Güney Çin Denizi'nde gerilim tırmanıyor: ABD, Çin'in sınır ihlali iddialarını yalanladı

Spartly Adaları'ndaki Mischief Resifi (Reuters)
Spartly Adaları'ndaki Mischief Resifi (Reuters)
TT

Güney Çin Denizi'nde gerilim tırmanıyor: ABD, Çin'in sınır ihlali iddialarını yalanladı

Spartly Adaları'ndaki Mischief Resifi (Reuters)
Spartly Adaları'ndaki Mischief Resifi (Reuters)

Çin, ABD güdümlü füze destroyerinin tartışma konusu Spratly Adaları'ndaki varlığının ulusal egemenliğinin ihlali olarak nitelendirince Güney Çin Denizi'ndeki gerilim tırmandı.
ABD Donanması'na bağlı 7. Filo'dan yapılan açıklamada, izinsiz sınır ihlali gerçekleştirildiğine dair Çin yönetimi iddiasının "yanlış" ve Çin'in meşru deniz seyrüseferini saptırma kampanyasının bir parçası olduğu ifade edildi.
ABD Donanmasına göre USS Benfold adlı destroyer, çarşamba günü Mischief Resifi'nin 12 deniz mili açıklarında gerçekleşen 7. Filo'nun "Seyrüsefer Özgürlüğü Operasyonu'nda" görev aldı.
Açıklamada, "Çin Halk Cumhuriyeti'nin bu görevle ilgili açıklaması yanlıştır. USS Benfold bu [operasyonu] uluslararası hukuka uygun gerçekleştirmiş ve sonrasında uluslararası sulardaki normal faaliyetlerine devam etmiştir" dendi.
Operasyon, Çin'in yabancı gemilerin tartışmalı ada zincirinde hak iddia ettiği sulara girmeden bildirimde bulunmasını talep eden bir yasayı onaylamasından birkaç gün sonra gerçekleşti. ABD Donanması bu türden bir bildirimde bulunmadığını belirtiyor.
Çin Halk Kurtuluş Ordusu'nun (HKO) sözcülerinden Kıdemli Albay Tian Junli, Çin devletine bağlı medya kuruluşu Global Times'a yaptığı açıklamada, USS Benfold'un resif civarındaki alanları "ihlal etmesi" üzerine "uyarıldığını" ifade etti.
Albay Junli, bir kısmı üzerinde Filipinler, Malezya, Brunei, Tayvan ve Vietnam tarafından da hak iddia edilen adalar ve çevresindeki sular üzerinde Çin egemenliğini savunmak için HKO Güney Saha Komutanlığı'nın yüksek alarm seviyesinde kalacağını söyledi.
ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris, Çin'in Güney Çin Denizi'ndeki "zorbalığına" karşı mücadelede destek olmak ve BM Deniz Hukuku Sözleşmesi'ne riayet etmesine zorlamak amacıyla ağustosta Vietnam'ı ziyaret etmişti.
7. Filo sözcüsü Teğmen Mark Langford, Stars and Stripes'a verdiği demeçte, donanma operasyonu kapsamında, ne USS Benfold'un ne de USS Carl Vinson uçak gemisiyle saldırı grubunun başka yerlerde gerçekleştirdiği tatbikatlarda, söz konusu denizlerin bazı kısımlarında hak iddia eden hiçbir ülkeye bildirimde bulunulmadığını açıkladı.
Teğmen Langford gazeteye, bahse konu operasyonun ABD Donanması'nın 2021'de bu türden gerçekleştirdiği 7. operasyon olduğunu ve Spartly Adaları'ndaki bir önceki faaliyetin şubatta yürütüldüğünü belirtti.
Çin, Spratly Ada zinciri boyunca Mischief Resifi dahil resifleri, askeri altyapı inşa ederek ve deniz üzerinde arazi kazanımıyla adalara dönüştürdü.
7. Filo'nun açıklamasında, doğal halinde sular çekildiğinde ortaya çıkan ve sular yükseldiğinde deniz yüzeyinin altında kalan resifin uluslararası hukuka göre karasuları sayılmayacağı belirtildi.
Açıklamada, "Mischief Resifi'ndeki arazi kazanımı çabalarıyla inşa edilen tesis ve yapılar, uluslararası hukukun bu nitelendirmesini değiştirmez" dendi.



Amerikalı, psikiyatri hastanesinden taburcu edildikten sonra Rusya'dan ayrıldı

Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)
Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)
TT

Amerikalı, psikiyatri hastanesinden taburcu edildikten sonra Rusya'dan ayrıldı

Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)
Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)

Amerikan vatandaşı Joseph Tater, yaklaşık bir yıl boyunca hapishanede ve psikiyatri hastanesinde tutulduktan sonra Rusya'dan ayrıldı.

46 yaşındaki Tater, ağustos ayında Moskova'da otel çalışanlarına kötü muamele ve ardından bir polis memuruna saldırı suçlamasıyla tutuklandı.

Nisan ayında mahkeme, Tater'in yargılanmaya uygun olmadığına karar verdi ve onu “tıbbi nitelikteki zorlayıcı tedbirler” yani zorunlu psikiyatrik tedaviye sevk etti.

Rus yetkililer, Tater'i kararın açıklanmasından önce bir gözaltı merkezinden psikiyatri koğuşuna nakletmişti. TASS'ın o zamanki haberine göre, bir sağlık heyeti Tater'in “gerginlik, dürtüsellik, hayali düşünceler ve davranışlar” sergilediğini belirtmişti.

Rus resmi haber ajansları, Tater'in eylül ayında yapılan duruşmada ABD vatandaşlığından vazgeçmek istediğini ve CIA'nın kendisini takip ettiğini söylediğini bildirmişti.

Şarku’l Avsat’ın Sputnik’ten aktardığına göre kolluk kuvvetleri, “yargı kararıyla psikiyatri hastanesinde tutulan ABD vatandaşı Tater'in Moskova'daki klinikten çıkmasına izin verildiğini ve Rusya topraklarını terk ettiğini” bildirdi.

Rusya, son yıllarda casusluk, Rus ordusunu eleştirmek, hırsızlık ve ailevi anlaşmazlıklar gibi çeşitli suçlamalarla çok sayıda ABD vatandaşını tutukladı. Bu durum, Washington'un Moskova'yı “rehine alma” ve bunları takas işlemlerinde kullanma niyetinde olduğu yönündeki suçlamalarına yol açtı.

ABD ve Rusya çifte vatandaşı olan Ksenia Karelina, nisan ayında, Ukrayna'yı destekleyen bir hayır kurumuna yaklaşık 50 dolar bağışladığı için 12 yıl hapis cezasına çarptırıldıktan sonra serbest bırakıldı.

Buna karşılık Washington, Rus-Alman vatandaşı Arthur Petrov'u serbest bıraktı. Petrov, ABD yapımı elektronik cihazları Rus ordusuyla iş yapan şirketlere yasadışı olarak ihraç etmekle suçlanıyordu.