Cezayir’de artan gerilim hükümeti eylem planı açıklamak zorunda bıraktı

Eylem planı, güvenliği güçlendirme ile aktif ve proaktif dış politika izleme stratejilerine dayanıyor.

Cezayir Dışişleri Bakanı Ramtan Lamamra (Reuters)
Cezayir Dışişleri Bakanı Ramtan Lamamra (Reuters)
TT

Cezayir’de artan gerilim hükümeti eylem planı açıklamak zorunda bıraktı

Cezayir Dışişleri Bakanı Ramtan Lamamra (Reuters)
Cezayir Dışişleri Bakanı Ramtan Lamamra (Reuters)

İmane Aouimeur /Gazeteci
Cezayir hükümeti birkaç gün içinde parlamentoya sunulması beklenen eylem planında sosyal ve ekonomik başlıklara ek olarak iki ana eksene daha yoğunlaştı: ‘Güvenlik ve savunmanın güçlendirilmesi’ ve ‘aktif ve proaktif’ bir dış politika oluşturulması.
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre Cezayir, artan iç gerginlik ve komşu ülkelerdeki krizler arasında, siyasi çözüm bulabilmek için sorunun taraflarıyla yapılan toplantı ve görüşmelere öncülük ediyor.
Abdülmecid Tebbun başkanlığındaki Bakanlar Kurulu tarafından onaylanan hükümet eylem planı belgesinde ‘orduyu modernize etmenin’ önemi vurgulandı. Ayrıca ulusal sınırları güvence altına almanın ve terör ve uluslararası suç örgütü kalıntılarıyla mücadele etme çabalarını güçlendirmenin önemine dikkat çekildi. Bunun yanı sıra ordunun ekonomik kalkınmaya katkısı ve tüm devlet kurum ve kuruluşlarının bilgi sistemlerinin güvenliğini sağlamak için siber savunma araç ve yeteneklerinin güçlendirilmesi gerektiği ifade edildi.
Cezayir hükümeti bundan birkaç hafta önce, resmi Sözcüsü İletişim Bakanı Ammar Belhimer aracılığıyla dijital alanda ulusal bağımsızlığı savunma ve halkı, yakın zamanda Facebook'ta dolaşan yıkıcı planlar ve faaliyetler barındıran içeriklerden koruma konusundaki kararlılığını vurguladı. Belhimer açıklamasında "Cezayir'e diğer ülkelerle eşit şekilde davranması için bu şirkete karşı tüm yasal önlemler alındı" ifadesini kullandı.
Diğer yandan gözlemcilere göre Ramtan Lamamra'nın dışişleri bakanı olarak atanmasıyla hükümetin eylem planı ‘aktif ve proaktif’ bir dış politikaya odaklandı. Zira Lamamra hükümete bölgesel konularla ilgili bazı dosyalar sunarak, dış politikanın yerleşik değerleri ve ilkeleri çerçevesinde Cezayir diplomasisinin amaç ve görevlerini güncelledi. ‘Aktif ve proaktif’ bir dış politikanın gerçekleştirilmesine ve devletin egemenliğinin savunulmasına, haklı ve meşru davaların desteklenmesine devam edileceğini vurguladı.

Parlamentonun vetosu
Parlamenterleri eylem planı lehinde oy kullanmaya ikna etme görevi Başbakan Eymen bin Abdurrahman’a düşüyor. Hükümetin eylem planı, geçtiğimiz 12 Haziran’da yapılan oylamada seçilen Ulusal Halk Meclisi üyelerinin ilk icraatı olacak. Söz konusu seçim, eskiden iktidarda olan Ulusal Kurtuluş Cephesi’nin (FLN) meclis sandalyelerinin çoğunu ele geçirmesiyle sona ermişti.
Cezayir Parlamentosu (Ulusal Halk Meclisi) Başkanı İbrahim Bogali perşembe günü parlamento açılışının oturum aralarında yaptığı açıklamada, hükümetin eylem planının "kazandığı önem göz önüne alındığında hak ettiği ilgiyi göreceğini" belirtti.
Hükümetin eylem planı, yürütme ve yasama organlarının gelecekteki ilişkisinin de önünü açacak. Ayrıca hükümetin siyasi beyanından bir yıl sonra, görüşmeler neticesinde hazırladığı yol haritasının uygulanmasına ilişkin gözetim mekanizmasını harekete geçirecek özel çerçeveyi de belirleyecek.
Anayasa'nın 107’inci maddesine göre Ulusal Halk Meclisi hükümetin programını onaylamayı reddederse başbakanın istifasını cumhurbaşkanına sunması gerekiyor.
Ardından cumhurbaşkanı yeni bir başbakan atıyor ve hükümeti kurmakla görevlendiriyor. Onun da programı reddedilirse cumhurbaşkanı Ulusal Halk Meclisi'ni feshederek üç ay içinde erken seçime gidiyor.

Zorluklar ve rekabet
Siyasi analist Tevfik Boukadeh'e göre Cezayir hükümeti eylem planını sunarak, ‘temel olarak çalışma planında yer alan tüm sektörlerdeki başarısızlıktan kaynaklanan’ çeşitli zorluklarla karşı karşıya kaldı. Boukadeh, Independent Arabia ile gerçekleştirdiği röportajda, birbirini takip eden hükümetlerin büyük miktarda paralar harcamalarına rağmen başarı elde edemediğine ve eylem planlarının somut sonuçlara ulaşmadığına dikkat çekti.
Boukadeh'e göre hükümetin önündeki zorluklardan ilki planı hayata geçirmek için samimi iradeye sahip olmak ve bu planı, parlamento ve medyanın gözünü boyayan bir dekorasyondan ibaret görmemek. İkinci zorluk maliyetle lgili. Bu da hükümetin planlarının başarısı için dayandığı rant kaynağı olan ve tüm bu projeleri küresel petrol piyasasına bağlı bulunan petrol gelirlerinin eksikliği ile kendini gösteriyor.
Boukadeh'in değerlendirmesindeki üçüncü zorluk, söz konusu planları gerçeğe dönüştürecek ve Cezayirlilerin yaşadığı günlük su, ekmek ve süt gibi temel ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik krizlere gerçek çözümler bulacak ekibi seçmek.
Hükümetin ‘aktif ve proaktif’ bir dış politikaya odaklanmasıyla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Boukadeh şu ifadeleri kullandı:
“Cezayir Dışişleri Bakanlığı önceki dönemlerde birçok bağlantısını kaybetti. Cezayir’in yapmaya çalıştığı şeyler konusunda onunla rekabet eden bölgesel ve uluslararası girişimler arasında ülkenin bu bağlantıları yeniden inşa etme olasılığının az olması büyük etkiye sahip. Bu, Mali, Nijer, Libya ve Tunus’un sorunlarını çözecek bir güvenlik kuşağının Cezayir’e bağlanması açısından da engel teşkil edecektir. Fas ile yaşanan diplomatik kriz, bu bağlamda Cezayir’in çabalarını karmaşık hale getirdi. Bu durum, rakip taraflar ve Cezayir’in çalışmalarından ve bölgedeki krizi çözme çabalarından rahatsız olanlar için bir fırsat olacaktır.”

Daha fazla dinamizm
Hükümetin eylem planı mecliste görüşülmeden önce başka bir tartışma daha gündeme geldi. Siyasi analist ve uluslararası ilişkiler uzmanı Adil Orabeh konuya dair şunları söyledi:
 “Bu belgeye hükümet eylem planı demek doğru değil. Çünkü herhangi bir eylem planı, özellikle bu hedefler için belirlenen rakamların ve zaman çizelgesinin dahil edilmesiyle ilgili olarak ayrıntıya ihtiyaç duyar. Geçmişteki belgelerde de olduğu üzere bu belgenin kurgusunda tamamen eksik olan da budur.”
Orabeh, Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada dış politikaya ilişkin de değerlendirmelerde bulundu:
“Komşu ülkelerin krizleriyle başa çıkma adına burada gerçekten büyük bir dinamizm var. Bu da hükümetin bu noktaya yönelik eylem planında belirtilenleri yansıtıyor."
Cezayir bir süredir bölgedeki krizlerin kontrol altına alınması için diplomatik bir kampanya yürütüyor. Ülke kampanya çerçevesinde paralı askerleri ve yabancı güçleri çıkarma ve seçimleri zamanında düzenleme gereğini vurgulayan komşusu Libya’nın düzenleyeceği konferansı kendi topraklarına aldı. Ayrıca Cezayir Dışişleri Bakanı’nın geçen ay üst üste yaptığı (3 kez) ziyaretlerde de tekrarladığı gibi Tunus'taki durum, Cezayir makamlarının öfkelenmesine yol açıyor. Buna Mali'deki kriz ve Fas ile diplomatik ilişkilerin kesilmesi de ekleniyor.
Diğer yandan Cezayir, gözlemci üye olan İsrail’i Afrika Birliği’nden çıkarmak istiyor. Dışişleri Bakanı Ramtan Lamamra, Afrika Birliği Siyasi, Barış ve Güvenlik Komiseri Bankole Adewe’ye ilettiği son mesajında ülkesinin Kıta teşkilatının birliğini ve etkinliğini koruma çabalarını sürdürmekte kararlı olduğunu vurguladı.
* Bu makale Şarku’l Avsat tarafından Independent Arabia’dan çevrilmiştir.



Tunus'taki protestoların ardından Kayravan'da çatışmalar çıktı

Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)
Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)
TT

Tunus'taki protestoların ardından Kayravan'da çatışmalar çıktı

Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)
Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)

Tunus'un merkezindeki Kayravan şehrinde, cumartesi akşamı, polis ve gençler arasında art arda ikinci gece çatışmalar yaşandı.

Ailesinin ifadesine göre, çatışmalar bir kişinin polisin kovalamacası ve ardından kendisine yönelik şiddet sonucu ölmesinin ardından patlak verdi. Ölen kişinin akrabaları, ehliyetsiz motosiklet kullandığını ve bir polis aracı tarafından takip edildiğini söylüyor. Ardından dövülerek hastaneye kaldırılan adam, hastaneden kaçmayı başardı. Cumartesi günü geçirdiği kafa travması sonucu hayatını kaybetti.

Tunus'ta da yüzlerce kişi, muhalefet dernekleri ve partilerinin çağrısına yanıt olarak, dördüncü hafta üst üste başkentte "özgürlükleri savunmak ve Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarını protesto etmek" amacıyla gösteri düzenledi.


Lübnan ve İran ilişkileri "hassas" bir aşamada bulunuyor

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
TT

Lübnan ve İran ilişkileri "hassas" bir aşamada bulunuyor

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)

Lübnan-İran ilişkileri çok hassas bir aşamaya geldi ve şu anda, İran liderliği kararını verip Lübnan işlerine müdahalesini durdurmadığı sürece, kontrolden çıkma ve önlenemez olumsuz sonuçlar doğurma riskiyle karşı karşıya. Önde gelen bir siyasi kaynak Şarku’l Avsat'a durumu böyle aktardı. İran'ın Beyrut'taki elçileri müdahaleyi reddederken, Lübnan'daki resmi makamlar müdahaleyi kanıtlayan delillere sahip olduklarını vurguluyor.

Kaynak, İran'ın müdahalesine örnekler verdi; bunlardan ilki, resmi davet olmadan elçilerin gelmesiydi ve resmi görüşmelerinin çoğunun, Hizbullah, Hamas ve İslami Cihad hareketlerinin önderliğindeki görüşmelerini haklı çıkarmak için siyasi bir kılıf sağlama bağlamında kaldığını vurguladı.


Uluslararası koalisyonun eski sözcüsü, SDG güçlerinin Suriye Savunma Bakanlığı'na entegre edilmesi çağrısında bulundu

Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)
Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)
TT

Uluslararası koalisyonun eski sözcüsü, SDG güçlerinin Suriye Savunma Bakanlığı'na entegre edilmesi çağrısında bulundu

Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)
Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)

Uluslararası koalisyonun eski sözcüsü Albay Myles Caggins, Palmira'daki ortak Suriye-Amerikan devriyesine yapılan saldırının sürpriz olduğunu belirterek, Washington'un Suriye ile uzun vadeli güvenlik ilişkileri kurmak istediğini kaydetti.

Suriye devlet televizyonunda yayınlanan açıklamalarında Caggins, “Amerika Birleşik Devletleri’nin Suriye güvenlik güçlerini DEAŞ’a karşı mücadelede destekleme konusunda özel ve devam eden bir misyonu var ve bu, Suriye hükümetiyle iş birliği içinde yapılacak” dedi. Caggins, Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) Savunma Bakanlığı ile bütünleştirilmesinin gerekliliğini de vurguladı.

Ayrıca, “Amerikan mevzilerine sık sık saldırılar düzenleniyor ve İran milisleri, güçlerimizin bulunduğu bölgelerde gerilim yaratmaya çalışıyor ve çalışmaya devam edecek” ifadelerini kullandı.

Amerikalı yetkili, Suriye Devlet Başkanı Ahmed elş-Şara'nın bölgede barışa yönelik önemli çalışmalar yaptığını ve Suriye-Amerika ilişkilerinin güçlü olduğunu, ekonomiyi ve refahı güçlendirmenin terörizmle mücadelede önemli bir unsur olduğunu açıkladı.

Şam, cumartesi günü Suriye'nin merkezindeki Palmira kenti yakınlarında ABD-Suriye ortak askeri heyetine yönelik düzenlenen ve üç Amerikalının (iki asker ve bir sivil tercümanları) öldüğü, birçok personelin ise yaralandığı silahlı saldırıyı "terör saldırısı" olarak kınadı.

Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani, X platformundaki hesabından yaptığı açıklamada, "Suriye, Palmira yakınlarında Suriye-ABD ortak terörle mücadele devriyesini hedef alan terör saldırısını şiddetle kınıyor" dedi. Şeybani, sözlerine şöyle devam etti: "Kurbanların ailelerine, Amerikan hükümetine ve halkına başsağlığı diliyor, yaralılara acil şifa temenni ediyoruz."