Fas'ta iktidarın büyük ortağı, seçimlerde oy oranını koruyabilecek mi?

Rabat'taki seçim kampanyası sırasında Asalet ve Çağdaşlık Partisi'nin destekçileri (AFP)
Rabat'taki seçim kampanyası sırasında Asalet ve Çağdaşlık Partisi'nin destekçileri (AFP)
TT

Fas'ta iktidarın büyük ortağı, seçimlerde oy oranını koruyabilecek mi?

Rabat'taki seçim kampanyası sırasında Asalet ve Çağdaşlık Partisi'nin destekçileri (AFP)
Rabat'taki seçim kampanyası sırasında Asalet ve Çağdaşlık Partisi'nin destekçileri (AFP)

Fas'ta koalisyonun büyük ortağı Adalet ve Kalkınma Partisinin (PJD) geçen haziran ayında yapılan meslek odaları seçiminde düşük oran almasının 8 Eylül'deki genel ve yerel seçimlerde de bir düşüşün göstergesi olduğu tartışılırken, PJD yetkilileri ise partilerinin kazanma şansının varlığından şüphe duymuyor.
Hükümet koalisyonunda yer alan, Milli Bağımsızlar Birliği (RNI) geçen ay yapılan meslek odaları seçimlerinde 2 bin 230 sandalyeden 638'ini alarak birinci oldu.
Ana muhalefet partisi Asalet ve Çağdaşlık Partisi (PAM) 363 sandalyeyle ikinci olurken, onu 360 sandalyeyle İstiklal Partisi izledi. Adalet ve Kalkınma partisi ise 49 sandalyeyle 8. sırada yerini aldı.
Siyasi analist Ömer Şarkavi, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, önceki meclis ve belediye seçimlerinde yükseliş gösteren Adalet ve Kalkınma Partisi'nin meslek odaları seçimiyle ilk kez düşüşe tanık olduğunu belirtti.
Bu durumun, PJD'nin başta RNI olmak üzere diğer partilere göre genel ve yerel seçimlerde düşük aday sayısı sunmasıyla ilişkili olduğunu ifade eden Şarkavi, genel ve yerel seçimlerde PJD 9 bin aday çıkarırken, RNI'nın yaklaşık 26 bin aday çıkardığına işaret etti.
Şarkavi, aday sayısı arttıkça, özellikle belediye seçimlerindeki seçmen sayısının milletvekili seçimlerini olumlu etkileyeceğinden, seçimlerdeki başarı paylarının da o kadar yüksek olacağını savundu.
Seçim sisteminin PJD dahil tüm partileri etkileyeceğini söyleyen Şarkavi, şunları kaydetti:
"PJD için işleri daha da kötüleştiren şey, iç mücadeledir. Çatışma, özellikle bazı bölgelerde aday olma mücadelesi olmak üzere belirgin hale geldi."
Fas'ta 8 Eylül'de düzenlenmesi beklenen genel ve yerel seçimler öncesinde, seçim sistemine ilişkin 4 kanun değişikliği onaylanmıştı. Yapılan değişiklikle "seçim sisteminin geliştirilmesinin, partilere yapılan mali yardımların düzenlenmesinin, seçimlerde güvenilirliğin ve seçim kampanyalarında mali açıdan şeffaflığın artırılmasının" hedeflendiği belirtilmişti.

Partinin geçen 10 yıl içinde aldığı kararlar seçmenlerin tutumunu belirleyecek
PJD, İsrail'le ilişkilerin normalleştirilmesi anlaşması ve Hint kenevirinin tıbbi, endüstriyel amaçlarla kullanılmasına izin veren yasa tasarısının Bakanlar Kurulunda onaylanması sonrası sıkıntılı bir süreçten geçiyor.
Fas'ın İsrail ile ilişkilerini normalleştirmesi sonrasında iktidardaki PJD'ye yönelik eleştiriler dikkati çekmişti.
Fas yönetimi, 10 Aralık 2020'de eski ABD Başkanı Donald Trump'ın Batı Sahra'da Fas'ın hakimiyetini tanımasıyla birlikte İsrail ile ilişkilere yeniden başlama kararı almıştı.
Bu karar, İslami eğilimiyle bilinen iktidardaki PJD içinde ve dışında tartışmalara neden olmuştu.
Şarkavi geçen yıllarda hükümetin aldığı söz konusu kararların seçimlere yansımasıyla ilgili olarak "Parti, bazı belediyeler ile koalisyondaki 10 yıllık iktidarının vergisini ödeyecek. PJD'nin, bu sürede aldığı ve popülaritesini etkileyen bir dizi siyasi kararın yanı sıra özellikle seçim vaatlerini yerine getirmemesi seçmenlerin onu cezalandırmasına neden olacak. Bu kararlar, partiye yaklaşık 800 bin oy kaybettirecek." görüşünü savundu.

Partinin, seçimlerde kazanma şansı hala yüksek
PJD Genel Sekreterliği Üyesi Abdulaziz Eftati ise partisinin seçimlerde kazanma şansının yüksek olduğunu belirtti.
"PJD, gerek seçim öncesinde gerekse seçim kampanyasında net siyasi kurallara göre hareket eden ve iletişim kurmaya, ikna etmeye çalışan az sayıdaki partiden biri." diyen Eftati, "Bu seçimde yeni olan şey ise oyları satın almak için yoğun bir şekilde para akıtan bir partinin varlığı. Bu da bizi, sürekli olarak yolsuzlukla karşı karşıya bırakıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Eftati, partinin, meslek odaları seçimlerindeki oy kaybını da oyların parayla satın alınmasına bağladı.
PJD eski Genel Sekreteri Abdulilah Benkiran ve Mustafa er-Ramid gibi parti yetkililerinin, seçim öncesinde gözlerden uzak olmasıyla ilgili olarak ise Eftati "Ramid'in seçim kampanyasına katılmasına engel olan sağlık problemleri olduğu, Benkiran'ın ise kendi kararı olduğu"nu söyledi.
PJD'nin gerek hükümette gerekse belediyelerde önceki seçimlerde iyi sonuçlar aldığını hatırlatan Eftati, arada sırada çıkan tartışmalara rağmen parti teşkilatının halen güçlü bir yapıya sahip olduğunu vurguladı.



Arap ve İslam ülkelerinin ortak bildirisinde, Netanyahu'nun Büyük İsrail’e ilişkin açıklamaları kınandı

Kudüs şehrinin genel görünümü (Reuters)
Kudüs şehrinin genel görünümü (Reuters)
TT

Arap ve İslam ülkelerinin ortak bildirisinde, Netanyahu'nun Büyük İsrail’e ilişkin açıklamaları kınandı

Kudüs şehrinin genel görünümü (Reuters)
Kudüs şehrinin genel görünümü (Reuters)

31 Arap ve İslam ülkesinin dışişleri bakanları ile Arap Birliği, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) genel sekreterleri, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Büyük İsrail ile ilgili açıklamalarını kınayan ortak bir bildiri yayınladı.

Ortak bildiride, Netanyahu'nun açıklamalarının Arap ulusal güvenliği, devletlerin egemenliği, bölgesel ve uluslararası güvenlik ve barış için doğrudan bir tehdit oluşturduğu, uluslararası hukuk kurallarını ve uluslararası ilişkilerin temellerini ciddi şekilde ihlal ettiği belirtildi.

Bildiride, Arap ve İslam devletlerinin uluslararası hukuka saygı göstererek barışı güçlendirecek tüm önlemleri alacağı vurgulandı.

(facebook gönderisi)(facebook gönderisi)

Aşırı sağcı İsrailli bakan Bezalel Smotrich'in ‘E1’ bölgesindeki yerleşim planını onaylamasının en sert ifadelerle kınandığı bildiride, Smotrich'in Filistin devletinin kurulmasını reddeden ‘aşırı ırkçı’ açıklamaları da kınandı.

Bildiride şu ifadeler yer aldı: “İsrail'in işgal altındaki Filistin toprakları üzerinde egemenliği yoktur. Yerleşim planını ve İsrail'in tüm yasadışı uygulamalarını kesin olarak reddediyoruz. Filistin topraklarını ilhak etmeyi amaçlayan İsrail'in niyet ve politikalarının tehlikesine karşı uyarıyoruz.”

Bildiri, İsrail'in ideolojik ve ırkçı hayallere dayanmasının çatışmayı alevlendirdiğini; bölgesel ve uluslararası güvenliği tehdit ettiğini vurguladı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AFP)İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (AFP)

Bildirinin devamında, “İsrail'in saldırılarını, soykırımı ve etnik temizliği kınıyor ve Gazze Şeridi'nde ateşkesin sağlanmasını talep ediyoruz. Uluslararası topluma, İsrail'e saldırıları durdurması ve Gazze Şeridi'nden çekilmesi için baskı kurmasını ve yeniden inşa sürecinin başlaması için hazırlık yapmasını talep ediyoruz” ifadeleri yer aldı.

Bildiride, Filistin devletinin, Arap ve uluslararası destekle, Batı Şeria'da olduğu gibi Gazze Şeridi'nde de yönetim sorumluluklarını üstlenmesi gerektiği vurgulandı.

Bildiriye imza atan ülkeler şunlar: Suudi Arabistan, Cezayir, Bahreyn, Bangladeş, Çad, Komorlar Birliği, Cibuti, Mısır, Gambiya, Endonezya, Irak, Ürdün, Kuveyt, Lübnan, Libya, Maldivler, Moritanya, Fas, Nijerya, Umman, Pakistan, Filistin, Katar, Senegal, Sierra Leone, Somali, Sudan, Suriye, Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Yemen.