Prens William, bir Afgan subayını ailesiyle birlikte Kabil’den tahliye etmek için müdahale etti

Cambridge Dükü Prens William (EPA)
Cambridge Dükü Prens William (EPA)
TT

Prens William, bir Afgan subayını ailesiyle birlikte Kabil’den tahliye etmek için müdahale etti

Cambridge Dükü Prens William (EPA)
Cambridge Dükü Prens William (EPA)

İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth'in torunu Cambridge Dükü Prens William, Sandhurst Kraliyet Askeri Akademisi’nden tanıdığı bir Afgan subayının ailesi ile birlikte İngiltere’ye gitmesi için şahsen devreye girdi.
Daily Mail gazetesine göre, Cambridge Dükü, Berkshire’daki akademide eğitim görürken tanıştığı Afgan subayın, Taliban’ın 15 Ağustos’ta iktidarı ele geçirmesinin ardından ailesiyle birlikte Kabil’de mahsur kaldığını duyduktan sonra müdahale etmeye karar verdi.
Kraliyet Deniz Subayı Rob Dixon, bölgedeki kişilerle iletişime geçmeyi başardı ve Afgan Ulusal Ordusu’nda görev yaptığına inanılan eski asker ve akrabalarının İngiltere’ye gitmek üzere Kabil’deki Hamid Karzai Uluslararası Havaalanı’nda uçağa binmesine izin verildi.
Afgan subay daha önce İngiliz birlikleriyle yakın bir şekilde çalışmıştı. Bu da kendisi ve ailesini Taliban tarafından kontrol edilen ülke içinde savunmasız bir durumda bıraktı.
Eski paraşütçü Binbaşı Andrew Fox, Afgan subay kurtarıldıktan sonra Daily Telegraph’a yaptığı açıklamada, “Prens William’ın müdahalesi, değerler, sadakat, başkalarına saygı gibi iyi nitelikler açısından orduda bize öğretilenlerle tamamen uyumluydu. Elimizden geldiğince yardım etmek için eğitildik. Durum o kadar kaotik ve açıkçası o kadar kötü yönetiliyordu ki, insanlar ülkeden çıkmak için ellerinden geleni yapacaklardı” dedi.
İngiltere hükümeti, yaklaşık 15 bin kişinin güvenli bir yere uçmasına yardım etti.
Ancak son 20 yılda silahlı kuvvetlere yardım eden tercümanlar ve hatta İngiliz pasaportlu kişilerin bile Taliban’a ait kontrol noktalarının gerisinde mahsur kaldığına ilişkin haberler ortaya çıktı.



İran, ABD’den nükleer tazminat talep ediyor

İsrail ordusu, İran'daki petrol tesislerini de hedef almıştı (Reuters)
İsrail ordusu, İran'daki petrol tesislerini de hedef almıştı (Reuters)
TT

İran, ABD’den nükleer tazminat talep ediyor

İsrail ordusu, İran'daki petrol tesislerini de hedef almıştı (Reuters)
İsrail ordusu, İran'daki petrol tesislerini de hedef almıştı (Reuters)

İran yönetimi, ABD ve İsrail'in olası saldırılarına karşı "tetikteyiz" mesajı verdi.

Kimliğinin açıklanmaması şartıyla, Rus devletine ait medya kuruluşu RT'ye konuşan İranlı bir yetkili, İsrail'in cezalandırılmasını ve ABD'nin nükleer tesislere saldırı nedeniyle tazminat ödemesini istediklerini belirtti. 

Güvenlik yetkilisi, bunların gerçekleştirilmemesi halinde gerekli önlemleri alacaklarını söyledi: 

İran'ın nükleer tesislerine yapılan saldırının tazminatı ödenmez ve Siyonist rejim cezalandırılmazsa, İran bu rejime karşı tarihi caydırıcılığını yeniden tesis etmek için önlemler almaya hazırdır.

Tahran'ın, Washington yönetiminin nükleer müzakerelere devam etme çağrısını henüz erken bulduğunu belirten yetkili, şöyle devam etti: 

Amerikalılar müzakerelerin başlamasını istiyorlar ancak İran, düşmanlıkların sadece geçici olarak durdurulduğu bir konumda.

Yetkili, ABD'nin "bölgedeki vekil güçlerini kontrol altında tutması" gerektiğini vurgulayarak, her türlü senaryoya hazır olduklarını söyledi: 

Parmağımız tetikte fakat çocuk katili rejimin yanlış bir hesap yapması durumunda, bu kez düşmanın ilk ateşi açmasını beklemeyeceğiz.

İsrail'in 13 Haziran'daki saldırısıyla başlayan çatışmalarda İran vakit kaybetmeden misilleme yapmıştı. ABD de devreye girerek İran'daki İsfahan, Fordo ve Natanz tesislerine 22 Haziran'da hava saldırısı düzenlemiş, operasyonda 14 "sığınak delici" GBU-57 bombası kullanılmıştı. 

İran, ABD'nin saldırısına cevap olarak 23 Haziran'da Amerikan ordusunun Katar'daki El-Udeyd Hava Üssü'ne saldırmıştı. Operasyonda Tahran'ın önceden Washington'a haber verdiği ve hiçbir can kaybı yaşanmadığı aktarılmıştı.

Washington operasyonun ardından 24 Haziran'da taraflar arasında ateşkes sağlandığını duyurmuştu.

12 gün süren çatışmadan önce ABD ve İran arasında yeni bir nükleer müzakere için yoğun trafik yürütülüyordu. Washington ve Tel Aviv, Tahran'ın uranyum zenginleştirerek nükleer silah üretmeyi hedeflediğini savunuyor ve bu faaliyetlerini tamamen durdurmasını talep ediyor. İran ise nükleer silah üretmeyi amaçlamadıklarını defalarca açıklamış, uranyum zenginleştirme çalışmalarını tamamen sonlandırmayı da kabul etmemişti.

Diğer yandan geçen hafta İran medyasında çıkan haberlerde, Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın İsrail saldırıları sırasında hafif yaralandığı öne sürülmüştü. CBS News'a konuşan ABD istihbaratından iki yetkili, iddiaları doğruladı. Kaynaklar, Pezeşkiyan'ın İsrail saldırısı sırasında Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi toplantısına katıldığını belirtti. 

Pezeşkiyan da ABD'li gazeteci Tucker Carlson'a verdiği söyleşide İsrail'in kendisine suikast girişiminde bulunduğunu söylemişti.

Independent Türkçe, RT, Times of Israel, CBS News