Ben Affleck ve Matt Damon, Son Düello'yu anlattı: "Feminist bir film"

Ben Affleck (solda) ve Matt Damon (sağda) Son Düello'nun prömiyeri için 10 Eylül'de Venedik Film Festivali'ndeydi (AFP)
Ben Affleck (solda) ve Matt Damon (sağda) Son Düello'nun prömiyeri için 10 Eylül'de Venedik Film Festivali'ndeydi (AFP)
TT

Ben Affleck ve Matt Damon, Son Düello'yu anlattı: "Feminist bir film"

Ben Affleck (solda) ve Matt Damon (sağda) Son Düello'nun prömiyeri için 10 Eylül'de Venedik Film Festivali'ndeydi (AFP)
Ben Affleck (solda) ve Matt Damon (sağda) Son Düello'nun prömiyeri için 10 Eylül'de Venedik Film Festivali'ndeydi (AFP)

Ridley Scott'ın yönetmen koltuğunda oturduğu Son Düello'nun (The Last Duel) yıldızları Ben Affleck ve Matt Damon yapımın feminist bir film olacağını söyledi. 
Eric Jager'ın 2004'te yayımlanan aynı isimli kitabından uyarlanan filmin senaryosunda da Affleck ve Damon'ın imzası var. 
Son Düello 14. yüzyıl Fransa'sında geçiyor ve hikaye Jean de Carrouges (Damon) ve Jacques Le Gris (Adam Driver) arasındaki çekişmeyi anlatıyor. 
Venedik Film Festivali'nde ilk gösterimi yapılan film için düzenlenen basın toplantısında Affleck'e rıza ve toksik erkekliğe dair düşünceleri soruldu. NME'nin haberine göre kendisini feminist olarak tanımlayıp tanımlamadığı sorulduğundaysa Affleck şunları söyledi:
"Evet, kendimi feminist olarak görüyorum. Ve bu film benim için esasen Marguerite karakterinden ötürü gerçekten heyecan vericiydi. Kitabı okuduğumda onun olağanüstü gücü ve cesareti apaçık görünüyordu. Ayrıca bilinmeyen, gerçek bir hikayeydi. O, kendisine saldıran bir erkeğe karşı çıktığı kaydedilen, tarihte yer almış muazzam bir kadın."
The Guardian'ın bildirdiğine göreyse Affleck filmi şu şekilde niteledi:
"Adaletten mahrum bırakılan, büyük risk altında kendisi için adalet aramak amacıyla büyük çaba sarf eden biri hakkında."
Matt Damon ise şunları söyledi:
"Erkek merkezli hikayelerde kadınlar, erkekler onlara ihtiyaç duyduğunda ortaya çıkar aksi takdirde göz ardı edilirler. Onlar birey değil mülktür. O zamanlarda erkekler yaptıkları her şeyi arşivlemekte çok iyiydi ancak kadınların tarihi tamamen görünmezdi. Bu yüzden hepimiz bir sürü şey uydurmak zorunda kaldık."
Son Düello 15 Ekim'de vizyona girecek.  
Independent Türkçe, NME, The Guardian



Nadir toprak elementi madenleri, Çin destekli milislerin korumasında

Myanmar'ın Tayland sınırındaki maadencilik faaliyetleri, uydu görüntüleriyle belgelendi (Reuters)
Myanmar'ın Tayland sınırındaki maadencilik faaliyetleri, uydu görüntüleriyle belgelendi (Reuters)
TT

Nadir toprak elementi madenleri, Çin destekli milislerin korumasında

Myanmar'ın Tayland sınırındaki maadencilik faaliyetleri, uydu görüntüleriyle belgelendi (Reuters)
Myanmar'ın Tayland sınırındaki maadencilik faaliyetleri, uydu görüntüleriyle belgelendi (Reuters)

Myanmar'daki yeni nadir toprak elementi madenleri, Çin destekli milisler tarafından korunuyor.

Kimliklerinin paylaşılmaması şartıyla Reuters’a konuşan yetkililer, madenlerin Çin destekli Birleşik Wa Eyaleti Ordusu’nun (UWSA) koruması altında çalıştığını söylüyor.

Tayland sınırındaki Şan eyaletinde yer alan en büyük silahlı örgüt UWSA, aynı zamanda dünyanın en büyük kalay madenlerinden birini de kontrol ediyor.

Washington merkezli kâr amacı gütmeyen ABD Barış Enstitüsü’nün verilerine göre örgütün Pekin yönetimiyle köklü ticari ve askeri ilişkileri var. Örgüt, Burma Komünist Partisi’nin silahlı kolu dağıldıktan sonra 1989’da kurulmuştu.

Haberde, Şan eyaletindeki maden çalışmalarının Nisan 2023’te başladığı belirtiliyor. Reuters’ın incelediği uydu görüntülerine göre nadir toprak elementlerinin çıkarılmasıysa bu yıl şubatta başladı.

 Madenlerde özellikle terbiyum ve disprozyum bulunduğu belirtiliyor.

Çinli madencilik firmalarının nadir toprak elementlerini çıkararak ülkeye taşıdığı, bölgenin korumasınınsa UWSA tarafından sağlandığı aktarılıyor.

Örgütün, Myanmar’daki cuntayla uzun süredir devam eden bir ateşkes anlaşması var. Ancak USWA’nın 30 bin ila 35 bin kişiden oluşan ve çoğunlukla Çin’den temin edilen modern silahlarla donatılmış bir güce sahip olduğu düşünülüyor.

Güneydoğu Asya Barış Enstitüsü’nden (SEAPI) Ye Myo Hein şu değerlendirmeleri paylaşıyor:

UWSA, Çin'in Myanmar-Çin sınırı boyunca stratejik üstünlüğünü sürdürmesi ve diğer etnik silahlı gruplar üzerinde etki kurması için kilit rol oynuyor.

UWSA birliklerinin özel kimlikler dağıttığı ve bunları taşımayan kişilerin maden alanlarına girişine izin verilmediği aktarılıyor. Kaynaklar, madenlerde en az 100 kişinin gece gündüz vardiyalı olarak çalışıp nadir toprak elementlerini çıkardığını söylüyor.

Çin Dışişleri Bakanlığı’nın Reuters'a gönderdiği açıklamada, yurtdışında faaliyet gösteren Çinli firmaların "yerel yasa ve yönetmeliklere uyduğu” belirtildi. USWA ve cuntaysa ajansın yorum taleplerine yanıt vermedi.

Dünyadaki nadir toprak elementlerinin yüzde 90'ı Çin'in elinde. Bu madenlerden elektrikli otomobilden havacılık ve uzay sektörüne kadar birçok önemli alanda faydalanılıyor.

Pekin yönetimi, bu kritik mineral üzerindeki kontrolünü Washington'ın gümrük tarifelerine karşı koz olarak kullanıyor. Çin'in madenlerin ihracatına getirdiği kısıtlamalar, Avrupa'daki otomotiv sektörünü altüst etmişti.

Independent Türkçe, Reuters, CNBC