How I Met Your Mother'ın ana karakterleriyle özdeşleşen 5 söz

How I Met Your Mother, New York'ta yaşayan 5 arkadaşın ilişki hayatını ekranlara getirmişti (CBS)
How I Met Your Mother, New York'ta yaşayan 5 arkadaşın ilişki hayatını ekranlara getirmişti (CBS)
TT

How I Met Your Mother'ın ana karakterleriyle özdeşleşen 5 söz

How I Met Your Mother, New York'ta yaşayan 5 arkadaşın ilişki hayatını ekranlara getirmişti (CBS)
How I Met Your Mother, New York'ta yaşayan 5 arkadaşın ilişki hayatını ekranlara getirmişti (CBS)

Dijital yayın platformu Hulu'nun televizyon tarihinin en popüler dizileri arasında yer alan How I Met Your Mother'ın spinoff'unu yayımlayacağını duyurmasından bu yana orijinal diziye dair pek çok detay yeniden gündeme geliyor. 
How I Met Your Mother'ın ana karakterlerinin akıllara kazınan cümleleri de bunlar arasında yer alıyor. İkonik karakterler yıllar sonra bile hatırlanan, kendileriyle özdeşleşmiş birçok cümle veya ifadeyle ekranlara gelmişti. 
Mizahi ve dramatik unsurların epey dengeli biçimde sunulduğu dizide Ted, Marshall, Lily, Robin ve Barney birbirinden unutulmaz sahneye imza atmıştı. 

"Buna aşk derler"
Screen Rant'in haberine göre bunlar arasında Lily'nin Marshall'la ilişkisini tanımladığı sırada kullandığı "That's love, bitch!" (Buna aşk derler, kaltak) ifadesi yer alıyor. 

"Efsa - bekleyin - nevi"
Barney'nin "legend - wait for it - dary" (efsa - bekleyin - nevi) sözü de tam olarak bu unutulmaz ifadeler arasında. Diziden akılda kalan en meşhur ifadelerden biri olmasının yanı sıra bu söz Barney'nin karakteriyle de mükemmel biçimde uyuşuyor. 

"Bende de bir tane var: Evlilik cüzdanı"
Marshall'ın da akılda kalan cümlesi tıpkı Lily'ninki gibi ruh eşiyle ilgili. Barney birlikte olduğu kadınların listesini tuttuğunu ve listenin 200'e ulaştığını söylediğinde Marshall kendisinden beklenir biçimde Barney'i ters köşe yaparak kendisinin de bir listesinin olduğunu ve bunun evlilik cüzdanı olduğunu söylüyor. "I Have One. It's Called My Marriage License" (Bende de bir tane var. Ona evlilik cüzdanı deniyor) tam da Marshall'a yakışacak cinsten bir cümle. 

"Ailem Ohio'da yaşıyor. Bense anı yaşıyorum"
Pek çok izleyici açısından Ted'in üniversitedeki hali yetişkin halinden çok daha eğlenceli dolayısıyla akılda kalan cümlelerinden birinin üniversite dönemine ait olması pek de şaşırtıcı değil. "My Parents Live In Ohio. I Live In The Moment" (Ailem Ohio'da yaşıyor. Bense anı yaşıyorum) sözü o günlerden kalan klasiklerden biri. 

"Yolculuğun kendisi en eğlenceli kısım"
Robin'in unutulmaz sözüyse biraz ciddi bir tona sahip. Ted'in yaşlanmayı dört gözle beklediğini söylediği sırada Robin'in, "You Can't Just Jump To The End. The Journey Is The Best Part" (Yolculuğun sonuna bir anda atlayamazsın. Yolculuğun kendisi en eğlenceli kısım) demesi iki karakterin birbirlerinden farklarını net biçimde ortaya koymuştu. 
Independent Türkçe, Screen Rant



Bilim insanları: Hızlı internet yarışı evreni anlamamızı engelliyor

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP
TT

Bilim insanları: Hızlı internet yarışı evreni anlamamızı engelliyor

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP

Bilim insanlarına göre daha hızlı ve daha yaygın internet erişimi yarışı, kozmosu anlamayı zorlaştırıyor.

SpaceX'in Starlink uyduları, Dünya'nın yörüngesinde dönerek yetersiz hizmet alan bölgelere hızlı internet sunmayı amaçlıyor. Şirket, tüm gezegeni kapsayacak sinyal ağı kurmak amacıyla son yıllarda binlerce uydu fırlatıyor.

Ancak araştırmacılar, uyduların radyo astronomiye müdahale ettiğini ve astronomların uzayı gözlemlemesini engellediğini saptadı.

Uydular, astronomların evreni gözlemlemek için kullandığı genellikle çok zayıf radyo dalgalarını bastıran, istenmeyen sinyaller yayıyor.

Curtin Üniversitesi'nin yeni çalışması, özellikle yörüngede en fazla uyduya sahip olan SpaceX'in Starlink'ini inceledi. Ancak uydular yoluyla daha hızlı ve daha yaygın internet sunmak isteyen başka şirketler de var.

Araştırmada bilim insanları, 2030'a kadar tamamlanması planlanan, dünyanın en büyük ve en hassas radyo teleskopu olacak Square Kilometre Array'in (SKA) yapım halindeki versiyonunu kullanarak gökyüzünün 76 milyon görüntüsünü topladı.

Bilim insanları bu verilerde 1806 Starlink uydusunda 112 binden fazla radyo emisyonu buldu. Bu emisyonlar, bilim insanlarının ihtiyaç duyduğu önemli radyo sinyallerini görmelerini çok daha zor hale getirebilir.

Araştırmayı yöneten Dylan Grigg, "Starlink, radyo astronomi için en doğrudan ve sık görülen olası parazit kaynağı: Bu çalışmanın 4 aylık veri toplama döneminde tek başına 477 uydu fırlattı" dedi.

Bazı veri setlerinde, görüntülerimizin yüzde 30'una kadarının Starlink uydusundan gelen parazitleri gösterdiğini tespit ettik.

Bu sinyallerin çoğu uydulardan kasıtlı olarak yayılmıyordu ve beklenenden daha farklı frekanslarda daha güçlü bir şekilde geliyordu. Bu da araştırmacıların bunları ayırt etmesini zorlaştırabilir.

Grigg, "Bazı uyduların, radyo astronomi için korunması gereken 150,8 MHz frekansında tespit ettiğimiz 703 uydu gibi, hiç sinyal olmaması gereken bantlarda yayım yaptığı tespit edildi" dedi.

Bu sinyaller, uydu üzerindeki elektronik parçalardan gelebileceği ve kasıtlı bir sinyalin parçası olmadığı için, astronomlar bunları kolayca tahmin edemez veya filtreleyemez.

Araştırmacılar, bu parazitin sonunda kozmosun derin gerçeklerini anlamamızı engelleyebileceği uyarısında bulundu.

Çalışmanın yazarına yardımcı olan Steven Tingay, "SKA'nın bilimin en büyük sorularını yanıtlamaya yardımcı olacağı altın bir çağın eşiğindeyiz: İlk yıldızların nasıl oluştuğu, karanlık maddenin ne olduğu ve hatta Einstein'ın teorilerini test etmek" dedi 

Ancak başarılı olmak için radyo sessizliği gerekiyor. Küresel bağlantının büyük faydalarını kabul ediyoruz ancak dengeye ihtiyacımız var ve bu, sorunun anlaşılmasıyla başlar, ki bu da çalışmamızın amacı.

Independent Türkçe