200 kedi ve köpeğiyle Kabil'den Londra'ya dönen emekli asker, yaşadıklarını anlattı

2007'de kurulan Nowzad adlı barınakta 69 Afgan çalışıyordu (Reuters)
2007'de kurulan Nowzad adlı barınakta 69 Afgan çalışıyordu (Reuters)
TT

200 kedi ve köpeğiyle Kabil'den Londra'ya dönen emekli asker, yaşadıklarını anlattı

2007'de kurulan Nowzad adlı barınakta 69 Afgan çalışıyordu (Reuters)
2007'de kurulan Nowzad adlı barınakta 69 Afgan çalışıyordu (Reuters)

Afganistan'ın başkenti Kabil'de işlettiği barınaktaki 200 kedi ve köpeğiyle pazar Birleşik Krallık'a (BK) dönen emekli asker Paul Farthing, tahliye sürecini ve yaşadıklarını anlattı.
BK'nin Daily Mail gazetesiyle dün yaptığı röportajda Farthing, bir arkadaşının köpeklerinin Taliban militanları tarafından öldürüldüğünü öne sürüp hayvanları bu yüzden çıkarmaya çalıştığına işaret etti.
Farthing, "Taliban'la konuşmaktan başka bir şey yapamazsınız çünkü insanları silahlarla kontrol ediyorlar" derken personeli geride bırakmak zorunda kaldığı için suçluluk hissettiğini söyledi. Ancak eski askere göre bunun sebebi gereken izinlerin çok geç verilmesi.
Eski asker, BK Savunma Bakanı Bel Wallace'ın özel danışmanı Peter Quentin'i "sosyal medyada yok etmekle" tehdit ettiği ve sızan sesli mesajdan dolayı da özür diledi.
"Bunu yaptığımı bile hatırlamıyorum" diyen Farthing, şöyle konuştu:
"Anlık bir şeydi. Personelin ve ailelerinin havaalanına gidebilmesi için bazı evraklara ihtiyacımız vardı. Peter Quentin bana 6 gün önce personelin ülkeyi terk etmesinin onaylandığını söylemişti ama her nedense evraklar bana ulaşmadı. Quentin, telefon numarası bende olan tek yetkiliydi. Galiba bu yüzden ona yüklendim. Sarf ettiğim sözlerden dolayı özür dilerim."
Zira Nowzad adlı barınakta çalışan Afganlar, Kabil Havalimanı'na vizesi ve pasaportu olmayanların alınmaması yönündeki karardan sadece üç saat sonra havalimanına ulaşabilmiş ve karardan dolayı tahliye edilememişti.
"Doğru evraklarla hepimiz içeri girebildik ama üç saat geç kalmıştık. (ABD Başkanı Joe) Biden kuralları değiştirmişti. Eğer gerekli izinleri bir gün önce gönderselerdi personelim benimle gelebilirdi."
Farthing, personelin kendilerini bırakıp hayvanları ülkeden çıkarmasını istediğini de sözlerine ekledi:
"Çalışanlar, 'Burada kalma. Köpekleri ülkeden çıkarmalısın. Taliban onları vuracak' dedi."
Emekli asker, havalimanında belgeleri kabul edilmeyen bir Afgan erkeğin silah zoruyla sıradan çıkarıldığını ve bu sırada talihsiz adamın, eşiyle çocuklarına el sallamaya çalıştığını söyledi:
"Onu nereye götürdüklerini bilmiyorum. Sanırım son 5-6 gündür, 4 yaşımdan beri ağladığımdan daha fazla ağladım."
Farthing, havalimanına geldikten sonra uçağın kalkması için gereken izin yüzünden hayvanlarla 24 saat boyunca beklediğini kaydetti. Bu sırada Britanyalı bir askerle yaşadığı diyaloğu anlattı.
Askerin kendisine ordunun kaynaklarını boşa harcadığı yönünde tepki gösterdiğini kaydeden Farthing, şu cevabı verdiğini söyledi:
"Askere, 'Bu bir kargo uçağı. Köpekler ve kediler, insanların seyahat edemeyeceği ambar kısmına konabiliyor. Herhangi bir ordu kaynağı kullanmadım. Hiçbirinizi içeriye girerken tehlikeye de atmadım çünkü askerler her zaman durduğu yerde duruyorlardı' dedim. Zira askerler havalimanına girmemi kolaylaştırmak için bir şey yapmadı. Asker de 'Hadi be, özür dilerim dostum' dedi."
Farthing, havalimanına giden yolda 5 kedinin yaşamını yitirdiğini ve bir köpeğin bıçaklandığını söyledi. Birleşik Krallık'a ulaşan hayvanların durumuysa gayet iyi.
Independent Türkçe, Daily Mail, Guardian



Nicolas Cage, yeni filminde köpekbalığı tehlikesi atlatmış: Ölebilirdim

Nicolas Cage, Sörfçü'de (Lionsgate)
Nicolas Cage, Sörfçü'de (Lionsgate)
TT

Nicolas Cage, yeni filminde köpekbalığı tehlikesi atlatmış: Ölebilirdim

Nicolas Cage, Sörfçü'de (Lionsgate)
Nicolas Cage, Sörfçü'de (Lionsgate)

Nicolas Cage yeni filmi Sörfçü (The Surfer) için sörf yapmayı öğrenirken ölümle burun buruna geldiğini söyledi.

61 yaşındaki Oscar ödüllü aktör, yönetmen Lorcan Finnegan'ın yeni filminde oğluyla birlikte çocukluğunun geçtiği plajı tekrar ziyaret eden ancak yerel halk tarafından aşağılanan bir adamı canlandırıyor.

Entertainment Weekly'ye konuşan Cage, rol için sörf yapmayı öğrenmenin zor olduğunu kabul etti ve paparazilerin antrenmanını sadece düşerken fotoğraflamasından şaka yollu yakındı:

Sörf tahtasının üzerinde durduğum tek kareyi çekmediler!

Film, koşulların tehlikeli olabildiği Batı Avustralya'daki Yallingup'ta çekildi. Cage, "Hava koşulları ve ister inanın ister inanmayın, köpekbalığı ihbarları gibi şeyler vardı" dedi.

Daha önceki sörf denemelerini hatırlayan Cage şunları itiraf etti:

Sörf yaptım ama her denememde darmadağın oldum. Sunset Sahili'nde sörf yaptım. Öğrenmeye çalışırken öğretmenim bana kısa tahta verdi. Ben de 'Bak, ben uzun tahta istiyorum' dedim.

Suya çıktığında bu ona yardımcı olmamış. Cage, "Sadece dayak yedim, tam anlamıyla akıntıya kapıldım ve sörf tahtamı gördüklerini söylediler, ona 'mezar taşı' diyorlar, şu üçgen kısım tam öyle" dedi.

Takla atarken kayışa tırmanıyordum ve ölebilirdim.

Cage bu deneyimin kendisini sörften soğuttuğunu da sözlerine ekledi:

Küçük bir çocuğum var, artık bunu yapmak isteyip istemediğimi bilmiyorum.

The Independent'ta yazan film eleştirmeni Xan Brooks ise şunları söyledi:

Sörfçü, bahtsız, yıpranmış yalnız bir adamı bir grup yerel zorbayla karşı karşıya getiren vahşi, zorlu, sahilde geçen düşük bütçeli bir film. Yalnız adam büyük dalgalarda sörf yapmak ve sahilde yeni bir yuva kurmak istiyor ama otoparka hapsedilmiş durumda ve yavaş yavaş aklını yitiriyor. Tam da tatilinin cehenneme döndüğü sırada kabadayılar, 'Sörf yapmadan önce acı çekmelisin' diyor. Çok geçmeden su birikintilerinden içmeye ve çöp kutularından yemeye başlıyor. Bir fare tarafından ısırılıyor ve bir papağan tarafından üzerine pisleniyor. Adam hem bir şaka hem de bir tehlike, bir kurban ve bir kahraman. Nicolas Cage tarafından canlandırıldığını söylemem yersiz mi olur? Lorcan Finnegan'ın fazlasıyla yumruk sarhoşu yeni gerilim filmi Sörfçü'de rol alabilecek başka oyuncular da olabilirdi ve bunlar hikayeye daha iyi uyabilirdi. Sörfçü, Batı Avustralya'da geçiyor ve kahramanın kendisi de buralı biri. Bu da senaryonun Cage'in varlığını haklı çıkarmak için birkaç hantal dönüş yapması gerektiği anlamına geliyor. Yoldan geçen bir fotoğrafçı 'Amerikalı olduğunuzu sanıyordum' deyince, aktör aslında yıllarını Kaliforniya'da geçirdiğini ve şimdi uçurumdaki eski aile evine geri dönmek istediğini açıklıyor. Cage, Connery ve Schwarzenegger gibi, nadiren aksanla uğraşıyor ve her rolden dalgıç kıyafeti içindeki Incredible Hulk gibi fırlama eğiliminde. Hiçbir senaryo onu dizginleyemez, neyse o olmak zorunda. Sörfçü bunu kabullenip gerekli ayarlamaları yapıyor. Görünüşe göre kahramanın adı bile yok. O, sörf tahtası olan Nicolas Cage: Filmin en önemli özelliği bu.

Independent Türkçe