Ürdün'de ‘fitne’ davası: Temyiz Mahkemesi, eski Kraliyet Divanı Başkanı Basim Avadallah'ın 15 yıl hapis cezasını onadı

Ürdün Devlet Güvenlik Mahkemesi
Ürdün Devlet Güvenlik Mahkemesi
TT

Ürdün'de ‘fitne’ davası: Temyiz Mahkemesi, eski Kraliyet Divanı Başkanı Basim Avadallah'ın 15 yıl hapis cezasını onadı

Ürdün Devlet Güvenlik Mahkemesi
Ürdün Devlet Güvenlik Mahkemesi

Ürdün'de Temyiz Mahkemesi, eski Veliaht Prens Hamza bin Hüseyin'in de adının karıştığı darbe girişimi davasında eski Kraliyet Divanı Başkanı Basim Avadallah ve Kraliyet ailesinden Şerif Hasan bin Zeyd hakkında verilen 15 yıl hapis cezasını onadı.
Ürdün resmi haber ajansı PETRA'da yer alan habere göre, Temyiz Mahkemesi, eski Veliaht Prens Hamza bin Hüseyin'in de adının karıştığı darbe girişimi davasında, davanın reddine ve geçici çalışma ile Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin kararının onanmasına karar verdi.
Mahkeme, Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin kendisi tarafından desteklenen kararının, kanıtlanmış gerçeklere dayandığını ve savcılık tarafından usulüne uygun olarak sunulan yasal delillerden alındığı sonucuna vardığını açıkladı.
Devlet Güvenlik Mahkemesinde 11 Eylül'de görülen davada, Ürdün'de eski Veliaht Prens Hamza bin Hüseyin'in de adının karıştığı darbe girişimi davasında yargılanan eski Kraliyet Divanı Başkanı Basim Avadallah ve Kraliyet ailesinden Şerif Hasan bin Zeyd, "toplumun emniyet ve güvenliğini tehlikeye atacak ve isyana yol açacak eylemlerde bulunma" ve "ülkedeki siyasi rejime karşı kışkırtma" suçlarının sabit olduğuna karar vererek sanıkları on beşer yıl hapis cezasına çarptırmıştı.

Ne olmuştu?
ABD merkezli Washington Post gazetesi 3 Nisan'da eski Ürdün Veliaht Prensi Hamza bin Hüseyin ve 20 kişinin, "Kral 2. Abdullah'a karşı komplo kurma" suçlamasıyla gözaltına alındığını iddia etmişti.
Ürdün hükümeti, 16 kişinin gözaltına alındığını duyururken, Ürdün Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Ahmed el-Huneyti, Prens Hamza'nın gözaltına alınmadığını ancak kendisinden ülkenin güvenliğine zarar verebilecek faaliyetlerini durdurmasının istendiğini açıklamıştı.
Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi de 4 Nisan'da yaptığı açıklamada, yürütülen soruşturma sonucunda Prens Hamza'nın dış güçlerle ülkenin güvenliğini hedef alan birtakım faaliyetlere karıştığının ortaya çıktığını söylemişti.
Eski Veliaht Prens Hamza bin Hüseyin, 5 Nisan'da Kral 2. Abdullah'a bağlılığını teyit eden bir mektuba imza atmıştı.
Ürdün Kralı 2. Abdullah da 7 Nisan'da ulusa sesleniş için yazılı bir açıklama yayımlamış, Prens Hamza'nın ailesi ile sarayında bulunduğunu ve son günlerde yaşanan "fitnenin son bulduğunu" ifade etmişti.
Ürdün resmi televizyonu 12 Nisan'da Prens Hamza meselesinin Kraliyet ailesi geleneği çerçevesinde çözüme kavuşturulacağını, eski Veliaht Prens'in hukuki işlemlerden muaf tutularak yargı önüne çıkmayacağını duyurmuştu.



Suriyeli genç Yusuf el-Labbad'ın Şam'daki bir güvenlik merkezinde ölümü nedeniyle soruşturma başlatıldı... Ailesi güvenlik güçlerini işkence yapmakla suçluyor

Suriyeli genç Yusuf el-Labbad (X)
Suriyeli genç Yusuf el-Labbad (X)
TT

Suriyeli genç Yusuf el-Labbad'ın Şam'daki bir güvenlik merkezinde ölümü nedeniyle soruşturma başlatıldı... Ailesi güvenlik güçlerini işkence yapmakla suçluyor

Suriyeli genç Yusuf el-Labbad (X)
Suriyeli genç Yusuf el-Labbad (X)

28 yaşındaki Suriye'li genç Yusuf el-Labbad, başkent Şam'da bulunan Emevi Camii'ndeki iç güvenlik biriminde hayatını kaybetti. Olay, güvenlik güçlerinin işkence uyguladığı yönündeki suçlamalarla birlikte halk arasında büyük öfkeye neden oldu.

Şam İç Güvenlik Komutanı Tuğgeneral Usame Muhammed Hayr Atika, genç adamın camiye ‘dengesiz’ bir ruh hali içinde girdiğini ve cami içindeki güvenlik kameralarının görüntülerine göre anlaşılmaz sözler söylediğini belirtti.

Atika ayrıca, cami güvenlik görevlilerinin onu sakinleştirmeye ve kendisine veya başkalarına zarar vermesini engellemeye çalıştıklarını, ancak ‘güvenlik odasında kafasını sert cisimlere vurarak ağır yaralandığını ve ilk yardım girişimlerine rağmen hayatını kaybettiğini’ bildirdi.

Yusuf al-Labbad'ın ailesi ne dedi?

Yusuf al-Labbad'ın ailesinin açıklaması, İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasıyla tamamen çelişiyor. Oğullarının Emevi Camii'ni ziyaret ederken gözaltına alındığını doğrulayan aile, birkaç saat sonra teslim edilen cesedinde, vücudunun çeşitli yerlerinde morluklar ve yaralar gibi açık işkence izleri olduğunu belirtti.

Aile, Yusuf'un birkaç gün önce Almanya'dan Şam'a döndüğünü, Alman vatandaşı olduğunu ve herhangi bir psikolojik rahatsızlığı olmadığını kaydetti.

Aile, gözaltı ve ölüm koşullarının şeffaf bir şekilde soruşturulmasını talep etti.

Eşi adalet ediyor

El-Labbad’ın eşi Sundus Osman, Facebook hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, Genel Güvenlik Teşkilatı’nı onun ölümüne neden olmakla suçladı ve eşinin ‘Şam'daki Emevi Camii'nden gözaltına alındığını ve ülkeye döndükten sadece iki gün sonra, gözaltında gördüğü işkence nedeniyle hayatını kaybettiğini’ söyledi.

Osman, “Cesedinde açık işkence izleri vardı… Kocam, güvenli olduğu varsayılan ülkeye döneli sadece iki gün olmuştu. Kocam ve çocuklarım için adalet istiyorum. Vicdanlı ve insani olan herkes bizimle birlikte gerçeğin ortaya çıkarılmasını ve suçluların hesap vermesini talep etmeli” ifadelerini kullandı.

El-Kabun mahallesi sakinlerini ‘evlatlarından birinin öldürülmesine sessiz kalmamaya’ çağıran Osman, ‘sessizliğin devam etmesi halinde herkesin ihlallere maruz kalacağı’ uyarısında bulundu.

Öfke

Olay, Yusuf el-Labbad'ın memleketi olan el-Kabun mahallesinde büyük öfkeye yol açtı. Mahalle sakinleri, ‘tekrar eden işkence ve zorla kaybedilme vakaları’ olarak nitelendirdikleri durumdan duydukları hoşnutsuzluğu dile getirerek, el-Labbad'ın öldürülmesinde parmağı olanların hesap vermesi gerektiğini talep etti.

fgthy
Şam'daki Emevi Camii (AFP)

Hükümet yetkilileri, ölümünün koşullarını ortaya çıkarmak için olayla ilgili soruşturma açıldığını duyurdu ve soruşturma sonuçlarını tamamlanır tamamlanmaz açıklayacaklarını belirtti, ancak aktivistler bu soruşturmaların ciddiyetinden şüphe duyduklarını ifade ettiler.

El-Vatan gazetesi dün, ‘İçişleri Bakanı Enes Hattab’ın, el-Labbad’ın ölümünün koşullarını ortaya çıkarmak ve gerekli önlemleri almak için acil bir soruşturma başlatılması talimatı verdiğini’ bildirdi.