Facebook'un yapay zekası, siyahi kişileri "primat" olarak algıladı

Facebook, yüz ve nesne tanıma algoritmalarını kullanıcıların yüklediği içerikler üzerinden geliştiriyor (Reuters)
Facebook, yüz ve nesne tanıma algoritmalarını kullanıcıların yüklediği içerikler üzerinden geliştiriyor (Reuters)
TT

Facebook'un yapay zekası, siyahi kişileri "primat" olarak algıladı

Facebook, yüz ve nesne tanıma algoritmalarını kullanıcıların yüklediği içerikler üzerinden geliştiriyor (Reuters)
Facebook, yüz ve nesne tanıma algoritmalarını kullanıcıların yüklediği içerikler üzerinden geliştiriyor (Reuters)

Facebook, bir videodaki siyahi kişileri "primat" olarak etiketlediği için özür diledi.
Facebook'un yapay zeka destekli algoritması, Birleşik Krallık merkezli tabloid The Daily Mail gazetesinde 27 Haziran 2020'de yayımlanan ve bir grup siyahi kişinin polis memurlarıyla yaşadığı tartışmanın yer aldığı videoyu izleyenlere "Primatlarla ilgili videoları görmeye devam edin" önerisinde bulundu. 
Sosyal medyada tepki toplayan olay üzerine Facebook cuma günü bir açıklama yayımlayarak kullanıcılarından özür diledi.

Facebook'un yapay zeka destekli öneri algoritması, siyahi kişilerin videosunu primatlarla ilgili bir video olarak algıladı (Facebook)
Bunun "kabul edilemez bir hata" olduğunun belirtildiği açıklamada, bir daha benzer bir durumun yaşanmaması için algoritmanın geçici olarak durdurulduğu ve yeniden gözden geçirildiği ifade edildi.
Facebook sözcüsü Dani Lever, "Yapay zekamızda iyileştirmelere gitsek de mükemmel olmadığının farkındayız. Daha kat etmemiz gereken aşamalar var. Bu nahoş önerileri gören herkesten özür diliyoruz" dedi.
Benzer bir olay ABD'li teknoloji devi Google'ın yapay zeka sisteminde de yaşanmıştı.
2015'te şirketin Photos adlı uygulamasında siyahi kişiler "goril" olarak etiketlenmiş, gelen tepkiler üzerine Google özür dilemişti.
Microsoft'un yapay zeka destekli sohbet botu Tay ise 2016'da ırkçı hakaretler içeren tweetler atmaya başlamış, bu nedenle lansmanından sadece 16 saat sonra devre dışı bırakılmıştı.
Independent Türkçe, USA Today, New York Times



Sık sık kabus görenler hızlı yaşlanıp daha erken ölüyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Sık sık kabus görenler hızlı yaşlanıp daha erken ölüyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir araştırmaya göre sık kabus görmek erken yaşlanmayla bağlantılı ve erken ölüm riskini artırıyor.

Araştırmacılar, her hafta kabus gördüğünü söyleyen yetişkinlerin, nadiren veya hiç kabus görmeyenlere kıyasla 70 yaşından önce ölme riskinin üç kattan daha yüksek olduğunu buldu.

Araştırma, kabusların sigara içme, obezite, kötü beslenme ve düşük fiziksel aktiviteye kıyasla "erken ölümün daha güçlü bir göstergesi" olduğunu ortaya koydu.

Bilim insanları, bu bulguların "halk sağlığı sorunu" olarak değerlendirilmesi gerektiği uyarısında bulunurken, kişilerin stres yönetimiyle kabusları azaltabileceğini belirtti.

Birleşik Krallık Demans Araştırma Enstitüsü ve Imperial College London'dan Dr. Abidemi Otaiku liderliğindeki ekip, 19 yıl boyunca 8 ila 10 yaşındaki 2 bin 429 çocuk ve 26 ila 86 yaşındaki 183 bin 12 yetişkinin verilerini analiz etti.

Bu ay Avrupa Nöroloji Akademisi Kongresi'nde sunulan araştırma, kabusların uykunun hem kalitesini hem de süresini düşürdüğünü, bunun da vücudun geceleri hücreleri yenileme ve onarma yeteneğini zayıflattığını ortaya koydu.

Kronik stres ve uyku bozukluğunun birleşik etkileri, hücrelerimizin ve vücudumuzun hızla yaşlanmasına katkıda bulunabilir.

Dr. Otaiku, "Uyuyan beynimiz rüyaları gerçeklikten ayırt edemiyor. Bu yüzden kabuslar genellikle bizi ter içinde, nefes nefese ve kalp çarpıntısıyla uyandırıyor. Çünkü savaş ya da kaç tepkimiz tetikleniyor. Bu stres tepkisi, uyanıkken karşılaştığımız durumlardan bile daha yoğun olabilir" dedi.

Kabuslar, hücrelerin daha hızlı yaşlanmasına yakından bağlı bir stres hormonu olan kortizolün uzun süreli yükselmesine yol açıyor. Sık sık kabus görenler için bu birikmiş stres, yaşlanma sürecini önemli ölçüde etkileyebilir. Kabusların ne kadar yaygın ve müdahale edilebilir olduğu göz önünde bulundurulduğunda, bir halk sağlığı sorunu olarak daha fazla ciddiyetle ele alınmaları gerekiyor.

Araştırmacılar, sık sık kabus gören çocukların ve yetişkinlerin daha hızlı yaşlandığını da buldu. Bu, erken ölüm riski daha yüksek olanların yaklaşık yüzde 40'ını oluşturuyordu.

Dr. Otaiku bunun, diğer sağlık sorunları da hesaba katılsa bile kabusların daha hızlı biyolojik yaşlanma ve daha erken ölüm riskini öngörebildiğini gösteren ilk çalışma olduğunu söyledi.

Ayda bir kez kabus görenler bile kabus görmeyenlere kıyasla daha hızlı yaşlanma ve daha yüksek ölüm riskiyle bağlantılıydı. Bu bağlantı, tüm yaş grupları, cinsiyetler, etnik kökenler ve ruh sağlığı durumlarında vardı.

Dr. Otaiku, "İyi haber, kabusların önlenebilir ve tedavi edilebilir olması" dedi.

İyi bir uyku hijyeni sağlamak, stresi yönetmek, anksiyete veya depresyon için tedavi görmek ve korku filmi izlememek gibi basit önlemlerin kabusları azaltmada etkili olabileceğini söyledi.

Independent Türkçe