Tunus 2,5 milyon vatandaşını aşıladı

Tunus’ta aşı yaptıran gençler (AFP)
Tunus’ta aşı yaptıran gençler (AFP)
TT

Tunus 2,5 milyon vatandaşını aşıladı

Tunus’ta aşı yaptıran gençler (AFP)
Tunus’ta aşı yaptıran gençler (AFP)

Tunus Sağlık Bakanlığı işlerini yürütmekle görevli Moez Murabıt, yoğun aşılama kampanyasının dördüncü gününde Kovid-19 aşı merkezlerini ziyaret ettiği sırada, ülkesinin koronavirüse karşı yaklaşık 2,5 milyon kişiyi aşılamadaki başarısını açıkladı.
Bu rakam, Sağlık Bakanlığı tarafından Ekim ayı sonuna kadar 5 milyon Tunusluyu aşılamak için ilk hedefinin yaklaşık yüzde 50’sini temsil ediyor.
Bu kapsamda yoğun aşılamanın başarısına katılan medikal, paramedikal ve çeşitli katılımcılar, 4 Eylül Cumartesi günü aşı olmaya davet edilen toplam 494 bin 472 kişiden 335 bin 69 kişiye aşı yapabildi. Ülkenin farklı bölgelerinde 347 aşı merkezi tahsis edildi.
Sağlık Bakanlığı 40 yaş ve üzeri kişilere aşılarını yaptırmaları için çağrıda bulundu.
Tunus Sağlık Bakanlığı, Kovid-19 vaka ve can kayıplarına ilişkin güncel açıklamasında 2 Eylül tarihinde son 24 saatte 16 yeni can kaybının kaydedildiğini böylece salgının başlangıcından bu yana kaydedilen toplam can kaybının 23 bin 817’ye ulaştığını açıkladı.
Bunun yanı sıra aynı gün içerisinde doğrulanan vaka sayısı 2 bin 209 olarak kaydedildi. Ülkede kaydedilen toplam vaka sayısı 674 bin 47’ye yükseldi.
Ülkedeki iyileşen vaka sayısının 636 bin 597’ye yükselmesi ile iyileşme oranı yüzde 94’e ulaştı.
Tunus'taki sağlık uzmanları, ilk etapta salgını aşılama yoluyla ele almaya devam edilmesi gerektiğini belirtse de, Kovid-19 salgını kapsamında alınan sağlık protokollerine uyulması ve Tunus nüfusunun en az yüzde 70’inin aşılanmasıyla sürü bağışıklığının sağlanabileceğini açıkladı.
Sağlık yetkilileri, söz konusu tedbirlere uyulmaması durumunda koronavirüsün yeni bir dalgasıyla karşı karşıya kalabilecekleri konusunda vatandaşları uyardı.



Irak, DEAŞ’tan daha tehlikeli bir beka sorunundan nasıl kurtuldu?

ABD’nin Bağdat'taki Büyükelçiliği'nin bulunduğu Yeşil Bölge'ye giden yolda İran'la dayanışma gösterisine katılan Iraklı mollalar (AP)
ABD’nin Bağdat'taki Büyükelçiliği'nin bulunduğu Yeşil Bölge'ye giden yolda İran'la dayanışma gösterisine katılan Iraklı mollalar (AP)
TT

Irak, DEAŞ’tan daha tehlikeli bir beka sorunundan nasıl kurtuldu?

ABD’nin Bağdat'taki Büyükelçiliği'nin bulunduğu Yeşil Bölge'ye giden yolda İran'la dayanışma gösterisine katılan Iraklı mollalar (AP)
ABD’nin Bağdat'taki Büyükelçiliği'nin bulunduğu Yeşil Bölge'ye giden yolda İran'la dayanışma gösterisine katılan Iraklı mollalar (AP)

Şarku’l Avsat’a konuşan Bağdat'taki diplomatik kaynaklar, Iraklı yetkililerin İsrail-İran savaşına sürüklenmekten korktuğunu ve bunu ‘Irak için, ülkenin üçte birini işgal eden DEAŞ’ın oluşturduğu tehditten daha tehlikeli bir beka sorunu’ olarak gördüklerini açıkladı.

Kaynaklar, DEAŞ’ın Irak’ın bedeninden atılması gereken yabancı bir cisim olduğunu, özellikle de Bağdat'ın DEAŞ’la mücadelesinde uluslararası ve bölgesel destek gördüğünü, ancak savaşın Irak'ın birliğini tehdit ettiğini belirttiler.

Söz konusu ‘beka sorunu’ aşağıdaki maddelerle açıklanabilir:

* Savaşın patlak vermesiyle Bağdat, Azerbaycan ve diğer kanallar aracılığıyla İsrail'den, Irak topraklarından kendisine yönelik herhangi bir saldırıya ‘katı ve acı verici’ misilleme yapacağına dair mesajlar aldı. Mesajlarda, Iraklı yetkililer kendi topraklarından başlatılan saldırılardan sorumlu tutuluyordu.

* Washington, önceki tavsiyelerinden doğrudan uyardı ve İran yanlısı grupların düzenleyeceği saldırıların yol açabileceği ağır sonuçlara dikkati çekti.

hnjıo
Koordinasyon Çerçevesi destekçileri, Irak güvenlik güçlerinin ABD’nin Bağdat Büyükelçiliği'ne giden köprüyü kapatmak için kurduğu barikatın üzerine İran bayrağı dikiyorlar (AP)

* Iraklı yetkililer, ‘felaket senaryosu’ olarak nitelendirdikleri bir durumun yaşanmasından yani Irak'taki silahlı grupların İsrail'e saldırmasından ve İsrail'in de savaşın başında Lübnan'daki Hizbullah liderlerine veya İranlı generallere ve bilim adamlarına yaptığı gibi bir dizi suikast düzenlemesinden endişe duyuyorlardı.

* Kaynaklar, milislere ağır darbeler indirilmesinin Şii sokakları kızıştıracağını ve bu durumun dini otoriteyi sert bir tavır almaya iteceğini, bunun da krizin Şii-İsrail çatışmasına dönüşmesine yol açacağını belirtti.

* Bu senaryo, Irak'ın o dönemdeki Şii bileşeninin Irak'ı önlenebilir bir savaşa sürükleme sorumluluğunu üstleneceği endişelerini uyandırdı.

* Diğer bir tehlike ise Kürtlerin, Irak yönetiminin tek bir bileşeni temsil ediyormuş gibi davrandığını, ülkenin savaşlardan yorulduğunu ve bölgenin Bağdat'tan uzak durmayı tercih ettiğini, çünkü ona yaklaşmanın istenmeyen savaşlara sürüklediğini ilan etme olasılığı.

* Muhammed Şiya es-Sudani hükümeti kararlılık ve bilgelikle hareket etti. Farklı kesimlere göre ülkenin birliğini tehdit eden herhangi bir çatışmaya sürükleme girişimine müsamaha göstermeyeceğini bildirdi ve diğer yandan bölgesel ve uluslararası güçlerle, özellikle Amerika ile iletişim kanallarını açık tuttu.

cvfbghjuk
Iraklı milisler, geçtiğimiz ekim ayında Bağdat'ta İran'ın İsrail'e verdiği yanıtı kutlarken (Reuters)

* Iraklı yetkililer, İranlı yetkililerin milis grupları savaşa katılmaya teşvik etmek yerine sükuneti korumaya teşvik eden tutumundan yararlandı.

* Bir başka önemli faktör ise silahlı grupların, özellikle Lübnan'da Hizbullah'ın maruz kaldığı saldırılar ve İsrail’in İran’ın derinliklerinde gerçekleştirdiği nokta atışı saldırılar, İsrail'in kendisine düşman olan örgütler hakkında kesin bilgilere sahip olduğunu ve teknolojik üstünlüğü ve bu saldırılar sayesinde hedeflerine ulaşabildiğini gösterince savaşın kendi kapasitelerinin ötesinde olduğunu fark etmeleriydi.

* Kaynaklar, baskılara ve çabalara rağmen ‘devletin kontrolü dışındaki grupların’ üç saldırı hazırlığı yaptığını, ancak yetkililerin saldırıların gerçekleştirilmesinden önce bunları engellediğini belirtti.

Kaynaklar, İsrail'in savaşı İran topraklarına taşıması ve ABD’yi İran'ın nükleer tesislerini hedef almaya teşvik etmesi nedeniyle İran'ın derin bir yara aldığını tahmin ediyor. İran nükleer programıyla ilgili gerekli tavizleri vermezse yeni bir savaşın çıkması ihtimaller dahilinde.