Nahda lideri Gannuşi’nin Cumhurbaşkanı Said’in kararlarına meydan okuması Tunus’ta kargaşaya sebep oldu

Nahda Hareketi lideri ve Parlamento Başkanı Raşid Gannuşi, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said’in meclis faaliyetlerini askıya almasına rağmen iki milletvekilini uluslararası bir konferansa katılmakla görevlendirdi.

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said. (Reuters)
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said. (Reuters)
TT

Nahda lideri Gannuşi’nin Cumhurbaşkanı Said’in kararlarına meydan okuması Tunus’ta kargaşaya sebep oldu

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said. (Reuters)
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said. (Reuters)

Tunuslu iki milletvekilinin, Nahda Hareketi’nden Fethi el-İyadi ile Tunusun Kalbi Partisi’nden Usame el-Halifi’nin Avusturya’nın başkenti Viyana’da düzenlenen “Uluslararası Dünya Parlamento Başkanları Konferansı”na katılmaları ülkede büyük bir siyasi kargaşaya sebep oldu. Gözlemcilere göre Tunus’ta İslamcı çizgide siyaset yapan Nahda Hareketi lideri ve Parlamento Başkanı Raşid Gannuşi’nin söz konusu iki milletvekilini konferansa katılmakla görevlendirmesi, iki ay önce meclis faaliyetlerini askıya alan Cumhurbaşkanı Kays Said’e açıkça bir meydan okuma anlamına geliyor.
Tunus’ta söz konusu adımın yarattığı siyasi kargaşa henüz sıcaklığını korurken Halifi’nin Viyana’daki konferansta yaptığı konuşmada Kays Said’in başta anayasanın 80’inci maddesini aktif hale getirmesi olmak üzere aldığı kararları eleştirmesi gerginliği daha da artırdı. Zira Halifi’nin yurt dışında katıldığı bir konferansta ülkenin iç meseleleri ile ilgili konuşmasına tepki gösteren siyasi kesimler, içte yaşanan siyasi krize yönelik her türlü yabancı müdahaleye karşı olduklarını vurguladılar. Siyasetçilerin büyük çoğunluğu ayrıca son dönemde ABD heyetinin ülkeye yaptığı ziyarete ve G-7 ülkeleri grubunun Tunus hakkındaki açıklamalarına işaret ederek dış müdahalenin kabul edilemeyeceğini bildirdiler.
Tunus’un Kalbi Partisi Meclis Grup Başkanvekili Halifi, konferansta yaptığı konuşmada Tunus’un içine düştüğü duruma karşı uyarıda bulundu. Tunus’ta ‘anayasa ve kanunlarda tehlikeli bir sapma yaşandığını’ belirten Halifi, Avrupa Birliği’ne (AB) yaptığı çağrıda siyasi ve parlamento krizini yakından izlemesi için dünyanın çeşitli ülkelerindeki parlamentolardan oluşacak bir ekibin en yakın zamanda Tunus’u ziyaret etmesini istedi. Ziyaretin sonuçları hakkında dünya parlamentolarına bilgi verilmesini ve Tunus’ta yaşananlarla ilgili resmi bir pozisyon alınmasını talep etti.
Nahda Hareketi yöneticilerinden Fethi el-İyadi, milletvekillerinin konferansa katılmasına yönelik tepkilere verdiği yanıtta “Tunus’taki tabloyu yurt dışında göstermek, açıklamak ve savunmaktan dolayı kendisine yöneltilecek suçlamalardan fazla bir endişe duymuyorum” dedi. Tunus’un Kalbi Partisi’nden istifa eden milletvekili Lilia Bellil, Uluslararası Dünya Parlamento Başkanları Konferansı’ndan davet aldığını ancak meclisi feshetmeye çağıran halk iradesine olan saygısından dolayı katılmadığını belirtti.
Anayasa Hukuku alanında çalışmalar yürüten Rabah el-Harayfi, Tunus’ta siyasetin gerilmesine neden olan tüm bu gelişmelerle ilgili yaptığı değerlendirmede Halifi ve İyadi ile ikisini konferansa göndermekle görevlendiren Parlamento Başkanı Raşid el-Gannuşi’ye hitaben ‘kanunların emrettiğine ve yetki makamında bulunanların çıkardığı kararlara uymayan kişilerin cezalandırılmasını öngören Tunus Ceza Hukuku’ndaki 315’inci fasıldaki hükümlerin uygulanması gerektiğini’ vurguladı.  
Cumhurbaşkanı Said’in 29 Temmuz’da yayınladığı kararname ile meclis faaliyetlerini askıya aldığını ve tüm milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldırdığını hatırlatan Harayfi, “Bu durum, kamu otoritesine karşı gelmek ve yasaları çiğnemek suçlamasıyla söz konusu üç kişiyi Tunus yargısına sevk etmesi için savcılığa yetki veriyor” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Said’in Danışmanı Velid el-Haccam da bazı internet sitelerinde dolaşımda olan, ‘tüm avukatların seyahat izninin iptal edildiği’ iddiasını yalanladı. Haccam, bu tür yalan haberlerin ve özgürlüklere zarar verildiği yönündeki söylentilerin ‘ortalığı karıştırmak için yapılan yeni bir girişimden başka bir şey olmadığını’ vurguladığı açıklamasında Cumhurbaşkanı Said’in yasalara, insan haklarına ve demokratik sürece açık bir biçimde bağlı kaldığını kaydetti.
Diğer yandan bağımsız bir kuruluş olan Tunus Ekonomik ve Sosyal Haklar Forumu, ağustos ayı içerisindeki İtalya’ya yönelik göçmen sayısının geçen yılın aynı ayına göre yüzde 40 arttığına dikkat çekti. Forum Başkanı Abdurrahmen El-Huzeyli, İtalya kıyılarına ulaşan 3 bin 904 göçmenin yüzde 71,5’inin Tunus vatandaşlarından oluştuğunu ve bunun bu yıl içindeki en yüksek sayının kaydedildiğini ortaya koyduğunu söyledi.
Bu yılın başından bu yana 200 aile yasa dışı göç kervanına katıldı. 18 yaşın altındakilerin sayısı 2 bin 116’yı geçti ve sadece 350’si yanlarındaki bir büyükle birlikte İtalya’ya ulaşabildi. Polis son bir ayda 317 sınır operasyonu düzenledi. Operasyonların sayısı 2020’ye oranla yüzde 38 oranında arttı.



İsrail ordusu Gazze'yi işgal etmek için ayrıntılı bir plan hazırladı

TT

İsrail ordusu Gazze'yi işgal etmek için ayrıntılı bir plan hazırladı

İsrail ordusu Gazze'yi işgal etmek için ayrıntılı bir plan hazırladı

Gazze'ye yönelik savaşı tamamen durduracak yeni bir takas anlaşmasının imzalanması için büyük çaba sarf edildiği, Mossad şefi David Brennai'nin anlaşma ve diğer konuları takip etmek üzere Doha'ya gittiği ve ABD Başkanı Donald Trump'ın Tel Aviv'i ziyaret etme ihtimalinin güçlü olduğu bir dönemde, İsrail ordusu Gazze Şehrini ve tüm Gazze Şeridini işgal etmek için bir plan hazırladığını duyurdu.

Güvenlik birimleri, Gazze'yi işgal etmenin büyük bir hata olacağını, İsrail askerleri için ölüm tuzağı ve stratejik bir pusuya dönüşebileceğine inandıklarını hükümete bildirmelerine rağmen, özellikle de bir atılım ve müzakerelere dönüş umutlarının yeniden açıldığı bu dönemde, savaşta ve barışta karar verici olan siyasi liderliğin iradesine boyun eğdiler. Gazze Şeridi'nde işgal edilmemiş bölgeleri işgal etmek için bir savaş planı hazırladı. Genelkurmay Başkanı operasyonun hedeflerini Gazze'yi kontrol altına almak ve (Hamas'ı) yenilgiye uğratmak olarak formüle etti.

u6y7
İsrail askerleri 8 Haziran 2025'te Han Yunus'taki Avrupa Hastanesi'ni koruyor (DPA)

Siyasi çevreler planı, eksik ve Gazze'yi yavaş yavaş işgal etmeyi amaçlayan bir plan olarak değerlendirerek, hızlandırmak için gerekli araç ve planları geliştirmesi için orduya iade etmeyi planlıyor. Askeri kaynaklar siyasi çevrelerden gelen eleştirilere şu yanıtı verdi: "Neredeyse iki yıldır süren çatışmalardan sonra ordu, manevra yapan savaşçılarının güvenliği için en güvenli yöntemin bu yavaş yöntem olduğunu anlamaktadır. Ordu ayrıca tüm nüfusu (yaklaşık 800.000 kişi ve muhtemelen daha fazlası) sivil bölgeden çıkarıp Mevasi'deki bölgelere taşımadan işe başlamanın doğru olmayacağını da anlıyor."

Cesaret ve çatışma doktrinini terk etmekle suçlanmamak için ordu, Gazze Şehri'ndeki Zeytun mahallesine saldırarak Gazze'yi işgal etme yolunda önemli bir deneye başladığını duyurdu. Amaç bir sonraki güçlü adım için hazırlık ortamı yaratmak. İlerleme hızının yavaş olması, en azından birkaç ay sürmesi bekleniyor. Ordu, siyasi liderliğin çok sayıda silah ve  askerle hızlı ve güçlü bir “tek vuruş” operasyonu talebinin gerçekçi olmadığını açıkladı.

sdfertg
Gazze Şeridi sınırına yakın bir İsrail askeri karakolu Salı (Reuters)

İsrail Savunma Bakanlığı (IDF) Sözcüsü bugün yaptığı açıklamada “önümüzdeki günlerde binlerce yedek kuvvetler mensubunun, yedek kuvvetler için acil çağrı emri olan (Emir No. 8)'i alacağını” duyurdu. Sözcüye göre Gazze'ye doğru ilerleyişin en az iki alanda (Batı Şeria ve Yemen'deki Husiler) çatışmaların tırmanmasına yol açacağı ve başka bir alandan da meydan okuma girişimlerinin olabileceği tahmin ediliyor. Bu da Batı Şeria cephesi ve doğu sınırındaki tabur ve tugayların yanı sıra hava savunma sistemini takviye etmek üzere ilave yedek askerlerin seferber edilmesini gerektiriyor.

Yediot Ahronot'un askeri muhabiri Yoav Zeitoun'a göre dün (Perşembe) Genelkurmay Başkanı Korgeneral Eyal Zamir, Gazze'nin işgalinin düzenli ordu güçlerine ek olarak 80 ila 100 bin arasında yedek askerin askere alınmasını gerektirdiğine inanıyor. Önümüzdeki günlerde çeşitli birimler Gazze'nin en az kayıpla işgal edilmesinin nasıl olacağı konusunda ayrıntılı müzakerelere devam edecek ve tatbikata katılacak tümen ve tugaylarda yapılandırılmış bir savaş sisteminin uygulanması bekleniyor. Gazze Şehri'nde, batı yakasındaki kulelerinde ve Hamas tarafından hazırlanan gerilla hücrelerine karşı, Gazze Şeridi'nin kuzeyinin geri kalanında sık sık çatışmaların, devam etmesi bekleniyor.

safrgt
Bombardıman nedeniyle Gazze'nin kuzeyinden yükselen dumanların sınırın İsrail tarafından görüntüsü... (Reuters)

Zeitoun bu görüşmelerin Genelkurmay'ın askerlerin moralinin erozyona uğramasından endişe duyduğu bir ortamda gerçekleştiğini ve bu nedenle toparlanmanın sağlanması ve bir sonraki görevler öncesinde nefes aldırılması ışığında kuvvetlerin verimliliğinin arttırılması ve yedeklerin askere alınmaya hazır hale getirilmesinin önemine dikkat çekildiğini belirtti. Genelkurmay Başkanı'nın geçen hafta ortak bir siyasi ve askeri liderlik toplantısında uyardığı gibi IDF'nin ciddi insan gücü sıkıntısı ve sahadaki birliklerin tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olduğu bir dönemde gerçekleşiyor. Gazze Şeridi'ni işgal etmenin bir hata olacağını ve stratejik bir pusuya ve ölüm tuzağına dönüşebileceğini söyledi. Ancak siyasi liderlik bu sözleri reddetti. Netanyahu, ABD Büyükelçiliği'nin Ulusal Gün kutlamasını fırsat bilerek kendisini eleştirenlere saldırdı: “Tam zaferin ne demek olduğunu bilmeyen generaller var" dedi.

Safed'deki Kuzey Komutanlığı karargahında yaptığı konuşmada General Zamir eleştirilere şu yanıtı verdi: "Ordunun mücadelesi tüm cephelerde ve Gazze Şeridi'nde aralıksız devam ediyor. Bu, güney sakinlerinin güvenliğini sağlama hedefi doğrultusunda cesaret ve kararlılıkla yürütülen günlük bir fedakarlık gerçeğidir. Hamas yönetimini temelinden sarsmak ve kaçırılanları onurlu bir şekilde defnederek ya da evlerine getirmek, halkımıza ve aynı zamanda düşmanlarımıza verdiğimiz açık bir mesajdır. IDF güçlüdür, proaktiftir, saldırır ve tehditleri yok eder ve yeniden şekillenme sürecindedir. Yıllardır bizi boğan kıskaç düşmanlarımızın etrafında dönüyor ve sıkılaşıyor. Bu, sözlerle değil eylemlerle hayata geçirilen yeni bir gerçekliktir."