Uçağa binmeye çalışan bir dini liderin bagajından insan kafatası çıktı

Nihayetinde kadından kalıntıları Indore'deki Devi Ahilyabai Holkar Havalimanı'ndaki bir arkadaşına bırakması istendi (Cpbaherwani/Wikimedia)
Nihayetinde kadından kalıntıları Indore'deki Devi Ahilyabai Holkar Havalimanı'ndaki bir arkadaşına bırakması istendi (Cpbaherwani/Wikimedia)
TT

Uçağa binmeye çalışan bir dini liderin bagajından insan kafatası çıktı

Nihayetinde kadından kalıntıları Indore'deki Devi Ahilyabai Holkar Havalimanı'ndaki bir arkadaşına bırakması istendi (Cpbaherwani/Wikimedia)
Nihayetinde kadından kalıntıları Indore'deki Devi Ahilyabai Holkar Havalimanı'ndaki bir arkadaşına bırakması istendi (Cpbaherwani/Wikimedia)

Yetkililer, Hindistan'ın Madya Pradeş eyaletindeki Ahilyabai Holkar Havalimanı'nda bir dini liderin, valizinde insan kafatası ve kemikleri taşıdığı için durdurulduğunu söyledi.
Komşu eyalet Ujjain sakini sadhvi (Hinduizm'de çileci bir yaşam sürüp dünya nimetlerinden el etek çeken kişilere verilen isim -ed.n.) Yogmata Sachdeva, Vistara Havayolları'nın Delhi'ye giden uçuşuna binmek üzereyken üzerinde insan kalıntıları bulunduğu tespit edildi. Valiz kontrolü sırasında güvenlik personeli, Sachdeva'nın çantasını açmasını istedi ve şaşkınlığa uğrayarak kafatasını buldu.
Merkezi Endüstriyel Güvenlik Gücü (CISF) ve havaalanındaki polis karakolu memurunun sorguya çektiği kadın, bir keşiş arkadaşının küllerini dökmek için Hindu hacılar arasında ünlü Ganj Nehri kıyısında yer alan Haridwar şehrine götürdüğünü söyledi.
Yetkililere göre kül taşıyan kişiler havalimanı yönetimini haber etmek ve izin almak zorunda. Bunun ardından kalıntıların sadece el bagajında taşınmasına izin veriliyor. Ancak sadhvi (rahibe) kalıntıları check-in'de teslim edeceği esas valizinde taşıyordu.
The Independent'a konuşan bir havalimanı sözcüsü, "Kafatası ya da diğer kalıntıları taşımak için özel izin almamıştı. Polis ifadesini aldıktan sonra sadhvi'nin uçağa binmesine izin verildi" dedi.
Uçağa binmeden önce kadından kalıntıları Indore'deki bir tanıdığına bırakması istendi. Kargaşa ve polis sorgusu esnasında kadın akşam uçağını kaçırsa da havayolu şirketi bir sonraki tarifeli gece uçağına binmesine izin verdi.



Düğmeye basıldı: Araştırmacılar hayvanlarla iletişim kurmanın yollarını arıyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Düğmeye basıldı: Araştırmacılar hayvanlarla iletişim kurmanın yollarını arıyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Hayvanların bilincini araştırmaya odaklanan ilk bilimsel kurum kurulurken, yapay zeka araştırmacıları insanların evcil hayvanlarıyla nasıl "konuşabileceğini" keşfetmeye hazırlanıyor.

Londra Ekonomi ve Siyaset Bilimi Okulu'ndaki (LSE) 4 milyon sterlinlik (yaklaşık 218 milyon TL) Jeremy Coller Hayvan Duyarlılığı Merkezi, insan dışı hayvanları çeşitli disiplinlerden uzmanlarla araştıran çalışmalarını 30 Eylül'de başlatacak.

Merkezin projeleri arasında, yapay zekanın insanların evcil hayvanlarıyla nasıl "konuşmasını" sağlayabileceğini incelemenin yanı sıra sürecin neresinde sorunlar çıkabileceğini ve potansiyel tehlikelerden nasıl kaçınılacağını araştıracak bir çalışma da yer alıyor.

Merkezin ilk direktörü Profesör Jonathan Birch, Guardian'a konuştu:

Evcil hayvanlarımızın insani özellikler göstermesini çok seviyoruz ve yapay zekanın ortaya çıkmasıyla, evcil hayvanınızın sizinle konuşabileceği yollar yepyeni bir seviyeye taşınacak. Ancak yapay zeka genellikle nesnel gerçekliğe dayanmak yerine kullanıcıyı memnun eden uydurma yanıtlar üretir. Bu, evcil hayvanların refahına uygulanırsa felaket olabilir. Hayvanlarla ilgili sorumlu ve etik yapay zeka kullanımını yöneten düzenlemelere acilen ihtiyacımız var. Bu alanda tam bir düzenleme eksikliği var. Merkez, dünya çapında kabul görecek etik kurallar geliştirmek istiyor.

Merkez, daha sonra küresel lobi faaliyetlerinde kullanılabilecek rehberlik ve araştırmalar geliştirmek amacıyla sivil toplum örgütleriyle çalışacak.

New York Üniversitesi Çevre ve Hayvanları Koruma Merkezi Direktörü Jeff Sebo gazeteye, hayvan sezgisi ve refahı, yapay zekanın hayvanlar üzerindeki etkisi ve kamuoyunun hayvanlara yönelik tutumu gibi konuların "toplumca karşı karşıya olduğumuz en önemli, zor ve ihmal edilmiş konular arasında yer aldığını" söyledi.

"İnsanlar dünyayı milyonlarca tür ve kentilyonlarca bireysel hayvanla paylaşıyor ve hoşumuza gitse de gitmese de dünyanın her yerindeki hayvanları etkiliyoruz" diye ekledi.

Yeni merkezin mütevelli heyeti üyelerinden Profesör Kristin Andrews, yeni projenin bilimdeki en büyük soru olarak gördüğü insan bilinci ve bunun ne olduğu sorusuna bile yanıt verebileceğine inandığını söyledi.

İnsanları bilinçli yapan şeyin ne olduğunu ya da birinin neden bilinç kazandığını veya bilincini neden kaybettiğini hâlâ anlayabilmiş değiliz. Ancak cevaplara ulaşmanın yolunun önce basit sistemleri incelemekten geçtiğini biliyoruz: Bilim, genomik ve tıp alanlarındaki büyük ilerlemeleri basit organizmaları inceleyerek elde etti.

Independent Türkçe