reach'in annesi uçakta doğum yaptıktan sonra düşük tansiyon nedeniyle komplikasyonlar yaşamaya başladı. Uçağın komutanı kabindeki hava basıncını artırmak için daha düşük bir irtifaya geçti. 
Bebek ve anne doğumun ardından uçağın iniş yapmasıyla tıbbi tesise nakledildi. 
Beyaz Saray'ın çarşamba yaptığı açıklamaya göre 14 Ağustos'tan bu yana Kabil'den 82 binden fazla kişi tahliye edildi. 
Independent Türkçe, People, CBS News



Korku üçlemesinin son halkasından rekor geldi

28 Yıl Sonra, iPhone 15 Pro Max'le çekildi (Sony Pictures Releasing)
28 Yıl Sonra, iPhone 15 Pro Max'le çekildi (Sony Pictures Releasing)
TT

Korku üçlemesinin son halkasından rekor geldi

28 Yıl Sonra, iPhone 15 Pro Max'le çekildi (Sony Pictures Releasing)
28 Yıl Sonra, iPhone 15 Pro Max'le çekildi (Sony Pictures Releasing)

Danny Boyle'un yönettiği 28 Yıl Sonra (28 Years Later), vizyondaki ikinci hafta sonunda da gişede yoluna devam etti. Zombi üçlemesinin üçüncü halkası, Brad Pitt'in büyük bütçeli F1 Filmi (F1 The Movie) ve Megan 2.0 (M3GAN 2.0) gibi rakiplerine rağmen izleyicinin ilgisini çekmeyi sürdürdü. Her ne kadar ikinci hafta sonunda ciddi bir düşüş yaşasa da film, önemli bir eşiği aşmayı başardı.

ABD'de ikinci hafta sonunda 9,7 milyon dolar, uluslararası pazarda ise 13,7 milyon dolar hasılat elde eden yapım, toplamda dünya genelinde 103 milyon doları geride bıraktı. Böylece 28 Yıl Sonra, 2025'te 100 milyon barajını aşan üçüncü korku filmi oldu. 

Bu başarıyı daha önce yalnızca Günahkarlar (Sinners) ve Son Durak: Kan Bağı (Final Destination: Bloodlines) yakalamıştı. 60 milyon dolarlık bütçeye sahip yapım için bu son derece sevindirici bir gelişme. Filmin dağıtımı Sony Pictures tarafından yürütülüyor.

Öte yandan Megan 2.0'ın yarattığı hayal kırıklığı da 28 Yıl Sonra'nın dağıtımcısı Sony'nin işine yaramış gibi görünüyor. Megan 2.0, sadece 17 milyon dolarlık küresel açılış hasılatıyla beklentilerin altında kaldı. Korku filmi izleyicileri, tercihini yapay zekalı katiller yerine zombilerden yana kullandı.

28 Yıl Sonra, şimdiden serinin en çok kazanan filmi oldu. 28 Gün Sonra (28 Days Later) 83 milyon, 28 Hafta Sonra (28 Weeks Later) ise 64 milyon dolar hasılat elde etmişti. Elbette bu iki yapımın bütçeleri daha düşüktü ancak serinin yeni halkası henüz vizyondaki iki haftasını bile doldurmadan bu başarıyı yakalamış oldu.

Film, "öfke virüsünün" ortaya çıkmasından yaklaşık 30 yıl sonrasına uzanıyor. Hikaye, izole bir adada hayatta kalan bir grup insanın yaşamını anlatıyor. Olaylar, bir babayla oğlunun ana karaya gitmek üzere yola çıkmasıyla karmaşık bir hal alıyor. 

Oyuncu kadrosunda Killing Eve'den Jodie Comer, Avcı Hunter'dan (Kraven the Hunter) Aaron Taylor-Johnson, Günahkarlar'dan Jack O'Connell, Menü'den (The Menu) Ralph Fiennes ve genç oyuncu Alfie Williams yer alıyor.

Independent Türkçe, Fangoria, ScreenRant