AKP’nin Fas’taki hezimeti, Cezayir’deki İhvancı partileri nasıl etkiledi?

Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Fas seçimlerindeki ağır yenilgisi, Cezayir’deki İhvancı partilerde nasıl yankılandı?

AKP’nin Fas’taki hezimeti, Cezayir’deki İhvancı partileri nasıl etkiledi?
TT

AKP’nin Fas’taki hezimeti, Cezayir’deki İhvancı partileri nasıl etkiledi?

AKP’nin Fas’taki hezimeti, Cezayir’deki İhvancı partileri nasıl etkiledi?

Ali Yahya
Fas Kralı 6’ncı Muhammed, Milli Bağımsızlar Birliği’nin son seçimleri kazanmasının ardından 10 Eylül'de Birlik Başkanı Aziz Ahnuş’u hükümet kurmakla görevlendirdi (AP)
Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) geçtiğimiz günlerde Fas'ta yapılan yerel seçimlerde hezimete uğramasının ardından dikkatler Cezayir'deki İslamcı partilere çevrildi. Zirâ Cezayir'deki siyasi partiler, 27 Kasım'da belediye ve eyalet meclislerini yenileme yönünde erken yerel seçimlere hazırlanıyor. Müslüman Kardeşler Teşkilatı’na (İhvan) bağlı olan partiler ise sessizliğini koruyor.
Cezayir'deki en büyük İslamcı parti Barış Toplumu Hareketi (MSP), Fas'taki AKP’nin seçim yenilgisi hakkında değerlendirme yapmakta gecikmedi. MSP Genel Başkanı Abdurrezzak Mukri, Facebook hesabından paylaştığı ‘ibret’ başlıklı gönderide, “Faslı İslamcılar, ne ektilerse onu biçtiler. İlkelerinden taviz vererek yozlaşmış iş birlikçi rejimler tarafından kucaklanacaklarını, Batı tarafından kabul edileceklerini düşünmeleri, yerlere kapanan İslamcılara veya herhangi bir siyasi güce bir ibret olsun. Seçim sahtekarlığıyla kaybetmek, yolsuzluk ve vatan hainliğinin kucağındaki aşağılayıcı kayıptan iyidir” ifadelerini kullandı.
Cezayirli İslamcı partilerin Fas'taki muadillerinin başarısızlığına ilişkin yorumları birkaç soruyu gündeme getirdi. Cezayir'de İhvan uzantılarından biri olan Cezayir Nahda Hareketinin lideri Yezid bin Aişe, Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada, “Kendi ekolüne sahip Fas Adalet ve Kalkınma Partisi’nin örgüt olarak, hatta entelektüel ve siyasi tercihlerinde bile İhvan ile hiçbir ilgisi yoktur. Siyaset bir savaştır; iyi yönetilirse zafer, kötü yönetilirse başarısızlık kaydedilir” vurgusunda bulundu. Bin Aişe, Cezayir'deki İslamcı partilerin Fas'takilerle hiçbir bağlantısının olmadığını da ekledi.

Eş zamanlılık ve beklentiler
AKP’nin Fas’ta uğradığı seçim hezimeti, Cezayir'in 27 Kasım'da yerel seçimler düzenleme hazırlığıyla aynı zamana denk geldi. İslamcı partiler seçime katılıp katılmayacaklarını henüz açıklamadı. Gözlemciler, siyasetten uzaklaştıkları ve seçimler konusunda isteksiz gözüktükleri için Fas’ta yaşananların bir benzerinin Cezayir’de de yaşanacağını düşünüyor. Nitekim cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerin sonuçlarından çıkarımla, İslamcı partilerin seçmen tabanının daraldığı, popüler nüfuzlarının düşüşe geçtiği düşünülüyor. Cezayir’de 12 Haziran'da düzenlenen yasama seçimlerinde, Barış Toplumu Hareketi 64, sandalye ile üçüncü olmuş, İnşa Hareketi ise 40 sandalye kazanmıştı.

Bulaşıcılık
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre Hukukçu Amal Larusi, “Fas'ta yaşananlar, gerek Fas, gerek Cezayir veya Tunus'ta olsun, İhvan’ın yaşadığı siyasi sürecin genel durumudur. Çünkü tarih, değişime tabi. İhvan, devletin gücü ve yürütme aygıtına sahip olmasına rağmen, gerekli gelişmeyi sağlayamadı. İhvan'ın bir devlet projesi yok, söylemleri ise yakında çökecek olan Taliban devletininkine benziyor. Önümüzdeki yerel seçimlerde, İnşa Hareketi ve MSP’nin temsil ettiği Cezayir İhvan’ı için herhangi bir ilerleme beklemiyoruz. Bu, seçimlerde kendi saflarında aday bulmakta büyük zorluklar yaşayan bu iki partinin aktivistlerindeki yaygın isteksizlikten de de anlaşılabilir. Cezayir'deki İslamcı partiler, ciddi bir gerileme ile karşı karşıya kalacak” açıklamalarında bulundu.

İhtimal dışı etki
Uluslararası ilişkiler araştırmacısı Ali Lahdari ise şöyle diyor:
“AKP’nin Fas’ta elde ettiği başarısızlığın, yaklaşan yerel seçimlerde Cezayir'deki İslamcı akım üzerindeki etkisi nispeten ihtimal dışı. Zirâ küresel İhvan teşkilatlanmasıyla bir bağı olmayan AKP, konu siyasal meseleler veya siyasal İslam olduğunda İhvan'ın literatüründen ilham alıyor. AKP, görev süresi boyunca birçok projeden geçmiş işlevsel bir parti. Nitekim seçimler, Fas halkı tarafından cezalandırıcı nitelikteydi. İhvan'ın 1990'lardan beri rejimle ile müttefik ve uyumlu olduğu göz önüne alındığında Cezayir’deki durum ise farklı. Bazıları, iki taraf arasındaki dağılım politikasından doğrudan veya dolaylı olarak memnun. Siyasi oyunun değişkenleri de farklılık gösteriyor. Bu nedenle AKP’nin yaşadıklarının Cezayir’deki İhvan’ı etkilemeyeceğini öngörüyorum.”

Sonuçlara dair çelişki
Devrilmesi ve siyaset sahnesinden çıkarılması yönünde kendisini hedef alan bir komplo kurulduğunu ima eden AKP, 8 Eylül Çarşamba günü düzenlenen seçim sonuçlarının ‘anlaşılmaz ve mantıksız’ olduğunu öne sürerek siyasi haritanın gerçeğini, partinin siyasi sahnedeki konumunu, yerel ve resmi kamu işlerini yönetmedeki sonuçları, vatandaşların seçim kampanyası sırasında partiye verdiği kapsamlı karşılığı yansıtmadığını’ vurgulamıştı.
AKP liderlerinden Hasan el-Umrani ise Facebook hesabından yaptığı açıklamada, partisinin seçim yenilgisine uğradığını, bunu kabul edip gerekli çıkarımları alması ve gerekli pratik adımları atması gerektiğini belirterek “Yenilgi acıdır; ancak yolun sonu değildir” ifadelerine başvurdu.
8 Eylül'de 395 üyeli Temsilciler Meclisi için yapılan genel seçimlerin ortaya koyduğu tablo şöyle:
AKP'nin milletvekili sayısı 125'ten 13'e düştü. Başbakan ve AKP Genel Sekreteri Sadeddin el-Osmani milletvekili bile seçilemedi. Koalisyonda beş bakanı olan Milli Bağımsızlar Birliği sandalye sayısını 37'den 97'ye çıkartarak birinci oldu. Ana muhalefette yer alan liberal çizgideki Özgünlük ve Modernite Partisi'nin milletvekili sayısı 102'den 82'ye geriledi.
Koalisyonun diğer ortakları Sosyalist Birlik milletvekili sayısını 20'den 35'e, Halk Hareketi 26'dan 27'ye çıkartırken; Anayasal Birlik'in milletvekili sayısı 23'ten 18'e geriledi.
Muhalefet kanadında merkez sağ parti İstiklal milletvekili sayısını 46'dan 78'e, İlerleme ve Sosyalizm ise 12'den 20'ye çıkardı.



Gazze'deki İsrailli rehinenin annesi uluslararası topluma savaşı sona erdirme çağrısında bulundu

İsrailli rehine Nimrod Cohen'in annesi Vicki Cohen, 12 Ağustos 2025'te İsviçre'nin Cenevre kentindeki Birleşmiş Milletler Avrupa Genel Merkezi'nde Birleşmiş Milletler Muhabirleri Cenevre Derneği tarafından düzenlenen basın toplantısında oğlunun fotoğrafını tutuyor. (AP)
İsrailli rehine Nimrod Cohen'in annesi Vicki Cohen, 12 Ağustos 2025'te İsviçre'nin Cenevre kentindeki Birleşmiş Milletler Avrupa Genel Merkezi'nde Birleşmiş Milletler Muhabirleri Cenevre Derneği tarafından düzenlenen basın toplantısında oğlunun fotoğrafını tutuyor. (AP)
TT

Gazze'deki İsrailli rehinenin annesi uluslararası topluma savaşı sona erdirme çağrısında bulundu

İsrailli rehine Nimrod Cohen'in annesi Vicki Cohen, 12 Ağustos 2025'te İsviçre'nin Cenevre kentindeki Birleşmiş Milletler Avrupa Genel Merkezi'nde Birleşmiş Milletler Muhabirleri Cenevre Derneği tarafından düzenlenen basın toplantısında oğlunun fotoğrafını tutuyor. (AP)
İsrailli rehine Nimrod Cohen'in annesi Vicki Cohen, 12 Ağustos 2025'te İsviçre'nin Cenevre kentindeki Birleşmiş Milletler Avrupa Genel Merkezi'nde Birleşmiş Milletler Muhabirleri Cenevre Derneği tarafından düzenlenen basın toplantısında oğlunun fotoğrafını tutuyor. (AP)

Gazze'de Hamas tarafından rehin tutulan Nimrod Cohen'in annesi dün uluslararası topluma, Hamas ve İsrail'e savaşı sona erdirmek ve tüm rehinelerin serbest bırakılmasını sağlamak için baskı yapma çağrısında bulundu.

Gazze'de tutulan İsrailli dört kişinin annesi, Uluslararası Kızılhaç Komitesi Başkanı Mirjana Spoljaric ile özel bir görüşme yapmak üzere Cenevre'ye gitti.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre Vicki Cohen, toplantının ardından yaptığı açıklamada, "Savaşmak bir çözüm değil. Nimrod ve diğer rehineleri eve getirmenin tek çözümü savaşı sonlandırmak ve bir anlaşma imzalamaktır" dedi.

Cohen, "Dünyanın Hamas ve hükümetimiz üzerinde baskı kurmasına ihtiyacımız var. Sonuçta, tek çözüm bir anlaşmadır" şeklinde konuştu.

Cohen, rehinelerin anneleri Ariel ve David Konio, Guy Gilboa-Dallal ve Eviatar David'in de eşliğinde Uluslararası Kızılhaç Komitesi Başkanı ile bir araya geldi.

Hamas, bu ayın başlarında Eviatar David'in ciddi beslenme yetersizliği ve zayıflık içinde olduğu, mezarı olduğunu söylediği bir çukur kazdığı video yayınladı.

Annesi Galiya David, BM muhabirlerine “O karanlık bir tünelde, hareket edemiyor, ayağa bile kalkamıyor” dedi.

“Videoyu izlemek istemedim, kalbim parçalanır diye. Ama onun sesi olmalıyım. Onun geri dönmesi için mücadele etmeliyim” ifadelerini kullandı.

İsrail yetkilileri, Bienyamin Netanyahu başkanlığındaki güvenlik kabinesinin onayladığı plana göre ordunun Gazze şehrini “kontrol altına alacağını” açıkladı ve bu karar dünya çapında tepki yarattı.

Galia David, “Savaşın devam etmesi... Evet, bundan çok korkuyoruz. Serbest bırakılan rehinelerden, (Hamas) teröristlerinin savaş sırasında onlara daha acımasız davrandığını biliyoruz. Onlara daha kötü muamele ediyorlar” dedi.

7 Ekim 2023'teki kanlı saldırıda kaçırılan 251 rehineden 49'u hala Gazze'de tutuluyor ve İsrail ordusu 27'sinin öldürüldüğünü doğruladı.