İsrail-Filistin ilişkilerinde dönüm noktası: Şarm eş-Şeyh görüşmesi

İsrail Başbakanı Bennett, Mısır'ın bölgeyi istikrara kavuşturma konusunda oynadığı role övgüde bulundu

Bennett, Mısır'da Cumhurbaşkanı Sisi tarafından sıcak bir şekilde karşılandı (İsrail Başbakanlık Ofisi)
Bennett, Mısır'da Cumhurbaşkanı Sisi tarafından sıcak bir şekilde karşılandı (İsrail Başbakanlık Ofisi)
TT

İsrail-Filistin ilişkilerinde dönüm noktası: Şarm eş-Şeyh görüşmesi

Bennett, Mısır'da Cumhurbaşkanı Sisi tarafından sıcak bir şekilde karşılandı (İsrail Başbakanlık Ofisi)
Bennett, Mısır'da Cumhurbaşkanı Sisi tarafından sıcak bir şekilde karşılandı (İsrail Başbakanlık Ofisi)

Tel Aviv ve Kahire’deki siyasi kaynaklar, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile İsrail Başbakanı Naftali Bennett arasında dün, Şarm eş-Şeyh'te gerçekleşen görüşmede, iki ülke arasındaki ilişkilere yönelik çok sayıda konunun ele alındığını, ancak iki liderin özellikle İsrail-Filistin ilişkilerinde bir dönüm noktası oluşturmaya ve siyasi bir çözümün önünü açmak için iki taraf arasındaki güveni yeniden tesis etmeye odaklandıklarını belirttiler.
İsrail Başbakanı Bennett, görüşmenin ardından dün akşam İsrail'e dönüş yolunda kendisine eşlik eden gazetecilere yaptığı açıklamada, kendisinin ve Sisi'nin ‘iki ülke arasındaki derin ilişkilerin sürmesi için sağlam bir temel oluşturduklarını’ söyledi. Bennett, görüşmeyi, ‘çok önemli ve çok güzel’ olarak nitelerken Mısır’ın Ortadoğu bölgesinin istikrarı için oynadığı kritik rol için Cumhurbaşkanı Sisi'ye teşekkür etti.  Bennett, iki ülke arasındaki 40 yıllık barışçıl ilişkilerin ardından, bu barışın bölgede istikrarın temelini oluşturduğunu ve hala da böyle söylenebileceğini vurguladı.
Üst düzey bir kaynağın aktardığı bilgilere göre Sisi ve Bennett, uzun süren baş başa görüşmelerinin ardından, Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri, İsrail Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı Eyal Hulata, Bennett'ın Askeri Sekreteri Tümgeneral Avi Gil, diplomatik danışman Shimrit Meir, İsrail'in Esir Ve Kayıp İşleri Koordinatörü Yaron Bloom ve İsrail'in Kahire Büyükelçisi Amira Oron’un yer aldığı heyetler arası görüşmelere geçildi.
İsrailli üst düzey siyasi bir yetkili, Mısır’ın mevcut İsrail hükümetinin sınırlarını ve hem aşırı sağcıları hem de aşırı solcuları içeren yapısını bilmesine ve nihai ateşkes müzakerelerinde ilerleme kaydedememesinin nedenlerinin farkında olmasına rağmen mevcut çıkmazda ve açıkça yapılan düşmanlıkta bir değişim yaratabilecek ve bir dönüm noktası oluşturabilecek çeşitli fikirler ortaya koyduğunu söyledi. Özellikle ateşkes için anlaşmaya varılmasının ve Hamas Hareketi ile esir takası anlaşması yapılmasının bölge ülkelerini Gazze Şeridi'ne yatırım yapmaya itebileceğini belirten İsrailli yetkili, ‘bölge ülkelerindeki işadamlarının yatırım konusuna büyük ilgi gösterdiklerini ve Mısırlıların treni kaçırmak istemediklerini’ iddia etti.
İsrailli kaynaklar, Sisi-Bennett görüşmesiyle ilgili bazı önemli noktalara da dikkat çektiler. Bunlardan ilki, görüşmenin iki ülkenin liderleri arasında düzenlenen ilk resmi toplantı olmasıydı. Mısır Cumhurbaşkanı Sisi, daha önce İsrail’in eski Başbakanı Binyamin Netanyahu ile New York'ta Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurul oturum aralarında iki kez ve iki kez de daha gizli ve gayri resmi olarak bölgede bir araya gelmişti.
İsrail'deki siyasi yetkililere göre Mısırlılar, Bennett'le dostça ve samimi bir şekilde ilgilenerek alışılmışın dışına çıktılar. Bennett’in uçağının indiği havaalanında, Şarm eş-Şeyh yollarında ve buluşma noktasında İsrail bayrakları asıldı. Mısırlılar Netanyahu'yu, hatta onun öncesinde Ehud Olmert'i karşıladıklarında aynı durum söz konusu değildi. Mısır basınında Bennett’in ziyaretinden duyulan memnuniyet sıkça dile getirildi. Mısır’ın havayolları şirketi EgyptAir, Tel Aviv'den Şarm eş-Şeyh'e direkt ticari uçuşların yeniden başladığını duyururken İsrail ulusal havayolu şirketi El Al, Tel Aviv yakınlarındaki Ben Gurion Havalimanı'ndan kalkan bir uçağın Şarm eş-Şeyh'e ulaştığını açıkladı. Aynı şekilde Bahreyn hükümetine ait Manama'dan havalanan bir uçak, Dubai'deki aktarmanın ardından Şarm El-Şeyh'e gitti. Konuyla ilgili daha fazla detay verilmedi.
Siyaset arenasında ise İsrailli kaynaklar, İsrail Dışişleri Bakanı ve Alternatif Başbakanı Yair Lapid’in  “Gazze Şeridi'nden başlayarak Filistin-İsrail çatışmasının çözümünde ilerleme için geçici bir vizyon" başlıklı girişimine işaret ederek, masada Filistin meselesi konusunda yeni bir gelişme olduğunu doğruladılar. Lapid, dün, geçici planının İsrail Dışişleri Bakanlığı tarafından hazırlandığını, ancak Başbakan Bennett ve hükümetin diğer bakanları tarafından desteklendiğini açıkladı.
Lapid, ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Avrupa Birliği (AB) yetkilileri, Mısırlı yetkililer ve Körfez ülkelerindeki liderler de dahil olmak üzere planla ilgili Arap ve Batı dünyasındaki yetkililerle birçok ön görüşme yaptığını açıkladı.
 Bennett’in projesinin, ‘güvenlik ortamının ve ateşkesin sürdürülmesi’ karşılığında işgal altındaki Batı Şeria'daki Filistin Yönetimi'ni ve Gazze Şeridi'ndeki ekonomik tesisleri güçlendirecek bir takım tedbirlerin alınmasına dayandığı biliniyor. Bennett yaptığı bir açıklamada, “İsrail'deki ve Filistinliler arasındaki siyasi koşullar, diplomatik alanda ilerlemeyi engelliyor. Fakat Gazze'de uzun vadeli bir ateşkes, koşullar uygun olduğunda başlayabilecek olan gelecekteki siyasi müzakereler için daha uygun koşullar yaratabilir” ifadelerini kullanmıştı.
Lapid, planını, İsrail'in Gazze Şeridi ve Batı Şeria'nın kuzeyindeki 4 yerleşim biriminden ‘tek taraflı olarak çekilme planını’ uygulamasının 16. yıldönümünde Reichmann Üniversitesi (Herzliya Disiplinlerarası Merkezi) tarafından düzenlenen bir konferansta yaptığı konuşmada sundu. Burada yaptığı konuşmada Lapid, “İsrail ordusunun gücü, bize Gazze'de faaliyet gösterme özgürlüğü veriyor, ama daha da önemlisi, arkamıza yaslanıp bir sonraki raundu beklemek yerine siyasi olarak hareket etme ve adım atma özgürlüğünü de sağlıyor” dedi.
Planının iki aşamadan oluştuğuna dikkati çeken Lapid, birincisinin, Hamas'ın güçlenmesinin engellenmesi karşılığında yeniden yapılanma, ikincisinin ise, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararı çerçevesinde Filistin Yönetimi’ne çeşitli projelerin uygulanmasında ve Gazze Şeridi’nin ekonomik ve sivil yönetimini üstlenmesinde önemli bir rol verilmesi olduğunu söyledi
Lapid, iki devletli çözüm ile ilgili bir soruya ise şu yanıtı verdi:
“Önerilen plan iki devletli çözümle ilgili değil, ancak iki devletli çözüm ile ilgili düşüncem iyi biliniyor.  İsrail'in Filistin Yönetimi’ni güçlendirmek için çalışması ve onunla iki devletli bir çözümü müzakere etmesi gerektiğini düşünüyorum.”
Ancak hem İsrail'de hem de Filistin Yönetimi'ndeki siyasi koşulların, şu an siyasi yolda ilerleme kaydedilmesine izin vermediğini belirten İsrailli Bakan, yine de Gazze’de derhal harekete geçmeleri gerektiğini vurguladı.



Esed rejimi döneminde kaybolan mahkûmların çocuklarıyla ilgili davada hayır kuruluşlarının başkanları tutuklandı

Sednaya Cezaevi’nde olduğu düşünülen kayıp mahkûmların fotoğrafları Şam'ın merkezindeki Merce Meydanı’nda asılı (Reuters)
Sednaya Cezaevi’nde olduğu düşünülen kayıp mahkûmların fotoğrafları Şam'ın merkezindeki Merce Meydanı’nda asılı (Reuters)
TT

Esed rejimi döneminde kaybolan mahkûmların çocuklarıyla ilgili davada hayır kuruluşlarının başkanları tutuklandı

Sednaya Cezaevi’nde olduğu düşünülen kayıp mahkûmların fotoğrafları Şam'ın merkezindeki Merce Meydanı’nda asılı (Reuters)
Sednaya Cezaevi’nde olduğu düşünülen kayıp mahkûmların fotoğrafları Şam'ın merkezindeki Merce Meydanı’nda asılı (Reuters)

Suriye Sosyal İşler ve Çalışma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ile koordinasyon halinde, Nada el-Gabra, Lema es-Savaf, Rana el-Baba ve devrik rejim döneminde gözaltına alınan ve kaybolan muhaliflerin kayıp çocuklarıyla ilgili dosyada yer alan diğer sanıkların tutuklandığını duyurdu. Kayıp Çocuklar Komitesi Sözcüsü, sanıklara yönelik tutuklama emrinin, çocukların aileleri ve yakınlarının kişisel iddiaları ve açılan davalar üzerine Şam Savcılığı tarafından çıkarıldığını bildirdi.

Kayıp Çocuklar Komitesi Sözcüsü Samir el-Kirbi Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Şam'daki Lahn el-Hayat Çocuk Bakım Kompleksi'ni yöneten Nada el-Gabra ve Lema es-Savaf ile Şam'daki el-Mubarrah Yetim Sponsorluk Derneği'ni yöneten Rana Muvaffak el-Baba'nın, ‘Şam Cumhuriyet Savcılığı tarafından çıkarılan bir tutuklama emrine göre, kaybolan çocukların dosyasının saklanmasına karışan diğer sanıklarla birlikte tutuklandığını’ belirtti.

El-Kirbi bu önlemin, önceki dönemlerde mahkûmların çocuklarının kaybolmasıyla ilgili davalara karıştıkları yönündeki suçlamaların arka planında geldiğini söyledi. El-Kirbi, “Resmi ve sivil makamların yanı sıra konuyla ilgili herhangi bir bilgiye sahip olan herkesi, bu çocukların akıbetini aydınlatmak ve haklarını güvence altına almak için soruşturma komitesiyle iş birliği yapmaya çağırıyoruz” dedi.

Sosyal İşler ve Çalışma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, çocukların dosyasıyla ilgili bir dizi kişi tutuklandı ve bu kişiler, ‘çocukların akıbetiyle ilgili olası suiistimal ve ihlallere karıştıklarından şüphelenildiği için resmi soruşturma altına alındı.’ Söz konusu adımlar, Sosyal İşler ve Çalışma Bakanlığı’nın 2025 tarihli ve 1806 sayılı kararı uyarınca, bu dosyayı araştırmak ve çocukların akıbetini takip etmek üzere özel bir komite oluşturulmasını takiben atıldı.

3 bin 700 çocuk yetimhanelere yerleştirildi

İnsan hakları örgütleri ve medya raporları, eski rejime muhalif mahkûmların Şam'daki yetimhanelere veya çocuk esirgeme kurumlarına yönlendirilen 3 bin 700 çocuğu olduğunu gösteriyor. Esed'in devrilmesi ve kaçışından sonra yayınlanan gizli Suriye istihbarat belgelerine göre, yaklaşık 400 çocuk tutukluluk yılları boyunca muhaliflerin ailelerinden ayrılarak Şam'daki Lahn el-Hayat Çocuk Bakım Kompleksi, Daru’r Rahme Yetimhanesi ve Çocuk Köyleri de dahil olmak üzere dört yetimhaneye yerleştirildi.

 Daru’r Rahme Yetimhanesi Müdürü Beraet el-Eyyubi (SANA)

Daru’r Rahme Yetimhanesi Müdürü Beraet el-Eyyubi (SANA)

Daru’r Rahme Yetimhanesi Müdürü Beraet el-Eyyubi bir televizyon röportajında, eski rejimin yıkılmasından önce 2015-2024 yılları arasında 27 çocuğun kendisiyle birlikte yetimhanede kaldığını ve güvenlik güçlerinin bu çocukları gizli notlarla şube mahzenlerinden yetimhaneye gönderdiğini itiraf etti. Güvenlik güçleri bu çocukları gizli emirlerle yetimhaneye gönderiyor, isimlerini değiştiriyor ve Sosyal İşler ve Çalışma Bakanlığı'ndan yazılı onay almadıkça kimsenin onları ziyaret etmesine izin vermiyordu.

Esma Esed yetimlerle ilgilenmek üzere Şam kırsalındaki SOS Çocuk Köyleri’ni ziyaret etti. (SANA)Esma Esed yetimlerle ilgilenmek üzere Şam kırsalındaki SOS Çocuk Köyleri’ni ziyaret etti. (SANA)

Lahn el-Hayat Çocuk Bakım Kompleksi Müdürü Meys Acib bir televizyon kanalında yayınlanan açıklamalarında, kompleksin geçmişte özel durumları olan çocukları kabul ettiğini ve devrik Devlet Başkanı’nın eşi Esma Esed'in bu çocukların dosyalarını bizzat takip ettiğini itiraf etti. Öte yandan SOS Çocuk Köyleri yetkilileri de 2014-2018 yılları arasında resmî belge ve kayıtları olmayan 139 çocuğu kabul ettiğini ve bunların çoğunu Esed'in yetkililerine iade ettiğini ve o dönemde bakanlıktan bu tür vakaların gönderilmemesini istediğini kabul etti.

Samir el-Kirbi, çocukların akıbetinin belirlenmesi ve halen hayatta olup olmadıkları ya da toplu mezarlara gömülüp gömülmedikleri konusunda, bu çocuklar için özel toplu mezarların varlığının söz konusu olmadığını vurguladı. El-Kirbi, “Bugüne kadar yaptığımız dikkatli araştırma ve incelemeler sonucunda çocuklar için toplu mezarların varlığına rastlamadık, ancak bu çocukların yetimhanelere ve çocuk derneklerine yönlendirildiğini kanıtlayan belge ve kanıtlara sahibiz. Kayıp Çocuklar Komitesi, gerçeği ortaya çıkarmak ve çocukların ailelerine ve yakınlarına adalet sağlamak amacıyla bu dosyaları ilgili bakanlıklarla paylaşıyor” ifadelerini kullandı.

 Suriye İnsan Hakları Ağı’nın (SNHR) Suriye'de Çocuklara Yönelik İhlallere İlişkin 13’üncü Yıllık Raporu, Kasım 2024Suriye İnsan Hakları Ağı’nın (SNHR) Suriye'de Çocuklara Yönelik İhlallere İlişkin 13’üncü Yıllık Raporu, Kasım 2024

Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), Mart 2011'den bu yana Suriye'de Esed rejimi tarafından en az 23 bin çocuğun öldürüldüğünü, bunlardan 190'ının işkence altında hayatını kaybettiğini ve 5 bin 200 çocuğun da zorla kaybedildiğini belgeledi.

Sosyal İşler ve Çalışma Bakanı Hind Kabavat tarafından kurulan Kayıp Çocuklar Komitesi'nde Adalet, İçişleri ve Vakıflar bakanlıklarından birer temsilci ile devrik rejim döneminde kaybolan kişiler ve mahkûmlar konusunda çalışan sivil derneklerin başkanları yer alıyor.