Pentagon: Afganistan'da tehlikeli bir aşamayla karşı karşıyayız

Dün Kabil’de bir kamyonetin kasasında görüntülenen Taliban üyeleri (AP)
Dün Kabil’de bir kamyonetin kasasında görüntülenen Taliban üyeleri (AP)
TT

Pentagon: Afganistan'da tehlikeli bir aşamayla karşı karşıyayız

Dün Kabil’de bir kamyonetin kasasında görüntülenen Taliban üyeleri (AP)
Dün Kabil’de bir kamyonetin kasasında görüntülenen Taliban üyeleri (AP)

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), ABD’nin Afganistan'dan Başkan Joe Biden tarafından açıklanan 31 Ağustos günü (bugün) tahliyeleri tamamlamaya kararlı olduğunu doğruladı. Amerikalıların ve Afganların Kabil Havalimanı'ndan tahliyesi sırasında pek çok tehlikeyle karşı karşıya kaldıklarını açıklayan bakanlık, tahliye çalışmalarının Taliban ile koordinasyon halinde sürdüğünü kaydetti.
Pentagon Sözcüsü John Kirby, ABD’nin Afganistan'daki tahliyeler sırasında tehlikeli ve zor zamanlar yaşadığını söyledi. Amerikalıların ve Afganlarının tahliyesi için sürekli ve gayretle çalışıldığını vurgulayan Kirby, ülkesinin bu çalışmaları kolaylaştırmak için Taliban ile temas halinde olduğunu, ancak Afganistan'daki DEAŞ mevzilerine yönelik hava saldırılarının gerçekleştirilmesi konusunda Taliban ile herhangi bir temasın söz konusu olmadığını belirtti.
Kirby, dün Pentagon'da düzenlediği basın toplantısında, ABD yönetiminin Afganistan'da bıraktığı askeri teçhizat ve silahların imhasını hesaba kattığını vurgulayarak, “Afgan hükümetinin bu kadar çabuk düşmesini beklemiyorduk. Kimse bu olanları beklemiyordu” ifadelerini kullandı.
ABD güçlerinin, Afganistan'da güvensizlik ve tahliyelerin devam etmesi çerçevesinde zorlu bir süreçten geçtiğini kaydeden Kirby sözlerini şöyle sürdürdü:
“ABD güçleri, geçtiğimiz Pazar günü DEAŞ mevzilerine gerçekleştirdiği hava saldırılarında sivillerin öldüğüne dair gelen haberlerin ardından durumu değerlendiriyoruz. Şu anda daha fazla ayrıntı paylaşamam, ama şunu söyleyebilirim ki ABD güçlerinin Afganistan'da DEAŞ hedeflerine yönelik düzenlediği saldırılarla ilgili araştırma yürütülüyor. Bombardımanlarda hedefler başarıyla vuruldu. Fakat sivil kayıplar ve ölümler bizi endişelendiriyor. Dünya üzerinde hiçbir ordu sivil kayıplardan sakınmak için ABD ordusu kadar çalışmıyor ve hiç kimse masum insanların öldürüldüğünü görmek istemez. Şeffaf ve dürüstüz. Bunu araştıracağız.”
ABD kuvvetleri, geçtiğiniz Pazar günü, bomba yüklü olduğu düşünülen bir araca hava saldırısı düzenledi. Pentagon, Kabil Havaalanı yakınlarındaki hedefin başarıyla vurulduğunu ve hedef alınan araçta meydana gelen ikinci patlamanın aracın büyük miktarda patlayıcı maddenin varlığını gösterdiğini açıkladı.
Kirby ile basın toplantısına katılan ABD Genelkurmay Başkanlığı Bölgesel Operasyonlar Direktör Yardımcısı Tümgeneral William Taylor ise “ABD ordusu sivil kayıplara ilişkin haberlerin farkında. Bu haberleri ciddiye alıyoruz ve durumu değerlendirmeye devam ediyoruz” açıklamasında bulundu.
Taylor, geçtiğimiz Pazar günü saat 23.00 sularında Kabil Havaalanı’na 5 füze saldırısı düzenlendiğini açıkladı. ABD kuvvetlerinin, bu saldırıları engellemek için koruyucu önlemler almayı başardığını ifade eden Taylor, askerlerin doğal meşru müdafaa haklarını kullandıklarını kaydetti.
Tahliye operasyonlarının mevcut aşamasında müdahale gücünün büyük önem taşıdığını vurgulayarak hafta sonu boyunca 26 ABD askeri uçağıyla günlük tahliyelerin devam ettiğini ve geçtiğimiz günlerde yaklaşık bin 200 kişinin daha tahliye edildiğini aktaran Taylor, son 24 saat içinde Kabil Havaalanı’ndan, Uluslararası Koalisyon’un uçuşları da dahil olmak üzere 28 uçuş gerçekleştirildiğini bildirdi.
Taylor, tahliye operasyonlarının başından beri 5 bin 400’ü Amerikan vatandaşı olmak üzere 122 binden fazla kişinin tahliye edildiğini kaydetti.
Öte yandan Afganistan'daki askeri operasyonlardan sorumlu ABD Merkez Komutanlığı’ndan (CENTCOM) yapılan açıklamada, bomba yüklü araca düzenlenen saldırıda sivillerin hayatını kaybettiği yönündeki haberlerin farkında olunduğu ve halen hava saldırısının sonuçlarının değerlendirildiği vurgulandı.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Aracın hedef alınması sonucu büyük ve güçlü patlamaların meydana geldiğini olduğunu biliyoruz. Bu da aracın içinde daha fazla can kaybına yol açmış olabilecek çok miktarda patlayıcı maddenin varlığını gösteriyor. Henüz ne olduğu netleşmedi. Daha fazla bilgi elde etmek için araştırıyoruz.”
New York Times (NYT) gazetesi, ABD’nin Kabil’de DEAŞ’a ait bomba yüklü bir aracın hedef alındığı hava saldırısında 10 kişinin öldüğünü aktarırken kurbanların aile üyelerine göre aralarında 7 çocuk, ABD merkezli yardım kuruluşundan bir yardım görevlisi ve ABD ordusuyla sözleşmeli bir kişinin bulunduğunu bildirdi.
Wall Street Journal (WSJ) gazetesi ise ABD’li bir yetkilinin, binlerce Amerikan personeli ve teçhizatın tahliyesi için yeterli zamanı kazanmak ve daha fazla toplu tahliye olasılığını ortadan kaldırmak için Afganistan'da kalan Kabil Büyükelçiliği personelinin neredeyse tamamının eşyalarını topladığını ve Pazar günü Kabil'den ayrıldığını söylediğini aktardı.
Altıdan az konsolosluk çalışanının geçici olarak Kabil'de kalacağını kaydeden yetkili, ancak tahliye başvurusunda bulunan diğer kişilerin işlemleriyle ilgili rollerinin sınırlı olacağını vurguladı. ABD Dışişleri Bakanlığı da yaklaşık 250 Amerikalının Pazar günü itibariyle halen Afganistan’ı terk etmeye çalıştıklarını yönetime bildirdiklerini açıkladı. Bakanlık tüm ABD vatandaşlarına ülkeyi derhal terk etmelerini tavsiye etti.



ABD ateşkesten umudu kesti: Biden döneminde gerçekleşmeyecek

14 Eylül'de Filistinli bir kişi,  Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahya'da, İsrail'in bomba saldırıları sonucunda ağır hasar almış binaların önünde eşek arabasıyla ilerliyor (AFP)
14 Eylül'de Filistinli bir kişi, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahya'da, İsrail'in bomba saldırıları sonucunda ağır hasar almış binaların önünde eşek arabasıyla ilerliyor (AFP)
TT

ABD ateşkesten umudu kesti: Biden döneminde gerçekleşmeyecek

14 Eylül'de Filistinli bir kişi,  Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahya'da, İsrail'in bomba saldırıları sonucunda ağır hasar almış binaların önünde eşek arabasıyla ilerliyor (AFP)
14 Eylül'de Filistinli bir kişi, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahya'da, İsrail'in bomba saldırıları sonucunda ağır hasar almış binaların önünde eşek arabasıyla ilerliyor (AFP)

Neredeyse bir yıldır süren çatışmadan sonra, üst düzey ABD yetkililerinin, İsrail ve Hamas'ın Biden'ın görev süresi tamamlanmadan önce bir ateşkes anlaşması yapacağına dair umudunun kalmadığı bildirildi.

İsmi verilmeyen bir yetkili, The Wall Street Journal'a "Yakın zamanda bir anlaşma yok" dedi.

Hiç yapılacak mı emin değilim.

Aynı haberde, bir Arap ülkesinden başka bir yetkili "Şu dönemde gerçekleşme ihtimali hiç yok" diye ekledi.

Herkes önümüzdeki seçime kadar bekleyip görelim modunda. Sonuç, bir sonraki yönetimde neler olabileceğini belirleyecek.

The Independent, ABD Dışişleri Bakanlığı'yla temasa geçse de henüz yanıt alamadı.

Tartışmalı noktalar arasında, Hamas'ın tuttuğu esirlerin karşılığında kaç Filistinli mahkumun serbest bırakılacağı ve Lübnan'da Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarını hedef alarak en az 25 kişinin ölümüne yol açan ve binlerce kişiyi yaralayan patlayıcı saldırısı var.

xcfvdbg
Bölgesel savaş tehdidi büyürken müzakereler çıkmazda (AP)

İsrail saldırıyı üstlenmese de basında çıkan haberler saldırının İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) ve Mossad'ın ortak planı olduğunu öne sürmüştü.

Gazze'deki Sağlık Bakanlığı, İsrail-Hamas çatışmasının 7 Ekim'den bu yana, çoğunluğu Filistinli siviller olmak üzere 42 binin üzerinde insanın ölümüne yol açtığını bildiriyor. Bazı uluslararası gözlemciler, çatışmanın Gazzelilere karşı bir soykırıma dönüştüğünü söylüyor.

Anlaşmaya varmak, zorluğunu sürdürürken İsrail-Hamas çatışması büyük bir bölgesel çatışmaya dönüşme tehdidiyle karşı karşıya.

İsrail, ülkenin Lübnan'a karşı "savaşta yeni bir aşamaya" geçeceğini duyurmuş, Hizbullah ise İsrail'i, çağrı cihazı komplosu iddiasıyla "tüm kırmızı çizgileri" aşmakla suçlamıştı. Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, bunun "savaş ilanı diye nitelenebileceğini" ifade etmişti.

İran destekli militan örgüt "Gazze'ye karşı şiddete son verilmedikçe durmayacağını" söylemişti.

Ateşkesin gerçekleşmemesi ABD'nin daha büyük önceliklerini de riske atıyor.

ABD'li müzakereciler, ateşkesin Suudi Arabistan-İsrail normalleşmesi yönündeki hedefleri kolaylaştırmasını umuyordu fakat Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman, çarşamba günkü açıklamasında krallığın, Filistin devleti olmadan İsrail'i tanımayacağını belirtmişti.

Hamas esirlerinin aileleri de müzakerelerin hızıyla ilgili memnuniyetsizliklerini dile getirmişti.

Halihazırda Gazze'de tutulan 7 Amerikalı esirin akrabaları, çarşamba günü ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan'la buluşmuştu.

Toplantıdan sonraki açıklamada "Aileler, somut bir ilerleme kaydedilmemesinden duydukları hayal kırıklığını dile getirdi ve esirlerin güvenli bir şekilde dönmesini sağlamak için bir anlaşmaya varılmasında herkesin daha büyük bir rol oynaması gerektiğini vurguladı" diye aktarılmıştı.

Binlerce İsrailli de kalan esirlerin serbest bırakılması için protesto ve taleplerini sürdürüyor.

ABD son aylarda İsrail'in savaşta kullandığı taktikleri daha fazla eleştirmeye başlamıştı ama bu ay gerçekleştirilen bir soruşturmada, İsrailli askerlerin Batı Şeria'daki bir protestoda Amerikalı aktivist Ayşenur Eygi'yi öldürdüğü ortaya çıkmasına rağmen IDF'e askeri yardımlarını durdurmadı.

Independent Türkçe