Irak Terörle Mücadele Birimi Kerkük'te bir DEAŞ hücresini çökertti

Irak Başbakanı Kazimi, fedakarlığı ve kahramanlığını ölümsüzleştirmek için dikilen bir anıtın açılışını yaptı

Irak Başbakanı Mustafa el-Kazimi, dün Bağdat'ta Terörle Mücadele Birimi mensupları onuruna dikilen bir anıtın açılış töreninde (Irak Başbakanlığı)
Irak Başbakanı Mustafa el-Kazimi, dün Bağdat'ta Terörle Mücadele Birimi mensupları onuruna dikilen bir anıtın açılış töreninde (Irak Başbakanlığı)
TT

Irak Terörle Mücadele Birimi Kerkük'te bir DEAŞ hücresini çökertti

Irak Başbakanı Mustafa el-Kazimi, dün Bağdat'ta Terörle Mücadele Birimi mensupları onuruna dikilen bir anıtın açılış töreninde (Irak Başbakanlığı)
Irak Başbakanı Mustafa el-Kazimi, dün Bağdat'ta Terörle Mücadele Birimi mensupları onuruna dikilen bir anıtın açılış töreninde (Irak Başbakanlığı)

Irak Başbakanı Mustafa el-Kazimi, dün Bağdat’ta, Irak güvenlik güçlerinin DEAŞ başta olmak üzere terörist gruplara karşı verilen savaşlarda öncülüğünü temsil eden Terörle Mücadele Birimi'nin bulunduğu fedakarlıkları ölümsüzleştirecek bir anıtın açılışını yaptı.
Açılış, iki gün önce Kerkük’te 13 Federal Polis mensubunun öldürülmesi ardından Terörle Mücadele Birimi’nin bir DEAŞ kolunu düşürdüğü sırada geliyor.
Kazimi, anıtın açılışında yaptığı açıklamada, “Bu, Irak’a ait halis bir sanat eseridir. Terörle Mücadele Birimi’nin kahraman şehitlerini, sadakatlerini ve yazdıkları destanları vefa ve minnetle anıyoruz. Terörle Mücadele Birimi'nden kahraman meslektaşlarınız saatler önce Kerkük'te bölümlerinize saldırmaya çalışan bir terörist kolu bütünüyle öldürmeyi başardı” ifadelerine başvurdu.
Kazimi, Kerkük’te DEAŞ unsurlarına karşı kapsamlı operasyon olarak tanımlanan güvenlik operasyonuna atıfta bulunmuş oldu. Irak Silahlı Kuvvetleri Başkomutanlığı Sözcüsü General Yahya Resul, başkomutanlık talimatıyla yürütülen operasyonun 13 polis üyesinin öldürülmesine karşılık düzenlendiğini söyledi. Sözcü Resul, “Terörle Mücadele Birimi, modern taktik yöntemiyle Kerkük’te güvenlik güçleri devriyelerine saldırmaya çalışan DEAŞ unsurlarından oluşan bir kolun tamamını öldürmeyi başardı” ifadelerine başvurdu. Hareketleri keskin nişancılar tarafından izlenen ve pusuya düşürülen söz konusu kola bağlı bazı mensupların doğrudan ateşle öldürüldüğünü, terörist unsurların geri kalanının bu unsurların çıktığı hücreyi yok etmeyi başaran Uluslararası Koalisyon uçakları tarafından avlandığını da ekledi.
Her koldan Irak güvenlik güçleri, Irak ordusunun ve Uluslararası Koalisyon’un hava desteğiyle Havi el-Azim bölgesinde harekat komutanlıklarını (Salahaddin, Samarra, Diyala) ayıran sınırların temizlenmesi ve denetlenmesi yönündeki operasyonlarını üst üste iki gün sürdürdü.
DEAŞ’ın Irak güvenlik güçlerine yönelik operasyonlarındaki artış ile askeri yeteneklerini yeniden inşa etme yeteneğinden korkulurken Irak’ın DEAŞ ile mücadelesine destek veren Uluslararası Koalisyon Sözcüsü Albay Wayne Marotto ise örgütün 2014'ten sonra olduğu gibi Irak topraklarından herhangi bir bölümü yeniden işgal etme kabiliyeti olmadığını söyledi. Resmi haber ajansına konuşan Marotto, “Güvenlik boşluğundan yararlanmaya devam eden DEAŞ terör çeteleri, 2010 yılındaki El Kaide'ye kıyasla düşük düzey bir isyancı olarak faaliyet gösteriyor. Fırsat buldukça saldırıları düzenliyor” ifadelerine başvurdu.
Irak güvenlik güçleri ve uluslararası koalisyon, DEAŞ’ın uyuyan hücrelerini, saklanma yerlerini, geçici yerleşkelerini ve maddi kaynaklarını engelleyip imha etme, liderlerini etkisiz hale getirme yönünde proaktif bir şekilde çalışıyor. Irak güvenlik güçlerinin DEAŞ’a karşı mücadelede ön saflarda yer aldığına dikkat çeken Marotto, DEAŞ’ın yeniden ortaya çıktığına dair herhangi bir işaret görmeyen koalisyonun Irak güvenlik güçlerini desteklemeye devam edeceğini, Irak Başbakanı hava gücü talep ettiği taktirde verileceğini vurguladı. Aynı zamanda DEAŞ’ın bölgesel düzeyde yenildiğine, liderliği, ağı ve kaynaklarının önemli ölçüde bozulduğuna olan inancından bahseden Marotto, artık Irak ve Suriye'de herhangi bir bölgeyi sürekli şekilde işgal edemeyeceği ifadelerini kullandı.
Koalisyonun Irak’taki oluşumlarından biri olan Birleşik Ortak Görev Gücü-Doğal Kararlılık Harekatı (CJTF-OIR), dün, DEAŞ ile mücadeleyi tartışmak üzere koalisyon büyükelçileri ve temsilcilerinin davet edildiği bir diyalog forumu düzenleyerek “Bu forum, DEAŞ’ın yenilgiye uğratılmasında ortaklarımıza yardımcı olma ve bu konuda tavsiyelerde bulunma yönündeki ortak çabalarımızı yansıtıyor” açıklamalarında bulundu.



Dürzi liderliğinde gerilim: Suveyda’da ‘darbe girişimi’ iddiasıyla din adamları gözaltına alındı

Suriye Kızılayı, Suveyda'dan tutukluların teslim edilme işlemlerini takip ediyor (SANA)
Suriye Kızılayı, Suveyda'dan tutukluların teslim edilme işlemlerini takip ediyor (SANA)
TT

Dürzi liderliğinde gerilim: Suveyda’da ‘darbe girişimi’ iddiasıyla din adamları gözaltına alındı

Suriye Kızılayı, Suveyda'dan tutukluların teslim edilme işlemlerini takip ediyor (SANA)
Suriye Kızılayı, Suveyda'dan tutukluların teslim edilme işlemlerini takip ediyor (SANA)

Şarku’l Avsat’a konuşan Suriye’nin Suveyda şehrinden Dürzi kaynaklar, Ulusal Muhafızlar’ın yaklaşık 10 kişiye yönelik tutuklama operasyonunun, Suriyeli Dürzilerin ruhani lideri Şeyh Hikmet el-Hicri'nin politikalarına ve projelerine karşı ‘darbe’ girişiminde bulunmak amacıyla ve ‘paralel bir akım’ oluşturmaya çalıştığı suçlaması çerçevesinde gerçekleştirildiğini açıkladılar. Kaynaklar, Suveyda’da ‘çatışma’ çıkmasından endişe duyduklarını ifade ettiler.

Kimliklerinin açıklanmamasını tercih eden yerel kaynaklar, ‘Ulusal Muhafızlar’ın, şehirde gerginliğin yüksek ve güvenlik önlemlerinin yoğun olduğu bir ortamda cumartesi günü geniş çaplı bir tutuklama kampanyası başlattığını’ söylediler.

Tutuklananlar arasında din adamı Şeyh Raid el-Mutni, Asım Ebu Fahr, Gandi Ebu Fahr ve Zeydan ailesinin bazı fertleri de vardı. Kaynaklar, Zeydan ailesinin Dürzi lider Leys el-Belus’un amcaları olduğunu belirtirken, Mutni ve Ebu Fahr ailelerinin kalabalık Dürzi aileler olduklarını ve ‘bu tutuklamaların Dürzi-Dürzi iç savaşının patlak vermesine yol açabileceğinden korkulduğunu aktardılar.


Batı Şeria'daki operasyonlarına devam eden İsrail ordusu Gazze'de Gazi Hamad'ın oğlunu öldürdü

Cuma günü Batı Şeria'nın Tarkumiye köyünde Filistinlilerin tarım alanlarına ulaşmasını engellemek için harekete geçti İsrailli askerler, (DPA)
Cuma günü Batı Şeria'nın Tarkumiye köyünde Filistinlilerin tarım alanlarına ulaşmasını engellemek için harekete geçti İsrailli askerler, (DPA)
TT

Batı Şeria'daki operasyonlarına devam eden İsrail ordusu Gazze'de Gazi Hamad'ın oğlunu öldürdü

Cuma günü Batı Şeria'nın Tarkumiye köyünde Filistinlilerin tarım alanlarına ulaşmasını engellemek için harekete geçti İsrailli askerler, (DPA)
Cuma günü Batı Şeria'nın Tarkumiye köyünde Filistinlilerin tarım alanlarına ulaşmasını engellemek için harekete geçti İsrailli askerler, (DPA)

İşgalci İsrail ordusu, Tubas’tan güçlerini çekmesine rağmen dün Batı Şeria'nın çeşitli bölgelerinde saldırılarına devam etti ve Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta silahlı dört unsurun öldürüldüğünü duyurdu.

Batı Şeria'nın Salfit, Beytullahim, El Halil, Nablus ve Ramallah şehirlerinde çok sayıda Filistinliyi gözaltına alan işgalci İsrail ordusu, Cenin Mülteci Kampı’nda 24 evi yıkmaya başladı. Cenin'in Barta’a beldesinde beş Filistinliden oluşan bir hücrenin üyelerini gözaltına aldığını duyuran İsrail ordusu, bu kişilerin yakında bir eylem hazırlığında olduğunu iddia etti.

İşgalci İsrail ordusu, Genel Güvenlik Servisi (Şabak) ve İsrail polisi tarafından yapılan ortak açıklamada, Yamam Özel Birimi’nin Menaşi Tugayı’ndan gelen ve Şabak'ın yönettiği güçlerin desteğiyle dün akşam Barta'a beldesinde bir operasyon düzenlediği ve ‘yakın gelecekte’ eylem hazırlığındaki bir hücrenin üyelerini tutukladığı belirtildi. Ancak eylemin niteliği veya hangi aşamada olduğu hakkında daha fazla ayrıntı verilmedi.

İşgalci İsrail ordusu geçtiğimiz hafta sonu Batı Şeria'nın kuzeyinde bir operasyon başlattı. Bu operasyon kapsamında Batı Şeria'nın kuzeyindeki Tubas vilayetindeki Tamun ve el-Fara’a’da yüzlerce ‘hedefe’ baskın düzenlendi. İşgalci İsrail ordusu tarafından yapılan açıklamada ‘İsrail vatandaşlarına yönelik her türlü tehdidi’ önlemek ve engellemek için ‘önleyici tedbirler almaya devam edileceği’ belirtildi.

rft56y
Filistinli Yusuf Asasa ve el-Muntasir Abdullah'ın Batı Şeria'nın Cenin kentinde öldürülmeden önce İsrailli askerlerin önünde ellerini kaldırdıklarını gösteren bir video görüntüsü (AFP)

İşgalci İsrail ordusu, operasyon sırasında Arap ve uluslararası kamuoyunun kınamasına neden olan bir hareketle, soğukkanlılıkla infaz edilen Yusuf Asasa ve el-Muntasir Abdullah da dahil olmak üzere çok sayıda Filistinliyi öldürdü. Bu arada İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Sınır Polisi'nin gizli biriminin komutanını, biriminin üyeleri Cenin şehrinde Filistinli Yusuf Asasa ve el-Muntasir Abdullah'ı infaz ettikten sonra albay rütbesine terfi ettirmeye karar verdi.

Abdullah Hamad

İşgalci İsrail ordusu Batı Şeria'daki saldırılarına devam ederken dün geçtiğimiz ekim ayında varılan ateşkes anlaşması kapsamında geri çekildiği Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta silahlı dört unsuru öldürdüğünü duyurdu.

İsrail ordusu tarafından yapılan açıklamaya göre bahsi geçen dört kişi bir yeraltı tünelinden çıktı.

The Times of Israel gazetesinin haberine göre öldürülenler arasında Hamas'ın Doğu Refah Taburu Komutanı ve yardımcısı da bulunuyordu.

Hamas’tan kaynaklar daha sonra, Hamas lideri ve müzakere heyetinin üyesi Gazi Hamad'ın oğlu Abdullah Hamad'ın Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta öldürüldüğünü doğruladı.

Muhammed Hamad, kardeşi Abdullah'ın Refah tünellerinde ‘etrafı sarıldığını ve İsrail askerleriyle girdiği çatışmada öldürüldüğünü söyledi.

Tünellerde mahsur kalanlar

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP'den aktardığı habere göre bu gelişmeler, Refah’taki tünellerde mahsur kalanların akıbeti konusunda müzakerelerin sürdüğünü belirten çeşitli kaynakların açıklamalarına eşlik etti.

Refah sorunu, cesetler meselesi ile birlikte ikinci aşamaya geçişi geciktiriyor.

frgt
Pazar günü Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus’ta bir çadırın önünde bir mülteci yemek hazırlıyor (EPA)

Katar Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Macid el-Ensari, İsrail'in iki rehinenin cesetlerinin halen Filistin topraklarında tutulduğunu bahane ederek Gazze'deki ateşkes planının ikinci aşamasına geçişi geciktirmemesi gerektiğini söyledi.

Ensari, Katar ve bölgedeki ortaklarının şu an, birinci aşamadan ikinci aşamaya geçerek Gazze Şeridi'ndeki savaş durumunu kapsamlı bir şekilde sona erdirecek sürdürülebilir bir barışa ulaşma çabasında olduğunu söyledi.

Öte yandan pazar günü Gazze Şeridi’ndeki belediyeler, İsrail'in Gazze’deki hayati tesislerin çalışması için yeterli miktarda dizel yakıtın girişini engellemesi üzerine, hızla kötüleşen yakıt krizi nedeniyle temel hizmetlerin yakında çökebileceği uyarısında bulundu.

Gazze Şeridi Belediyeler Birliği, Han Yunus Belediye Başkanı Alaa el-Bata'nın basın toplantısında okuduğu açıklamada, ateşkesin başlamasından bu yana 50 gün içinde gelen yakıtın, yolları açmak, enkazları kaldırmak ve yerinden edilmiş kişilerin hareketliliğini kolaylaştırmak amacıyla sadece beş günlük çalışma için yeterli olduğunu belirtti.

Bata, “Krizin devam etmesi, halkın hayatını tehdit ediyor” ifadelerini kullandı.


Papa Francis: Filistin devleti, İsrail ile yaşanan çatışmanın "tek" çözümüdür

Papa 14. Leo, Beyrut Uluslararası Havalimanı'na varışında, (Vatikan- EPA)
Papa 14. Leo, Beyrut Uluslararası Havalimanı'na varışında, (Vatikan- EPA)
TT

Papa Francis: Filistin devleti, İsrail ile yaşanan çatışmanın "tek" çözümüdür

Papa 14. Leo, Beyrut Uluslararası Havalimanı'na varışında, (Vatikan- EPA)
Papa 14. Leo, Beyrut Uluslararası Havalimanı'na varışında, (Vatikan- EPA)

Papa 14. Leo dün yaptığı açıklamada, İsrail ile Filistinliler arasında on yıllardır süren çatışmanın tek çözümünün bir Filistin devletinin kurulmasını içermesi gerektiğini belirterek, Vatikan'ın bu konudaki tutumunu teyit etti.

Vatikan'ın ilk Amerikalı Papa'sı Leo, Türkiye'den Lübnan'a gitmek üzere bindiği uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada, "İsrail'in bu çözümü hâlâ kabul etmediğini hepimiz biliyoruz, ancak bunu tek çözüm olarak görüyoruz" dedi.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığı habere göre Papa İtalyanca olarak yaptığı konuşmada, "Biz de İsrail'in dostuyuz ve iki taraf arasında arabulucu bir ses olarak, herkes için adaleti sağlayacak bir çözüme yaklaşmalarına yardımcı olmayı amaçlıyoruz" ifadelerini kullandı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, en yakın müttefiki olan ABD'nin Filistin bağımsızlığını desteklediğini belirtmesine rağmen, Filistin devletine karşı olduğunu yineledi.

Papa, sekiz dakikalık kısa basın toplantısı sırasında yaptığı açıklamada,perşembe günü başlayıp pazar gününe kadar devam eden Türkiye ziyaretine odaklandı. Papa, mayıs ayında Katolik Kilisesi lideri olarak seçilmesinden bu yana ilk yurt dışı seyahatini gerçekleştirdi.

Papa, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile İsrail-Filistin ve Ukrayna-Rusya çatışmasını görüştüğünü belirterek, Türkiye'nin her iki savaşın da sona ermesinde önemli bir rol oynadığını vurguladı.

Papa Leo Türkiye ziyareti sırasında, dünyadaki olağanüstü sayıdaki kanlı çatışma nedeniyle insanlığın geleceğinin tehlikede olduğu konusunda uyarıda bulundu ve din adına işlenen şiddet eylemlerini kınadı.

Gazze'deki İsrail ordusuna eleştiri

Genellikle temkinli ve diplomatik bir dil kullanmayı tercih eden Papa Leo, bu yılın başlarında İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki askeri harekatına yönelik eleştirilerini artırdı.

Türkiye, nüfusunun çoğunluğu Müslüman olmasına rağmen, aynı zamanda dünyadaki 260 milyon Ortodoks Hristiyan'ın ruhani lideri Patrik Bartholomeos'a da ev sahipliği yapıyor.

Papa, Türkiye'yi dinsel birlikteliğin bir örneği olarak övdü. Papa Leo, yarına kadar Lübnan'ı ziyaretini sürdürecek ve ardından Roma'ya dönecek.

Papa Leo, "Farklı inançlara sahip insanlar barış içinde yaşayabilir... Sanırım bu, hepimizin dünya çapında dört gözle beklediği bir örnek" ifadelerini kullandı.