İsrail Genelkurmay Başkanı'ndan "İran'ın nükleer programına karşı saldırı planlarını hızlandırıyoruz" açıklaması

İsrail Genelkurmay Başkanı Aviv Kochavi (AP)
İsrail Genelkurmay Başkanı Aviv Kochavi (AP)
TT
20

İsrail Genelkurmay Başkanı'ndan "İran'ın nükleer programına karşı saldırı planlarını hızlandırıyoruz" açıklaması

İsrail Genelkurmay Başkanı Aviv Kochavi (AP)
İsrail Genelkurmay Başkanı Aviv Kochavi (AP)

İsrail Genelkurmay Başkanı Aviv Kochavi, İran'ın nükleer programına yönelik saldırı planlarını "büyük ölçüde hızlandırdıklarını" söyledi.
Kochavi, İsrail'in Walla News internet sitesine yaptığı açıklamada, İran'a ve bölgesel gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İsrail ordusunun ana hedefinin İran'ın Orta Doğu'daki varlığını en aza indirmek olduğunu dile getiren Kochavi, düzenledikleri saldırılarla Tahran'ın İsrail'in kuzey sınırında varlığını ve silahlarını büyük ölçüde azalttıklarını savundu.
İran'ın nükleer programına yönelik saldırı planlarını "büyük ölçüde hızlandırdıklarını" ifade eden Kochavi, İsrail'in savunma bütçesindeki artışın da bu amaçla yapıldığını kaydetti.
İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz, 25 Ağustos'ta yaptığı açıklamada, İran'ın nükleer silah geliştirmesini sağlayacak yeterli malzemeye ulaşmaya 2 ay uzaklıkta olduğunu iddia ederek, ülkesinin bunun önüne geçmek için tek başına adım atmak zorunda kalabileceğini söylemişti.



30'dan fazla BM uzmanı İsrail'i Gazze'deki açlığı militarize etmekle suçluyor

30'dan fazla BM uzmanı İsrail'i Gazze'deki kıtlığı askerileştirmekle suçluyor (AFP)
30'dan fazla BM uzmanı İsrail'i Gazze'deki kıtlığı askerileştirmekle suçluyor (AFP)
TT
20

30'dan fazla BM uzmanı İsrail'i Gazze'deki açlığı militarize etmekle suçluyor

30'dan fazla BM uzmanı İsrail'i Gazze'deki kıtlığı askerileştirmekle suçluyor (AFP)
30'dan fazla BM uzmanı İsrail'i Gazze'deki kıtlığı askerileştirmekle suçluyor (AFP)

AFP'nin haberine göre, 30'dan fazla bağımsız BM uzmanından oluşan bir grup dün yaptığı açıklamada, İsrail'in ateşkes anlaşmasını “ihlal etmeye karar vererek” ve insani yardımların ulaştırılmasını askıya alarak, Gazze Şeridi'nde “kıtlığı militarize etmeye” devam ettiğini söyledi.

İsrail, Gazze Şeridi'nde 15 aydan fazla süren yıkıcı savaşın ardından 19 Ocak'ta yürürlüğe giren ateşkesin sonraki aşamaları konusunda Hamas ile yaşadığı anlaşmazlıklar nedeniyle, 2 Mart'ta Gazze'ye insani yardımı kesme kararı aldı.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığı habere göre İnsan Hakları Konseyi'nin adına konuşmayan uzmanlar yaptıkları açıklamada, bu kararı, uluslararası hukukun açık bir ihlali olarak değerlendirdi.

Uzmanlar, “İsrail'in hayati önem taşıyan insani yardım da dâhil olmak üzere tüm mal ve malzemelerin Gazze Şeridi'ne girişini askıya alma kararından endişe duyuyoruz” dediler.

Aralarında BM Filistin Toprakları Özel Raportörü Francesca Albanese'nin de bulunduğu uzmanlar, “İsrail'in işgalci güç olarak yeterli gıda, tıbbi malzeme ve diğer yardım hizmetlerinin sağlanmasını temin etme yükümlülüğünün devam ettiğini” belirttiler.

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar salı günü yaptığı açıklamada, ülkesinin kararını gerekçelendirerek, insani yardımın Gazze'deki Hamas için “ana gelir kaynağı” haline geldiğini söyledi.

BM uzmanları “İsrail, cinsel sağlık ve üreme sağlığı ile engellilere yönelik yardımcı cihazlar da dâhil olmak üzere, hayati önem taşıyan malzemeleri kasten engelleyerek bir kez daha yardımları militarize ediyor” dedi.

Bu durum “uluslararası insancıl hukuk ve insan hakları hukukunun ciddi ihlallerinin yanı sıra, Roma Statüsü kapsamında savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar” teşkil etmektedir.

Ateşkes anlaşmasının bundan sonraki aşamaları Hamas ve İsrail'in karşıt tutumları nedeniyle sekteye uğruyor.

İlk aşamanın 1 Mart'ta sona ermesinin ardından İsrail, Gazze'de kalan rehinelerin serbest bırakılmasına olanak sağlamak için nisan ortasına kadar uzatmak istediğini açıkladı ve Gazze Şeridi'nin “tamamen askerden arındırılmasını” ve Hamas'ın ortadan kaldırılmasını talep etti.

Hamas ise anlaşmanın kalıcı bir ateşkesle sonuçlanması beklenen ikinci aşamasına geçilmesini talep ederken, 2007'den bu yana kontrol ettiği Gazze Şeridi'nde kalmakta ısrar ediyor.