ABD'li ekonomist: Asgari ücret, üretkenlikle beraber artsaydı saatlik 26 dolar olurdu

Dean Baker, mavi yakalı işçilerin servet artışından faydalanamadığını söylüyor (Reuters)
Dean Baker, mavi yakalı işçilerin servet artışından faydalanamadığını söylüyor (Reuters)
TT

ABD'li ekonomist: Asgari ücret, üretkenlikle beraber artsaydı saatlik 26 dolar olurdu

Dean Baker, mavi yakalı işçilerin servet artışından faydalanamadığını söylüyor (Reuters)
Dean Baker, mavi yakalı işçilerin servet artışından faydalanamadığını söylüyor (Reuters)

Maaşların yaşam maliyetinin gerisinde kaldığı uyarısında bulunan bir ekonomist, üretkenlik takip edilseydi ABD'deki asgari ücretin saatte 26 dolar (yaklaşık 215 TL) olacağını söyledi.
İlk kez 1938'de uygulamaya konan zorunlu federal asgari ücret, ilk 30 yıl boyunca enflasyona paralel olarak yükselmesine rağmen, 12 yıl önce saatlik 7,25 ABD Doları (yaklaşık 60 TL) olarak belirlendiğinden beri artmadı.
Sol eğilimli Ekonomi ve Politika Araştırmaları Merkezi'nin kıdemli ekonomisti Dean Baker, yakın tarihli bir blog yazısında, ücretin üretkenlikle beraber artması halinde saatlik 26 dolar olacağını savundu.
Baker, "Bu kulağa epey çılgınca gelebilir fakat ücretler, değer bakımından 1968'de zirve yaptığından bu yana üretkenlik artışına ayak uydursaydı, bugün asgari ücret kabaca bu olacaktı" diye yazıyor. Ekonomist, Amerikalıların aldığı asgari ücretin enflasyon temel alındığında muhtemelen düz bir hat izlediğini veya düştüğünü öne sürüyor.
Yazının devamında saatlik 26 dolar tutarı potansiyel kitlesel işsizliğe yol açabilecek bir "düşünce deneyi" olarak nitelese de Baker, "asgari ücretin üretkenlik artışını takip etmesinin çılgın bir fikir olmadığını" da sözlerine ekliyor.
Asgari ücret bağlamında üretkenlik, bir işçinin bir saatte ürettiği geliri ifade ediyor.
Baker son yıllarda CEO'ların ve beyaz yakalı çalışanların, servet ve kârdan daha büyük paylar aldığını, daha düşük ücretlilerle mavi yakalı işçilerin bundan yararlanamadığını açıkladı.
Senatörler Bernie Sanders ve Elizabeth Warren gibi Demokrat yasa koyucular, saatlik 10 dolar (yaklaşık 85 TL) tutarında daha yüksek bir asgari ücret uygulanması çağrısında bulunurken, Kovid pandemisi süresince düşük ücretli işçilerin maruz kaldığı ilave tehlikelere karşın Cumhuriyetçiler bu teklife direniyor.
Bununla birlikte sadece 20 eyalet saatlik 7,50 dolar asgari ücreti kullanmayı sürdürüyor. ABD'nin geri kalanına göre daha yüksek yaşam maliyetine sahip Kaliforniya'daysa 26 veya daha fazla çalışana sahip şirketlerin saat başına 14 dolar (yaklaşık 115 TL) ödemesi gerekiyor.
CBS News'in gerçekleştirdiği ve Amerikalıların çoğunluğunun zorunlu federal asgari ücret artışını desteklediği görülen yakın tarihli bir anket, Kongre'nin gelecekte daha yüksek bir asgari ücreti kabul edebileceğine yönelik umutları güçlendirdi.
Öte yandan, Kovid krizinin başlamasını takiben işsiz kalan yaklaşık 9 milyon 100 bin Amerikalı, işçi haklarının tanındığı yıllık tatil olan İşçi Bayramı itibarıyla işsizlik yardımlarını kaybetmişti.
Independent Türkçe



İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir araştırmaya göre çalışanların neredeyse üçte ikisi iş kaynaklı stres veya baskılar nedeniyle daha fazla alkol tüketiyor.

Alcohol Change UK'in 2 bin çalışanla yaptığı ankete göre, Birleşik Krallık'ta çalışanların yüzde 64'ü işle ilgili nedenlerden dolayı alkol kullandığını bildirdi. Son 12 ayda artan tüketimin arkasında iş stresi, baskı ve kaygı var.

Her 10 kişiden 4'ü işle ilgili kaygılar nedeniyle alkol tüketimini artırdığını söylerken, katılımcıların yüzde 38'i iş stresiyle başa çıkmak için daha fazla içtiğini belirtti.

Üçte birinden fazlası işyerindeki baskı veya son teslim tarihleri nedeniyle daha fazla içki içerken, yüzde 29'u iş güvensizliği nedeniyle alkol tüketiminin arttığını söyledi.

Alcohol Change UK araştırma grubunun danışmanlık ve eğitim müdürü Jane Gardiner şunları söyledi:

Yaptığımız işler son derece çeşitli olsa da bu araştırma geçen yıl birçoğumuzun işle ilgili stres, kaygı, baskı ve iş güvensizliğini yönetmek amacıyla daha fazla alkol aldığını gösteriyor. Ancak alkol, yetersiz uykudan akşamdan kalmalığa, yüksek tansiyondan depresyona kadar birçok sağlık sorununa yol açarak genel sağlığımıza ve refahımıza ciddi zararlar verebilir. Bazıları için kısa süreli bir rahatlama sağlasa da zaman içinde stres, kaygı ve baskı duygularını daha da kötüleştirmesi ve istesek bile kurtulması zor bir kendi kendini tedavi etme döngüsüne yol açması daha olası.

Alkol Farkındalık Haftası'nın başlangıcı münasebetiyle yayımlanan araştırma, çalışanların işyerinde alkol konusunda önleyici eylem ve eğitim taleplerini ortaya koydu.

Bu yılın teması "Alkol ve iş", çalışma ortamlarının ve baskıların içki içme şeklimizi nasıl etkileyebileceğine ve nasıl daha sağlıklı, daha kapsayıcı işyeri kültürleri oluşturabileceğimize odaklanıyor.

Ankete katılan her 10 çalışandan 8'inden fazlası, işverenlerin işyerinde alkol konusunu ele almada bazı sorumlulukları olduğuna inanıyor. Ancak üçte birinden fazlası işyerinde alkol yerine ruh sağlığı hakkında konuşurken kendini daha rahat hissettiğini söyledi.

Gardiner sözlerini şöyle sürdürdü:

Son yıllarda işyerlerinde ruh sağlığı alanında görülen ilerlemenin bir yansıması olarak, konuşmaları teşvik etmek, şefkat ve desteği artırıp damgalanmayı azaltmak için, çalışanlardan alkol farkındalığı ve eğitimi konusunda bu kadar güçlü bir iştah görmek çok cesaret verici. Olumlu olan şu ki, çalışanlar alkolle ilgili sorunlarda reaktif müdahale yerine önleyici ve proaktif yaklaşımın daha etkili olduğunu kabul ediyor gibi görünüyor. İşte bu tür bir destek, alkolü tabu olmaktan çıkarmaya başlayacak, içki içme alışkanlıklarımızın genel sağlığımız ve refahımız üzerindeki etkisine dair farkındalık yaratacak ve önlenebilir alkol zararlarını daha meydana gelmeden önleyecek.

Independent Türkçe