Arap Birliği’nden, Moskova ile bölgesel dosyalar konusunda iş birliğini geliştirme adımı

Arap Birliği, Rusya Merkezi Seçim Kurulu ile iş birliği protokolü imzalandı

Rusya Merkezi Seçim Kurulu ile iş birliği protokolünün imzalandığı toplantıdan bir kare (Arap Birliği)
Rusya Merkezi Seçim Kurulu ile iş birliği protokolünün imzalandığı toplantıdan bir kare (Arap Birliği)
TT

Arap Birliği’nden, Moskova ile bölgesel dosyalar konusunda iş birliğini geliştirme adımı

Rusya Merkezi Seçim Kurulu ile iş birliği protokolünün imzalandığı toplantıdan bir kare (Arap Birliği)
Rusya Merkezi Seçim Kurulu ile iş birliği protokolünün imzalandığı toplantıdan bir kare (Arap Birliği)

Arap Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Hüsam Zeki, Moskova’da Rusya Dışişleri Bakanlığı yetkilileriyle bir dizi görüşme gerçekleştirdi. Görüşmelerde Ortadoğu’daki gelişmelerin yanı sıra bölgesel krizlerin çözümüne katkıda bulunmak amacıyla Arap Birliği (AL) ile Rusya arasındaki koordinasyonu artırma mekanizmaları ele alındı.
Zeki, Moskova’daki gündemine, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ortadoğu Özel Temsilcisi ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Mihail Bogdanov ile uzun bir görüşme yaparak başladı. Toplantının planlanandan iki kat daha uzun sürmesi dikkat çekerken Rusya Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Zeki ve Bogdanov’un Rusya ve AL arasındaki iş birliğini artırma mekanizmalarıyla ilgili bir dizi konunun ele alındığı ‘derin ve kapsamlı bir diyalog’ gerçekleştirdikleri belirtildi. Açıklamada, tarafların önümüzdeki Ekim ayında bakanlar düzeyinde yapılması planlanan 6. Rus-Arap Forumu'nun devam eden hazırlıklarına özel önem verdikleri vurgulandı.
Başkanlık açıklamasına göre görüşmeler sırasında Ortadoğu’daki son durum, başlıca endişe kaynakları, Rusya ile AL arasındaki koordinasyonun sürdürülmesine yönelik mekanizmaların incelenmesi ve Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’yle birlikte uluslararası hukukun temel ilkelerine dayalı olarak mevcut krizlerin çözümüne katkıda bulunmaya yönelik çabalara odaklanıldı.
AL Genel Sekreteri Zeki, Bogdanov ile görüşmesinin ardından uluslararası kuruluşlarla ilişkilerden ve Arap bölgesi ile ilgili bazı dosyalardan sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Verşinin ile bir araya geldi. Bakanlık açıklamasında, toplantı sırasında BM gündeminde yer alan çok çeşitli ortak çıkar konuları hakkında ayrıntılı görüş alışverişinde bulunulduğu belirtildi.
Zeki-Verşinin görüşmesinde Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki anlaşmazlıkların çözümlerin ve İran'ın nükleer programıyla ilgili gelişmelerin ele alındığı aktarılan açıklamaya göre, iki taraf Rusya ve AL arasındaki iş birliğini, çeşitli BM platformları çerçevesinde güçlendirmeye devam etmek istediklerini dile getirdiler.
Zeki, Rusya Merkezi Seçim Kurulu Başkanı Ella Pamfilova ile de bir araya geldi. Görüşmede, Zeki ve Pamfilova, seçimleri denetlemeye yönelik iş birliği mekanizmaları ve bu alanda çalışanların eğitimlerini ve verimliliklerini artırma gibi çeşitli konularda fikir alışverişinde bulundular.
Görüşmelerin sonunda, AL ile Rusya Merkezi Seçim Kurulu arasında bir ilki temsil eden iş birliği protokolü imzaladı. Rusya’daki genel seçimlerden iki hafta önce imzalanan protokol, özellikle zamanlaması bakımından büyük önem taşıyor.
Şarku'l Avsat'ın bir kopyasına ulaştığı protokol, deneyim alışverişinde bulunulması, seçim alanında çalışanların eğitimi ve özellikle dijital seçim izleme alanındaki deneyimlerden yararlanılması alanında geniş iş birliğinin başlatılması için yasal bir temel oluşturuyor.
AL tarafından yapılan açıklamada ise Genel Sekreter Zeki'nin Rusya Dışişleri Bakanlığı'ndaki üst düzey yetkililerle yaptığı görüşmelerde, özellikle bakanlar düzeyindeki 6. Rus-Arap Forumu'nun yakında yapılacak olması çerçevesinde iş birliğinin ele alındığı ve Filistin sorunu, Suriye krizi, Libya'daki durum, İran nükleer dosyasındaki gelişmeler ve diğer ortak çıkar sorunları hakkında derin ve kapsamlı diyaloglar gerçekleştiği vurgulandı.
Zeki, Moskova ziyaretinin sonunda yaptığı değerlendirmede, görüşmelerin ‘mükemmel ve her zaman olduğu gibi dürüst bir ortamda geçtiğini, ayrıca her iki tarafın diğerinin tutumları hakkındaki vizyonlarını netleştirmeye katkıda bulunduklarını’ vurguladı.
AL Genel Sekreteri, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Moskova ziyaretinin temel amacının Arap bölgesini ilgilendiren dosyalarla ilgili AL ve Rusya'nın vizyonları arasında karşılıklı anlayışı geliştirmek olduğunu söyledi.
Filistin meselesinin Rusya’nın Uluslararası Dörtlü’nün rolünü canlandırma çabaları çerçevesinde görüşmelerinin önemli günden maddelerinden biri olduğuna dikkati çeken Zeki, AL’nin Rus tarafıyla tutumlarının uyuşmasının, Uluslararası Dörtlü'nün çalışmalarını genişletmedeki ve yeni üyelerin katılımıyla rolünü etkinleştirmedeki önemine işaret etti. Zeki, Moskova'nın daha önce AL, Ürdün, Mısır ve bölgedeki diğer tarafların Uluslararası Dörtlü’ye dahil olmalarını teklif ettiğinin de altını çizdi.
Asıl sorunun Washington'ın Uluslararası Dörtlü'nün çalışmalarının canlandırılmasına karşı çıkmasında yattığını söyleyen Zeki, Uluslararası Dörtlü’nün heyetler düzeyinde birkaç toplantı gerçekleştirdiğini ve bu konuda herhangi bir ilerleme kaydedilemediğini, Washington’ın da çözüme yönelik çabaları canlandıracak mekanizmaların tartışılması için bakanlar düzeyinde bir toplantı düzenlenmesi fikrini engellediğini kaydetti.
Filistin meselesi Zeki’nin Rusya Ortodoks Kilisesi Dış İlişkiler Başkanı Metropolit Hilarion Alfeyev ile olan görüşmesinde de ele alındı. Zeki, görüşmede, Rusya Ortodoks Kilisesi’nin Kudüs'ün korunması ve İsrail’in işgal altındaki topraklardaki yasadışı yerleşim politikalarına karşı koyma konularındaki tutumunun önemli olduğunu vurguladı.
Ziyaret sırasında ele alınan gündem maddelerinden biri olan Rönesans (Nahda) Barajı dosyasıyla ilgili olarak ise Zeki, Rusya’nın bu konudaki tarafsızlığının Moskova tarafından teyit edildiğini belirtti. Rusya'nın tüm taraflarla çıkarları olduğunu ve diyalog yoluyla anlaşmaya varmayı teşvik ettiğini de sözlerine ekleyen Zeki, Rus yetkililerin kendisine söylediklerinin faydalı olduğunu ve Rus tarafının bölgedeki önemli sorunların çözümü için çabalarını sürdürmesini her zaman umduğunu ifade etti.



Trump'ın “tarihi” ziyareti ve Riyad'da Körfez-ABD zirvesi

TT

Trump'ın “tarihi” ziyareti ve Riyad'da Körfez-ABD zirvesi

Trump'ın “tarihi” ziyareti ve Riyad'da Körfez-ABD zirvesi

ABD Başkanı Donald Trump Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Katar'ı kapsayan ziyaret turunu ‘tarihi’ olarak nitelendirdi. Trump, 13-16 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşecek resmi ziyaretlerinin başlangıcında Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'a gitmek üzere yol çıkmadan önce Beyaz Saray'da bir basın toplantısı düzenledi.

Bugün Riyad'a ulaşan Trump, ilk başkanlık döneminde başlattığı yurtdışı ziyaretlerini 2017 yılının aynı ayında Suudi Arabistan'a gerçekleştirdiği ziyareti yine tarihi bir ziyaretle tekrarlamış oldu. Trump, önceki ziyareti sırasında Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz ile görüşmüştü. Ziyaret sırasında iki ülke arasında bir dizi önemli anlaşma imzalandı.

Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, Başkan Trump'ın Suudi Arabistan, Katar ve BAE'yi kapsayan ziyarete büyük önem verdiğini belirtti.

Leavitt, cuma günü düzenlediği basın toplantısında “Başkan Trump Ortadoğu ülkeleriyle ilişkilerini güçlendirmek istiyor” dedi.

Beyaz Saray Sözcüsü, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Başkan Trump, sekiz yıl sonra ABD ve Ortadoğu ülkelerinin iş birliğine dayalı ilişkilere sahip olduğu, radikalizmin yenilgiye uğratıldığı ve yerini kültürel alışveriş ve ticarete bıraktığı müreffeh ve başarılı bir Ortadoğu vizyonunu yeniden teyit etmek üzere bölgeyi bir kez daha ziyaret edecek.”

Trump’ın toplantılarla dolu bir programı var

Beyaz Saray'ın aktardığı ABD Başkanı'nın ziyaret programına göre Trump, iş adamları ve yatırımcılarla ikili görüşmelerin yanı sıra Suudi Arabistan-ABD Yatırım Forumu'na katılacak.

ujı
Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'daki bir köprüde Suudi Arabistan ve ABD bayrakları dalgalanıyor (Reuters)

Trump yarın Riyad’da düzenlenecek beşinci Körfez İşbirliği Teşkilatı (KİK)-ABD zirvesi için KİK üyesi ülkelerin liderleriyle bir araya gelecek.

ABD Dışişleri Bakanlığı Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada ziyaretin, Suudi Arabistan’ın Ukrayna'daki savaşla ilgili müzakerelere ev sahipliği yapmasının yanı sıra Sudan ve Yemen'in istikrara kavuşturulmasında oynadığı rolü göz ardı edilmeyeceğini vurguladı.

ABD Dışişleri Bakanlığı Bölge Sözcüsü Samuel Warburg, ülkesinin, Suudi Arabistan’ın çatışmalara yönelik siyasi çözümleri destekleme girişimlerini, küresel enerji piyasalarını güvence altına almaya yönelik devam eden çabalarını ve bölgesel ve uluslararası diplomatik araçlar yoluyla bölgesel istikrara yaptığı katkıları takdir ettiğini söyledi.

Masada yer alan dosyalar

ABD Başkanının ziyareti sırasında ele alınması beklenen dosyalarla ilgili olarak bunların bölgesel güvenlik, savunma iş birliği, teknoloji ve yenilenebilir enerji yatırımlarıyla ilgili stratejik dosyaları içereceğini belirten Warburg, Kızıldeniz'deki seyrüsefer güvenliğine yönelik tehditlerin yanı sıra Gazze, Lübnan, Yemen, Sudan, Libya, Lübnan, Irak'taki gelişmeler ve İran'ın istikrarı bozucu davranışlarıyla mücadele konularında koordinasyonu arttıracaklarını vurguladı.

Warburg, sözlerine şöyle devam etti:

“Başkan Trump'ın Suudi Arabistan'a yapacağı ziyaret, Riyad ve Washington arasındaki ikili ilişkiler açısından savunma, güvenlik, yatırım ve enerji gibi alanlarda iki ülke arasındaki stratejik ortaklığın güçlendirilmesi için önemli bir fırsat teşkil ediyor.”

fgrty
Suudi Arabistan Veliaht Prensi’nin ABD ziyareti sırasında ABD Başkanı ile çekilen bir fotoğrafı (SPA)

ABD’nin bölgesel ve uluslararası zorluklarla yüzleşmek ve ortak çıkarlara dayalı daha fazla çeşitlendirilmiş ve sürdürülebilir ekonomik ilişkiler kurmak için bu iş birliğini derinleştirme çabasına işaret eden Warburg, bu ziyaretin aynı zamanda Washington'un Ortadoğu'daki önemli ortaklarıyla ittifaklarını güçlendirme konusundaki sarsılmaz kararlılığını da gösterdiğini söyledi. Görüşmelerin yatırım ve savunma konularını içermesinin muhtemel olduğunu ifade eden Warburg, “ABD, Suudi Arabistan ile özellikle yenilenebilir enerji ve teknoloji alanlarında ekonomik ortaklıkları güçlendirmenin yanı sıra bölgesel tehditler karşısında ortak çıkarları korumak için savunma iş birliğini genişletmeyi hedefliyor” diye ekledi.

Tüm bu görüşmeler, bölgedeki müttefik ve ortakların savunma kabiliyetlerini güçlendirmelerini ve ekonomilerini geliştirmelerini sağlamaya yönelik daha geniş bir yaklaşım çerçevesinde gerçekleştiriliyor.

Sekizinci başkan ve 14’üncü ziyaret

ABD Dışişleri Bakanlığı verilerine göre Başkan Donald Trump, ABD başkanları Richard Nixon, Jimmy Carter, George H.W. Bush, Bill Clinton, George W. Bush, Barack Obama ve Joe Biden'ın ziyaretlerinin ardından son elli yılda Suudi Arabistan'ı ziyaret eden sekizinci ABD başkanı olurken, Trump'ın bugün başlayan ziyareti bir ABD başkanının Suudi Arabistan'a yaptığı on dördüncü ziyaret olacak.

rgtbhnj
Eski ABD Başkanı George Bush, 2008 yılında Suudi Arabistan'ı iki kez ziyaret etti (SPA)

Suudi Arabistan'ı iki kez ziyaret eden ABD başkanları George H.W. Bush ve oğlu George W. Bush'un yanı sıra resmi rakamlara göre iki dönemlik başkanlığı sırasında Suudi Arabistan'ı dört kez ziyaret eden eski Başkan Barack Obama gibi bazı ABD başkanları da Suudi Arabistan ziyaretlerini birden fazla kez tekrarladı. Başkan Trump da 2017 yılında, ilk başkanlık döneminde Suudi Arabistan'ı ziyaret etmişti. Şimdi ikinci döneminde dış gezilerine başlamak üzere Suudi Arabistan’ı yeniden ziyaret ediyor.

ABD Başkanı'nın Suudi Arabistan'a gelişi öncesinde Suudi Arabistan İletişim ve Bilgi Teknolojileri Bakanı Mühendis Abdullah es-Sevaha dün Beyaz Saray Yapay Zeka ve Dijital Para Birimleri Kıdemli Danışmanı David Sachs ile yapay zeka alanında iki ülke arasındaki stratejik ortaklığı güçlendirmenin yollarını görüştü.

Şarku’l Avsat’a konuşan ABD'li ve Suudi üst düzey yetkili, ziyaretle birlikte düzenlenecek olan ve ABD yönetiminden bazı yetkililerin de katılacağı Suudi Arabistan-ABD Yatırım Forumu'nda hayati alanlarda önemli anlaşmaların yapılacağını belirttiler.

“Siyasi açıdan belirleyici bir an”

Şarku’l Avsat'a konuşan gözlemciler, ABD Başkanı Donald Trump'ın ziyaretinin iki ülke arasındaki ilişkilerde bir dönüm noktasını temsil ettiğini, stratejik ortaklığı güçlendireceğini ve her iki tarafın çıkarlarını yerine getirmek için güvenlik, ekonomi ve yatırım alanlarına ivme kazandıracağını düşünüyor. Aynı gözlemciler, Filistin meselesi ve İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını durdurmanın önemi, iki devletli bir çözüm için baskı yapılması ve Trump'ı Netanyahu'nun ABD'nin bölgedeki çıkarlarına ulaşmada gerçek bir engel olduğuna ikna etmenin Riyad ve Washington arasındaki başlıca tartışma dosyaları arasında yer alacağına inanıyorlar.

ABD'nin eski Riyad Büyükelçisi Michael Alan Ratney, Başkan Trump'ın mayıs ayı ortalarında Riyad'a yapacağı ziyaretin ABD-Suudi Arabistan ortaklığının gücünün açık bir göstergesi ve Washington'ın Riyad ile stratejik ittifakına duyduğu güvenin somut bir örneği olduğu değerlendirmesinde bulundu.

Şarku’l Avsat'a yaptığı özel açıklamada Ratney, Başkan Trump'ın ikinci döneminin ilk durağı olarak Suudi Arabistan'ı seçmesinin sadece iki ülke arasındaki ilişkilerin stratejik boyutunu değil, aynı zamanda Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile olan şahsi bağlarının derinliğini de yansıttığını söyledi.