Fas'ta hükümeti kurma görevi, seçimlerin galibi Milli Bağımsızlar Birliği Genel Sekreteri Aziz Ahnuş'a verildi

Fas Kralı 6. Muhammed, ülkede 8 Eylül’de yapılan genel seçimlerde partisi 102 sandalye kazanan Milli Bağımsızlar Birliği (RNI) Genel Sekreteri Aziz Ahnuş’u hükümeti kurmakla görevlendirdi.

Fas Kralı 6. Muhammed, hükümeti kurmakla görevli Aziz Ahnuş'u kabul ettikten sonra (MAP)
Fas Kralı 6. Muhammed, hükümeti kurmakla görevli Aziz Ahnuş'u kabul ettikten sonra (MAP)
TT

Fas'ta hükümeti kurma görevi, seçimlerin galibi Milli Bağımsızlar Birliği Genel Sekreteri Aziz Ahnuş'a verildi

Fas Kralı 6. Muhammed, hükümeti kurmakla görevli Aziz Ahnuş'u kabul ettikten sonra (MAP)
Fas Kralı 6. Muhammed, hükümeti kurmakla görevli Aziz Ahnuş'u kabul ettikten sonra (MAP)

Fas resmi ajansı MAP'ın haberine göre, Kraliyet Sarayları, Protokoller ve Madalyalar Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, Kral 6. Muhammed'in RNI Genel Sekreteri Ahnuş’u Kraliyet Sarayı'nda kabul ettiği belirtildi.
Açıklamada, Kral 6. Muhammed'in Ahnuş’u yeni hükümeti kurmakla görevlendirdiği aktarıldı.

Aziz Ahnuş kimdir?
1961 yılında Fas’ın güney kısmında yer alan Tefravut kentinde dünyaya gelen Ahnuş, eğitim için gittiği Kanada’da Sherbrooke Üniversitesi İktisadi ve İdari Birimler Fakültesi'ni bitirerek 1986 yılında ülkesine döndü.
Ahnuş, Fas’a gelmesinin ardından ailesine ait olan ve ülkede petrol ve doğal gaz alanında faaliyet gösteren "AKWA Group Şirketi"nde yönetim kurulu başkanı olarak görev yapmaya başladı.
2003-2007 yılları arasında Fas’ın Sus Massa Dara Bölge Valiliği görevini üstlenen Ahnuş, Fas Bankası'nda da yönetim kademesinde çeşitli görevlerde bulundu.
İlk kez 2007-2011 yılları arasında Tarım, Balıkçılık, Kırsal Kalkınma, Su ve Orman Bakanlığı görevini üstlenen Ahnuş, Adalet ve Kalkınma Partisi (PJD) önderliğinde kurulan son koalisyon hükümetinde de (2016-2021) bu görevini devam ettirdi.
Fas Kralı 6’ncı Muhammed ile arkadaş olduğu bilinen Ahnuş’un, Krallığa bağlı çevre koruma ve toplumsal sorunların çözümü üzerine faaliyet gösteren birçok kuruma üyeliğinin bulunduğu belirtiliyor.
Fas İçişleri Bakanlığı'ndan bugün yapılan yazılı açıklamada, RNI'nın 102 sandalyeyle genel seçimlerin galibi olurken, Özgünlük ve Modernite Partisinin 86 milletvekili çıkararak ikinci, İstiklal Partisinin 81 sandalyeyle üçüncü sırada yer aldığı belirtilmişti.
Meclis'e 35 milletvekili göndermeyi başaran Sosyalist Birlik Partisi'nin dördüncü, 29 milletvekili çıkaran Halk Hareketi'nin beşinci, 21 sandalye kazanan İlerleme ve Sosyalizm Partisi'nin altıncı sıraya yerleştiği aktarılmıştı.
Meclis'te 18 sandalye elde eden Anayasal Birlik Partisi yedinci sırada yer alırken 2016 seçimlerinde 125 milletvekili çıkaran iktidarın büyük ortağı Adalet ve Kalkınma Partisi'nin ise 13 sandalye ile sekizinci sıraya gerilediği ifade edilmişti.
İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre geriye kalan 10 sandalyeyi diğer partiler kazandı.

 


HRW: İsrail’in İran’daki Evin Hapishanesi’ne saldırısı savaş suçudur

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
TT

HRW: İsrail’in İran’daki Evin Hapishanesi’ne saldırısı savaş suçudur

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)

ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), İsrail'in İran'daki Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıyı savaş suçu saydı.

HRW'nin uydu görüntüleri, video kayıtları ve tanık ifadelerine dayanarak yaptığı araştırmaya göre İsrail ordusunun 23 Haziran'da düzenlediği saldırıda cezaevindeki ziyaret salonları, koğuşlar, mutfaklar, sağlık kliniği ve idari ofisler hasar aldı.

İncelemede, yaklaşık 80 mahkumun hayatını kaybettiği hapishanede "askeri hedef tespit edilemediği" belirtildi.

Raporda, saldırının cezaevine ziyaret saatinde gerçekleştirildiğine dikkat çekildi. HRW'nin Ortadoğu direktör yardımcısı Michael Page şu değerlendirmeleri yaptı:

İsrail'in 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırılarda, savaş hukuk ihlal edildi ve açık bir savaş suçu işlendi. Belirgin bir askeri hedef olmaksızın yapılan saldırılarda çok sayıda sivili öldü ve yaralandı. İsrail'in saldırısı, çoğu haksız yere tutuklanan muhalif ve aktivistlerden oluşan Evin Hapishanesi'ndeki mahkumların zaten risk altındaki yaşamlarını daha da tehlikeye attı.

Evin'e düzenlenen saldırı, İsrail ve İran arasında 12 gün süren çatışmalar sırasında gerçekleşmişti. ABD merkezli İran'daki İnsan Hakları Aktivistleri'ne (HRAI) göre İsrail'in İran'a saldırılarında 1190 kişi ölürken, 4 bin 475 kişi de yaralandı.

HRAI ayrıca İran güvenlik güçlerinin 12 günlük savaş boyunca 1596 kişiyi tutukladığı bilgisini de paylaştı.

HRW, saldırının ardından kadın mahkumların Karçak Hapishanesi'ne, erkeklerinse Büyük Tahran Merkezi Cezaevi'ne transfer edildiğini aktardı. Hak örgütü, sözkonusu hapishanelerde mahkumların çok kötü koşullarda tutulduğunu, transfer sürecinde şiddet gördüklerini savundu. Bazı mahkumların daha sonra Evin'e tekrar geri gönderildiği fakat bazılarından haber alınamadığı ifade edildi.

İsrail'in 13 Haziran'daki saldırısıyla başlayan çatışmalarda İran vakit kaybetmeden misilleme yapmıştı. ABD de devreye girerek İran'daki İsfahan, Fordo ve Natanz tesislerine 22 Haziran'da hava saldırısı düzenlemiş, operasyonda 14 "sığınak delici" GBU-57 bombası kullanılmıştı.

İran, ABD'nin saldırısına cevap olarak 23 Haziran'da Amerikan ordusunun Katar'daki El-Udeyd Hava Üssü'ne saldırmıştı. Operasyonda Tahran'ın önceden Washington'a haber verdiği ve hiçbir can kaybı yaşanmadığı aktarılmıştı.

Washington operasyonun ardından 24 Haziran'da taraflar arasında ateşkes sağlandığını duyurmuştu.

"Gazze'de yardım silah olarak kullanılmamalı"

Diğer yandan İsrail ordusu, Gazze'ye yönelik saldırı ve ablukayı sürdürüyor. Aralarında Oxfam ve Sınır Tanımayan Doktorlar'ın (MSF) da bulunduğu 100'den fazla yardım örgütü, Tel Aviv yönetimine gönderdikleri ortak mektupta bölgede yaşanan kıtlığın sonlandırılmasını istedi.

Yardım grupları, Gazze'de faaliyet göstermelerinin İsrail hükümeti tarafından engellendiğini belirtiyor. Amerika Yakındoğu Mülteci Yardımı'nın (Anera) CEO'su Sean Carroll, "Gazze'ye gönderilmeye hazır 7 milyon dolar değerinde hayat kurtarıcı yardım malzemesi var. Sadece birkaç kilometre ötedeki Aşdod'da bloke edilmiş durumda" dedi.

Tel Aviv yönetimi, yardım kuruluşlarının faaliyetlerini kısıtlayan düzenlemeleri martta yürürlüğe koymuştu.

Independent Türkçe, BBC, Guardian