İstişareler Kahire ve Ankara arasındaki gerilimi kıracak mı?

Kahire’nin geçtiğimiz mayıs ayında ev sahipliği yaptığı “istikşafi istişarelerin” ilk turundan bir kare (AFP)
Kahire’nin geçtiğimiz mayıs ayında ev sahipliği yaptığı “istikşafi istişarelerin” ilk turundan bir kare (AFP)
TT

İstişareler Kahire ve Ankara arasındaki gerilimi kıracak mı?

Kahire’nin geçtiğimiz mayıs ayında ev sahipliği yaptığı “istikşafi istişarelerin” ilk turundan bir kare (AFP)
Kahire’nin geçtiğimiz mayıs ayında ev sahipliği yaptığı “istikşafi istişarelerin” ilk turundan bir kare (AFP)

Ahmed Abdulhakim/Gazeteci
Mısır ve Türkiye arasındaki ilişkileri yeniden tesis etmek için salı günü Türkiye'nin başkentinde Kahire ile Ankara arasında yeni bir “istikşafi istişareler” turu yapıldı. İlk tur geçtiğimiz mayıs ayında Mısır’ın ev sahipliğinde gerçekleşmiş ancak görüşmelerin ardından yetkililer olumlu açıklamalarda bulunmuş olsa da ihtilaflı konular üzerinde uzlaşma sağlanamamıştı.
Independent Arabia’ya konuşan Mısır diplomatik kaynaklarına göre “Libya krizi, Akdeniz’deki doğalgaz, Arap ülkelerin iç işlerine müdahale edilmesi gibi başlıca ihtilaflı konularda büyük bir değişiklik olmamasına rağmen iki başkentin son haftalarda yansıttıkları olumlu hava şu anki istişare turunda uzlaşmaya varma fırsatını artırıyor ve iki ülke arasında ilişkilerin yeniden tesis edilmesinde ilerleme kaydetme olasılığına yönelik sonuçlar üzerinde duruluyor”.
Yakın bir zamanda Türk makamları, Mısırlı yetkililerin terörist olarak sınıflandırdığı İhvan-ı Müslimin (Müslüman Kardeşler) üyelerinden medyada Kahire'ye yönelik yaptıkları kışkırtıcı faaliyetlerini durdurmalarını talep ettiler. Mısır bu talebi uluslararası hukuk kuralları ve ülkeler arasında kimsenin birbirinin iç işlerine karışmamasına dayalı normal ilişkilerle uyumlu olumlu bir adım olarak değerlendirdi. Ancak Mısırlı yetkililer, ilişkileri yeniden tesis etme yolunun hala başka dosyalarda uzlaşma sağlanmasını gerektirdiğinin bir kez daha altını çizdiler.

Masaya yatırılan ikili ve bölgesel konular
Türkiye Dışişleri Bakanlığı'nın yaptığı açıklamaya göre, iki ülke arasında "istikşafi istişarelerin" ikinci turu başladı. Türkiye Dışişleri Bakan Yardımcısı Sedat Önal ve Mısırlı mevkidaşı Hamdi Loza başkanlığındaki heyetler arasında Ankara’da yapılan ikinci tur iki gün sürdü.
Bakanlık iki heyetin istişare turunun ilk gününde ikili konuları ele alacağını ikinci gün (çarşamba) yapılan toplantılarda ise bölgesel konularda karşılıklı görüş alışverişinde bulunacağını söylemişti. Bakanlık yaptığı açıklamada “İki ülke, karşılıklı çıkarlar temelinde ilişkileri ilerletmeyi ve eski haline getirmeyi amaçlıyor” ifadelerini kullanmıştı.
Independent Arabia’ya demeç veren Mısır diplomatik kaynakları “Yeni tur müzakereler, ilişkileri yeniden tesis etme çabalarını bozan bir gerilimin ardından Kahire ile Ankara arasındaki temasların yeniden başlamasının üzerinden haftalar geçtikten sonra gerçekleşiyor. Her iki tarafta da gerginliği kırmaya ve karşılıklı yapılan saldırgan açıklamaları durdurmanın yanı sıra iki taraf arasındaki başlıca sorunların çözülmesine yönelik bir istek var” ifadelerini kullandılar.
7-8 Eylül arasında gerçekleştirilen istişarelerden önce açıklamalarda bulunan diplomatik kaynaklardan biri şu ifadeleri kullandı:
“Şu anki istişareler temel olarak Libya krizine ve Kahire ile gerilime yol açan başlıca meselelerden biri sayılan Türkiye’nin Libya’daki askeri varlığı meselesine odaklanacak. Aynı zamanda Ankara ve Kahire için stratejik öneme sahip Akdeniz doğalgaz dosyasının da görüşülmesi planlanıyor. Türkiye'nin kendi topraklarında ikamet eden İhvan mensupları konusuna ilişkin gönderdiği olumlu işaretlerle birlikte Kahire, Türkiye’den Libya dosyası konusunda daha fazla iyi niyet göstermesini istiyor. Kahire hala Libya topraklarından yabancı güçlerin hepsinin tamamen çıkarılması ve geçtiğimiz aralık ayında imzalanan ateşkes anlaşmasının tüm yükümlülüklerine uyulmasında ısrarcı. Türk tarafıyla askeri güçlerini Libya'dan geri çekmesi ve Libya topraklarına yeni silahlar sokmaması için belirli bir program üzerinde anlaşmaya çalışıyoruz.”

Ufukta çözüm görünüyor mu?
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre, gözlemcileri iki tarafın tutumlarında görülen olumlu işaretlere rağmen iki ülkenin ihtilaflı konuları aşıp ilişkilerin yeniden tesis edilmesinde ilerleme kaydedebilecekleri hususunda farklı görüşler var. En son görülen olumlu işaret, iki ülkede meydana gelen iki trafik kazası ve bir tren-minibüs çarpışması sonucunda karşılıklı taziye mesajları gönderilmesi oldu.
Geçtiğimiz pazar Türk Dışişleri Bakanlığı, Mısır’ın doğusunda meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden 12 kişi için Mısır’a taziyelerini iletmişti. Bakanlık yaptığı açıklamada “Mısır’da Şarm El-Şeyh kentinden Kahire’ye giden otobüsün devrilmesi sonucunda meydana gelen trafik kazasında çok sayıda ölü ve yaralıların olduğu üzüntüyle öğrenilmiştir. Kazada hayatını kaybedenlere Allahtan rahmet, yaralananlara acil şifa, Mısıra başsağlığı diliyoruz” ifadeleri kullanmıştı. Bununla eş zamanlı olarak Kahire de Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla Tekirdağ’da bir tren ile minibüsün çarpışması sonucu hayatını kaybedenlere başsağlığı dilemişti. Bakanlığın açıklamasında “Mısır, bu elim kazada hayatını kaybeden kişilerin ailelerine en içten taziyelerini iletirken, yaralılara da acil şifalar diliyor” ifadelerine yer verilmişti.
Mısır’ın eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Cemal Bayumi “İki tarafın geçtiğimiz aylarda gösterdiği iyi niyete dayalı olarak iki ülke arasındaki ilişkilerin yavaş yavaş düzeleceğine yönelik işaretler var. Başta bölgesel konular olmak üzere iki ülke arasındaki ilişkileri hala bozan bazı anlaşmazlıklar olsa da Kahire, Türkiye'nin yakın zamanda gösterdiği iyi niyet göstergelerinin üzerine inşa etmeye doğru ilerliyor gibi görünüyor. Bölgesel gelişmeler, bazı konulardaki derin anlaşmazlıklara rağmen iki ülkenin birbirine ihtiyacı olduğunu gösteriyor” dedi.
2013'ten sonra Türkiye ile Mısır arasındaki ipler gerilmiş ve iki ülke de karşılıklı olarak büyükelçilerini geri çekmişlerdi. Ancak büyükelçiliklerin kapısı kapatılmadı ve son sekiz yıldır maslahatgüzar düzeyinde, düşük düzeyde temsille çalışmaya devam ediyorlar.
Diğer taraftan Kahire Üniversitesi'nde Siyaset Bilimi Profesörü İbrahim el-Minşavi, iki ülke arasındaki ilişkileri geliştirmeye yönelik karşılıklı bir arzu olduğu görüşüne katılıyor. Minşavi “Başlıca sorunlar çözülmemiş olsa da her iki ülke de aralarındaki gerilimi kırmak istiyor” dedi. En büyük anlaşmazlık konusunun Libya konusu olduğuna dikkat çeken Minşavi “Mısır batıdaki komşusunun yabancı güçlerden ve paralı askerlerden arınması gerektiği konusunda ısrarcı olmaya ve baskı yapmaya devam ederken Türkiye askeri varlığının meşru olduğunu savunuyor” ifadelerini kullandı.
Mısırlı eski diplomat Fergali Taha “Yeni istişare turu, iki ülke arasında birkaç dosya üzerinde uzlaşmaların başlamasına yol açabilir ancak bu dosyaların kapatılmasını sağlamayacak. İki ülke arasındaki şu anki ilişki düzeyi, geçmiş yıllardaki durumdan daha iyi” dedi.
Taha sözlerini şöyle sürdürdü: “Her iki ülkenin de birbirlerine yaklaşmanın önemine iten çıkarları var. Libya ve Suriye dosyası ve Akdeniz’deki doğalgaz konusundaki karışıklık, özellikle bir grup uluslararası taraf da işin içine girdiğinden ötürü, şu anda ve devam eden tartışmalar düzeyinde üstesinden gelinemeyecek kadar büyük. Kahire, ilişkilerin yeniden tesis edilmesinde ilerleme kaydetmek için Ankara'nın daha fazla güven verici adımlar atmasını bekliyor. Bu da önümüzdeki günlerde ve haftalarda yaşanacak gelişmeler ile belli olacak.



Putin, askeri liderlerle bir araya gelerek Ukrayna'da savaş hedeflerine tam anlamıyla ulaşılması çağrısında bulundu

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AP)
TT

Putin, askeri liderlerle bir araya gelerek Ukrayna'da savaş hedeflerine tam anlamıyla ulaşılması çağrısında bulundu

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AP)

Kremlin, dün yaptığı açıklamada, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Genelkurmay Başkanı, Harekât Dairesi Başkanı ve Batı ve Güney askeri gruplarının komutanlarıyla bir araya geldiğini duyurdu.

Kremlin açıklamasına göre Putin, Rus askeri liderlerine Ukrayna'daki özel askeri harekâtın hedeflerine tam olarak ulaşılması gerektiğini vurgulayarak, Kupyansk -Oskol civarında yaklaşık 15 Ukrayna silahlı kuvvetleri taburunun kuşatıldığını kaydetti.

Kremlin, Putin'in Ukraynalı askerlerin silahlarını bırakıp teslim olma yetkisine sahip olması gerektiğini ve Ukrayna'daki siyasi liderliğin "iktidarı gasp eden bir suç örgütünden ibaret" olduğunu söylediğini belirtti.

fgth
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kremlin'de Rusya Güvenlik Konseyi toplantısına başkanlık ediyor (AFP)

Putin, "Kiev rejiminin temsilcileri altın saraylarda oturuyor ve Ukrayna ve askerlerinin kaderini düşünmüyorlar" ifadesini kullandı.

Rusya Genelkurmay Başkanı Valeriy Gerasimov ise Rus güçlerinin Ukrayna'nın kuzeydoğusundaki Kobani şehrinin tam kontrolünü ele geçirdiğini ve Rus silahlı kuvvetlerinin operasyonlarını sürdürdüğünü, neredeyse her yöne doğru ilerlediğini vurguladı. Ayrıca, Harkov bölgesindeki Volçansk şehrinin topraklarının yüzde 80'inden fazlasının kurtarıldığını da kaydetti.

Putin'in askeri liderlerle görüşmesi, ABD Başkanı Donald Trump'ın Ukrayna'daki savaşı sona erdirmek için hazırladığı 28 maddelik planın onaylandığına dair medya haberlerinin ardından geldi. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ise "bu ABD planının taslağı üzerinde çalışmayı" kabul ettiğini doğruladı.


İsrail, Gazze'deki kontrolünü sağlamlaştırmak için suikastları yoğunlaştırıyor

İki Filistinli kadın, İsrail'in Ams kentine düzenlediği hava saldırısında yakınlarını kaybetmelerinin acısını paylaşıyor (EPA).
İki Filistinli kadın, İsrail'in Ams kentine düzenlediği hava saldırısında yakınlarını kaybetmelerinin acısını paylaşıyor (EPA).
TT

İsrail, Gazze'deki kontrolünü sağlamlaştırmak için suikastları yoğunlaştırıyor

İki Filistinli kadın, İsrail'in Ams kentine düzenlediği hava saldırısında yakınlarını kaybetmelerinin acısını paylaşıyor (EPA).
İki Filistinli kadın, İsrail'in Ams kentine düzenlediği hava saldırısında yakınlarını kaybetmelerinin acısını paylaşıyor (EPA).

İsrail, Gazze Şeridi'ndeki ateşkesten bu yana düzenli aralıklarla gerçekleştirdiği hedefli suikastlar aracılığıyla bölge üzerinde güvenlik kontrolünü sağlamaya çalışıyor. Bu operasyonlar son zamanlarda yoğunlaşarak, sözde geri çekildiği "sarı hattı" bile aştı ve böylece ateşkes anlaşmasının "ikinci aşamasına" geçişi engelledi.

İsrail, iddia edilen güvenlik olaylarını saldırı düzenlemek için defalarca istismar ederken, diğer durumlarda, özel kuvvetlerinin silahlı mensuplarını veya Filistinli işbirlikçilerini kullanarak aktivistlere suikastlar düzenledi.

İsrail, çarşamba akşamı düzenlediği bir dizi hava saldırısında onlarca kişiyi ve en az iki Hamas saha komutanını öldürdü.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Ordu Radyosu'ndan aktardığına göre Şin Bet güvenlik servisi, Gazze Şehri'nin Zeytun semtinde Kassam Tugayları komutanlarının bir toplantısı hakkında kesin istihbarat aldı. Toplantıya saldırı düzenlendi ve komutanlardan en az ikisi öldürüldü.


Beyaz Saray: İsrail büyükelçimizin hüküm giymiş bir casusla görüştüğünden haberimiz yoktu

Casus Jonathan Pollard (Reuters)
Casus Jonathan Pollard (Reuters)
TT

Beyaz Saray: İsrail büyükelçimizin hüküm giymiş bir casusla görüştüğünden haberimiz yoktu

Casus Jonathan Pollard (Reuters)
Casus Jonathan Pollard (Reuters)

Beyaz Saray sözcüsü Karoline Leavitt, dün yaptığı açıklamada, Beyaz Saray'ın ABD'nin İsrail Büyükelçisi Mike Huckabee'nin, İsrail adına casusluk yapmaktan 30 yıl hapis yatan eski ABD Donanma analisti Jonathan Pollard ile yaptığı görüşmeden haberdar olmadığını söyledi.

New York Times dün, Huckabee'nin temmuz ayında Kudüs'teki ABD Büyükelçiliği'nde Pollard ile görüştüğünü bildirdi. Gazete, görüşmenin Huckabee'nin resmi programında yer almadığını ve ABD'li yetkililerin bu görüşmeye şaşırdığını ifade etti.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre Levitt, düzenlediği basın toplantısında, yönetimin toplantı hakkında önceden bilgisi olmadığını, ancak "Başkan, büyükelçimiz Mike Huckabee'yi ve onun Amerika Birleşik Devletleri ve İsrail için yaptığı her şeyi destekliyor" dedi.

Pollard, bir İsrail haber kanalına verdiği röportajda, Huckabee ile görüşmenin kendi isteği üzerine gerçekleştiğini söyledi.

İsrail haber kanalı i24NEWS'e verdiği röportajda, "Görüşmeyi başlangıçta çok kişisel bir sebeple talep ettim. Hapishanedeyken benim için gösterdiği tüm çabalar için içten takdirimi ifade etmek istedim" şeklinde konuştu.

Huckabee, 2011 başkanlık kampanyası sırasında Pollard'ın serbest bırakılması çağrısında bulunmuştu.

Pollard, 1987 yılında müttefik bir ülke adına casusluk yapmak ve son derece gizli ABD belgelerini İsrail'e aktarmak suçundan verilen en ağır ceza olan müebbet hapse mahkûm edildi. 2015 yılında şartlı tahliye edilene ve 2020 yılında İsrail'e taşınana kadar 30 yıl hapis yattı.

Dava, ABD-İsrail ilişkilerini zorladı ve ABD istihbarat topluluğundaki birçok kişi, bunu hâlâ ABD tarihindeki en yıkıcı gizli bilgi ihlallerinden biri olarak görürken, İsrail'deki bazıları ise onu bir kahraman olarak görüyor.

Gazete, toplantının CIA içinde "huzursuzluk yarattığını" ve ABD yetkililerinin hüküm giymiş casuslarla temastan kaçınma şeklindeki uzun süredir devam eden uygulamadan bir sapmayı temsil ettiğini bildirdi.

Huckabee'nin yönetimden onay isteyip istemediği belirsiz ve bu durum, toplantının müttefik casusluk konusunda daha esnek bir ABD duruşunun sinyali olabileceği endişelerini artırdı.

İsrail'in sadık bir destekçisi ve Başkan Donald Trump'ın siyasi müttefiki olan Huckabee, Trump yönetiminin İsrail ile diplomatik ve güvenlik iş birliğini güçlendirmesiyle birlikte İsrailli liderlerle yakın bağlar kurdu.

Gazete, Huckabee'nin ayrıca Pollard'ın da mensubu olduğu İsrail sağ kanadıyla ilişkileri güçlendirmeye çalıştığını da ifade etti.