Ramallah firariler konusunda İsrail ile iş birliği yapmıyor

Gözlemciler, Filistin’in firarileri yakalamak için İsrail'e sunacağı hiçbir önerinin olmadığını, ancak iş birliğinin diğer konularda devam ettiğini ifade ediyor

Filistin yönetiminin merkezi Ramallah şehir merkezinde Gilboa Hapishanesi’nden kaçan 6 mahkûma destek gösterileri (WAFA)
Filistin yönetiminin merkezi Ramallah şehir merkezinde Gilboa Hapishanesi’nden kaçan 6 mahkûma destek gösterileri (WAFA)
TT

Ramallah firariler konusunda İsrail ile iş birliği yapmıyor

Filistin yönetiminin merkezi Ramallah şehir merkezinde Gilboa Hapishanesi’nden kaçan 6 mahkûma destek gösterileri (WAFA)
Filistin yönetiminin merkezi Ramallah şehir merkezinde Gilboa Hapishanesi’nden kaçan 6 mahkûma destek gösterileri (WAFA)

Halil Musa
Filistin yönetiminin, altı Filistinli mahkûmun İsrail Gilboa hapishanesinden kaçmasına ilişkin yaklaşık 48 saat süren tutumu kafa karışıklığına neden oldu.
Ancak Filistin yönetimi bu konuda tavrını netleştirerek Filistin kamuoyunun yanında yer aldı ve özgürlükleri gasp edilen tutuklulardan yana bir tavır benimsedi.
Geçtiğimiz aylarda muhalif aktivist Nizar Benat’ın, Filistinli güvenlik güçlerince gözaltına alınmasının ardından yaşamını yitirmesiyle birlikte yönetime karşı duyulan memnuniyet oranı düşmüştü. Bu da Filistinli yetkilileri mahkûmlar ile ilgili hassas konularda temkinli hareket etmeye sevk etti.
Filistin Başbakanı Muhammed İştiyye, altı mahkûmun kaçışıyla ilgili olarak, “Her Filistinli mahkûm özgürlük istiyor ve özgürlüklerini kazanmak için her yolu arama hakları var” diyerek İsrail'e işgal hapishanelerinde bulunan tüm mahkûmları serbest bırakması çağrısında bulundu.
İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz ise, Filistin Yönetimi ile temasların devam ettiğini ifade ederek, İsrail güvenlik güçlerinin hapishaneden kaçan mahkûmları kesinlikle ele geçireceğini vurguladı.
Gantz, ayrıca, İsrail ordusunun Batı Şeria'da çıkabilecek ayaklanmalarla yüzleşmeye hazır olduğunu söyleyerek amaçlarının sahadaki güvenliği tehlikeye atmadan kaçakları yakalamak olduğuna dikkati çekti.
İsrail, altı mahkûmun sıkı güvenlik önlemleri alınan Gilboa Hapishanesi’nden tünel kazarak kaçmasının ardından kaybettiği itibarını tekrar kazanmak amacıyla kaçakları yakalamak için tüm imkânlarını seferber etti.
Ancak Filistin güvenlik servisleri sözcüsü Talal Dwaikat’ın aktardığına göre Filistin Yönetimi, kaçak mahkûmların aranması konusunda İsrail ile işbirliği yapmayı reddederek kendisini böyle bir pozisyona sokmayacağını belirtti.
İsrail ordusunun, ülkenin kuzeyindeki Gilboa Hapishanesi’nden kaçan altı mahkûmun dördünü Nasıra şehrinin güneyindeki bir bölgede yakalamaları, mahkûmların Batı Şeria'ya girmek için güneye doğru değil, İsrail’e doğru kuzey tarafına yöneldiklerini gösterdi.
Tutuklandıkları yerin hapishaneye yürüme mesafesinde olması, cezaevinden yürüyerek kaçtıklarını, ayrıca kaçmak için cezaevi dışındaki birinden yardım almadıklarını ve kaçmayı başardıktan sonrası için herhangi bir planlarının olmadığını gösteriyordu.
Filistinli yetkililer, kamuoyunun konuya ilişkin duyarlılığı ve mahkûmların Batı Şeria’ya değil İsrail’e doğru yönelmeleri nedeniyle Filistin yönetiminin altı kaçağın yakalanmasına yönelik çalışmalara katılması yönündeki talepleri reddettiler.
Siyasi analist ve yazar Cihad Harb “Filistin yönetimi davanın hassasiyeti ve kaçakların İsrail içinde bulunması sebebiyle, mahkûmların aranmasına yardım etme imkânına sahip değil. Yönetimin bunu yapabilme imkânı olsaydı bile, Filistin kamuoyunun konuya duyarlılığı ve kaçan mahkûmlara tam desteği nedeniyle, Tel Aviv’le işbirliği yapmazdı” ifadelerini kullandı.
Öte yandan, Cihad Harb, Filistin ve İsrail arasındaki güvenlik koordinasyonunun, Oslo Anlaşmaları ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz arasındaki son mutabakatlara uygun olarak, diğer alanlarda devam ettiğine işaret etti.
Gantz, İsrail'in, Filistinlilerin yaşamlarını iyileştirmek için ekonomik kolaylıklar sağlayarak, Filistin Yönetimini ekonomik ve siyasi yönden güçlendirme çabalarına öncülük ediyor.
İsrail meseleleri uzmanı İsmet Mansur, Filistin Yönetimi'nin mahkûmlar konusunda İsrail'e sunacağı hiçbir şeyin olmadığına işaret ederek açıklamaların sadece temasların devamını amaçladığını ifade etti.



İsrail polisi: Filistinlilerin saldırısında iki kişi öldü

İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)
İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)
TT

İsrail polisi: Filistinlilerin saldırısında iki kişi öldü

İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)
İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)

İsrail yetkilileri bugün, kuzey İsrail'de bir Filistinli tarafından gerçekleştirilen bıçaklı ve araçla saldırıda iki kişinin öldüğünü açıkladı.

 İşgal altındaki Batı Şeria'da İsrail polisi (Reuters)Batı Şeria'da İsrail polisi (Reuters)

İsrail acil servisleri, yaklaşık 68 yaşında bir adamın araç çarpması sonucu hayatını kaybettiğini bildirdi.

İsrail kamu yayın kuruluşu Kan ise yaklaşık 20 yaşında bir kadının bıçaklanarak öldürüldüğünü duyurdu.

 Ayrıca, iki kişinin de hafif yaralandığı belirtildi.

İsrail polisi, şüpheli saldırganın işgal altındaki Batı Şeria'da yaşayan bir Filistinli olduğunu açıkladı.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, orduya saldırganın memleketi olan Batı Şeria'daki Kabatiye kasabasında operasyon başlatma emri verdi.

Ofisinden yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: "Savunma Bakanı Yisrael Katz, cani teröristin geldiği Kabatiye’ye karşı İsrail ordusuna güçlü ve derhal harekete geçme talimatı verdi. Amaç, tüm teröristleri tespit edip etkisiz hale getirmek ve kasabadaki terörist altyapıyı çökertmektir."


Suriye Dışişleri Bakanlığı: SDG ile yapılan görüşmeler somut sonuç vermedi

Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)
Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)
TT

Suriye Dışişleri Bakanlığı: SDG ile yapılan görüşmeler somut sonuç vermedi

Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)
Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)

Suriye Dışişleri Bakanlığı'ndan üst düzey bir yetkili bugün yaptığı açıklamada, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile yapılan görüşmelerin henüz somut sonuç vermediğini belirterek, ülkenin kuzeydoğusundaki kurumların devlet kurumlarına entegre edilmesi konusundaki söylemlerin, icraat adımları atılmadan teorik ifadelerden ibaret kaldığını kaydetti.

Suriye Haber Ajansı'na (SANA) konuşan kaynak, Suriye'nin birliğine yapılan tekrarlanan vurgunun, ülkenin kuzeydoğusundaki gerçeklikle çeliştiğini, burada devlet çerçevesinin dışında ayrı ayrı yönetilen idari, güvenlik ve askeri kurumların bulunduğunu ve bunun da sorunu çözmek yerine "bölünmeyi sürdürdüğünü" söyledi.

 SDG mensupları, Suriye'nin kuzeydoğusunda (AFP)SDG mensupları, Suriye'nin kuzeydoğusunda (AFP)

Sözlerine şöyle devam etti: "SDG liderliğinin Suriye devletiyle diyaloğun devam edeceğine dair sürekli işaretlerine rağmen, bu görüşmeler somut sonuçlar vermedi. Bu söylemin, gerçek bir durgunluk ve uygulamaya geçme konusunda gerçek bir irade eksikliği ışığında, medya amaçlı ve siyasi baskıları absorbe etmek için kullanıldığı görülüyor."

Sözlerine şöyle sürdürdü: “Kuzeydoğu Suriye'deki kurumların devlet kurumlarına entegre edilmesiyle ilgili konuşmalar, somut adımlar veya net zaman çizelgelerinden yoksun, teorik ifadeler alanında kalmıştır. Bu durum, SDG ile imzalanan 10 Mart anlaşmasına olan bağlılığın ciddiyeti konusunda şüpheler uyandırıyor.”

Petrol dosyasına gelince, Dışişleri Bakanlığı'ndaki resmi kaynak, SDG liderliğinin petrolün tüm Suriyelilere ait olduğu yönündeki tekrarlanan iddialarının, “devlet kurumları içinde yönetilmediği ve gelirleri genel bütçeye dahil edilmediği sürece” güvenilirliğini kaybettiğini belirtti.

Şarku’l Avsat’ın SANA’dan aktardığına göre kaynak, görüşlerin yakınlaşmasından bahsetmenin, “zaman sınırlı uygulama mekanizmalarına sahip net, resmi anlaşmalara dönüştürülmedikçe anlamsız kaldığını” vurguladı.

Ayrıca, askeri dosyadaki anlaşmalardan bahsetmenin, "Suriye ordusu çerçevesinin dışında, bağımsız liderliğe ve yabancı bağlara sahip silahlı grupların varlığının devam etmesiyle bağdaşmadığını, bunun egemenliği zayıflattığını ve istikrarı engellediğini" ifade etti.

Suriye Dışişleri Bakanlığı kaynağı, aynı durumun "sınır geçişlerinin tek taraflı kontrolü ve bunların pazarlık kozu olarak kullanılması için de geçerli olduğunu, bunun da ulusal egemenlik ilkelerine aykırı olduğunu" belirtti.


Suriye'nin Humus kentindeki camide meydana gelen patlamada altı kişi hayatını kaybetti

Camide meydana gelen patlamadan  bir kare (SANA)
Camide meydana gelen patlamadan bir kare (SANA)
TT

Suriye'nin Humus kentindeki camide meydana gelen patlamada altı kişi hayatını kaybetti

Camide meydana gelen patlamadan  bir kare (SANA)
Camide meydana gelen patlamadan bir kare (SANA)

Reuters'ın haberine göre, yerel bir yetkili, Suriye'nin Humus vilayetindeki Alevi mahallesinde bulunan bir camide bugün meydana gelen patlamada altı kişinin öldüğünü ve 20 kişinin yaralandığını açıkladı.

Devlet medyası, güvenlik güçlerinin bölgeyi kordon altına aldığını ve soruşturma başlattığını bildirdi.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre yerel yetkililer, patlamanın intihar saldırısı veya bölgeye yerleştirilen patlayıcılar nedeniyle meydana gelmiş olabileceğini söyledi.