Sanık Salah Abdusselam Paris saldırısını savundu

Paris saldırılarının baş zanlısı Salah Abdusselam’ın dün gerçekleşen sorgusunda çizilmiş bir resmi (Reuters)
Paris saldırılarının baş zanlısı Salah Abdusselam’ın dün gerçekleşen sorgusunda çizilmiş bir resmi (Reuters)
TT

Sanık Salah Abdusselam Paris saldırısını savundu

Paris saldırılarının baş zanlısı Salah Abdusselam’ın dün gerçekleşen sorgusunda çizilmiş bir resmi (Reuters)
Paris saldırılarının baş zanlısı Salah Abdusselam’ın dün gerçekleşen sorgusunda çizilmiş bir resmi (Reuters)

Fransa Özel Ceza Mahkemesi’nin 2015 yılında başkent Paris’i sarsan terör saldırılarına karışan yirmi sanık hakkında karar vermesinin aylar sürmesi bekleniyor. Geçtiğimiz Çarşamba günü  terör saldırısı endişesiyle  olağanüstü güvenlik önlemleri ve lojistik hazırlıklarıyla duruşmalar başladı. Fransa İçişleri Bakanı Gerald Darmanin, France Inter radyosuna verdiği demeçte, “Fransa'daki terör tehdidi, özellikle saldırıların faillerinin yargılandığı zamanlarda yüksek” ifadelerini kullandı.
Mahkeme tarafından dağıtılan programa göre, karar 10 ve 24 Nisan 2022’de yapılmasının planlanan cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından önümüzdeki 24 ila 25 Mayıs’tan önce açıklanmayacak. Dokuz ay sürmesi planlanan davada 300 avukat ve bin 800 kişinin dinlenmesi planlanıyor. Davada dönemin Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, Başbakan Manuel Valls ve İçişleri Bakanı Bernard Cazeneuve’nin yanı sıra güvenlik güçleri yetkilileri, uzmanlar, Fransız ve Belçikalı müfettişler ve yüzlerce tanık dinlenecek. Tüm bu davanın en gözde ismi 130 kişinin ölümüne 350 kişinin ise yaralanmasına sebep olan Paris saldırısının hayatta kalmış tek sanığı Salah Abdusselam. Fas asıllı Fransız vatandaşı Abdusselam, 13 Kasım 2015’te Bataclan konser salonu, stadyum, restoranlar ve barları hedef alan ‘teras komandoları’ grubunun hayatta kalan tek üyesi.
Eski bir avukat olan Adalet Bakanı Eric Dupond-Moretti davayı eşi görülmemiş bir yargı motoru şeklinde nitelendirirken, Mahkeme Başkanı Jean-Louis Peries olayı tarihi olarak adlandırdı. Sanık, herhangi bir tehditten kaçınmak adına camdan bir duvarın arkasında hazır bulundu. Tüm katılımcılar mahkemeye girmek için bir dizi kontrol noktasından geçti.
İddia makamı ve savunma avukatının ortak inancı, sanığın duruşma boyunca sessiz kalacağı yönündeydi. Belçika'nın başkenti Brüksel'de kaldığı evde polisle girdiği silahlı çatışmanın ardından yakalanan Abdusselam, mahkemede konuşmak için tüm fırsatları değerlendirerek farklı bir "strateji" benimsemeye karar verdi. Sanık mahkemede kimlik teyidi sırasında” Önce belirtmek isterim ki Allah'tan başka tanrı yoktur ve Muhammed onun elçisidir” dedi. Siyah t-shirtü, siyah maskesi ve uzun sakalıyla dikkat çeken Abdusselam, kimlik yoklamasını yapan hakimin ‘Mesleğiniz nedir?’ sorusuna “DEAŞ askeriyim. Bütün işlerimi DEAŞ askeri olmak için bıraktım” diyerek yanıtladı. Abdusselam, maruz kaldıkları koşullara tepki göstererek sanıklara ‘köpek gibi davranıldığını’ söyledi.
Sanık geçtiğimiz altı ay içerisinde tek bir hücrede yaşıyor. Abdusselam, “Suriye ve Irak'ta düşen kurbanlar adına konuşmanın doğru olup olmadığını” sordu ve 13 Kasım kurbanlarına dikkati çekerek tüm fırsatı yeniden değerlendirmeyi başardı. Sorgusunda yargılanmadıkları halde neden cezalandırıldıklarını soran Abdusselam,  kendisine yardım eden 3 kişiyi beraat ettirmeyi amaçlıyor. Abdusselam, “Molenbeek bölgesi çok cömert. (Brüksel’de eskiden yaşadığı yer) Muhammed Amiri, Muhammed Bakali, Ali Kadı hepsi ne yaptığımın farkında olmadan bana yardım etti. Beni bir yere yere götürdüler ve hiçbir suç ilemeden hapse atıldılar. Bencillikten uzak durmalısınız Sayın Başkan” dedi.
Hakim ise “Size konuşmanız için 5 yıllık bir sürenizin olduğunu hatırlatırım Sayın Abdusselam. Konuşmayı bugün bunu yapmak istiyorsunuz. Bu iyi bir şey, ama zamanı şimdi değil. Biz sadece tekniği tartışıyoruz” şeklinde cevap verdi.
Mahkeme Başkanı böylelikle tarafların davacılara ve organlara atanmasını sağlayacak gerekli işlemlere atıfta bulundu. Paris belediyesi, saldırıların olduğu gece vurulan Bataclan gece kulübü, restoran ve kafeler gibi yerlerde davacı olmak istiyor. Mahkeme ayrıca, tüm hak iddia eden tarafları arayacak ve her bir tarafa, kendisini tanıtması ve iddiasının nedenini gerekçelendirmesi için bir zaman verecek. Davacılar listesinin uzunluğu göz önüne alındığında bu durum saatler sürebilir. Bu nedenle önümüzdeki gün veya haftalarda yeni gelişmeler yaşanmayacak.
Mağdurların ifadeleri 28 Eylül’de başlayacak. Mayıs 2022 sonundan önce sanıklar hakkında bir karar çıkması beklenmiyor. Paris saldırılarıyla ilgili 20 sanıktan 11’i tutuklu, 6’sı ise Kasım ayında gıyaben yargılanacak. Asıl sanıklara müebbet hapis cezası verileceği konusunda şüphe yok.



BM, Afrika'da DEAŞ ve El Kaide tehdidi ile Suriye'de artan riskler konusunda uyardı

DEAŞ’a karşı uluslararası koalisyon askerleri (Arşiv- AFP)
DEAŞ’a karşı uluslararası koalisyon askerleri (Arşiv- AFP)
TT

BM, Afrika'da DEAŞ ve El Kaide tehdidi ile Suriye'de artan riskler konusunda uyardı

DEAŞ’a karşı uluslararası koalisyon askerleri (Arşiv- AFP)
DEAŞ’a karşı uluslararası koalisyon askerleri (Arşiv- AFP)

Uzmanlar, yeni bir raporda, DEAŞ ve El Kaide ile bağlantılı aşırılıkçıların oluşturduğu tehdidin Afrika'nın bazı bölgelerinde en yoğun olduğunu, grupların "dış operasyonlar için stratejik bir üs" olarak gördüğü Suriye'de ise riskin arttığını belirtti.

BM Güvenlik Konseyi'ne dün sunulan ve dağıtılan raporda, Batı Afrika'daki El Kaide bağlantılı Cemaat Nusret el İslam vel Müslimin (CNIM) ile Doğu Afrika'daki El Kaide bağlantılı Eş-Şebab'ın topraklarını genişletmeye devam ettiği belirtildi.

Şarku’l Avsat’ın AP’den aktardığı habere göre her iki gruba yönelik yaptırımları izleyen uzmanlar, "grubun Afrika'nın bazı bölgelerine doğru kaymasını" kısmen DEAŞ'ın Ortadoğu'da terörle mücadele baskıları sonucu yaşadığı kayıplar nedeniyle devam ettiğini açıkladı.

Uzmanlar ayrıca, "yabancı terörist savaşçıların Orta Asya ve Afganistan'a geri dönmesi ve bunun bölgesel güvenliği tehlikeye atması konusunda artan endişeler" olduğunu da ifade etti.

Uzmanlar, DEAŞ'ın Avrupa ve Amerika için "en önemli tehdit" olmaya devam ettiğini, bunun da çoğunlukla grubun Afganistan merkezli Horasan kolu tarafından sosyal medya ve şifreli mesajlaşma uygulamaları aracılığıyla devşirilen kişiler aracılığıyla gerçekleştiğini belirtti.

Amerika Birleşik Devletleri'nde uzmanlar, iddia edilen birçok terör saldırısı planının "büyük ölçüde Gazze-İsrail çatışmasından" veya DEAŞ tarafından radikalleştirilen kişilerden kaynaklandığını ifade etti.

Raporda, 1 Ocak'ta New Orleans'ta DEAŞ’a bağlılık yemini edip kalabalığın üzerine arabayla dalarak 14 kişiyi öldüren Amerikalı bir adamın hikayesine yer verildi. Bu, 2016'dan beri Amerika Birleşik Devletleri'nde El Kaide veya DEAŞ tarafından gerçekleştirilen en kanlı saldırı olarak nitelendirildiğine dikkat çekildi. Raporda ayrıca “yetkililerin, aralarında planlanan saldırılar da dahil olmak üzere birçok saldırının engellendiği” belirtildi.

"DEAŞ’tan ilham alarak Michigan'daki bir askeri üsse toplu saldırı düzenlediler" ve Horasan kolu Amerikalılara yönelik saldırı planları konusunda uyarılarda bulundu.

Uuzmanlar Sahel bölgesinde, Cemaat Nusret el İslam vel Müslimin’in (CNIM) faaliyetlerini genişlettiğini ve Kuzey Mali ile Burkina Faso'nun büyük bölümünde "göreceli bir özgürlükle" faaliyet gösterdiğini belirtti. Sahra'daki DEAŞ faaliyetleri de özellikle grubun varlığını pekiştirmeye çalıştığı Nijer ve Nijerya sınırı boyunca "yeniden canlandı."