Irak’ta 7 Şii siyasi parti bir sonraki başbakanın taşıması gereken kriterleri belirlemeye çalışıyor

Mukteda es-Sadr’ın 27 Ağustos’ta Necef’te seçimlere katılacağını ilan ettiği konuşması (AFP)
Mukteda es-Sadr’ın 27 Ağustos’ta Necef’te seçimlere katılacağını ilan ettiği konuşması (AFP)
TT

Irak’ta 7 Şii siyasi parti bir sonraki başbakanın taşıması gereken kriterleri belirlemeye çalışıyor

Mukteda es-Sadr’ın 27 Ağustos’ta Necef’te seçimlere katılacağını ilan ettiği konuşması (AFP)
Mukteda es-Sadr’ın 27 Ağustos’ta Necef’te seçimlere katılacağını ilan ettiği konuşması (AFP)

Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr, Irak’ta önde gelen siyasi partilerin sunduğu siyasi belgeyi onayladığını ilan ederek seçimlere şartlı bir şekilde katılma kararı aldıktan sonra seçim yarışına hızlı bir giriş yaptı.
Sadr bu karardan sonra yaptığı açıklamada destekçilerinin ‘milyonluk gösterileri’ düzenlemesine izin verdi. ‘Milyonluk gösteri’ ifadesi, Sadr’ın gelecek seçimlere gireceğini ilan ettiği siyasi açıklama sırasında kullanmayı tercih ettiği bir ifade. Seçim kampanyalarını duyurmaktan çekinen güçler de yola çıktıklarını duyurdular. Bu arada Sadr’ın seçimlerden çekilme kararına sevinen siyasi gruplar da Sadr’ın geri dönme kararı karşısında şaşkınlığa uğradı. Sadr’ın dönmesini bekleyenler ise Ekim’de yapılması planlanan parlamento seçimlerinin gerçekten Sadr’ın olmadığı bir ortamda yapılıp yapılmayacağı çelişkisini netleştirme ihtiyacı duydular. Sadr’ın son kararıyla birlikte tüm tarafların hesapları değişti. Bununla birlikte iki kez kaybeden bazı siyasi partiler de bulunuyor. Nitekim Sadr’ın çekilmesinin ardından kendisinin de çekildiğini duyuran Irak’ın eski Başbakanı İyad el-Allavi’nin başkanlığındaki Ulusal Uzlaşı Hareketi iki kez kaybedenlerin başında geliyor. Hareket daha önce mecliste 2 sandalye kazanmıştı. Hareket kaybetti çünkü çekilme kararının Sadr’ın nihai kararı olduğunu düşünüyordu. Bu düşünce bu Hareketi, Sadr’ın kararına sarılarak muhalefet tabanını genişletmek isteyen diğer küçük partilerin safına ekledi. Dolayısıyla Hareket artık geri dönmeyi de göze alamaz çünkü bu durumda tüm kararlarını Sadr’a göre verdiği imajı oluşturabilir.
Iraklı siyasi partilerin arasındaki siyasi çekişmeler, 3 ana bileşenden (Şii-Sünni-Kürt) her birine ait siyasi parti veya grubun seçimde en fazla sandalye kazanma arzusuna dayanıyor. Bu çekişmede en önemli şey, 3 başkanlık koltuğu (Cumhurbaşkanı Kürt, Başbakan Şii ve Meclis Başkanı Sünni olmalıdır) üzerinde anlaşmaların nasıl ve hangi partilerin yapacağıdır?
Şarku’l Avsat’ın kaynaklardan edindiği bilgilere göre, siyaset koridorlarında ve kapalı kapılar ardında halihazırda seçim mekanizmaları, sorunların kaynağı, seçimlerde manipülasyonun nasıl önüne geçileceği, uluslararası gözlemciler ve bir arabanın atların önüne konulması türünden garip bir denklemde 3 başkanın seçimi görüşülüyor. Örneğin Şii siyasi gruplar. Özellikle Sadr’ın seçim yarışına dönmesinin ardından aralarında büyük anlaşmazlıklar olmasına rağmen 7 Şii ana siyasi partiden oluşan bir 7’li Komite, seçimlerden önce şimdiden bir sonraki başbakanın taşıması gereken kriterleri belirlemekle uğraşıyor. Bu mesele Şii çevrelerde Sünni ve Kürt çevrelere göre daha önem taşımakla birlikte, Sadr’ın çekilme kararı verdiği esnada Şii siyasi partiler arasında yapılan görüşme ve toplantılar, Sadr’ın dönme kararının ardından yapılanlardan farklılık arz ediyor. Şii siyasi çevrelerde Sadr ile rekabet eden siyasi gruplar bir sonraki başbakanın kendileri tarafından aday gösterilmesini isterken, Sadr’ın seçime katılma kararından sonra yürütme otoritesinin başını temsil eden yeni başbakanın kim olacağı sorusu yeniden gündeme gelmiş oldu. Sadr, bir sonraki başbakanın hem Sadr Hareketi çizgisinde biri olan hem de Hareketin direk gösterdiği bir isim olmasını istiyor. Sadr’ın bu talebinde ısrar etmesi, tıpkı halihazırda mecliste birinci parti olduğu gibi bu seçimde de birinci olacağına inanmasından kaynaklanıyor.
Bu arada Sadr’ın seçimlere katılmayacağını ilan etmesinin ardından mevcut Başbakan Mustafa el-Kazımi’nin ikinci dönem başbakanlık koltuğuna oturma şansı gerilemişken, Sadr’ın kararından vazgeçmesiyle Kazımi’nin adı tekrardan başbakanlık için ismi geçenler arasında ilk sıraya yükseldi.
Başbakanlık koltuğu için dolaşıma koyulan isimler arasında şu ana kadar Sadr ve Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) lideri Mesud Barzani tarafından desteklenen Kazımi’nin yanı sıra Ulusal Güvenlik Danışmanı ve Eski İçişleri Bakanı Kasım el-Araci, Kazımi hükümetinden önce başbakanlık teklif edilen Adnan ez-Zurfi ve eski başbakan adaylarından Şiya es-Sudani yer alıyor. Bu isimlere ilave olarak, özellikle geçtiğimiz günlerde Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’ni (IKBY) ziyaretinden sonra Eski Başbakan Nuri el-Maliki’nin de Kanun Devleti Koalisyonu tarafından yeni hükümet için aday gösterdi.
Aynı kaynakların aktardığına göre kapalı kapılar ardında Şiiler arasından seçilecek başbakanın yanı sıra Kürt ve Sünnilerden seçilecek Cumhurbaşkanı ve Meclis Başkanı seçenekleri de konuşuluyor. Nitekim bu iki koltuk için seçilecek isimler Şiilerin onayından geçmedikçe Dünya Kupasının eleme turlarını da geçemeyecekler. Cumhurbaşkanı adayı iki ana Kürt parti tarafından seçiliyor. Ancak Kürtler cumhurbaşkanı olarak seçecekleri isim üzerinde anlaşma sağlayamazlarsa aday gösterilen isim Şiilerin onayından geçmeyecek. Aynı durum meclis başkanını seçecek olan Sünniler için de geçerli. Zira Kürt ve Sünni siyasi partiler arasında büyük anlaşmazlıklar mevcut. İki tarafın da aday isimler üzerinden bölünmesi bekleniyor. Bu da aday gösterirken ve hatta gösterilen aday makama oturduktan sonra bile Sünni ve Kürt partilerin Şiiler karşısında zorlanacağına işaret ediyor. Kürtlerin cumhurbaşkanlığı koltuğu için tek bir aday üzerine anlaşmaya varamaması ve birden fazla aday sunmaları halinde hangi adayın kazanacağı Şiilerin onayına bağlı olacak. Aynı durum Sünniler için de geçerli.
Dolayısıyla çoğu kesim yeni Seçim Yasası gölgesinde gerçekleşecek bu seçimlerin ardından hükümeti kurma sürecinin çok zorlu geçeceği görüşünü savunurken, siyasi partilerin şimdiden 3 başkanlık üzerinde uzlaşma sağlamaları -ki bu her ne kadar arabayı atların önüne koymaya benzese de- yeni hükümetin herkesin beklediğinden daha hızlı bir şekilde kurulmasına katkı sağlayacaktır.



Gazzeliler kuzeye dönmeye başladı... Hamas yerinden etme planlarını yenilgiye  mi uğrattı?

TT

Gazzeliler kuzeye dönmeye başladı... Hamas yerinden etme planlarını yenilgiye  mi uğrattı?

Gazzeliler kuzeye dönmeye başladı... Hamas yerinden etme planlarını yenilgiye  mi uğrattı?

Yerlerinden edilmiş yüz binlerce Filistinli bu sabah, Gazze şehrine ve Gazze Şeridi'nin kuzeyine kıyıdaki er-Reşid Caddesi üzerinden yaya olarak akın etti. Nostalji duyguları ile acı hatıraların birbirine karıştığı görkemli bir manzara ortaya çıktı.

Hamas, yerinden edilmiş Filistinlilerin Gazze Şeridi'nin kuzeyine dönüşünü ‘işgal ve yerinden etme planları için bir yenilgi’ olarak nitelendirdi. İslami Cihad Hareketi ise yerinden edilenlerin geri dönüşünün ‘Filistin halkını yerinden etmeyi hayal edenlere bir cevap’ olduğunu söyledi. Hamas'tan yapılan açıklamada, “Yerinden edilenlerin evlerine dönmesi, işgal güçlerinin Filistin halkını yerinden etme ve kararlılık iradesini kırma yönündeki saldırgan hedeflerine ulaşmada başarısız olduğunu bir kez daha kanıtlamaktadır. Halkımızın büyük kalabalıklarının, yıkılan evlerine rağmen kaçmak zorunda kaldıkları bölgelere geri dönmeleri, halkımızın büyüklüğünü ve acı ve trajedinin derinliğine rağmen topraklarındaki kararlılığını teyit etmektedir” denildi.

Açıklamanın devamında, “Geri dönüş sevinci, sevgi ve toprağa bağlılıkla dolu bu sahneler, halkımızın iradesini kırmak ve onları topraklarından etmek isteyenlere bir mesajdır. Yerlerinden edilen insanlarımızın evlerine dönmesi, işgalin halkımızı yerinden etme ve kararlılık iradesini kırma yönündeki saldırgan hedeflerine ulaşamadığını bir kez daha kanıtlamaktadır. Gazze Şeridi'nin tüm bölgelerine yardım malzemelerinin ulaştırılmasının yoğunlaştırılması çağrısında bulunuyoruz” ifadeleri yer aldı.

SCDFVERGTHY
On binlerce Filistinli er-Reşid Caddesi üzerinden Gazze Şeridi'nin kuzeyine doğru dönüş yürüyüşüne başladı. (EPA)

Gazze Şeridi’ndeki İçişleri Bakanlığı, bugün yerel saatle 07:00 itibariyle er-Reşid Caddesi'nin yaya trafiğine açıldığını ve Selahaddin Caddesi'nin de 09:00 itibariyle araç trafiğine açıldığını doğruladı. Bu gelişme, İsrail ordusunun dün Gazze Şeridi'nin kuzeyine yaya olarak er-Reşid Caddesi üzerinden, araç olarak da Selahaddin Caddesi üzerinden dönülebileceğini duyurmasının ardından geldi.

SXDCFEVRGTYH
Ateşkesin ardından on binlerce Filistinlinin Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki evlerine doğru yola çıktığını gösteren bir drone görüntüsü (Reuters)

Katar Dışişleri Bakanlığı cuma günü yaptığı açıklamada, İsrail ile Hamas arasında Arbel Yehud ve diğer iki esirin cuma gününe kadar teslim edilmesi konusunda anlaşmaya varıldığını ve esir değişiminin ardından Filistinlilerin Gazze Şeridi'nin kuzeyine dönmeye başlayacağını duyurdu.

Hamas cumartesi günü dört İsrailli kadın esiri serbest bıraktı. Ancak listede yer alan Yehud'un serbest bırakılmaması İsrail'in on binlerce Filistinlinin kuzey Gazze Şeridi'ne dönüşünü engellemesine neden oldu. Hamas ateşkes anlaşmasının ilk aşamasında, İsrail hapishanelerindeki yaklaşık 300 Filistinli tutukluya karşılık 33 esirden şu ana kadar yedisini serbest bıraktı.

QWSEDFRGT
Gazze Şeridi'nin kuzeyine dönmelerine izin verilmesini bekleyen araçların yanında duran yaşlı bir Filistinli (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisinden dün yapılan açıklamada, “Yoğun ve kararlı müzakerelerin ardından Hamas, Arbel Yehud, Agam Berger ve bir diğer esiri perşembe günü serbest bırakacak” denildi. Diğer üç esirin ise İsrail ile Hamas arasındaki ateşkes anlaşmasının ilk aşamasında planlandığı üzere cumartesi günü serbest bırakılması bekleniyor.

Açıklamada, “Aynı zamanda İsrail, Hamas'tan ilk aşamada serbest bırakılabilecek canlı ve ölü tüm esirlerin durumunu gösteren bir liste aldı” denildi. Kısa bir süre sonra Hamas bu listeyi Mısırlı ve Katarlı arabuluculara verdiğini doğruladı.

Gazze Şeridi'ndeki ateşkes ikinci haftasına girerken Hamas ve İslami Cihad dün ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze sakinlerinin Mısır ve Ürdün'e taşınarak bölgenin yeniden düzenlenmesi önerisini kınadı.