İklim değişikliğine karşı savunmasız ülkelerden 'acil durum anlaşması' çağrısı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

İklim değişikliğine karşı savunmasız ülkelerden 'acil durum anlaşması' çağrısı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

İklim değişikliğine karşı en savunmasız ülkelerin, sıcaklık artışlarıyla mücadele için "acil durum anlaşması" çağrısında bulunduğu bildirildi.
BBC'de yer alan habere göre, İklim Kırılganlığı Forumu (CVF), İngiltere'nin Glasgow kentinde yapılması planlanan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı (COP26) toplantısında tüm ülkelerin "iklim felaketinden" kaçınmak için radikal adımlar atılması konusunda anlaşması gerektiğine işaret etti.
Konferanstan önce CVF, gezegeni güvende tutmak ve en savunmasız ülkeleri korumak için konferansta ele alınması gereken konulara dair bildiri yayımladı.
Bildiride, iklim değişikliği konusundaki ilerlemenin durduğu ve COP26'nın "iklim acil durum anlaşması" gündemiyle yapılması gerektiği belirtildi.
Bu çerçevede her ülkenin bu yıl itibarıyla 2025'e kadar her yıl yeni bir iklim planı ortaya koyması beklenirken, Paris Anlaşması'nın imzacılarının yalnızca her beş yılda bir yeni planlar ortaya koymakla yükümlü olduğu aktarıldı.
Öte yandan, zengin ülkelerin 2020-24 döneminde yılda 100 milyar dolarlık iklim finansmanı sağlama yükümlülüklerini yerine getirmeleri gerektiği belirtildi.
Savunmasız ülkelerin, söz konusu parayı karbonu azaltmak ve ülkelerin yükselen sıcaklıkların yarattığı tehdide uyum sağlamak için kullanması bekleniyor.

Çevre gruplarından erteleme talebi
Çevre grupları, aşı dağıtımının adaletsiz olduğu ve daha yoksul ülkelerden gelen delegelerin İngiltere'ye geldiklerinde karantina otelleri için büyük faturalarla karşı karşıya kalacağı gerekçesiyle toplantının ertelenmesini önerdi.
Ancak CVF, üye ülkelerin toplantının yapılması gerektiğinde ısrar ettiği ve kapsayıcı katılımı sağlamak için destek çağrısında bulunduğu bildirildi.
Birleşik Krallık hükümeti, gelişmekte olan bir ülkeden herhangi bir delege, gözlemci veya medya mensubunun karantina otel masraflarını ödemeyi kabul ederek bu çağrılara yanıt verdi.
Afrika, Asya, Karayipler, Latin Amerika ve Pasifik'te pek çok ülke CVP'ye üye ülkeler arasında bulunuyor.
CVF, küresel sıcaklıklardaki artışın 1,5 derecenin altında tutulması konusunda pek çok ülkeyi ikna etmede kilit rol oynadı.
İki aydan kısa bir süre içinde dünyadaki pek çok ülkenin liderinin COP26 için Glasgow'da bir araya gelmesi öngörülüyor.



Stonehenge'in gizemi çözüldü: Kadim halkları birleştiren anıt

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP
TT

Stonehenge'in gizemi çözüldü: Kadim halkları birleştiren anıt

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP

Arkeologlar, yeni bir çalışmada Stonehenge'in büyük ihtimalle Britanya'nın farklı yerlerinden gelen tarih öncesi halkları birleştirme amacı taşıyan bir projeyle inşa edildiğini öne sürüyor.

Çalışmada, Britanya genelinde 900'den fazla taş çemberi keşfedildiği halde Stonehenge'in, Avrupa'nın diğer bölgelerinden yeni göç edenler de dahil olmak üzere adanın kadim insanları için eşsiz bir önem taşıdığı savunuluyor.

Perşembe günü Archaeology International adlı akademik dergide yayımlanan araştırma, tarih öncesi anıtın merkezindeki dev sunak taşının, kilometrelerce uzaktaki günümüz İskoçya'sından getirildiği yönündeki son bulgulardan yola çıkıyor.

Yeni çalışma, anıtın inşasında kullanılan blokların yüzlerce ya da binlerce kişi tarafından getirildiği ve tüm yolculuğun muhtemelen yaklaşık 8 ay sürdüğüne işaret ediyor.

Araştırmacılar "Kara yoluyla seyahat, binlerce insanı bu sıradışı serüvene tanıklık etmeye ve katılmaya çekecek gösteriler, törenler, ziyafetler ve şölenler için çok daha iyi fırsatlar sunmuş olabilir" diye yazıyor.

Artık bilim insanları, bu titiz mimari çalışma uzak bölgelerden taşınan dev bloklarla elde edildiği için anıtın tarih öncesi Britanya halklarını birleştirdiğini düşünüyor.

Araştırmanın başyazarı Mike Parker Pearson, bir basın açıklamasında "Anıtın tüm taşlarının onu Britanya'daki 900'den fazla taş çemberden ayıracak şekilde uzak bölgelerden gelmiş olması, taş çemberin dini olduğu kadar siyasi bir amacı da olabileceğini düşündürüyor. Bu, Britanya halklarının ataları ve evrenle ebedi bağlarını kutlamasını sağlayan bir birleşme anıtı olabilir" dedi.

Araştırmacılar, 6 tonun üzerindeki tek parçadan oluşan sunak taşının bulunduğu yerden 700 kilometreden fazla uzağa taşındığını söylüyor.

İskoçya'daki antik taş çemberlerle İngiltere'nin Salisbury Ovası'ndaki Stonehenge arasındaki benzerlikleri değerlendiren bilim insanları, bu uzak bölgelerdeki kadim toplumların muhtemelen geçmişte düşünüldüğünden çok daha bağlantılı olduğunu öne sürüyor.

Bilim insanları, artık Stonehenge arkeolojik alanının sadece yakınlarda yaşayanlar için değil Britanya'nın farklı bölgelerinde yaşayan insanlar için de önemli olduğunu düşünüyor. Çünkü devasa taşların yüzlerce kilometre öteye taşınmasına birçok kişi destek vermişti.

Bu, mavi taş olarak da bilinen ince taneli kumtaşların ve sarsen adı verilen daha büyük taşların yaklaşık 240 kilometre uzaktan getirilerek anıtın yapımında kullanıldığına dair geçmişteki araştırma bulgularıyla destekleniyor.

Araştırmacılar şimdiyse sunak taşının, anıtın MÖ 2500'le 2020 arasındaki inşasının ardından gerçekleşen bir "yeniden inşa aşamasında", anıtın merkezindeki at nalı biçimindeki yapının ortasına yerleştirildiğini düşünüyor.

Bilim insanları, MÖ 2620'le MÖ 2480 arasındaki yeniden inşa aşamasında, kadim Britanyalıların dev sarsenleri bir dış çember oluşturacak şekilde diktiğini söylüyor.

Araştırmacılara göre anıtın son yapısı, kış ve yaz gündönümlerinde Güneş'le hizalı şekilde inşa edilmişti ve bu durum, tarih öncesi Britanyalıların "atalarıyla ilgili bir öneme" sahip olabilir.

Taş çemberin tam ortasında duran biri, kışın ortasındaki gündönümünde Güneş'in batışını çemberin ortasından görebiliyordu.
Independent Türkçe