Baricitinib ilacının koronavirüs kaynaklı ölümleri yüzde 5 oranında azalttığı görüldü

Sırbistan’daki bir koronavirüs hastanesi (Reuters)
Sırbistan’daki bir koronavirüs hastanesi (Reuters)
TT

Baricitinib ilacının koronavirüs kaynaklı ölümleri yüzde 5 oranında azalttığı görüldü

Sırbistan’daki bir koronavirüs hastanesi (Reuters)
Sırbistan’daki bir koronavirüs hastanesi (Reuters)

Dünya çapında 225 milyondan kişinin hastalanmasına ve 4,6 milyondan fazla kişinin hayatını kaybetmesine neden olan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına karşı rekor bir sürede aşı geliştirerek ulaşılan bilimsel başarıdan sonra ilaçla terapötik çözüme ulaşmak hala zor olarak görülüyor.
Bu nedenle, bu alandaki her gelişme, ne kadar mütevazı olursa olsun büyük ilgi görüyor ve koronavirüs tedavisinin geliştirilmesi yönündeki umutları artırıyor.
Bu gelişmelerin sonuncusu, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ile koordineli olarak Avrupa Bulaşıcı Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi (ECDC) tarafından denetlenen, 12 ülkede bin 500 koronavirüs hastasının katıldığı bir çalışmanın sonuçları oldu.
Araştırmacıların bir yapay zeka programı kullandığı, salgının ikinci ve üçüncü dalgaları sırasında yapılan çalışmada, bu ilacın salgın kaynaklı ölümleri yüzde 5 oranında azalttığı görüldü.
ABD merkezli Eli Lilly ilaç şirketi tarafından finanse edilen bu çalışma, Olumiant markası altında satılan, romatoid artrit tedavisine yönelik Baricitinib ilacının, koronavirüse yakalananları ölümden kurtarmaya yardımcı olan çok az sayıdaki ilaçtan biri olduğunu gösterdi.
Vanderbilt Üniversitesi Tıp Merkezi’nden araştırmayı yöneten Dr. Wesley Ely, “Dünya verilerini keşfetmek için yapay zeka kullandık ve romatoid artrit için ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) onaylı bu tek ilaç olan Baricitinib'in lider aday olacağını belirledik” dedi.
Bu çalışmayı aşı kampanyalarının başlangıcında, virüsten ölüm oranının şimdikinin kat kat fazla olduğu zamanlarda gerçekleştirdiklerini söyleyen Dr. Ely, “Bugün koronadan ölenlerin çoğu aşıyı reddedenler veya aşı olmasına rağmen bağışıklığı hala zayıf olan yaşlılar. Ancak durumdaki iyileşmeye rağmen, bazen yüksek oranlarda ölümler oluyor ve bu ilaç onları azaltmaya yardımcı olabilir” diye konuştu.
The Lancet tıp dergisinin son sayısında yayınlanan çalışma, Baricitinib aldıktan sonra Kovid-19 kaynaklı ölümlerdeki azalma oranının, kullanılan ilaçlar arasında şimdiye kadarki en yüksek oran olduğunu gösterdi.
Geçen yıl yapılan bir araştırma, deksametazonun ölümleri yüzde 3 oranında düşürdüğünü ve buna Tocilizumab eklenmesinin ölümleri yüzde 4 oranında azalttığını gösterdi.
Henüz remdesivirin ölümlerde azalmaya yol açtığına dair bir kanıt bulunmadı.
Çalışmayı yürüten araştırmacılar, solunum yolu enfeksiyonlarının orta evresindeki tüm hastalara, yani yoğun suni solunum ile tedavi edilmeden önce bu ilacın reçete edilmesini tavsiye ediyor.
Baricitinib ilacının, genellikle ölüme yol açan iltihaplanma yolunu bastırmaya yardımcı olduğunun altını çizen Dr. Ely, “Bu olumlu gelişmenin, en şiddetli vakalarda iltihabı ortadan kaldırmak için zorlu ve uzun bir yolculukta yalnızca bir adım olduğunun farkındayız. Ancak şu anda devam etmekte olan ve önümüzdeki aylarda iyi haberler getirebilecek klinik çalışmalar konusunda iyimseriz” dedi.



Ölüme yakın deneyimlerde zaman neden yavaşlıyor?

Ölüme yakın deneyim yaşayan bazı kişiler, sanki zaman ortadan kalkmış gibi hissettiğini söylüyor (Unsplash)
Ölüme yakın deneyim yaşayan bazı kişiler, sanki zaman ortadan kalkmış gibi hissettiğini söylüyor (Unsplash)
TT

Ölüme yakın deneyimlerde zaman neden yavaşlıyor?

Ölüme yakın deneyim yaşayan bazı kişiler, sanki zaman ortadan kalkmış gibi hissettiğini söylüyor (Unsplash)
Ölüme yakın deneyim yaşayan bazı kişiler, sanki zaman ortadan kalkmış gibi hissettiğini söylüyor (Unsplash)

Ölümle burun buruna gelen kişiler, yaşadıkları deneyim sırasında zamanın durmuş veya yavaşlamış gibi geldiğini sıkça bildiriyor. 

Başından böyle bir olay geçmeyen kişilerin aklına film sahneleri gelecektir. Örneğin bir trafik kazasında hayatını kaybetmekten kıl payı kurtulan bir karakter etrafına bakarken, sahne daha yavaş akıyor. 

Ölüme yakın deneyimler üzerine çalışan psikiyatr Bruce Greyson'ın 1980-1990'larda yaptığı çalışmalarda, bu türden deneyimler yaşayan kişilerin yaklaşık yüzde 70'i "zamanın durduğunu veya anlamını yitirdiğini" bildirmişti. 

Peki bu travmatik olaylar neden böyle bir etki yaratıyor ve zamanın nasıl algılandığı hakkında neler söylüyor? 

İnsanlar zamanı nasıl algılıyor?

Liverpool John Moores Üniversitesi'nde zaman psikolojisi üzerine çalışan Dr. Ruth Ogden, yıllar önce geçirdiği bir trafik kazasından sonra bu alana ilgi duymaya başlamış. 

Psikoloji hocası, Conversation için kaleme aldığı yazıda, başka bir araçla çarpıştıktan sonra adeta zaman durmuş gibi hissettiğini anlatıyor.  

15 yıl boyunca ölüme yakın deneyimlerde neden zamanın yavaşladığı ve zamanın nasıl algılandığı üzerine araştırmalar yürüten Dr. Ruth Ogden ulaştığı sonuçları şöyle açıklıyor:

Biz saniyeleri ve dakikaları mükemmel bir doğrulukla kaydeden saatler gibi değiliz. Bundan ziyade beynimiz, zamanı çevremizdeki dünyaya duyarlı bir şekilde algılamaya ayarlanmış gibi görünüyor.

Dr. Ogden, beynin duygusal ve fizyolojik uyarılmayı düzenleyen bazı bölgelerinin, aynı zamanda zamanın işlenmesinde de rol oynadığını ekliyor. 

Bu nedenle duygular yoğunlaştığı sırada beynin zaman algısı da etkileniyor. Örneğin keyifli vakit geçirirken zaman uçup gidiyor ve sıkıcı ortamlarda geçmek bilmiyor. 

Ölüme yaklaşınca zaman neden yavaşlıyor?

Ölüme yakın deneyimlerde zamanın neden yavaşladığı kesin olarak bilinmiyor. Bilim insanları bunun altında savaş ya da kaç tepkisinin yattığını düşünüyor. Evrimsel süreçte hayatta kalma içgüdüsü olarak gelişen bu tepki, tehdit anında ortaya çıkıyor.

Tehlike karşısında beyin daha hızlı çalıştığı için ölüme yakın deneyim yaşayan kişiler çevrelerinin daha yavaş hareket ettiğini görüyor. 

Psikoloji ve Ruh Sağlığı Sınır Alanları Enstitüsü'nden araştırmacı Marc Wittmann bu durumu şöyle açıklıyor:

Organizma çevresel uyaranları normalden daha hızlı işleyerek kişinin daha kolay tepki vermesini sağlıyor. Daha hızlı algılamak, düşünmek ve hareket etmek hayatta kalmak için avantaj demek.

Yaşlandıkça zaman daha mı hızlı akıyor?

Herkes ölüme yakın bir deneyim yaşamayabilir fakat birçok kişi yaşı ilerledikçe zamanın akıp gittiğinden yakınıyor. 

Geçmişe bakınca çocukken vakit daha yavaş akıyormuş gibi gelirken, yetişkinlikle beraber sanki göz açıp kapayıncaya kadar yıllar geçiyor.

Bilim insanları bu durumun birkaç nedeni olduğunu söylüyor. Örneğin çocukken bir yıl, yaşanan sürenin daha büyük bir kısmına tekabül ediyor. Nörolog Santosh Kesari "10 yaşındaki bir çocuk için bir yıl, hayatının yüzde 10'u. 60 yaşındaki biri için ise hayatının yüzde ikisinden daha azı" diyor. 

Ayrıca çocukken sürekli yeni şeylerle karşılaşmak, hafızada daha kalıcı etkiler bırakıyor. Kesari şu ifadeleri kullanıyor:

Zamanı unutulmaz olaylarla ölçüyoruz ve yaşlandıkça hatırlanmaya değecek daha az yeni şey yaşanıyor. Bu da çocukluğun daha uzun sürmüş gibi görünmesine yol açıyor.

Bilim insanın burada bahsettiği, zamanın o an içinde nasıl algılandığından ziyade, nasıl hatırlandığı. 

Yine de bazı çalışmalarda çocukken zamanın akışının daha yavaş algılandığı bulunmuştu. Nörobilimci Patricia Costello, çocukların gelişim aşamasında olduğunu belirterek "Sinirsel iletimleri yetişkinlere kıyasla fiziksel olarak daha yavaş. Bu da zamanın geçişini algılama biçimlerini etkiliyor" diyor:

Yetişkinliğe ulaşınca zaman devrelerimiz kablolamayı tamamlıyor ve zamanın geçişini doğru bir şekilde nasıl kodlayacağımızı deneyimlerimizle öğreniyoruz.

Yaşlanınca zamanın daha hızlı akıyormuş gibi gelmesi, büyük ölçüde yeni deneyimlerin azlığıyla ilişkilendiriliyor. Costello bu histen kurtulmak isteyenlere hayatlarına yenilik katmasını öneriyor.

Bilim insanı "Her şeyin çok hızlı geçip gittiği, kendi hayatımızı kaçırdığımız hissini nasıl durdurabiliriz? İş dönüp dolaşıp yeni şeyler öğrenmeye geliyor" diyerek ekliyor: 

Yeni bir beceri öğreniyor musunuz? Farklı bir şeyler pişiriyor musunuz? Mümkün olduğunca hayatınıza yenilik katmak, anıların öne çıkmasını sağlayacak ve bir bakıma zamanı uzatacaktır.

Independent Türkçe, Conversation, Psychology Today, NBC News