Afganistan'a büyük yatırımlar yapan Hindistan'ın Taliban ile ilişkilerinin geleceği tartışılıyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Afganistan'a büyük yatırımlar yapan Hindistan'ın Taliban ile ilişkilerinin geleceği tartışılıyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Pakistan ile rekabet içerisindeki Hindistan, Taliban ülkeyi kontrol etmeden önce, ABD destekli Kabil hükümetinin yönetimindeki Afganistan'a üç milyar dolardan fazla yatırım yaptı.
ABD'nin Afganistan'dan çekilmesinin ardından ülkede ciddi yatırımları bulunan Hindistan'ın, Taliban yönetimi ile ilişkilerde nasıl bir yol izleyeceği ve yatırımlarına devam edip etmeyeceği tartışılıyor.
TRT World'de yayınlanan "Hindistan, Taliban kontrolündeki Afganistan'da yatırımlarını koruyabilir mi?" başlıklı habere göre, Pakistan ile rekabet içerisindeki Hindistan, Taliban ülkeyi kontrol altına almadan önce, ABD destekli Kabil hükümetinin yönetimindeki Afganistan'a üç milyar dolardan fazla yatırım yaptı.
Hindistan'ın, Afganistan'ın tarihi kenti Herat'ta bulunan Salma Barajı gibi hidroelektrik projelerinden 2015 yılında Kabil'de yeni Afgan parlamentosunun inşasına kadar ülkenin altyapısının yeniden ıslahı için önemli çabalar sarf ettiği aktarıldı.
Ancak Yeni Delhi'deki karar vericilerin, Taliban'ın kontrolü altında olan Afganistan'daki Hindistan yatırımlarının geleceği konusunda atacağı adımların belirsiz olduğu vurgulandı.
Yeni dönemde iki ülke arasındaki ilişkilerin tamamen kontrolden çıkabilme riskinin de olduğunu söyleyen İngiltere merkezli Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü'nde Güney Asya Uzmanı Dr. Dawood Azami, "Hindistan, Afganistan'ın en büyük destekçilerinden biri oldu ve ülkeye mali yardım, yollar ve barajlar gibi çok ihtiyaç duyulan altyapı projelerinin inşası ve binlerce Afgan öğrenciye burs sağlanması dahil olmak üzere çeşitli şekillerde yardım etti" şeklinde konuştu.
Hindistan'da dış politika uzmanlarının ve yetkililerin çoğunun, Taliban'ı Pakistan'ın vekalet gücü olarak değerlendirdiği ve bu nedenle Hindistan'da Narendra Modi hükümetinin Taliban'la ilişki kurmasının oldukça zor olduğu aktarıldı.
Amerikan düşünce kuruluşu Carnegie Endowment'ın Hindistan şubesi tarafından geçen yıl hazırlanan bir raporda ise Hintli yetkililerin, Pakistan istihbaratı ile yakın bağları nedeniyle Taliban ile doğrudan ilişki kurmanın fayda getirmeyeceğine inandığına yer verildi.
Nitekim Hindistan Genelkurmay Başkanı Bipin Rawat'ın, geçen hafta ABD-Hindistan ilişkilerine dair yapılan bir toplantıda, "Şu anki Taliban, 20 yıl öncekinin aynısı" şeklinde konuştuğu belirtildi.

Hindistan ile Afganistan ilişkilerinin geleceği
Ancak Hindistan'ın Taliban algısının Afganistan'daki değişen koşullar ışığında hızla değişebileceğini iddia eden Azami, "İki taraf arasında geçmişteki gerginlik göz önüne alındığında, Hindistan'ın Taliban ile başa çıkması kolay olmayacak. Ancak Hindistan, Taliban ile ne kadar çok ilgilenirse, onları etkileme şansı o kadar artar" ifadelerini kullandı.
Azami, Taliban'ın dış dünyayla ve özellikle de Hindistan dahil olmak üzere bölge ülkeleriyle iyi ilişkiler kurmak istediğine inandığını söyleyerek, Taliban'ın siyasi ve ekonomik ilişkiler aracılığıyla yatırım getirmeyi ve bölgesel ticareti artırmayı umduğunu belirtti.
Öte yandan, Carnegie Endowment tarafından hazırlanan raporda da Hindistan hükümetinin Taliban ile ilişki kurması konusunda çağrıda bulunduğu hatırlatıldı.
Rapora katkı sunanlardan biri olan Azami, Hindistan ile Taliban liderliğindeki Afganistan arasındaki karşılıklı ekonomik, siyasi ve kültürel ilişkilerin faydalı olacağını ve Taliban'ın Hindistan ile 'ticari, kültürel ve ekonomik ilişkiler' kurma arzusunu zaten dile getirdiğini söyledi.
Azami, Hindistan'ın, Afganistan'ın en büyük ticari ortaklarından biri olduğuna değinerek, Hindistan'a ihraç dilen Afgan kuru meyvelerinin ve diğer tarım ürünlerinin her yıl Afgan çiftçilere yüz milyonlarca dolar kazandırdığını belirtti.

Hindistan'ın güvenlik endişeleri
Hindustan Times'a konuşan CIA'nın Güney ve Güneybatı Asya'daki eski terörle mücadele şefi Douglas London, Hindistan'ın, Taliban'ın Afganistan'ı ele geçirmesinden endişe duyması gerektiğini iddia etti.
London, Hindistan, Pakistan ve diğer bölgesel güçlerin bölgede ortaya çıkabilecek daha fazla istikrarsızlığı engellemek için güçlerini birleştirmesi gerektiğini aktararak, "Sadece zamanlamanın doğru olmadığından endişeleniyorum, çünkü Hint hükümeti Hindistan'daki Müslüman topluma elini uzatmadı ve bu nedenle muhtemelen Pakistanlılar veya Çinlilerle uzlaşmaya başlamak için yeterince güçlü bir konumda değil" dedi.
Hindistan'ın kuzey sınırındaki Keşmir ihtilafına da değinilirken, Taliban'ın başlangıçta çatışmaya müdahale etmeyeceğini ancak daha sonra sözcülerinden birinin "Keşmir'deki Müslümanlar için seslerini yükselteceklerini" söylediği aktarıldı.
Tüm bu koşulların da Hindistan'ın Pakistan ile güçlü bağları olan Taliban'ı bir güç olarak kabul etmesini zorlaştırdığı belirtildi.
Azami, Yeni Delhi hükümetinin Afganistan topraklarının Hindistan'a karşı kullanılmamasını istediğini söyledi.
Afganistan'da görev yapmış eski bir ABD askeri subayı olan Ioannis Koskinas ise Taliban'ın devraldığı Afganistan'ın, Hindistan'a yönelik tehditleri artırdığını savunurken, Taliban'ın zaferinin Keşmir'deki savaşa psikolojik ve operasyonel destek sağlama olasılığı taşıdığını söyledi.
Hint hükümetinin, Hindistan Alt Kıtasındaki El Kaide konusunda "farkında olması" gerektiğine dair yorum yapan Koskinas, "Taliban'ı zaferinden dolayı tebrik ettiler. Hindistan Alt Kıtasındaki El Kaide'nin militanları veya ideolojik olarak uyumlu grupları zaten Taliban için savaşıyor" diye konuştu.

Ekonomik çıkarlar
Hindistan'ın, güvenlik endişelerine rağmen Afganistan'da başka çıkarlarının da varlığına işaret eden Azami, Hindistan'ın, ayrıca Afganistan'ın yer aldığı Güney Asya ile Orta Asya'yı birbirine bağlayan stratejik bölgede ticaret, enerji ve yatırımlarla bölgesel bağlantıları geliştirmeyi hedeflediğini belirtti.
Azami, Hindistan'ın, ekonomik kalkınmanın yanı sıra Çin'in bölgede yükselen etkisine karşı bölgesel müttefikler aradığını aktardı.
Ancak Afganistan'da Çin ile rekabet etmenin Hindistan için biraz zor olabileceğinin altı çizildi. Zira Hintli yetkililer, Taliban'la görüşme konusunda tartışmaya devam ederken, Çin'in grupla zaten güçlü bağlar kurduğu vurgulandı.
Ayrıca, pek çok analistin, Çin'in, Taliban üzerinde diğer ülkelerden çok daha fazla etkili olacağını düşündüğü belirtildi.
Buna karşın, Hindistan'ın, Afganistan ile ilişiklerinde kültürel bağlara değinen Azami, "Hindistan tarihsel olarak Afganistan'ın yakın bir müttefiki ve ortağı olmuştur. Hindistan bu ikili ilişkileri ve medeniyet bağlarını canlı tutmak istiyor" şeklinde konuştu.



Almanya İçişleri Bakanı Dobrindt: Hamas’ı destekleyen vatandaşlıktan çıkarılsın

Gazze Dayanışma Platformu, İstanbul'daki Alman konsolosluğu önünde geçen yıl düzenlediği gösteride, Berlin yönetiminin İsrail'e askeri desteğini Hamas bayraklarıyla protesto etmişti (AFP)
Gazze Dayanışma Platformu, İstanbul'daki Alman konsolosluğu önünde geçen yıl düzenlediği gösteride, Berlin yönetiminin İsrail'e askeri desteğini Hamas bayraklarıyla protesto etmişti (AFP)
TT

Almanya İçişleri Bakanı Dobrindt: Hamas’ı destekleyen vatandaşlıktan çıkarılsın

Gazze Dayanışma Platformu, İstanbul'daki Alman konsolosluğu önünde geçen yıl düzenlediği gösteride, Berlin yönetiminin İsrail'e askeri desteğini Hamas bayraklarıyla protesto etmişti (AFP)
Gazze Dayanışma Platformu, İstanbul'daki Alman konsolosluğu önünde geçen yıl düzenlediği gösteride, Berlin yönetiminin İsrail'e askeri desteğini Hamas bayraklarıyla protesto etmişti (AFP)

Almanya İçişleri Bakanı Alexander Dobrindt, Hamas'ı destekleyen kişilerin vatandaşlıktan çıkarılması gerektiğini savundu. 

Dobrindt, çarşamba günü yaptığı açıklamada “Çifte vatandaşlık dahil olmak üzere Alman vatandaşlığı almış kişiler, değerler sistemimize bağlılıklarını beyan etmişlerdir” dedi ve ekledi: 

Bunun kasıtlı bir yanlış beyan olduğu ve bu değerler sistemini paylaşmadıkları ortaya çıkarsa, vatandaşlıklarının geri alınması mümkün olmalıdır.

Bakanın açıklaması, geçen ay sosyal medyada Hamas'ı “Filistin'in kahramanları” diye niteleyen bir paylaşım yaptığı gerekçesiyle Filistinli bir göçmenin vatandaşlığının iptal edilmesinin ardından geldi. 

Bild'in aktardığına göre Almanya İçişleri Bakanlığı, paylaşımı yapan kişiye vatandaşlığının iptal edildiğine dair resmi bir yazı göndermişti.

Berlin yönetiminin 2024'te vatandaşlık yasasında yaptığı düzenlemeyle, başvuru sahiplerinin Almanya'nın “özgür demokratik düzenini” ve ülkenin “Yahudi yaşamına ve İsrail'in var olma hakkına yönelik tarihsel sorumluluğunu” kabul etmeleri zorunlu kılınmıştı.

Ayrıca Dobrindt'in selefi Nancy Faeser, yeni vatandaşlık testine “Yahudi yaşamı ve İsrail'in var olma hakkına” dair sorular eklemişti.

Almanya'nın doğusundaki iki eyaletteyse başvuru sahiplerinin, İsrail'in “Yahudi inancına sahip tüm insanlar için bir sığınma yeri olarak var olma hakkını” açıkça onaylayan bir ifadeyi el yazısıyla yazmaları şart koşuluyor.

Saksonya-Anhalt eyaletinde en az 10 kişinin formun bu kısmını doldurmayı reddetmesi nedeniyle vatandaşlık başvurularının iptal olduğu bildirilmişti.

Independent Türkçe, Times of Israel, JNS


Rusya Savunma Bakanlığı: Ukrayna'ya ait 65 İHA düşürüldü

Rusya'nın Ukrayna'nın Ternopil kentindeki bir binayı füzeyle vurmasının ardından yükselen dumanlar (Reuters)
Rusya'nın Ukrayna'nın Ternopil kentindeki bir binayı füzeyle vurmasının ardından yükselen dumanlar (Reuters)
TT

Rusya Savunma Bakanlığı: Ukrayna'ya ait 65 İHA düşürüldü

Rusya'nın Ukrayna'nın Ternopil kentindeki bir binayı füzeyle vurmasının ardından yükselen dumanlar (Reuters)
Rusya'nın Ukrayna'nın Ternopil kentindeki bir binayı füzeyle vurmasının ardından yükselen dumanlar (Reuters)

Rusya Savunma Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, Rus hava savunma sistemlerinin gece boyunca ülkenin farklı bölgelerinde Ukrayna’ya ait 65 insansız hava aracını (İHA) düşürdüğünü duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Sputnik’ten aktardığı açıklamada, düşürülen İHA’ların Kırım, Voronej, Ryazan, Bryansk, Belgorod, Tula, Lipetsk ve Tambov bölgeleri üzerinde etkisiz hale getirildiği bildirildi.

Savunma Bakanlığı verilerine göre, Voronej’de 18, Ryazan’da 16, Belgorod’da 14, Tula’da 7, Bryansk’ta 4, Lipetsk’te 3, Tambov’da 2 ve Kırım’da 1 İHA düşürüldü.

Öte yandan, ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna’daki savaşı sona erdirmeyi hedefleyen yeni planı, Rusya’ya ülkenin doğusundaki kontrolü altında olmayan bölgeleri devretmeyi ve karşılığında ABD’nin Ukrayna ve Avrupa’ya olası bir Rus saldırısına karşı güvence sağlamasını öngörüyor. Şarku’l Avsat’ın Axios’tan aktardığına göre Beyaz Saray yetkilileri, savaş devam ederse Ukrayna’nın bu bölgeleri kaybedeceğini ve bu nedenle anlaşmaya varmanın ülke çıkarına olacağını belirtiyor.

Trump’ın 28 maddelik planına göre, Rusya Donbas olarak bilinen Luhansk ve Donetsk bölgelerinde fiilen tam kontrol sahibi olacak; Ukrayna’nın hâlâ kısmi kontrol sağladığı bu bölgelerden çekildiğinde ise bölge silahsızlandırılacak ve Rusya’nın asker konuşlandırmasına izin verilmeyecek.

Plan ayrıca, Herson ve Zaporijya bölgelerindeki mevcut kontrol hatlarının korunmasını ve Rusya’ya bazı toprakların müzakereler çerçevesinde devredilmesini öngörüyor.

Buna ek olarak plan, ABD ve bazı diğer ülkelerin Kırım ve Donbas’ı Rusya’ya ait topraklar olarak tanımasını kapsıyor; ancak Ukrayna’nın bunu resmi olarak kabul etmesi zorunlu kılınmıyor.


Pakistan, Afganistan sınırına yakın bir bölgede 23 militanın öldürüldüğünü duyurdu ve Hindistan'ı bu militanlara destek vermekle suçladı

Pakistan ordusu askerleri, Pakistan-Afganistan sınırına yakın Güney Veziristan'da bulunan bir askeri okula düzenlenen saldırının ardından hasar gören girişi koruyor. (AFP)
Pakistan ordusu askerleri, Pakistan-Afganistan sınırına yakın Güney Veziristan'da bulunan bir askeri okula düzenlenen saldırının ardından hasar gören girişi koruyor. (AFP)
TT

Pakistan, Afganistan sınırına yakın bir bölgede 23 militanın öldürüldüğünü duyurdu ve Hindistan'ı bu militanlara destek vermekle suçladı

Pakistan ordusu askerleri, Pakistan-Afganistan sınırına yakın Güney Veziristan'da bulunan bir askeri okula düzenlenen saldırının ardından hasar gören girişi koruyor. (AFP)
Pakistan ordusu askerleri, Pakistan-Afganistan sınırına yakın Güney Veziristan'da bulunan bir askeri okula düzenlenen saldırının ardından hasar gören girişi koruyor. (AFP)

Pakistan güvenlik güçleri bugün, İslamabad'da 12 kişinin ölümüne neden olan ve Pakistan Talibanı (Tehrik-i-Taliban Pakistan) ile bağlantılı bir grup tarafından üstlenilen intihar saldırısından bir hafta sonra, Afganistan sınırına yakın iki operasyonda 23 militanın öldürüldüğünü açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre silahlı kuvvetler yaptığı açıklamada, militanların bu harekete veya ona bağlı gruplara mensup olduğunu belirterek, Hindistan'ı onlara destek vermekle suçladı.

Pakistan ordusu, operasyonların Hayber Pahtunhva eyaletinin Kurram bölgesinde gerçekleştirildiğini, bu bölgede sınır ötesi isyanların aktif olduğunu ve Taliban'ın 2021'de Afganistan'da yeniden iktidara gelmesinden bu yana durumun daha da kötüleştiğini belirtti.

x
İslamabad'da gerçekleşen intihar saldırısında hasar gören bir polis aracı (EPA)

Pakistan ordusu tarafından yapılan açıklamada, “Pakistan, ülke dışından desteklenen ve finanse edilen terör belasını ortadan kaldırmak için tüm gücüyle mücadele etmeye devam edecek” denildi.

İslamabad, Kabil'i, Pakistan'da ölümcül saldırılar düzenleyen silahlı grupları, özellikle de Pakistan Talibanı'nı barındırmakla suçluyor.

Pakistan, son aylarda Hindistan'a karşı sert bir tavır takınarak, kendisine karşı çıkan silahlı grupları desteklemekle suçluyor.

Afganistan ve Hindistan bu suçlamaları reddediyor.

y
İslamabad'daki mahkeme binası önünde patlamada hasar gören bir polis arabasının yanında duran Pakistanlılar (Reuters)

Söz konusu iki saldırı, 14 Kasım'da İslamabad'daki bir mahkeme binası önünde meydana gelen intihar saldırısında 12 kişinin hayatını kaybetmesi ve onlarca kişinin yaralanmasının ardından gerçekleşti.

Pakistan Talibanı ile bağlantılı bir grup saldırının sorumluluğunu üstlenirken, Pakistanlı yetkililer dört şüphelinin gözaltına alındığını doğruladı ve bunların Afganistan'daki Taliban'ın liderliğindeki bir hücreye ait olduklarını söyledi.

Pakistan ve Afganistan arasındaki ilişkiler, geçen ay sınır ötesi çatışmaların patlak vermesiyle kötüleşti. Bir hafta süren çatışmalarda 70’ten fazla kişi hayatını kaybetti.

İki ülke çatışmalarda ateşkes üzerinde anlaştı, ancak bunu kalıcı bir ateşkes haline getirmek için yapılan müzakereler başarısız oldu ve her iki taraf da başarısızlıktan birbirini sorumlu tuttu.