Time Out dergisi, 2021'de dünyanın en iyi 37 şehrini açıkladı

İngiltere merkezli ünlü "Time Out" dergisinin "2021 yılında dünyanın en iyi 37 şehri" listesinde, San Francisco ilk sırada yer alırken, sıralamada Türkiye'den de İstanbul'a yer verildi.

AA
AA
TT

Time Out dergisi, 2021'de dünyanın en iyi 37 şehrini açıkladı

AA
AA

Ünlü seyahat, eğlence, yeme-içme ve sanat dergisi Time Out, dünyanın dört bir yanından editörler ve yaklaşık 27 bin kent sakinin katılımıyla oluşturduğu ankette, her şehrin gece hayatı, restoranları ve kültürel özellikleri ile şehrin topluluk ruhunu göz önünde bulundurdu.
Şehirlerin çevresel girişimlerinin yanı sıra aktivizme bağlılıklarının da incelendiği dergide, San Francisco'daki "ilericiliğin, kabulün ve sürdürülebilirliğin rakipsiz kombinasyonunun" kenti en üst sıraya yerleştirdiği ifade edildi.
Dergi, topluluk ruhu, Kovid-19 salgınına verdiği yanıt ve ABD'deki en yüksek aşılama oranlarından birine sahip olması nedeniyle San Francisco şehrini başarılı buldu.
Birinciliği ABD'den San Francisco'nun aldığı listede, şehirlere en üstten alta doğru şu şekilde yer verildi:
"Amsterdam 2., Manchester 3., Kopenhag 4., New York 5., Montreal 6., Prag 7., Tel Aviv 8., Porto 9., Tokyo 10., Los Angeles 11., Şikago 12., Londra 13., Barcelona 14., Melbourne 15., Sidney 16., Şanghay 17., Madrid 18., Meksiko 19., Hong Kong 20., Lizbon 21., Boston 22., Milano 23., Singapur 24., Miami 25., Dubai 26., Pekin 27., Paris 28., Budapeşte 29, Abu Dabi 30., Sao Paulo 31., Johannesburg 32., Roma 33., Moskova 34., Buenos Aires 35., İstanbul 36., Bangkok 37."



Araştırmacılar sinekleri kokain bağımlısı yapmak için genetiklerini değiştirdi

Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)
Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)
TT

Araştırmacılar sinekleri kokain bağımlısı yapmak için genetiklerini değiştirdi

Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)
Meyve sinekleri normalde kokainin tadını sevmiyor (Unsplash)

Bilim insanları meyve sineklerinin genetiğini değiştirerek kokaini sevmelerini sağladı. Çalışmanın insanlardaki kokain bağımlılığını daha iyi anlama ve tedavi etmeye katkı sunması bekleniyor. 

Meyve sinekleri ve insanlar birbirlerine sanılandan daha fazla benziyor. Örneğin bu iki türde çeşitli hastalıklardan sorumlu genlerin yaklaşık yüzde 75'inin aynı olması, bilim insanlarının ilgisini çekiyor. Sinekler üzerindeki genetik incelemeler, bu hastalıkların daha iyi anlaşılmasına katkı sağlıyor.

Bu rahatsızlıklardan biri de kokain gibi maddelere karşı gelişen bağımlılıklar. Utah Üniversitesi'nden Dr. Adrian Rothenfluh, "Son yıllarda, sinekler ve insanların birçok açıdan sandığımızdan daha fazla birbirine benzediği ortaya çıktı" diyerek ekliyor: 

Örneğin sineklerin alkole verdiği tepkiyi düzenleyen genlerin, insanlardaki alkol bağımlılığında da rol oynadığını birçok kez gösterdik. Bu durumun kokain bağımlılığıyla bağlantılı genler için de geçerli olacağını ve bunların sineklerdeki etki mekanizmasını inceleyebileceğimizi düşünüyoruz.

Ancak sineklerin kokaini sevmemesi bu çalışmaların önünde engel teşkil ediyordu. Meyve sineklerinin bacaklarındaki tat reseptörleri, böceğin bir şeyi yemeden önce zararlı olup olmadığını algılamasını sağlıyor. 

Dr. Rothenfluh ve ekip arkadaşları yeni çalışmalarında kokainin acı tadı nedeniyle bu reseptörlere yakalandığını ve sineklerin maddeden bu yüzden uzak durduğunu doğruladı. Araştırmacılar daha sonra sineklerin genetiğini değiştirerek bu reseptörleri devre dışı bıraktı.

Bulguları hakemli dergi Journal of Neuroscience'ta 2 Haziran Pazartesi günü yayımlanan çalışmada genetiği değiştirilmiş sineklerin kokaini sevdiği gözlemlendi. Düşük seviyede kokain içeren şekerli su verilen sinekler 16 saat içinde bu içeceği tercih etmeye başladı.

Dr. Rothenfluh, "Düşük dozlarda, tıpkı insanlar gibi koşuşturmaya başlıyorlar" diyor: 

Çok yüksek dozlardaysa yine insanlar gibi hareket edemez hale geliyorlar.

Bilim insanları genetiğiyle oynanmış sinekleri üretmeyi artık öğrendiği için çalışmalarını daha kolay ve hızlı yürütmeyi umuyor. Meyve sineklerinin hızlı yaşam döngüsü ve nispeten basit genetik yapıları, üzerlerinde insanlara kıyasla daha kolay deney yapılmasına imkan tanıyor. 

Makalenin yazarlarından Travis Philyaw "Daha karmaşık organizmalarda ortaya çıkması zor olan riskli genleri tespit ederek bu bilgileri memeliler üzerinde çalışan araştırmacılara aktarabiliriz" diyor.

Ekip bu sayede insanlardaki kokain bağımlılığına yönelik yeni tedaviler geliştirmeyi umuyor. Dr. Rothenfluh şu ifadeleri kullanıyor:

Kokain tercihinin mekanizmalarını gerçekten anlamaya başlayabiliriz ve mekanizmayı ne kadar iyi anlarsak, o mekanizmaya etki edebilecek bir tedavi bulma şansımız o kadar artar.

Independent Türkçe, Popular Science, IFLScience, Journal of Neuroscience