WHO ve UNICEF: Aşılamada öğretmenler ve okul personeli öncelikli olmalı

Cakarta’da okulların açılmasından sonra öğretmen ve öğrenci selamlaşıyor (EPA)
Cakarta’da okulların açılmasından sonra öğretmen ve öğrenci selamlaşıyor (EPA)
TT

WHO ve UNICEF: Aşılamada öğretmenler ve okul personeli öncelikli olmalı

Cakarta’da okulların açılmasından sonra öğretmen ve öğrenci selamlaşıyor (EPA)
Cakarta’da okulların açılmasından sonra öğretmen ve öğrenci selamlaşıyor (EPA)

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve UNICEF, Avrupa ve Orta Asya’daki okulların kapılarını açık tutabilmeleri için öğretmenler ve okul personelinin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) aşısı için öncelikli gruplar arasında olması gerektiğini bildirdi.
WHO ve UNICEF tarafından yapılan ortak açıklamada, “Salgın boyunca okulların açık kalmasını sağlamaya yönelik önlemler arasında, ulusal aşı planlarının hedefi olan gruplarının bir parçası oldukları için öğretmenlere ve diğer okul personeline aşı yapılması da yer alıyor” denildi.
Ortak açıklamada, Delta varyantının yayılmasına rağmen sınıf temelli öğrenmenin kesintisiz devam etmesinin hayati önemde olduğuna vurgu yapıldı.
Açıklamada ayrıca, havalandırmanın iyileştirilmesi, her sınıftaki öğrenci sayısının azaltılması ve sosyal mesafeye uyulması gibi salgın sırasında okul ortamını iyileştirmeye yönelik önlemlerin önemine de dikkat çekildi.
WHO Avrupa bölgesi direktörü Hans Kluge İSE, “Bu, çocukların eğitimi, ruh sağlığı ve sosyal becerileri, toplumun mutlu ve üretken üyeleri olmalarına yardımcı olmaları kritik öneme sahip. Salgın, eğitimde tarihteki en kötü aksamaya neden oldu” ifadelerini kullandı.
WHO, Temmuz ayında yayınladığı tavsiyelerde, koronavirüs belirtileri gösteren çocukların testte öncelikli olmaları gerektiğini vurgulamıştı.



Çin'in BM elçisi: ABD eylemlerinden ve sözlerinden utanmalı

Çin'in Birleşmiş Milletler Daimi Temsilci Yardımcısı Geng Shuang (Çin medyası)
Çin'in Birleşmiş Milletler Daimi Temsilci Yardımcısı Geng Shuang (Çin medyası)
TT

Çin'in BM elçisi: ABD eylemlerinden ve sözlerinden utanmalı

Çin'in Birleşmiş Milletler Daimi Temsilci Yardımcısı Geng Shuang (Çin medyası)
Çin'in Birleşmiş Milletler Daimi Temsilci Yardımcısı Geng Shuang (Çin medyası)

Çin'in Birleşmiş Milletler temsilcisi dün yaptığı açıklamada, ABD'nin bu hafta BM Güvenlik Konseyi'nde Çin'e yönelik tekrarlanan asılsız suçlamalarından utanması gerektiğini söyledi.

Çin'in Xinhua Haber Ajansı’na göre Çin'in Birleşmiş Milletler Daimi Temsilci Yardımcısı Geng Shuang, ABD temsilcisinin Çin'in Rusya'ya çift kullanımlı ürünler ihraç ettiği yönündeki iddiasını reddetti.

Geng, Güvenlik Konseyi'ne yaptığı açıklamada, "Çin, Ukrayna krizini başlatmadı ve bu krizin tarafı da değil. Çin, çatışmanın hiçbir tarafına ölümcül silah sağlamadı ve insansız hava araçları (İHA) da dahil olmak üzere çift kullanımlı ürünlerin ihracatını her zaman sıkı bir şekilde kontrol etti" ifadelerini kullandı.

“Amerika Birleşik Devletleri'ni Ukrayna meselesinde suçlamaları başkasına atmayı ve çatışma yaratmayı bırakmaya ve bunun yerine ateşkesi ve barış görüşmelerini teşvik etmek için somut çaba göstermeye çağırıyoruz" dedi.

ABD temsilcisi salı günü, Çin'i, Güney Çin Denizi meselesine müdahil olmakla suçlamak ve saldırmak için açık bir konsey tartışmasını fırsat bildi. Şarku'l Avsat'ın DPA'dan aktardığına göre perşembe günü, konsey, BM ve İslam İşbirliği Teşkilatı arasındaki iş birliği konusundaki açık toplantısında, ABD temsilcisi Çin'i Müslüman çoğunluklu Sincan bölgesiyle ilgili konularda kışkırtmaya başladı.

Geng, "ABD, sadece bir hafta içinde Güvenlik Konseyi'nde Çin'e karşı defalarca asılsız suçlamalarda bulundu," dedi. "Bu, ABD'nin temel kaygısının uluslararası barış ve güvenliği sağlamak veya savaş ve çatışmalara siyasi çözüm bulmak olmadığını, aksine bu Konseyi, diğer ülkelere saldırmak ve onları bastırmak ve kendi gündemine hizmet edecek siyasi manipülasyonlar yapmak için kullandığını gösterdi" şeklinde konuştu.

Geng şöyle devam etti: “Güvenlik Konseyi'nin daimi üyesi olarak ABD, söz ve eylemlerinden utanmalı ve utanç duymalıdır. Çin, ABD'yi erken bir aşamada rotasını değiştirmeye ve Güvenlik Konseyi'nin çalışmalarına yapıcı bir şekilde katılmaya çağırıyor.”