Lübnan’dan yardım karnesi: Her aile için aylık 126 dolar

Ekonomi ve Ticaret Bakanı, Sosyal İşler Bakanı ve Yargı Teftiş Kurulu Başkanı dün düzenlenen basın toplantısı sırasında (Reuters)
Ekonomi ve Ticaret Bakanı, Sosyal İşler Bakanı ve Yargı Teftiş Kurulu Başkanı dün düzenlenen basın toplantısı sırasında (Reuters)
TT

Lübnan’dan yardım karnesi: Her aile için aylık 126 dolar

Ekonomi ve Ticaret Bakanı, Sosyal İşler Bakanı ve Yargı Teftiş Kurulu Başkanı dün düzenlenen basın toplantısı sırasında (Reuters)
Ekonomi ve Ticaret Bakanı, Sosyal İşler Bakanı ve Yargı Teftiş Kurulu Başkanı dün düzenlenen basın toplantısı sırasında (Reuters)

Lübnan Ekonomi ve Ticaret Bakanı Raul Name ve Sosyal İşler Bakanı Remzi Müşerrefiye, yaklaşık 500 bin aileye fayda sağlamak adına yoksul aileleri desteklemek için yardım karnesi uygulamasının başlatıldığını duyurdu.
Yardım karnesi için düzenlenen basın toplantısında Müşerrefiye, yoksul ailelere yönelik "yardım karnesi" için başvuruların 15 Eylül-15 Ekim tarihleri arasında alacaklarını belirterek, ödemelerin ABD doları veya Lübnan lirası şeklinde olacağını açıkladı.
Sosyal İşler Bakanı açıklamasında, yardım karnesi almaya hak kazanan 50 bin ailedeki her bir vatandaş için aylık 25 ABD doları ödenek verileceğini söyleyerek, her aileye aylık maksimum 126 dolar yardım yapılacağına işaret etti.
Yardım karesine tahsis edilen finansmanın pek çok kaynaktan sağlanacağına dikkati çeken Müşerref,  300 milyon doların  İstihdam Projesine tahsis edilen Dünya Bankası kredisinden, geri kalan 300 milyon doların ise İmar ve Kalkınma Bankası tarafından uluslararası yetkilendirilen özel haklardan tahsis edileceğini bildirdi.
Müşerrefiye açıklamasında, yoğun çabalar sonucu yardım karnesini karara bağladıklarını ve buna rağmen geciktiklerine dair Lübnan vatandaşlarından aldıkları şikayetleri haklı bulduklarını ifade ederek, “Sosyal İşler Bakanlığı ve Ekonomi Bakanlığı olarak bu zor günlerde Lübnan halkına yardım için Dünya Bankası'nın iş birliğiyle bir destek ağı kurmaya çalıştık” dedi.
Diğer yandan çözümün yeni bir hükümet kurmak olduğunu ve yardım karnesi programının bunun başlangıcı olmasını umduklarını ifade eden Ekonomi Bakanı, attıkları her adımın Dünya Bankası ile işbirliği içinde olduğunu söyledi. Vatandaşlara onlar için çalıştıklarını kanıtlamak istediklerini söyleyen Name, yardım kartını seçim olduğu için vermediklerini belirterek, Lübnan’da kimin zengin kimin fakir olduğunu bulmaya çalıştıklarını ve ihtiyaç sahibi ailelere destek olmak için çaba sarf ettiklerini bildirdi.
Yargı Teftiş Kurulu Başkanı George Atiyeh, kurulun yardım karnesi hakkındaki rolüne değinerek, planın başarıyla uygulanması için tüm aşamalarda denetimin uygulanacağını belirtti ve vatandaşlar tarafından sunulan tüm verilerin ilgili makamlarca doğrulanarak kirlilikten korunacağını söyledi. Atiyeh açıklamasında, planın gidişatı için bakanlık komitesine sunulacak raporların yayınlanması için kontrollerin olacağını bildirdi.
Teknik ve hukuki hususlarla yazılı bir izne gerek olmaksızın sürecin elektronik ortamda yürütüleceğine atıfta bulunan Atiyeh, formu doldururken gerçekleşecek herhangi bir dolandırıcılık veya sahtekarlık durumunda yardımdan yararlanma hakkının askıya alınarak yasal sürecin başlayacağını kaydetti.
Beyrut Amerikan Üniversitesi'nde Kriz Gözlemevi'ni Denetleyen Politika ve Planlama uzmanı Prof. Dr. Nasır Yasin, yardım projesinin Lübnan ve yoksul ailelerin içinden geçtiği süreçte geçici bir çözüm olduğunu dile getirerek, projenin sübvansiyonların kademeli olarak kaldırılması ve yoksul ailelerin yükünün hafifletilmesine paralel olarak birkaç ay önce başlatılması gerektiğine dikkati çekti. Konuyla ilgili Şarku’l Avsat’a açıklamalarda bulunan Yasin, esas olarak tartışmanın yakıt, gıda ve ilaç sübvansiyonlarının kademeli olarak kaldırılmasıyla ilgili olduğunu belirterek,  Lübnanlı ailelerin çoğunluğunun yüksek fiyatların etkisinin hafifletilmesine katkıda bulunmak için finansman kartının önceden başlatılması gereken bir proje olduğunu söyledi. Sübvansiyonların daha çok tekelcilik ve kaçakçılara katkı sağlamasıyla adaletsiz bir uygulama olduğuna değinen Yasin, bugün duyurusu yapılan yardım projesinin ülkedeki bankacılık ve para krizi gibi büyük krizlerin iyileştirilmesi planı üzerinde geçici olması gerektiğini vurguladı.
Hali hazırda tam olarak netlik kazanmamış kart projesinin finansmanını sağlamanın önemine atıfta bulunan Yasin, ön verilerin ailelerin yüzde 20'sinin sosyal güvenlik ağı programı aracılığıyla yoksul aileleri desteklemek için Dünya Bankası kredisinden yararlanacağını gösterdiğini söyledi. Yasin, finansmanın geri kalanının Merkez Bankası ve Dünya Bankası'ndan yaklaşık 300 milyon dolar olduğu tahmin edilen yol kredisi gibi mevcut kredilerin transfer edilmesi için çalışmalar yapıldığını ve bunun sadece yüzde 25’lik bir oranının karşılandığını bildirdi.
Lübnanlıların yaşadığı krizlerin gölgesinde yardım kartının öneminin konusu siyasi partilerin de fikir birliğine sebep oldu. Demokratik Buluşma Partisi Sekreteri milletvekili Hadi Ebu el Hasan Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Geç olması hiç olmamasından iyi” diyerek enflasyonu düşürmek ve satın alma gücünü sağlamak adına yardım ödemesinin dolar üzerinden yapılması gerektiğini vurguladı.



Yıkıntılar arasında Hartum... Hayata çekingen bir dönüş

Hartum'daki bir çarşıda yanmış dükkanlarının önünde oturan dükkan sahipleri (Şarku’l Avsat)
Hartum'daki bir çarşıda yanmış dükkanlarının önünde oturan dükkan sahipleri (Şarku’l Avsat)
TT

Yıkıntılar arasında Hartum... Hayata çekingen bir dönüş

Hartum'daki bir çarşıda yanmış dükkanlarının önünde oturan dükkan sahipleri (Şarku’l Avsat)
Hartum'daki bir çarşıda yanmış dükkanlarının önünde oturan dükkan sahipleri (Şarku’l Avsat)

Ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında iki yılı aşkın süredir devam eden şiddetli savaşın ardından, Sudan'ın başkenti Hartum'da ticari faaliyetler ve günlük yaşam yavaş yavaş normale dönmeye başladı. Modernliğin ve güzelliğin sembolü olan şehir, bugün yıkımın enkazı üzerinde duruyor ve yeniden ayağa kalkmaya çalışıyor. Binlerce yıkık bina, başkentte Mehdi Devrimi’nden bu yana ilk kez yaşanan savaşın şiddetini gözler önüne seriyor.

uı8o9
Sudan Merkez Bankası binası ve yakınındaki bir otelde meydana gelen hasarın izleri (Şarku’l Avsat)

Savaşın izleri binalarda ve sokaklarda halen açıkça görülüyor. Başkentin birçok simgesel yapısı tamamen veya kısmen yakıldı ya da yıkıldı, binaların duvarlarında kurşun delikleri var. Bankalar ve devlet daireleri kapısız ve penceresiz hale geldi; içlerinden yangın ve is kokusu yayılıyor.

Toplu taşımaya temkinli dönüş

Hartum'un merkezindeki ana ulaşım istasyonu olan ve Jackson durağı olarak bilinen istasyonda, toplu taşıma araçları eyaletin şehirlerinden ve ilçelerinden vatandaşları taşımaya yeniden başladı, ancak Hartum'un en ünlü pazarlarından biri olan Arap Pazarı’na ulaşmak için halen yürüyerek veya özel araçlarla gitmek gerekiyor.

Yetmişli yaşlarında bir adam yorgun adımlarla pazara doğru yürüyordu. Yürümekten yorgun düşen adam, başındaki takkesini kaldırarak terini sildi. Şarku’l Avsat’a eski dükkanını kontrol etmek ve 200 bin Sudan cüneyhi (73 dolar) değerinde mal ve eşya satın almak istediğini söyledi. Şehrin en büyük ve en ünlü ticaret merkezi olan Vaha Hartum’u çevreleyen yıkıma işaret eden yaşlı adam, gözlerinden umut ışığı saçarak, “Bu yıkım yeniden inşa edilecek, önemli olan dersimizi almamız” dedi ve sonra sessizliğe büründü.

Altınlar nereye gitti?

Yanan Vaha Hartum'un yakınında arabalar hareket ediyor ve insanlar dolaşıyor, ancak dükkanlar henüz açılmadı. Bazıları sadece mallarını kontrol etmekle yetiniyor, diğerleri ise el-Fercabi Eczanesi yazan tabelanın altında arabalarının bakımını yapmaya devam ediyor.

frgthyuı
Savaşın izlerini taşıyan yıkık bir ticaret merkezi (Şarku'l Avsat)

Bir zamanlar Sudan'ın en büyük altın ticaret merkezlerinden biri olan Altın Binası, yangına rağmen halen ayakta duruyor. Öte yandan, Hartum Valisi ile şirket sahipleri arasında bölgedeki altın ticaretini canlandırmanın yollarını görüşmek üzere bir toplantı yapılacağı konuşuluyor.

Hartum Ulu Camii

1901 yılında Hidiv Abbas Hilmi Paşa tarafından açılan ve tarihi bir mimari eser olan Hartum Ulu Camii, savaştan nasibini aldı ve çevresi ile birlikte büyük hasara uğradı. Bakım çalışmaları tamamlanmak üzere olan caminin birkaç gün içinde ibadete açılması planlanıyor. Savaştan önce Hartum Ulu Camii, ibadet etmek ve ders halkalarına katılmak için Hartum'un dört bir yanından gelenlerden yoğun ilgi görüyordu.

yjuı
Başkentin merkezindeki bir ticaret merkezinde meydana gelen yıkımdan (Şarku'l Avsat)

Saray Caddesi

Hartum'un merkezindeki ana caddelerden biri olan Saray Caddesi, adını, güney kapısında bulunan Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndan almıştır. Çatışmalar sırasında büyük bir savaş alanı olan cadde, son dönemde yeniden hareketlendi; özellikle Cumhuriyet Caddesi ile kesiştiği noktada özel araçların gelip gittiği görülüyor.

gthyujı
Cumhuriyet Caddesi'nin çukur kısımlarındaki su birikintileri (Şarku'l Avsat)

Diğer caddelerin aksine Saray Caddesi her iki yanında küçük su birikintileri olmasına rağmen en temiz cadde olarak kabul ediliyor. Seyyid Abdurrahman Caddesi ile kesiştiği noktada ise el-Ehli Bankası binasında bakım çalışmaları başladı; bankanın faaliyetlerine yeniden başlaması için hazırlıklar yapılıyor.

Hürriyet Caddesi

Hürriyet Caddesi, Hartum'un batı kesiminde, elektrikli ev aletleri mağazalarının bulunduğu bölgede yer alıyor. Esnaflardan bazıları dükkanlarına geri döndü; yetkililerin bölgeyi güvenli hale getirecekleri ve yıl sonuna kadar devlet vergilerinden muaf tutacakları sözü vermeleri üzerine, caddede nispeten canlanma başladı.

Dükkân sahipleri kurban kesip, şeker ve meyve suyu dağıttılar. Özgürlük Caddesi'ni Sudan bayraklarıyla süslediler ve hoparlörlerden milli marşlar çalarak Hartum'un ticaret merkezinde hayatın normale döndüğünü ilan ettiler.

jukılo
Başkent Hartum’un batısındaki Hürriyet Caddesi'nde hareketlilik yaşandı. (Şarku'l Avsat)

40 yıldır elektrikli ev aletleri satıcısı olan Babekir Hasan, “Bu dönüş, Hartum'da hayatın normale döndüğü anlamına geliyor. Tüm esnafı geri dönmeye çağırıyorum, çünkü durum şu anda istikrarlı” diyerek mutluluğunu dile getirdi. Bir diğer esnaf Salah Surkti ise, mallarını makul fiyatlarla satabilmek için vergilerin düşürülmesini talep etti ve savaş sırasında 200 milyon Sudan cüneyhi (73 bin dolar) kaybettiğini belirterek, “Tüccar kaybını üzülerek günlerini geçirmemeli, ayağa kalkıp yeniden başlamalı” dedi.

dvfgbh
Başkent Hartum'da işlerine geri dönen dükkanlar (Şarku'l Avsat)

Devlet ayağa kalkmaya çalışıyor

Başkent Hartum’daki yeni boyanmış binalar, istikrara dönüşün işaretlerini yansıtıyor. Öte yandan Hartum genelindeki birçok devlet kurumunda restorasyon çalışmaları başladı. Hartum Yasama Konseyi'ndeki (eyalet parlamentosu) hasara rağmen, bazı çalışanlar elektrik ve su olmadan çalışıyor. Yakındaki Elektrik İdaresi binası ise tamamen yanmış gibi görünüyor.

hyjuk
Başkent Hartum’da yaşanan savaş nedeniyle onlarca dükkân ve alışveriş merkezi yıkıma uğradı. (Şarku'l Avsat)

Bir çalışan, hizmetlerin yeniden sağlanmasının yakın olduğunu, ancak ‘en önemli konunun güvenliğin sağlanması’ olduğunu vurguladı.

Nil Nehri'nin iki kolunun birleştiği nokta, Hartum'un Omdurman'a açılan kapısı

El-Mukran bölgesi, adını Beyaz ve Mavi Nil nehirlerinin kesiştiği noktadan alıyor. Hartum ve Omdurman arasında yoğun trafik hareketliliğine sahne olan bu bölge, Omdurman'a giriş kapısı olmasının yanı sıra, Sudan Merkez Bankası Başkanlığı, Zain Telekomünikasyon Şirketi binaları, oteller, Sudan Müzesi ve diğer büyük kurumların da bulunduğu bir bölgedir. Ancak bu bölge de yıkım ve tahribattan nasibini aldı.

sdfghy
Başkent Hartum’daki bir çarşıda dükkanının yıkıntıları önünde duran bir esnaf (Şarku'l Avsat)

Büyük kayıplara ve geniş çaplı yıkıma rağmen Hartum yavaş ama emin adımlarla yeniden ayağa kalkmaya başladı. Dükkanların ve çarşıların yeniden açılması, camilerin ve devlet binalarının onarılması, savaşın yaralarını yaşayan bu şehrin, halkının desteği ve azmiyle yeniden ayağa kalkabileceğinin işaretleri.