Sudan: Darfur’da şiddet olayları yeniden alevlendi

Sudan’ın Darfur bölgesinde iki eyalette olağanüstü hâl ilan edildi ve güvenlik alarmı artırıldı

Darfur, devrik Devlet Başkanı Ömer el-Beşir rejimi sırasında iç savaş belasından zarar gördü (AFP)
Darfur, devrik Devlet Başkanı Ömer el-Beşir rejimi sırasında iç savaş belasından zarar gördü (AFP)
TT

Sudan: Darfur’da şiddet olayları yeniden alevlendi

Darfur, devrik Devlet Başkanı Ömer el-Beşir rejimi sırasında iç savaş belasından zarar gördü (AFP)
Darfur, devrik Devlet Başkanı Ömer el-Beşir rejimi sırasında iç savaş belasından zarar gördü (AFP)

Orta Darfur ve Kuzey Kordofan eyaletlerinde meydana gelen protestolar ve aşiret içi şiddet olaylarında iki kişi öldü, onlarca kişi yaralandı. Durum, iki eyaletteki yerel yetkilileri olayların tırmanmasını ve daha fazla kişinin ölmesini önlemek için olağanüstü hâl ve sokağa çıkma yasağı ilan etmeye itti. İki bölgede de atmosfer hala gergin. Başkent Hartum, başkentin güneyindeki ‘Soba’ bölgesinde polis güçleri ve çeteler arasında çatışmalara tanık oldu.
Orta Darfur eyaletinin başkenti Zalingei kenti, geçen salı günü üniversite ve ortaokul öğrencilerinin barışçıl protestolarına tanık oldu. Güvenlik güçleri, protestoya gerçek mermi kullanarak karşılık verdi. Müdahale sonucu 1’i öğrenci 5 kişi yaralanırken, protesto gösterileri de şehre yayıldı.
Eyalet Güvenlik Komitesi, 1 Eylül’de Zalingei’deki protesto gösterilerinin ardından olağanüstü hâl ilan etme, şehrin ana caddelerine ve stratejik noktalarına ortak askeri güçler, hızlı destek güçleri ve polis konuşlandırma kararı aldı.
Orta Darfur Eyaleti Valisi Edib Abdurrahman Yusuf, üniversite konutlarında daha iyi hizmet verilmesi çağrısında bulunulan protestoların ardından eyaletin yönetim merkezinin gösterilere ve şiddet eylemlerine tanık olduğunu söyledi.
Vali, adını açıklamadığı tarafları şiddet eylemlerini kışkırtmak ve eyaletteki hükümet binasına baskın yapmakla suçladı.
Edib, olayların yaşandığı bölgedeki güvenlik güçlerinin, sivilleri ve devlet kurumlarını korumak için kararlı şekilde hareket ettiğine dikkati çekti.
Öğrenciler, düzenli kuvvetlerin barışçıl bir gösteriyi dağıtmak için gerçek mermi kullanmasından ve çok sayıda can kaybına yol açan şiddet eylemlerinden eyalet hükümetini sorumlu tuttular. Bu tehlikeli ve tekrarlı davranış sonucunda sokakta arbede ve izdiham yaşandı.
Yerel makamlar, hükümet binasında çok sayıda aracın ateşe verildiğini ve bazı mülklerin tahrip edildiğini belirtti.
Yerel kaynaklar, Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada Zalingei’deki koşulların gergin olduğunu ve yetkililerin ‘sivillere karşı gerçek mermi kullanan unsurlardan hesap sormak için’ müdahale etmemesi halinde tansiyonun artacağını söyledi.
‘Değişim Güçleri’ içerisindeki siyasi taraflar, ülkedeki iktidar koalisyonunu kınayarak, ‘savunmasız öğrencilere karşı gerçek mermi kullanmalarını’ sert bir şekilde eleştirdi.
Taraflar, sivillere yönelik olayların bir daha tekrarlanmaması için eyalet hükümetinden ‘talihsiz olaylara neden olan kişiler hakkında acilen soruşturma başlatmasını’ ve ‘failleri gecikmeden adalete teslim etmesini’ talep etti.
Öte yandan Kuzey Kordofan Eyaleti’nin yönetim merkezi ‘el-Ubeyd’ şehrindeki kabileler arasında çıkan çatışmalarda en az 1 kişi öldü ve diğerleri de yaralandı. Olayın ardından eyalet valisi, güneydeki bazı mahallelerde akşam saatlerinde sokağa çıkma yasağı ilan etti.
Kuzey Kordofan Eyaleti Valisi Halid Mustafa, şehrin geniş bölgelerinde kuvvet ve polis üslerinin varlığının yoğunlaştırılması talimatı verdi. Yetkililer, güvenlik yetkilileri müdahale edip durumu kontrol etmeden önce ateşli silahların kullanıldığı olayların kurbanlarının sayısı hakkında kesin veriler yayınlamadı. Görgü tanıkları ise yaşanan olaylarda yaralananların olduğunu belirtti.
Diğer taraftan Sudan polisi, yaptığı bir açıklamada davetsiz misafirlerle mücadele etmek ve suç noktalarını ortadan kaldırmak için Soba bölgesinde polis, silahlı kuvvetler, Hızlı Destek Kuvvetleri ve güvenlik birimlerinin görevlendirildiğini duyurdu. 

 


Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
TT

Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)

Hamas, bugün (pazar) yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi üzerinde her türlü vesayet ve manda uygulamasını reddettiğini duyurdu. Hareket, yayımladığı bildiride, “Gazze’ye yönelik her türlü vesayet ve mandayı reddediyoruz. İşgal altındaki topraklarımızın herhangi bir karışı üzerinde de vesayeti kabul etmiyoruz; zorla yerinden etme girişimleri ve Gazze’nin yeniden mühendisliğine yönelik çabalarla uyumlu adımlara karşı uyarıyoruz” ifadelerini kullandı.

Açıklamada, “Ulusal birliğin sağlanması ve ulusal uzlaşı inşa edilmesi için seferber olunması, işgalin ve onu destekleyenlerin planlarıyla yüzleşmenin tek yoludur” denildi.

Hamas, arabuluculara ve ABD yönetimine de çağrıda bulunarak, İsrail’e baskı yapılmasını, anlaşmanın maddelerini uygulamaya zorlanmasını ve anlaşmaya yönelik süregelen ve sistematik ihlallerinin kınanmasını talep etti.

gth
Trump'ın planına göre Gazze'den çekilmenin aşamalarını gösteren harita (Beyaz Saray)

Öte yandan dün İsrailli yetkililer, ABD yönetiminin Gazze’de savaşı sona erdirmeyi hedefleyen planın ikinci aşamasını şekillendirmek üzere çalıştığını ve çok uluslu uluslararası bir gücün gelecek aydan itibaren Gazze’de göreve başlamasının planlandığını açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kamu Yayın Kurumu’ndan (Kan 11) aktardığı habere göre Amerikalı yetkililer bu bilgileri son günlerde yapılan görüşmelerde İsrailli muhataplarına iletti.

ABD planına göre, barış komitesinin başkanlığını Birleşmiş Milletler’in eski Orta Doğu Özel Temsilcisi Nikolay Mladenov’un üstlenmesi, Gazze’de konuşlandırılması öngörülen uluslararası gücün komutasının ise bir ABD’li general tarafından yürütülmesi öngörülüyor.

Amerikalı yetkililere göre söz konusu gücün; güvenlik istikrarının korunması, geçiş sürecinin güvence altına alınması ve askeri operasyonların durmasının ardından Gazze’de yeni siyasi ve idari düzenlemelere zemin hazırlanması gibi görevler üstlenmesi planlanıyor.


İsrail tarafından tutulan 23 Lübnanlı mahkumun belgeleri

İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)
İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)
TT

İsrail tarafından tutulan 23 Lübnanlı mahkumun belgeleri

İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)
İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)

Lübnanlı Esirler ve Serbest Bırakılan Tutukluların Temsilciler Komitesi, İsrail tarafından tutulan Lübnanlı esirler dosyasını aktif hale getirilmesi, siyasi ve diplomatik önceliklerin en başına yerleştirmesi çağrısında bulundu. Bu çağrı, aralarında on yıllardır tutuklu bulunan 3 kişi de olmak üzere 23 Lübnanlı esirin yanı sıra son savaş sırasında ve sonrasında tutuklanan yeni esirler ve akıbeti hala bilinmeyen 42 kayıp kişi dikkate alınarak yapıldı.

Bu, ilgili makam tarafından Lübnan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Joseph Avn'a gönderilen resmi bir muhtıra ile dile getirildi. Bu konuda diplomatik, hukuki ve insani yardım da dahil olmak üzere kapsamlı bir ulusal yaklaşımın benimsenmesi ve yetkili uluslararası kurumlar aracılığıyla uluslararasılaştırılması çağrısında bulunuldu.

On yıllardır tutsaklar

Muhtıraya göre, üç Lübnanlı tutsak savaş öncesinden beri İsrail tarafından tutuluyor; biri 1978'den beri, ikincisi 1981'den beri ve üçüncüsü 2005'ten beri. Buna karşılık, son aşamada belgelenen tutsak sayısı 20 yeni tutsağa yükseldi; bunların 11'i Ekim 2024'teki askeri çatışma sırasında, 9'u ise Kasım 2024'teki büyük savaşın sona ermesinden sonra yakalanan sivillerdi.

Komisyon, yeni tutsakların, askeri operasyonlar bağlamı dışında ve bazı durumlarda doğrudan yaralanmaların ardından, balıkçılar, çobanlar, işçiler ve bir belediye polis memurunun dahil olduğu ayrı olaylarda kaçırıldığını belirtti.

d
Beyrut şehir merkezindeki ESCWA binasının önünde İsrail tarafından gözaltına alınan Lübnanlı tutukluların fotoğrafları sergileniyor (EPA)

Muhtırada ayrıca, aralarında öldürülenlerin de bulunduğu 42 kişinin kayıp olduğu ve İsrail'in Uluslararası Kızılhaç Komitesi ile herhangi bir iş birliği yapmaması nedeniyle cesetlerinin İsrail tarafından tutulup tutulmadığının bugüne kadar bilinmediği ifade edildi.

İhlal iddiaları ve harekete geçme talepleri

Komisyon, İsrail'i Uluslararası Kızılhaç ile iş birliği yapmayı reddetmeye devam etmekle, mahkumları ziyaret etmeyi engellemekle veya durumları hakkında bilgi vermeyi önlemekle suçladı. Son zamanlarda serbest bırakılan Filistinli mahkumların ifadelerine dayanarak, Lübnanlı mahkumların fiziksel ve psikolojik işkenceye, yiyecek ve sudan mahrum bırakılmaya, kasıtlı tıbbi ihmale ve özellikle yaralı olanlar için aşağılayıcı ve onur kırıcı muameleye maruz kaldıklarını vurguladı.

sdgt
İsrail tarafından esir tutulan Lübnanlı mahkumların akrabaları ve aileleri, Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenleyerek fotoğraflarını sergilediler (EPA)

Komisyon, Cumhurbaşkanlığı ve hükümete, yemin konuşmasında ve bakanlar açıklamasında belirtilen, tutuklular meselesinin ulusal bir öncelik olarak ele alınması yönündeki hususun, Dışişleri Bakanlığı tarafından Arap ve uluslararası düzeylerde, Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi ile koordinasyon içinde, ilgili Birleşmiş Milletler mekanizmalarından yararlanılarak ve dosyayı takip edecek bağımsız bir ulusal komite kurularak derhal hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.


Hizbullah, uluslararası yaptırımlardan kaçınmak için mali yapısını yeniden düzenliyor

Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)
Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)
TT

Hizbullah, uluslararası yaptırımlardan kaçınmak için mali yapısını yeniden düzenliyor

Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)
Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)

Hizbullah, uluslararası ve yerel yaptırımlardan ve kapatılması yönündeki baskılardan kaçmak için, Karz-ı Hasen Vakfı adlı mali kolunu parçalara ayırmaya başladı. Bu amaçla, Karz-ı Hasen’in eskiden güvendiği altın teminatına alternatif olarak, taksitler halinde altın satışı yapan bir kurum kurdu; bu girişim "yasal konumlandırma politikası" olarak görülüyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan finans kaynakları, bu önlemin ABD Hazine Bakanlığı'nı tatmin etmesinin pek olası olmadığını, Bakanlığın Lübnan'dan kurumu kapatmasını ve para sektöründeki kontrolsüz faaliyetlere son vermesini talep ettiğini belirtti. Kaynaklar, "Temel sorun devam ettiği sürece, şekli değiştirmek Amerikalıları tatmin etmeyecektir" değerlendirmesinde bulundu.

Bu sırada, Lübnan'ın güneyindeki Litani Nehri'nin güneyinde, Lübnan ve İsrail orduları arasında dolaylı bir çatışma yaşandı. İsrail, Lübnan ordusunun sabah saatlerinde arama yaptığı bir bina için tahliye uyarısı verdi. İletişim sayesinde bombardıman "geçici olarak" durduruldu, ancak ordu binayı tekrar aradı ve içinde herhangi bir silah bulamadı.