Rusya Suriye anayasa görüşmelerinde geri adım attı

Suriye Dışişleri Bakanı Faysal Mikdad ve BM Temsilcisi Geir Pedersen, geçen cumartesi günü Şam’da bir araya geldi (AFP)
Suriye Dışişleri Bakanı Faysal Mikdad ve BM Temsilcisi Geir Pedersen, geçen cumartesi günü Şam’da bir araya geldi (AFP)
TT

Rusya Suriye anayasa görüşmelerinde geri adım attı

Suriye Dışişleri Bakanı Faysal Mikdad ve BM Temsilcisi Geir Pedersen, geçen cumartesi günü Şam’da bir araya geldi (AFP)
Suriye Dışişleri Bakanı Faysal Mikdad ve BM Temsilcisi Geir Pedersen, geçen cumartesi günü Şam’da bir araya geldi (AFP)

Moskova, Suriye’deki nüfuzunu uluslararası bir kart olarak kullanıyor. Rusya son olarak Şam’dan resmi olarak ‘siyasi tavizler’ almayı ve Dera’daki sakinlik ve İdlib’deki gerginlik stratejisi doğrultusunda ABD’ye askeri koşullar dayatmayı başardı.
Bu bağlamda gözler, Rus Devlet Başkanı Vladimir Putin ve ABD Başkanı Joe Biden’in yarın (15 Eylül) Cenevre’de, bir sonraki aşamada Suriye konusunda Rusya - ABD mutabakatlarını ele alacakları görüşmeye çevrildi.
Siyasi taviz, Şam’ın iki aylık bir Suriye yasağının ardından Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen’i kabul etme anlaşmasının başlangıcını temsil ediyor.
Söz konusu görüşme, Rusya’nın doğrudan müdahalesi ve Suriye tarafıyla doğrudan temaslar yoluyla Tahran’ın tavsiyesi üzerine gerçekleşti.
İkinci atılım ise, hükümet tarafından belirlenen heyetin başkanı Ahmed Kuzbari’nin Pedersen tarafından önerilen ‘BM mekanizması’ üzerinde uzlaşmasıyla temsil ediliyor. Öneri, altıncı turun 6 Ekim’de Cenevre’de yapılması umuduyla Kuzbari ve ‘Müzakere Komitesi’ heyeti başkanı Hadi el-Bahra’nın Suriye anayasa taslağını hazırlamasını kapsıyor.
Şam, daha önce iki nedenden dolayı Pedersen’den ‘rahatsızlık duyduğunu’ dile getirmişti. Bu rahatsızlığın, ilk olarak müzakere ve askeri gerginliğin tırmanması sürecinde Dera’yı temsil eden bir heyet ile birkaç hafta önce yapılan görüşmeden, ikinci olarak da Anayasa Komitesi’nin çalışması için önerdiği taslak belgeyi tartışmak amacıyla Kuzbari ile ilişki kurmamasından kaynaklandığı belirtildi. Moskova’nın Şam’a ‘Pedersen’i kabul etme’ tavsiyesinde bulunmasının hemen ardından bu iki şart iptal edildi. Ancak bunun karşısında Şam, Pedersen’in ziyareti sırasında Suriye Dışişleri Bakanlığı’nın yaptığı açıklama sonrasında BM’nin sessizliğiyle karşılaştı. Dışişleri Bakanı Faysal Mikdad, ‘tek taraflı yaptırımlara’, ‘Türk ve ABD işgallerine’ ve ‘dış müdahalelere’ karşı daha net bir tutum sergilemesi için BM’ye yapılan baskıların yanı sıra Dera’daki son gelişmeler, Suriye devletinin ulaşılan çözümlere dair memnuniyeti ve Dera el-Beled’e normal yaşamın geri dönmesi meselelerine ilişkin açıklamada bulundu.
Yeni askeri koşullarla ilgili olarak ise Şam, on yıl sonra ilk kez Rusya - ABD- Ürdün anlayışları uyarınca, ‘devrimin beşiği’ sayılan Dera’ya geri döndü. Batılı bir yetkiliye göre üç ülke, İran’ın uzaklaştırılması karşılığında hükümeti 2018’deki güneye döndürme anlaşmasına sponsor oldu ve bugün, İran’ın oradaki nüfuzunu azaltma vaadiyle, hükümetin tam olarak güneye dönmesi anlaşmasının tamamlanmasını takip ediyor.
Batılı yetkili, Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Frishinin ve Devlet Başkanının Suriye Özel Temsilcisi Alexander Lavrentiev ile görüşecek olan ABD Ulusal Güvenlik Konseyi’nin Ortadoğu ve Afrika Direktörü Brett McGurk’un 2018 anlaşmasının ‘vaftiz babası’ olduğuna dikkati çekti. Yetkili, McGurk’un Ürdün’ün Suriye’nin güneyi için yeni önerisinin ana destekçilerinden biri olduğunu söyledi. Söz konusu öneri, Arap gazının Suriye üzerinden geçişini, ABD yaptırımlarından muaf tutulmasını, Şam’ın Dera’ya geri dönüşünü ve İran’ın zayıflatılmasını içeren ekonomik takasları kapsıyor.
Dera’daki sakinliğe paralel olarak Rusya, İdlib’de tırmanışa başladı. Öyle ki Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeybatısında ‘taahhütlerini yerine getirmediğini’ söylerken, Rus uçakları da İdlib’in güneyine yönelik bombardımanlarını artırdı. Türkiye Savunma Bakanı Hulusi Akar ise Rusya’nın taahhütlerine uyması gerektiği sözleriyle yanıt verdi. Elbette Moskova, Suriye’nin kuzeybatısında teröristleri ılımlılardan ayırt etmek ve Halep- Lazkiye yolunu yeniden canlandırmak istiyor. Ankara ise ateşkesi istikrara kavuşturmak, oradaki bombalamayı durdurmak ve radikalizm yanlılarını ‘dağıtmak’ istiyor.
Rusya ve Türkiye, Fırat’ın doğusunda ortak devriyeler yürüttüğü sürece işlerin, Türkiye’nin Fırat’ın doğusundaki Kürtlere müdahalesi karşılığında Halep - Lazkiye karayolunun güneyinde olabilecek bir anlaşma ve aralarında yeni bir düzenlemeye doğru ilerlemesi muhtemel. Ancak İdlib’deki Rus tırmanışı, terör örgütü olarak sınıflandırılan Heyet Tahrir eş-Şam’a (HTŞ) karşı ABD tavizlerini uyandırmayı amaçlıyor. Başta McGurk olmak üzere Washingtonlu yetkililer, HTŞ ve El-Kaide arasında bir ayrım yapmıyor.
Bu detaylar, Şam’dan Dera, İdlib, Haseke, Rakka ve Halep’e kadar McGurk ve Frishinin’in masasında olacak. Ancak tüm göstergeler, görüşmelerin ölçeğinin Rusya yorumundan daha çok ABD yaklaşımına doğru ilerlediğini gösteriyor. Zira McGurk’un ana endişesini, terörle mücadele etmek isteyenlerden oluşan bir koalisyon aramak ve özellikle Afganistan’dan geri çekildikten sonra DEAŞ’ın geri dönmesini engellemek oluşturuyor.



Suriye, Türk ve Rus varlıkları arasında bir denge kurmayı hedefliyor

Suriye ordusunun Lazkiye vilayetindeki Rus Hmeymim üssünün girişinde operasyon birliğine mensup bir asker- 29 Aralık 2024 (AFP)
Suriye ordusunun Lazkiye vilayetindeki Rus Hmeymim üssünün girişinde operasyon birliğine mensup bir asker- 29 Aralık 2024 (AFP)
TT

Suriye, Türk ve Rus varlıkları arasında bir denge kurmayı hedefliyor

Suriye ordusunun Lazkiye vilayetindeki Rus Hmeymim üssünün girişinde operasyon birliğine mensup bir asker- 29 Aralık 2024 (AFP)
Suriye ordusunun Lazkiye vilayetindeki Rus Hmeymim üssünün girişinde operasyon birliğine mensup bir asker- 29 Aralık 2024 (AFP)

İsrail televizyon kanalı i24NEWS, dün Suriyeli kaynaklara dayandırdığı haberinde Şam'ın, İsrail ile bir güvenlik anlaşmasına varmak için topraklarındaki Türk ve Rus varlığı arasında denge kurmak istediğini bildirdi.

Kanal, Suriye'nin ülkenin güneyinde ve Golan Tepeleri yakınlarında Rus güçlerinin konuşlandırılmasını İsrail ile müzakereleri güçlendirmenin bir yolu olarak gördüğünü belirtti.

Televizyon haberinde, İsrail'in Suriye'deki Rus varlığının devamı konusunda Amerika Birleşik Devletleri ile görüşmeler yaptığı ifade edildi.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara'ya yakın bir kaynak, İsrail ve Suriye arasında güvenlik anlaşması konusunda son haftalarda önemli ilerleme kaydedildiğini ve yakında imzalanmasının mümkün olduğunu bildirdi.

İsrail'in i24NEWS haber sitesine konuşan kaynak, bu son atılımın ABD Başkanı Donald Trump'ın önemli çabaları sayesinde gerçekleştiğini belirterek, diplomatik bir ilave içerecek olan anlaşmanın, yakın gelecekte bir Avrupa ülkesinde yapılacak üst düzey bir Suriye-İsrail görüşmesinde imzalanmasının muhtemel olduğunu kaydetti.

Suriyeli kaynak, Eş-Şara ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu arasında yapılacak bir görüşmede doğrudan imzalanma olasılığını da göz ardı etmediğini ifade etti.

Şarku’l Avsat’ın İsrail kanalından aktardığına göre Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani geçen ay, Şam'ın 1974 Ateşkes Anlaşması'na dayalı, bazı küçük değişikliklerle ve tampon bölgeler olmaksızın, yıl sonuna kadar Suriye ve İsrail arasında bir güvenlik anlaşmasına varılmasını beklediğini söyledi.

İsrail ise eski Cumhurbaşkanı Beşşar Esed rejiminin düşmesinden sonra İsrail ordusunun Suriye'de ele geçirdiği tüm mevzilerden İsrail'in çekilmesi yönündeki Suriye'nin talebini reddediyor.

i24NEWS'e göre İsrail kaynakları, İsrail ordusunun Suriye topraklarında şu anda kontrol ettiği dokuz noktadan bazılarından çekilmesinin ancak Suriye ile tam bir barış anlaşması karşılığında gerçekleşeceğini, güvenlik anlaşması karşılığında olmayacağını belirtiyor.


UBH: Genelkurmay Başkanı'nın uçağının iki kara kutusunun Almanya'ya gönderilmesi konusunda Türkiye ile anlaşmaya varıldı

Haddad ve arkadaşlarını taşıyan talihsiz uçağın enkazından parçalar (Batı Libya İçişleri Bakanlığı)
Haddad ve arkadaşlarını taşıyan talihsiz uçağın enkazından parçalar (Batı Libya İçişleri Bakanlığı)
TT

UBH: Genelkurmay Başkanı'nın uçağının iki kara kutusunun Almanya'ya gönderilmesi konusunda Türkiye ile anlaşmaya varıldı

Haddad ve arkadaşlarını taşıyan talihsiz uçağın enkazından parçalar (Batı Libya İçişleri Bakanlığı)
Haddad ve arkadaşlarını taşıyan talihsiz uçağın enkazından parçalar (Batı Libya İçişleri Bakanlığı)

Libya Ulusal Birlik Hükümeti İçişleri Bakanlığı dün, Genelkurmay Başkanı Muhammed el-Haddad ve beraberindekileri taşıyan uçağın kara kutularının doğru teknik analiz için Almanya'ya gönderilmesi konusunda Türk yetkililerle anlaşmaya varıldığını duyurdu.

Bakanlık, Facebook'ta yaptığı bir paylaşımda, yasal işlemleri tamamlamak amacıyla, talihsiz uçaktaki yolcuların ailelerinin bazılarından alınan DNA örneklerinin karşılaştırma ve kurbanların kesin kimlik tespiti için Türk yetkililere verildiğini belirtti.

Bakanlık, Genelkurmay Başkanı ve beraberindekilerin ölümüne yol açan uçak kazasıyla ilgili soruşturma komisyonunun Türk makamlarıyla koordinasyon içinde çalışmalarına devam ettiğini ifade etti.

Bakanlık ayrıca, Türk Başsavcısının olayla ilgili tüm belgeleri ve kamera kayıtlarını Libya makamlarına vermeye hazır olduğunu teyit ettiğini ve ortak soruşturma için izlenen prosedürleri ve verilen onayları özetleyen resmi bir muhtıranın Libya Başsavcısına gönderileceğini kaydetti.

Korgeneral Muhammed el-Haddad'ın ölümü Libya kamuoyunda birçok soru işaretine yol açtı (AFP)Korgeneral Muhammed el-Haddad'ın ölümü Libya kamuoyunda birçok soru işaretine yol açtı (AFP)

Ulusal Birlik Hükümeti Başkanı Abdülhamid Dibeybe, Ankara üzerinde uçağıyla temasın kesilmesinin ardından Libya Genelkurmay Başkanı'nın hayatını kaybettiğini duyurdu.

Dibeybe ayrıca, Ankara'ya yaptığı resmi bir gezi dönüşünde meydana gelen trajik bir kaza sonucu Haddad'ın yol arkadaşlarının da hayatını kaybettiğini açıkladı: Kara Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı Korgeneral Futuri Gribel; Askeri Sanayi Şirketi Direktörü Tuğgeneral Mahmud Al Katavi; Libya Ordusu Genelkurmay Başkanı Danışmanı Sayın Muhammed el Assavi Diyab ve Genelkurmay Başkanı'nın medya ofisindeki fotoğrafçı Sayın Muhammed Ömer Ahmed Mahcub.

"Bu trajik kayıp, millet, askeri kurum ve tüm halk için büyük bir kayıptır. Ülkelerine samimiyet ve özveriyle hizmet etmiş, disiplin, sorumluluk ve milli bağlılık konusunda örnek teşkil etmiş insanları kaybettik" ifadelerini kullandı.

Türkiye İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, salı akşamı Ankara'dan ayrıldıktan kısa bir süre sonra Libya Genelkurmay Başkanı'nı taşıyan uçakla temasın kesildiğini açıklamıştı.

Bakan, X platformu üzerinden yaptığı açıklamada, "Bu akşam saat 20:52'de (GMT 17:52) Ankara Esenboğa Havalimanı'ndan Trablus'a doğru 20:10'da kalkan 9H-DFJ tescil numaralı Falcon 50 tipi özel jetle temas kesildi" dedi.

Bakan, "Haymana bölgesinden acil iniş talebi alındı, ancak daha sonra uçakla temas kesildi" diye belirtti. "Uçakta Libya Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı Korgeneral Muhammed Ali Ahmed el-Haddad da dahil olmak üzere beş kişi bulunuyordu" diyen Bakan, daha sonra uçağın enkazının bulunduğunu ifade etti.


Rusya, İsrail ile Suriye arasında güvenlik anlaşması için gizli arabuluculuk yapıyor

İsrail askerleri, işgal altındaki Golan Tepeleri ile Suriye’yi ayıran tampon bölgede, Dürzi köyü Mecdel Şems yakınlarında zırhlı personel taşıyıcı üzerinde (AFP)
İsrail askerleri, işgal altındaki Golan Tepeleri ile Suriye’yi ayıran tampon bölgede, Dürzi köyü Mecdel Şems yakınlarında zırhlı personel taşıyıcı üzerinde (AFP)
TT

Rusya, İsrail ile Suriye arasında güvenlik anlaşması için gizli arabuluculuk yapıyor

İsrail askerleri, işgal altındaki Golan Tepeleri ile Suriye’yi ayıran tampon bölgede, Dürzi köyü Mecdel Şems yakınlarında zırhlı personel taşıyıcı üzerinde (AFP)
İsrail askerleri, işgal altındaki Golan Tepeleri ile Suriye’yi ayıran tampon bölgede, Dürzi köyü Mecdel Şems yakınlarında zırhlı personel taşıyıcı üzerinde (AFP)

Tel Aviv’deki siyasi kaynaklar, Rusya’nın İsrail ile Suriye arasında bir güvenlik anlaşmasına varılması amacıyla gizli arabuluculuk yürüttüğünü, bu sürecin ABD yönetiminin bilgisi ve onayı dâhilinde ilerlediğini açıkladı.

İsrail devlet televizyonu Kan 11, Azerbaycan’ın şu anda üst düzey yetkililerin katıldığı toplantı ve görüşmelere ev sahipliği yaptığını; temasların Bakü’de sürdüğünü bildirdi.

Bilgi sahibi bir güvenlik kaynağı, Rus arabuluculuğuna rağmen İsrail ile Suriye arasındaki temaslarda hâlâ bir boşluk bulunduğunu, ancak son haftalarda sınırlı da olsa ilerleme kaydedildiğini söyledi.

Kan 11’e konuşan kaynaklar, Moskova ile Şam’ın ilişkileri güçlendirmek için çalıştığını; Rusya’nın geçen ay Lazkiye kıyı bölgesine asker ve askeri teçhizat sevk ettiğini aktardı. Aynı kaynaklar, İsrail’in Suriye’nin güneyinde Türkiye’nin varlığını pekiştirme girişimleri yerine, Rusya’nın sahadaki varlığını tercih ettiğini kaydetti.

Dün (çarşamba) Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani Moskova’yı ziyaret ederek Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ile görüştü ve iki ülke ilişkilerinin stratejik düzeye taşınmasının hedeflendiğini belirtti.

İkili ilişkilerdeki en dikkat çekici gelişme ise Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, 15 Ekim’de Suriye’de geçiş döneminin başkanı Ahmed eş-Şera’yı kabul etmesi oldu. Görüşmede taraflar, stratejik ve siyasi ilişkilerin güçlendirilmesi ile enerji ve gıda alanlarında iş birliğinin önemine vurgu yapıldı.

İsrail’in Rusya ile iyi ilişkiler sürdürdüğü ve Tel Aviv’in Suriye dosyasında Moskova ile çıkar paylaşımı konusunda uzlaşı aradığı biliniyor. Mayıs ayından bu yana Putin ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun, Suriye başta olmak üzere çeşitli başlıkları ele alan dört uzun telefon görüşmesi yaptığı ifade ediliyor.

scd
Suriye Dışişleri Bakanı Esad Şeybani’nin, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile Moskova’da çarşamba günü gerçekleştirdiği görüşmeden bir kare  (SANA)

Suriye Dışişleri Bakanlığı Enformasyon İdaresi, mayıstaki temasların ardından yaptığı açıklamada, Putin’in Suriye’yi bölmeye yönelik her türlü İsrail müdahalesini kesin biçimde reddettiğini ve Moskova’nın yeniden imar ile istikrarın sağlanmasına desteğini yinelediğini duyurmuştu.

cdfr
Suriye Dışişleri Bakanı Esad Şeybani ile Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın, Şam’da düzenlenen ortak basın toplantısından bir kare (EPA)

Tel Aviv’de ise “Türkiye nüfuzuna karşı Suriye’de Moskova ile ortak çıkarlar bulunduğu” değerlendirmesi yapılıyor. Maariv gazetesine göre Rusya, hem Türkiye hem de İsrail ile iyi ilişkiler sürdürüyor ve iki ülke arasında gerilimin tırmanmasını engellemeye çalışıyor. Aynı zamanda, tüm tarafların—Suriye dâhil—onayıyla ülkedeki pozisyonlarını korumayı hedefliyor.

dfgt
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, İstanbul’da cumartesi günü ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack ile yaptığı görüşmeler sırasında, Suriye Dışişleri Bakanı Esad Şeybani’nin de hazır bulunduğu an (EPA)

ABD’nin İsrail-Suriye güvenlik düzenlemelerinde başat rolü üstlenmesine rağmen, Washington’un Rusya dâhil diğer müttefiklerden gelecek “olumlu katkılara” kapıyı kapatmadığı belirtiliyor.

Eski diplomat ve Suriye-Ortadoğu uzmanı akademisyen Mihail Harari’ye göre, Ahmed eş-Şera’nın Suriye’yi temkinli ve dengeli biçimde yönetmesi, ülkeye bölgesel ve uluslararası destek kazandırdı. Harari, İsrail’in Suriye’de kaosun sürmesini isteyen bir aktör gibi görünmekten kaçınması gerektiğini savundu.

Şarku’l Avsat’ın Harari’nin Maariv’de yayınlanan makalesinden aktardığı analize göre İsrail’in çıkarlarını sağlıklı yönetebilmesi için Şam ile bir güvenlik anlaşmasını hızla sonuçlandırması gerekiyor. Harari, son savaşta elde edilen askerî kazanımların siyasi kazanca dönüştürülmesinin, mevcut “pasif” tutumla mümkün olmayacağını ifade etti.