Libya, artan vakalar nedeniyle Tunus sınırını kapalı tutuyor

Libya'nın batısında bulunan Nafusa Dağları’ndaki kentte koronavirüse karşı yürütülen aşılama kampanyasından bir görüntü (Ulusal Hastalık Kontrol Merkezi)
Libya'nın batısında bulunan Nafusa Dağları’ndaki kentte koronavirüse karşı yürütülen aşılama kampanyasından bir görüntü (Ulusal Hastalık Kontrol Merkezi)
TT

Libya, artan vakalar nedeniyle Tunus sınırını kapalı tutuyor

Libya'nın batısında bulunan Nafusa Dağları’ndaki kentte koronavirüse karşı yürütülen aşılama kampanyasından bir görüntü (Ulusal Hastalık Kontrol Merkezi)
Libya'nın batısında bulunan Nafusa Dağları’ndaki kentte koronavirüse karşı yürütülen aşılama kampanyasından bir görüntü (Ulusal Hastalık Kontrol Merkezi)

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını, yaklaşık iki ay önce kapatılan Libya ve Tunus sınırının açılmasına engel teşkil etmeye devam ediyor. Trablus’ta yer alan Ulusal Hastalık Kontrol Merkezi, dün binden fazla yeni koronavirüs vakası tespit edildiğini bildirdi.
Libya Ulusal Birlik Hükümeti Sözcüsü Muhammed Hammuda, yaşananları, Dışişleri, Göç ve Yurtdışındaki Tunuslular Bakanlığı tarafından da vurgulandığı gibi pandemiyle mücadeleye bağladı.
Sınırların geçici olarak kapatılma kararı, Libya ve Tunus’ta koronavirüsün ve buna bağlı varyantların yayılımını önlemek amacıyla alındı.
Yalan haberlerin iki ülke arasındaki ilişkileri hedef aldığına dikkati çeken Tunus Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre, Tunus ve Libya bilim kurullarının epidemiyolojik durumu değerlendirmek ve iki ülke arasındaki ilişkileri göz önünde bulundurarak koronavirüs salgınını önlemek için gereken sağlık koşullarına uygun bir protokol hazırlamak üzere yakında toplanması bekleniyor.       
Geçtiğimiz günlerde, özellikle Libya Başbakanı Abdulhamid Dibeybe’nin Tunus ziyaretinin ardından Tunuslu yetkililerin Libyalı vatandaşların ülkeye girişini engellediği yönünde haberler çıkmıştı.
Libya hükümeti, vakaların artması sebebiyle Temmuz ayında Tunus ile sınırlarını kapatmıştı. Ancak bir hafta sonra Tunus bu karara karşı çıkarak, sınırların açılmasına yönelik talimat vermiş, Libya tarafı ise buna herhangi bir yanıt vermemişti.
Libya’da son 24 saatte bin 149 yeni vaka tespit edildi. Ülkede salgının başlangıcından bu yana kaydedilen toplam vaka sayısı 326 bine yükselirken, 240 bin kişinin iyileştiği bilgisi verildi. Virüse bağlı yaşamını kaybedenlerin sayısı ise 4 bin 457 olarak açıklandı.
Ulusal Aşı Merkezi tarafından Kovid-19’a karşı yürütülen aşı kampanyası dün Yefren şehrinde başlatıldı. Belediye dün yaptığı açıklamada vatandaşlara Sinopharm aşısı verileceğini belirterek, herkesi aşı olmak için Yefren Hastanesine gitmeye çağırdı.
Ulusal Aşı Merkezi’nden yapılan açıklamada, bu birime bağlı Toplum Sağlığı Acil Durum ekibinin, ulusal düzeyde yürütülen koronavirüse karşı aşı bilincini artırmaya yönelik kampanya kapsamında Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) ile iş birliği içinde saha ziyareti gerçekleştirdiğine değinildi. Ekibin, ilgili ziyaret esnasında sağlık yetkilileriyle yapılan toplantının yanı sıra Belediye Kadın Birliği'nin düzenlediği çalıştaya da katıldığı belirtilen açıklamada, çalıştayda aşının bu salgını ortadan kaldırmanın ve normal hayata dönmenin tek yolu olduğu konusunda farkındalık yaratmanın önemine değinildiği belirtildi.
Libya Ulusal Hastalık Kontrol Merkezi, Libya'nın Akdeniz kıyısında yer alan Sirte şehrine Sinopharm aşısı gönderdi. Sirte Belediyesi, aşıların 9 bin vatandaşa yapılacağını ve yakında AstraZeneca ve Pfizer aşılarının da geleceğini duyurdu.



The Lancet: Gazze'de ölü sayısı Sağlık Bakanlığı rakamlarının yüzde 40 üzerinde

 İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırıda ölenler için cenaze namazı kılan Gazzeliler (AFP)
İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırıda ölenler için cenaze namazı kılan Gazzeliler (AFP)
TT

The Lancet: Gazze'de ölü sayısı Sağlık Bakanlığı rakamlarının yüzde 40 üzerinde

 İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırıda ölenler için cenaze namazı kılan Gazzeliler (AFP)
İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırıda ölenler için cenaze namazı kılan Gazzeliler (AFP)

Tıp dergisi The Lancet tarafından bugün yayımlanan bir araştırmaya göre, İsrail ile Hamas arasındaki savaşın ilk dokuz ayında Gazze'de ölenlerin sayısı Filistin Sağlık Bakanlığı'nın verdiği rakamlardan yaklaşık yüzde 40 daha fazla.

Filistin hareketinin 7 Ekim 2023'te Yahudi devletine karşı başlattığı eşi benzeri görülmemiş saldırıya karşılık olarak İsrail'in Hamas'a karşı askerî harekât başlatmasından bu yana Gazze'deki ölü sayısı yoğun bir tartışma konusu oldu. Hamas kontrolünde bulunan Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı, geçen yıl 30 Haziran itibariyle ölü sayısını 37 bin 877 olarak açıkladı.

Ancak bakanlık verilerine, çevrimiçi bir ankete ve sosyal medyadaki ölüm ilanlarına dayanan yeni çalışma, bu dönemde Gazze'de savaş yaralanmaları nedeniyle ölenlerin sayısının 55 bin 298 ila 78 bin 525 arasında değiştiğini tahmin ediyor. Çalışmanın ölü sayısına ilişkin en iyi tahmini 64 bin 260 kişi olup, bu rakam Sağlık Bakanlığı tarafından o dönem için yayınlanan rakamlardan yüzde 41 daha yüksektir. Çalışmada bu rakamın, Gazze'nin savaş öncesi nüfusunun yüzde 2,9'unu ya da “yaklaşık her 35 Gazzeliden birini” temsil ettiği belirtildi.

İngiltere liderliğindeki araştırmacı grubu, ölenlerin yüzde 59'unun kadın, çocuk ve yaşlı olduğunu tahmin ediyor. Bu sayı savaşla ilgili kayıplarla sınırlı olup, sağlık hizmeti ya da gıda eksikliği gibi diğer faktörlerin neden olduğu ölümleri veya enkaz altında kaldığına inanılan binlerce kayıp kişiyi kapsamamaktadır. Ölü sayısı AFP tarafından bağımsız olarak doğrulanamadı. Gazze'deki sağlık bakanlığı dün yaptığı açıklamada, 15 aydır süren savaşta 46 bin 006 kişinin öldüğünü duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre İsrail resmi verileri, Hamas’ın 7 Ekim 2023 tarihinde İsrail'e eşi benzeri görülmemiş bir saldırı düzenleyerek çoğu sivil bin 208 kişinin ölümüne yol açtığını belirtiyor. İsrail, Gazze'nin sağlık bakanlığı tarafından açıklanan ölü sayılarının güvenilirliğini sorguluyor, ancak BM, rakamları güvenilir buluyor.

Araştırmacılar, dünyadaki diğer çatışmalarda ölü sayılarını tahmin etmek için kullanılan “yakalama-yeniden yakalama” adı verilen istatistiksel bir yaklaşım kullandılar. Analiz, ilki, Gazze Sağlık Bakanlığı tarafından sağlanan ve hastanelerde ya da morglarda tespit edilen cesetlerin yer aldığı üç farklı listeden elde edilen verilere dayandırıldı. İkinci liste, Sağlık Bakanlığı tarafından başlatılan ve Filistinlilerin yakınlarının ölümünü bildirdiği çevrimiçi bir anketten alınmıştır. Üçüncü liste ise ölen kişinin kimliğinin doğrulanabildiği X, Instagram, Facebook ve WhatsApp gibi sosyal medya ağlarında yayınlanan ölüm ilanlarına dayanmaktadır.

Londra Hijyen ve Tropikal Tıp Okulu'nda epidemiyolog olan başyazar Zeina Cemaleddin, “Sadece ölümleri akrabaları, morglar veya hastaneler tarafından teyit edilenleri analize dahil ettik” dedi. Araştırmacılar bu üç listede mükerrer veri olup olmadığını inceledi. “Daha sonra, üç liste arasındaki örtüşmeye baktık ve örtüşmeye dayanarak, öldürülen nüfusun genel bir tahminini elde edebilirsiniz.”

ABD merkezli İnsan Hakları Veri Analiz Grubu'nda istatistikçi olarak çalışan ve araştırmada yer almayan Patrick Paul, Guatemala, Kosova, Peru ve Kolombiya'daki çatışmalarda ölenlerin sayısını tahmin etmek için yakalama-yeniden yakalama yöntemlerini kullandı. Paul, test edilmiş bu tekniğin yüzyıllardır kullanıldığını ve araştırmacıların Gazze için “iyi bir tahmin” elde ettiklerini belirtti.

İngiltere'deki Açık Üniversite'de uygulamalı istatistik profesörü olan Kevin McConway, eksik verilere dayalı tahminler yapılırken, “kaçınılmaz olarak önemli ölçüde belirsizlik” olduğunu söyledi. Ancak araştırmacıların tahminlerini doğrulamak için üç farklı istatistiksel analiz yaklaşımı kullanmalarının “etkileyici” olduğunu belirterek, “Genel olarak bu tahminleri oldukça ikna edici buluyorum” ifadelerini kullandı.

Araştırmacılar, hastane listelerinin her zaman ölüm nedenini bildirmediği, bu nedenle kalp krizi gibi sağlık sorunları olan kişileri içerebileceği ve bunun da gerçekte olduğundan daha yüksek tahminlere yol açabileceği konusunda uyardı. Bununla birlikte, savaşta ölenlerin sayısının olduğundan az gösterildiği hipotezini destekleyen bazı bulgular da var. Araştırma çalışmasına kayıp kişiler dahil edilmedi. Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) yaklaşık 10 bin kayıp Gazzelinin enkaz altında olduğuna inanıldığını belirtiyor.

Savaş aynı zamanda sağlık hizmetleri, gıda, su, sanitasyon eksikliği veya salgın hastalıklar gibi dolaylı yollardan da can kaybına neden olabilir. Tüm bu faktörler Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'nin başına bela olmuştur. Temmuz ayında The Lancet'te yayınlanan tartışmalı bir mektupta, başka bir grup araştırmacı, diğer çatışmalarda kaydedilen dolaylı ölüm oranlarını kullanarak Gazze'deki ölü sayısının 186 bine ulaşabileceğini öne sürdü.

Yeni çalışma, Burundi ve Doğu Timor gibi ülkelerdeki çatışmalara kıyasla, Gazze'deki “savaş öncesi hastalık yükündeki belirgin farklılıklar nedeniyle” bu tahminlerin uygunsuz olabileceğini savunuyor. Cemaleddin yeni araştırmayla ilgili olarak “her taraftan eleştiri gelmesini” beklediğini söyledi. “Çok fazla ölüm olduğunu zaten biliyoruz” diyen Cemaleddin, ölümlerin sayısı hakkında tartışmayı bir ‘saplantı’ olarak gördüğünü ifade etti.