IEA, küresel petrol talebinde gelecek yıl yüzde 3,4 artış öngörüyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

IEA, küresel petrol talebinde gelecek yıl yüzde 3,4 artış öngörüyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), bu yıl için küresel petrol talebine yönelik artış beklentisini günlük 5 milyon 200 bin varilde sabit tutarken, 2022 yılı için 3 milyon 200 bin varil (yüzde 3,4) artış tahmininde bulundu.
Uluslararası Enerji Ajansının (IEA) ağustos ayına ilişkin petrol piyasası raporuna göre, küresel petrol talebinin gelecek yıl sonunda bu yıla göre 3 milyon 200 bin (yüzde 3,4) artışla 99 milyon 400 bin varil olarak gerçekleşmesi bekleniyor. Bu rakam bir önceki rapordaki tahminin yaklaşık 100 bin varil üstünde kalıyor.
Gelecek yıl için öngörülen artışın 1,5 milyon varillik kısmı Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ülkelerinden, 1,7 milyon varillik kısmı ise OECD dışı ülkelerden gelecek.
Bu yıl yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vakalarındaki düşüş, aşılama çalışmalarında kaydedilen ilerleme ve birçok ülkede salgın önlemlerinin gevşetilmesinin küresel petrol talebi açısından iyimser olduğuna işaret raporda, talepte toparlanmanın yıl sonuna kadar yavaş da olsa devam edeceği ve talebin son çeyrekte 98 milyon 800 bin varile ulaşacağı öngörüldü.
Buna göre, yıllık ortalama petrol talebinin bu yıl sonunda geçen yıla göre 5 milyon 200 bin varil (yüzde 5,8) artışla 96 milyon 100 bin varil seviyesinde gerçekleşeceği tahmin ediliyor.
Petrol talebinde bu yıl günlük 35 milyon 600 bin varille Asya Pasifik Bölgesi'nin başı çekmesi beklenirken, bu bölgeyi 30 milyon 300 bin varille Amerika ve 13 milyon 600 bin varille Avrupa'nın izleyeceği tahmin ediliyor.

Küresel petrol arzı ağustosta azaldı
Rapora göre, küresel petrol üretimi, geçen ay bir önceki aya göre 540 bin varil azalışla günlük 96 milyon 140 bin varil seviyesinde gerçekleşti.
OPEC'in günlük ham petrol üretimi ise ağustosta bir önceki aya göre yaklaşık 210 bin varil artışla 26 milyon 890 bin varile yükseldi.
Bu dönemde ham petrol dışındaki diğer konvansiyonel olmayan OPEC üretimi ise günlük 5 milyon 320 bin varil olarak kayıtlara geçti. Böylece, OPEC'in toplam petrol üretimi geçen ay günlük 32 milyon 210 bin varil olarak gerçekleşti.
OPEC dışı ülkelerin günlük petrol üretimi ise söz konusu dönemde bir önceki aya göre yaklaşık 740 bin varil azalışla 63 milyon 930 bin varil oldu.
Raporda ayrıca, ABD'de ağustos ayı sonunda Meksika Körfezi kıyısı boyunca etkili olan ve 1,7 milyon varillik kayba sebep olan İda Kasırgası'nın verdiği zararın, bölgenin petrol altyapısında son 15 yılda meydana gelen en ciddi hasar olduğu belirtildi. Bölgenin petrol arzı üzerindeki en büyük etkinin bu ay görüleceği tahmin ediliyor.



İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir araştırmaya göre çalışanların neredeyse üçte ikisi iş kaynaklı stres veya baskılar nedeniyle daha fazla alkol tüketiyor.

Alcohol Change UK'in 2 bin çalışanla yaptığı ankete göre, Birleşik Krallık'ta çalışanların yüzde 64'ü işle ilgili nedenlerden dolayı alkol kullandığını bildirdi. Son 12 ayda artan tüketimin arkasında iş stresi, baskı ve kaygı var.

Her 10 kişiden 4'ü işle ilgili kaygılar nedeniyle alkol tüketimini artırdığını söylerken, katılımcıların yüzde 38'i iş stresiyle başa çıkmak için daha fazla içtiğini belirtti.

Üçte birinden fazlası işyerindeki baskı veya son teslim tarihleri nedeniyle daha fazla içki içerken, yüzde 29'u iş güvensizliği nedeniyle alkol tüketiminin arttığını söyledi.

Alcohol Change UK araştırma grubunun danışmanlık ve eğitim müdürü Jane Gardiner şunları söyledi:

Yaptığımız işler son derece çeşitli olsa da bu araştırma geçen yıl birçoğumuzun işle ilgili stres, kaygı, baskı ve iş güvensizliğini yönetmek amacıyla daha fazla alkol aldığını gösteriyor. Ancak alkol, yetersiz uykudan akşamdan kalmalığa, yüksek tansiyondan depresyona kadar birçok sağlık sorununa yol açarak genel sağlığımıza ve refahımıza ciddi zararlar verebilir. Bazıları için kısa süreli bir rahatlama sağlasa da zaman içinde stres, kaygı ve baskı duygularını daha da kötüleştirmesi ve istesek bile kurtulması zor bir kendi kendini tedavi etme döngüsüne yol açması daha olası.

Alkol Farkındalık Haftası'nın başlangıcı münasebetiyle yayımlanan araştırma, çalışanların işyerinde alkol konusunda önleyici eylem ve eğitim taleplerini ortaya koydu.

Bu yılın teması "Alkol ve iş", çalışma ortamlarının ve baskıların içki içme şeklimizi nasıl etkileyebileceğine ve nasıl daha sağlıklı, daha kapsayıcı işyeri kültürleri oluşturabileceğimize odaklanıyor.

Ankete katılan her 10 çalışandan 8'inden fazlası, işverenlerin işyerinde alkol konusunu ele almada bazı sorumlulukları olduğuna inanıyor. Ancak üçte birinden fazlası işyerinde alkol yerine ruh sağlığı hakkında konuşurken kendini daha rahat hissettiğini söyledi.

Gardiner sözlerini şöyle sürdürdü:

Son yıllarda işyerlerinde ruh sağlığı alanında görülen ilerlemenin bir yansıması olarak, konuşmaları teşvik etmek, şefkat ve desteği artırıp damgalanmayı azaltmak için, çalışanlardan alkol farkındalığı ve eğitimi konusunda bu kadar güçlü bir iştah görmek çok cesaret verici. Olumlu olan şu ki, çalışanlar alkolle ilgili sorunlarda reaktif müdahale yerine önleyici ve proaktif yaklaşımın daha etkili olduğunu kabul ediyor gibi görünüyor. İşte bu tür bir destek, alkolü tabu olmaktan çıkarmaya başlayacak, içki içme alışkanlıklarımızın genel sağlığımız ve refahımız üzerindeki etkisine dair farkındalık yaratacak ve önlenebilir alkol zararlarını daha meydana gelmeden önleyecek.

Independent Türkçe