Arap Koalisyonu: Husiler tarafından düzenlenen saldırıyı engelledihttps://turkish.aawsat.com/home/article/3166646/arap-koalisyonu-husiler-taraf%C4%B1ndan-d%C3%BCzenlenen-sald%C4%B1r%C4%B1y%C4%B1-engelledi
Arap Koalisyonu: Husiler tarafından düzenlenen saldırıyı engelledi
Arap Koalisyonu Sözcüsü Albay Turki el-Maliki (Şarku’l Avsat)
Londra/Şarku’l Avsat
TT
TT
Arap Koalisyonu: Husiler tarafından düzenlenen saldırıyı engelledi
Arap Koalisyonu Sözcüsü Albay Turki el-Maliki (Şarku’l Avsat)
Yemen’deki meşru hükümeti destekleyen Arap Koalisyonu, İran destekli Husi milislerce Suudi Arabistan'a gönderilen dört silahlı insansız hava aracının (SİHA) Yemen hava sahasında imha edildiğini bildirdi.
Koalisyon, sivilleri hedef alan girişimler yoluyla Husilerin düşmanca saldırılarını kınarken, sivilleri düşmanca saldırı girişimlerinden korumak için uluslararası insancıl hukuka uygun operasyonel önlemler alındığı bildirildi.
Koalisyon önceki gün Abha Uluslararası Havaalanı’na doğru gönderilen ikinci silahlı insansız hava aracını (SİHA) imha etti. Abha Havaalanı’na yönelik saldırı girişimi sonucu etrafa saçılan şarapnellerle 8 kişinin yaralandığını ve bir sivil uçağın hasar gördüğünü belirtti.
Arap Koalisyonu, Abha Havaalanı’nda sivil yolcuları hedef almaya çalışan saldırı bilgisinin istihbarat izlemesinin ardından geldiğini kaydetti.
Yemen krizini çözmek için siyasi çözüm ve uluslararası desteğe vurgu yapan Koalisyon, Husilerce düzenlenen saldırılara müsamaha gösterilmeyeceğini, bu saldırılardan kaynaklı her türlü can kaybının ‘ağır ve acı verici’ olarak yanıt bulacağını aktardı.
Husi milisleri, ateşkes ve Stockholm Anlaşması uyarınca Sana Havaalanı ve Hudeyde limanının açılmasını öneren Suudi girişimine uymayı reddetmeye devam ederken, Yemen hükümeti Husileri siyasi kararlarını vermemekle suçluyor.
Husi milisler Marib’de gerilimi tırmandırma konusunda yedi aydır başarısız oluyor. Analistler ise, Husilerin Suudi Arabistan’ın sivil bölgelerine SİHA ve balistik füze ile düzenlediği saldırı girişimlerini, Marib’te maruz kaldıkları büyük kayıplara yanıt verme olarak düşünüyor.
Birkaç gün önce Yemen yerel basınında çıkan haberlerde, Yemen hükümetinin milis saflarında İranlı uzmanların öldürüldüğünü açıklamasından günler sonra Husi lideri Abdumelik el Husi’nin yakın bir arkadaşının Marib’teki savaşta öldürüldüğü iddia edildi.
Riyad, Arap ve uluslararası toplantılarda Suriye'nin ilk temsilinin başlangıç noktası olduhttps://turkish.aawsat.com/k%C3%B6rfez/5100438-riyad-arap-ve-uluslararas%C4%B1-toplant%C4%B1larda-suriyenin-ilk-temsilinin-ba%C5%9Flang%C4%B1%C3%A7-noktas%C4%B1
Riyad, Arap ve uluslararası toplantılarda Suriye'nin ilk temsilinin başlangıç noktası oldu
Beşşar Esed rejiminin devrilmesinden bir ay sonra mevcut durumu ve ülkeyi insani ve siyasi açıdan desteklemenin yollarını görüşmek üzere Riyad'da düzenlenen yeni Suriye toplantıları önde gelen Arap ve uluslararası katılımla başladı.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan başkanlığındaki Arap dışişleri bakanları, toplantılarına, Arap Birliği Genel Sekreteri ve Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Genel Sekreteri'nin huzurunda başladı. Toplantıya Mısır, Suriye, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Ürdün, Umman, Lübnan ve Bahreyn dışişleri bakanları katılıyor.
Toplantı sonrasında aralarında Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi ve Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi'nin de bulunduğu Batılı dışişleri bakanları Arap bakanlara katılacak.
Baerbock: Yeni bir umut ancak durum çok değişken
Basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, “Yeni bir umut var (...) Tüm Suriye halkı adına adil bir siyasi diyalog ve yeniden inşa süreci için güçlerimizi ne kadar çok birleştirirsek, Suriye halkı için başarı şansımız o kadar artar. Bu süreç Suriyelilerin kendileri tarafından yönetilmeli. Bugün burada bulunan ülkelerin birleşik desteği bu sürece yardımcı olacaktır” ifadelerini kullandı.
Şarku’l Avsat'ın sorusu üzerine Baerbock şunları söyledi: “Suriye’deki durum çok değişken. Bunu son günlerde patlak veren yeni şiddet olaylarında gördük.”
Kilit oyuncuların Riyad'da bulunmasının Ortadoğu ve Suriye için barışçıl süreçler bulmayı amaçladığını vurgulayan Baerbock, “Bu çok önemli” dedi.
İngiliz iyimserliği
İngiltere, Arap liderliğindeki Riyad toplantılarının, Esed rejimini Suriye halkına karşı işlediği savaş suçlarından sorumlu tutacak mekanizmalar da dâhil olmak üzere, uluslararası toplumun Suriye geçici makamlarını desteklemek için atabileceği bir sonraki adımlara odaklanacağını söyledi.
İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy ülkesinin Suriye halkına bağlı olduğunu ve Suriye liderliğinde kapsayıcı ve mezhepçi olmayan bir hükümete yol açacak siyasi geçişe tam destek verdiğini vurguladı.
Lammy yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Birleşik Krallık, geçici yetkililerle yaptığı ilk görüşmelerde kapsayıcı yönetim, insani yardımın kolaylaştırılması, kimyasal silahlar konusunda iş birliği yapılması ve DEAŞ'ın Birleşik Krallık'ın ulusal güvenliğine yönelik oluşturduğu tehdidin ele alınması konularında harekete geçilmesi gerektiği hususunda son derece netti.”
Lammy sözlerini şöyle sürdürdü: “Uluslararası toplum, demokratik bir gelecek ve çeşitliliğe sahip modern bir ülke inşa eden Suriye halkını desteklemek üzere birleşmeli. Biz de sivillerin korunması, yardıma erişim ve Suriye'de güvenliğin sağlanması için bölgedeki ve ötesindeki kilit ortaklarımızla birlik içindeyiz. Suriyeliler parlak ve müreffeh bir geleceği hak ediyor. Biz de bugün bunu desteklemek için buradayız.”
İngiltere Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre İngiliz Dışişleri Bakanı, Suudi Arabistan ziyareti sırasında Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan ve bir dizi Arap ve Avrupalı dışişleri bakanı ile görüşecek.
Suriye'nin Suudi Arabistan Büyükelçisi Eymen Susan, Şarku’l Avsat'a daha önce yaptığı açıklamalarda, ‘Suudi Arabistan'ın Suriye'nin içinde bulunduğu aşamayı aşmasına destek olabilecek bölgesel ve uluslararası ağırlığa ve muazzam bir potansiyele sahip olduğunu’ vurgulamış ve ‘her zaman olduğu gibi Suriye'yi yalnız bırakmayacağını ve doğal konumuna geri dönmesi için her şeyi yapacağını’ belirtmişti.
Susan, “Suudi Arabistan'ın bugün İki Kutsal Caminin Hizmetkârı'nın rehberliğinde, Veliaht Prens ve Başbakan'ın takibinde yaptığı şey bize hiç de yabancı değil. Suudi Arabistan, krizin başladığı 2011 yılından bu yana Suriyelilere yardım elini uzattı ve Suriye'nin tüm bölgelerine yardım göndermekte hiçbir sorun yaşamadı. Ancak eski rejim bu yardımları dilediği gibi kontrol etmek için halka ulaşmasını engelledi” ifadelerini kullandı.
Birkaç gün önce Suudi Arabistan, çeşitli krizler ve sıkıntılar yaşayan kardeş ve dost ülkelere devam eden desteğinin bir parçası olarak, Suriye halkının içinde bulunduğu zor koşulların etkilerini hafifletmek amacıyla Şam'a kara ve hava yoluyla gıda, barınma ve tıbbi malzeme taşıyan insani yardım göndermişti.
Riyad, bu yardımın ‘belirli bir üst sınırının olmadığını’, yardım köprüsünün, Suudi liderliğinin insanların acılarını hafifletme direktifleri doğrultusunda, insani durumu istikrara kavuşturarak sahadaki hedeflerine ulaşana kadar açık kalacağını vurguladı.
Riyad toplantısı, aralık ayı ortasında Ürdün'ün Akabe kentinin ev sahipliğinde düzenlenen ve Suriye Bakanlar Temas Komitesi'nin Suriye halkının yanında olduğunu ve vatanlarını güvenlik, istikrar, egemenlik ve birliğini koruyan temeller üzerinde yeniden inşa etme ve halkının kendi topraklarında güvenli, özgür, istikrarlı ve onurlu bir yaşam sürme haklarını karşılama yönündeki bu tarihi aşamada onlara her türlü yardım ve desteği sağlayacağını yinelediği toplantının ardından gerçekleşti.