Suriye'nin kuzeyinde SMO çatısı altındaki 5 askeri grup 'Suriye Kurtuluş Cephesi' adıyla birleşti

Ülkenin kuzeyinde Suriye Milli Ordusu (SMO) çatısı altında faaliyet gösteren 5 askeri grup, Suriye Kurtuluş Cephesi adıyla birleşti.

AA
AA
TT

Suriye'nin kuzeyinde SMO çatısı altındaki 5 askeri grup 'Suriye Kurtuluş Cephesi' adıyla birleşti

AA
AA

Suriye'nin kuzeyindeki Bab ilçe merkezinde düzenlenen törende, SMO çatısı altındaki Hamza Tümeni, Mutasım Tümeni, Sultan Süleyman Şah Tümeni, 20. Tümen ve Kuzey Şahinleri Tugayı'nın Suriye Kurtuluş Cephesi adı altında birleştiği açıklandı.
Birleşen askeri gruplar, terörden temizlenen Fırat Kakanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı bölgelerinde yeni adıyla Türk Silahlı Kuvvetleri'yle omuz omuza görevini sürdürecek.
Suriye Kurtuluş Cephesi çatısı altında yaklaşık 20 bin SMO askeri yer alacak.
Törene, Suriye Geçici Hükümeti Savunma Bakan Yardımcısı Tümgeneral Hasan Hammede, kolordu komutanları ve bölgenin ileri gelenleri katıldı.
Tümgeneral Hammede, törende yaptığı konuşmada, SMO çatısı altındaki askeri grupların bu tür bileşmelere yönelmesini desteklediklerini dile getirdi

"Üzerimize düşen görevleri yerine getireceğiz"
Suriye Kurtuluş Cephesi'ne genel komutan seçilen Mutasım Abbas, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Kurtarılmış bölgelerde yer alan SMO çatısı altında varlığını sürdüren Hamza Tümeni, Mutasım Tümeni, Sultan Süleyman Şah Tümeni, 20.Tümen ve Kuzey Şahinleri Tugayı olarak tek bir yapı oluşturduk." dedi.
Abbas, ülkenin kuzeyinde terörden temizlenen bölgelerde terör örgütlerine, hücre evlerine yönelik operasyonları sürdüreceklerini ifade ederek "SMO çatısı altında üzerimize düşen görevleri yerine getireceğiz. Birleşmenin hayırlı olmasını temenni ediyorum." diye konuştu.



BM yetkilisi: Gazze'deki durum kıyamet gününü andırıyor

İsrail saldırılarında hayatını kaybeden Filistinli bir çocuğun yakınları, Gazze'deki Şifa Hastanesi’nde göz yaşı döküyor. (DPA)
İsrail saldırılarında hayatını kaybeden Filistinli bir çocuğun yakınları, Gazze'deki Şifa Hastanesi’nde göz yaşı döküyor. (DPA)
TT

BM yetkilisi: Gazze'deki durum kıyamet gününü andırıyor

İsrail saldırılarında hayatını kaybeden Filistinli bir çocuğun yakınları, Gazze'deki Şifa Hastanesi’nde göz yaşı döküyor. (DPA)
İsrail saldırılarında hayatını kaybeden Filistinli bir çocuğun yakınları, Gazze'deki Şifa Hastanesi’nde göz yaşı döküyor. (DPA)

Gazze Şeridi'ndeki durumun ciddiyeti konusunda uyarıda bulunan bir Birleşmiş Milletler (BM) yetkilisi, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik savaşı sonucunda insani krizin en ciddi aşamasına girdiğini ve Filistinlilerin açlık tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını söyledi.

Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) İletişim Direktörü Jonathan Fowler bugün yaptığı basın açıklamasında, İsrail'in 19 aydır sürdürdüğü yok etme savaşında gıdayı bir silah olarak kullanarak tüm sınır kapılarını kapatması karşısında Gazze Şeridi'nde yaşanan gıda sıkıntısı gerçeğine dikkat çekti. Fowler, “Gazze Şeridi'ndeki mevcut durumu tarif edecek kelime bulmak çok zor, adeta kıyamet gününü andırıyor” dedi.

Fowler, İsrail'in Gazze Şeridi'ne uyguladığı boğucu kuşatmayı ve uluslararası toplumun bu ablukayı ele almamasını ‘gerçek bir skandal’ olarak nitelendirdi.

asdfrgt
İsrail'in bugün Gazze Şeridi'ne düzenlediği bombardımanın ardından yükselen dumanlar (AP)

Şarku’l Avsat’ın Filistin resmi haber ajansı WAFA'dan aktardığına göre Fowler, Gazze Şeridi'nin ‘İsrail'in soykırım savaşının başlangıcından bu yana tanık olduğu insani krizin en kötü aşamasından geçtiğini’ belirterek, Gazze Şeridi'ndeki durumun ‘karmaşık değil, çok açık’ olduğunu söyledi. Fowler, İsrail'in 50 günü aşkın bir süredir insani yardım girişini engellemesi sonucunda Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilerin yiyecek bir şey bulamamasının normal olduğunu kaydetti.

Fowler, Gazze Şeridi'ndeki kıtlığın ‘tamamen İsrail'in siyasi bir kararı’ olduğunu vurguladı. “Eğer insani yardımın girmesine izin verilirse, girecektir. Ancak İsrail hiçbir şeyin geçmesine izin vermeyen boğucu bir abluka uyguluyor” diyen Fowler, ablukanın kaldırılması için yapılan uluslararası çağrılara kulak asılmadığını belirtti.