Twitter "yumuşak engelleme" özelliğini test etmeye başladı

Twitter, geçen hafta da "Güvenlik Modu"nu sınırlı sayıda kullanıcının erişimine açmıştı (AFP)
Twitter, geçen hafta da "Güvenlik Modu"nu sınırlı sayıda kullanıcının erişimine açmıştı (AFP)
TT

Twitter "yumuşak engelleme" özelliğini test etmeye başladı

Twitter, geçen hafta da "Güvenlik Modu"nu sınırlı sayıda kullanıcının erişimine açmıştı (AFP)
Twitter, geçen hafta da "Güvenlik Modu"nu sınırlı sayıda kullanıcının erişimine açmıştı (AFP)

Twitter, takipçi listesi yönetimini kolaylaştırmak amacıyla, kullanıcıların takipten çıkmadan takipçilerini kaldırmasını sağlayan yeni bir özelliği test ediyor.
Halihazırda, bir kullanıcı birini Twitter'da engellediğinde, engellenen kişi kendisini engelleyen kullanıcının profil sayfasını göremiyor ve ona doğrudan mesaj atamıyor. Bu durumda da kişi engellendiğini anlıyor.
Bir hesap engellendiğinde, otomatik olarak engellenen kişi kullanıcıyı, kullanıcı da engellenen kişiyi takipten çıkarmış oluyor.
Ancak bu kullanıcı, kendisini engelleyen hesabın profilini ziyaret ettiğinde, engellendiğini görebiliyor.
Şimdiye kadar, birine "yumuşak engelleme" (birinin haberi olmadan sizi takibi bırakmasını sağlamak) yapmak için kullanıcılar manuel olarak bu kişiyi engeller ve sonra da engeli kaldırırdı.
Bunu yaparken bile, kendilerine "yumuşak engelleme" yapan bir profili ziyaret eden kişiler, takipten çıkarıldığını öğrenebilir.
Hatta bu kullanıcılar, kendilerini engelleyen hesabı yeniden takip edebilir ve kullanıcının zaman tünelindeki tweetleri görmeye devam edebilir.
Mikroblog platformunun test ettiği yeni özellikte, kullanıcılar bir takipçiyi engellemeden kaldırabiliyor.

Twitter'ın paylaştığı bir tweetteki açıklamada, "Bir takipçiyi kaldırmak için profilinize gidip 'Takipçiler'e tıklayın ve sonra üç nokta işaretine tıklayarak 'Bu takipçiyi kaldır'ı seçin" dendi.
Bu özellik, kullanıcıların daha az sayıda adımla birini haberi olmadan engellemesini kolaylaştırıyor.
Yeni özellik,  Twitter'da kullanıcıları kötü niyetli gönderileri görmekten korumayı amaçlayan yeni "Güvenlik Modu"nun uygulamaya konduğuna dair geçen haftaki duyurunun ardından geldi.
Twitter'a göre bu özellik hakaret veya nefret dolu ifadeler gibi potansiyel olarak zararlı bir dil kullanan ya da tweetlerle tekrar tekrar veya davetsiz şekillerde etkileşime giren hesapları otomatik olarak engelliyor.
Her iki özelliğin de platformda öncelikle az sayıda kişiye sunulması öngörülüyor. Twitter, kullanıcıların özelliklere dair deneyimi hakkında bilgi edindikçe bunlar daha fazla kullanıcının erişimine açılacak.
Independent Türkçe



Buzul Çağı'ndan kalma aletler, Avustralya'nın ilk insanları hakkında bilinenleri baştan yazdı

Mavi Dağlar'ın üst kesimlerindeki Darug Bölgesi'nde yer alan Dargan Sığınağı (Dr. Amy Way)
Mavi Dağlar'ın üst kesimlerindeki Darug Bölgesi'nde yer alan Dargan Sığınağı (Dr. Amy Way)
TT

Buzul Çağı'ndan kalma aletler, Avustralya'nın ilk insanları hakkında bilinenleri baştan yazdı

Mavi Dağlar'ın üst kesimlerindeki Darug Bölgesi'nde yer alan Dargan Sığınağı (Dr. Amy Way)
Mavi Dağlar'ın üst kesimlerindeki Darug Bölgesi'nde yer alan Dargan Sığınağı (Dr. Amy Way)

Arkeologlar, Avustralya'nın Mavi Dağlar bölgesindeki bir mağarada Son Buzul Çağı'na ait nadir eserler ortaya çıkararak kıtanın ilk insanlarının, bir zamanlar bu engebeli dağlarda yaşadığına dair kesin kanıtlar buldu.

İlk Milletler topluluğu üyeleriyle birlikte çalışan araştırmacılar, Sidney'nin batısında yaklaşık 1073 metre yükseklikte yer alan buz gibi bir bölge olan Dargan Sığınağı'nın 20 bin yıl önce ilk insanlar tarafından yerleşim yeri olarak kullanıldığını keşfetti.

Hakemli dergi Nature Human Behaviour'da yayımlanan bulgular, Avustralya'da 700 metrenin üzerindeki bir rakımda yerleşim olduğuna dair bugüne kadarki en eski kanıtı sunuyor.

Bulgular, Mavi Dağlar'ın Son Buzul Çağı'nda yerleşime elverişsiz olduğu yönündeki önceki inanışları tersine çevirirken bu tür buzlu arazilerin, erken insan göçüne engel teşkil etmemiş olabileceğine işaret ediyor.

Araştırma, erken dönem Avustralya yerlilerinin bu elverişsiz koşullara uyum sağlamalarını sağlayan yaratıcılıkları hakkında da yeni soruları gündeme getiriyor.

Son Buzul Çağı'ndaki soğuk hava koşulları Mavi Dağlar'ın 600 metre yukarısındaki üst kesimlere kadar uzanmıştı, sıcaklıklar bugünkünden en az 8,2 derece daha düşüktü ve bitki örtüsü modern zamanlara göre çok daha seyrekti.

Bilim insanları Buzul Çağı'nda bu bölgede odun kaynaklarının kıt olabileceğini ve su kaynaklarının kış boyunca donmuş olabileceğini söylüyor.

Sidney Üniversitesi'nden arkeolog Wayne Brennan, "Şimdiye kadar, Avustralya'nın yüksek kesimlerinin Son Buzul Çağı'nda yaşanması çok zor yerler olduğunu düşünüyorduk" diyor.

Dr. Brennan şu ifadeleri kullanıyor: 

Yine de araştırmalarımız bu zorlu koşullara rağmen insanların, ağaç sınırının yaklaşık 400 metre üzerindeki bu yüksek rakımlı arazide yaşadığını ve buradan geçtiğini gösteriyor.

Arkeologlar mağara alanındaki son kazılarda ocak kalıntıları da dahil, Son Buzul Çağı'na ait yaklaşık 700 eser ortaya çıkardı.

Araştırmacılar bunların çoğunun Avustralya'nın ilk insanları tarafından muhtemelen kesme veya kazıma için kullanılan tarih öncesi aletler olduğunu söylüyor.

Çalışmanın bir diğer yazarı Philip Piper "Dargan Mağarası'nın son 20 bin yılını kapsayan bu kadar sağlam bir kronolojiyi oluşturmamızı sağlayan, eserlerin mükemmel bir şekilde korunmasıydı" diyor.

Gün yüzüne çıkarılan kil taşından aletlerin çoğu yerel üretimdi ancak bir tanesi Dargan Sığınağı'ndan yaklaşık 50 km uzaklıktaki Jenolan Mağaraları bölgesinden gelmiş gibi görünüyor. Bu da eski insanların kuzey ve güney arasında yolculuk yaptığına işaret ediyor.

ghtyju

Araştırmacılar, Mavi Dağlar silsilesi, bitki ve hayvan çeşitliliğiyle tanınan bir UNESCO Dünya Mirası alanı olmasına rağmen, yerli halkın kültürel mirasını korumak için hiçbir önlem alınmadığını söylüyor.

Çalışmanın yazarı ve Darug kadını Leanne Watson Redpath, "Halkımız binlerce yıl boyunca Mavi Dağlar'da yürüdü, yaşadı ve gelişti ve mağaranın orada olduğunu biliyorduk" diyor.

Mağara sadece bir şeyler paylaşmak, hikaye anlatmak ve hayatta kalmak için burayı bir buluşma yeri olarak kullanan atalarımızla somut bir bağ değil, aynı zamanda kültürel kimliğimizin bir parçası. Tüm Avustralyalıların yararı için mirasımıza saygı göstermeli ve onu korumalıyız.

Bilim insanları Son Buzul Çağı'nda bu dağlara hangi ilk insanların ulaştığına henüz emin değil.

Birden fazla yerli grubun bu bölgeyle bağlantılı olabileceğinden şüpheleniyorlar.

Dr. Brennan, "Geleneksel bilgimizle bilimsel araştırmaları birleştirerek tarihimizin bu paha biçilmez mahzenlerini gelecek nesiller için koruyabileceğimizi umuyoruz" diyor.

Independent Türkçe