İsrail’deki Arap gençlerin yüzde 61’i yoksul

Taberiye Gölü yakınlarındaki bir gösteri sırasında İsrail’deki genç Araplar (AFP)
Taberiye Gölü yakınlarındaki bir gösteri sırasında İsrail’deki genç Araplar (AFP)
TT

İsrail’deki Arap gençlerin yüzde 61’i yoksul

Taberiye Gölü yakınlarındaki bir gösteri sırasında İsrail’deki genç Araplar (AFP)
Taberiye Gölü yakınlarındaki bir gösteri sırasında İsrail’deki genç Araplar (AFP)

İsrail’de yapılan bir araştırmanın sonuçları, gelecek nesillerde Arap vatandaşların yüzdesinin, nüfusun dörtte birini aşacak şekilde büyük oranda artacağını gösterdi.
İsrail vatandaşı Filistinliler bugün ülke nüfusunun yüzde 20’sini oluşturuyor. 18 - 35 yaş aralığındaki “değişim nesli”nin çocukları olacak Araplar ise Yahudilere oranla gelecekte nüfusun yüzde 28’ini oluşturacak. İsrail vatandaşı Filistinli gençler bilimsel ve ekonomik kalkınma konusunda istekli olsalar da bugün yoksulluk onlar için tehdit oluşturuyor zira gençlerin yüzde 61’i zor şartlarda yaşıyor.
Söz konusu araştırma, Galilee Araştırma ve Sağlık Hizmetleri Derneği için Uygulamalı Sosyal Araştırmalar Merkezi’nden (Rikaz) bir grup araştırmacı tarafından yürütüldü. Araştırma sonuçlarına göre, İsrail vatandaşı Filistinli gençlerin ülke genç nüfusuna oranı yüzde 40. Bugünkü nüfusları 440 bin erkek ve kadına ulaşan Arap genç nüfus böyle giderse İsrail nüfusunun yüzde 28’ini oluşturacak. Bu oranın yüzde 51’i erkek, yüzde 49’u kadınlardan oluşması bekleniyor.
Akademik eğitimle ilgili olarak, gençlerin yüzde 17’si akademik eğitime kayıt yaptırmış ve mezun olmuş, yüzde 20’si akademik eğitime hala devam ederken, yüzde 62’sinin akademik eğitime kaydı bulunmuyor. Lisans ve üzeri seviyelerden mezunlar olanlar arasında erkeklerin oranı yüzde 18, kadınların oranı ise yüzde 21,5 olarak kaydediliyor. Araştırmaya göre gençlerin yüzde 77,8’i Arap vatandaşlarının hayatın çeşitli alanlarında başarılı olmak için yüksek öğrenime yatırım yapması gerektiğini söyledi.
Araştırma sonucunda elde edilen verilere göre, gençlerin yüzde 5,3’ü İsrail ordusunda görev alırken yüzde 10’u göç etmeyi düşünüyor. Söz konusu araştırmada yer alan araştırmacı Doaa Zaid, Filistinli gençlerin evde ekonomik zorluklarla karşı karşıya olduğunu yüzde 61’inin ailesinin gelirinin ortalamanın altında olduğunu belirtiyor. Bununla birlikte söz konusu araştırmanın yeni tip koronavirüs (Kovid-19) pandemisinden önce yapıldığını hatırlatmak gerekiyor. Pandeminin etkisine yönelik yapılan ve tamamlandıktan sonra sunulacak bir araştırma daha bulunuyor.
Kimlik ve aidiyet ile ilgili olarak ise, genç kesim Filistinli olma, dini kimlik veya İsrailli kimliğinden daha çok Arap olma ve ulusal kimlikle ilgileniyor. Araştırmada ayrıca gençlerin sağlığı da ele alındı. Gençlerin çoğunun sürekli ve yanlış şekilde ilaç kullanımı, sigara içmeleri, egzersiz yapmamaları, üreme ve doğurganlık sorunları hakkında konuşmamaları nedeniyle kronik hastalıklardan muzdarip olduğu belirtildi.
Galilee Derneği pazartesi günü bir konferans düzenledi. Konferansta, araştırma imkanlarının oluşturulması ve güçlendirilmesi, toplumumun gelecekteki stratejik planlarının belirlenmesi ve geliştirilmesi için ihtiyaçların belirlenmesi amacıyla İsrail’deki Arap gençliği konusu ele alındı. Derneğin genel müdürü Ahmed el-şeyh Muhammed, söz konusu konferansın İsrail’deki Filistinli Arapların geleceğini temsil eden bir kesimin sorunlarını ele aldığını ve bu araştırmanın siyasi ve toplumsal geleceği planlamak için sağlam bilimsel sonuçlar sağlama kapsamında geldiğini belirtti.
Ülke nüfusunun 9 milyona ulaştığı İsrail’de nüfusun yaklaşık 2 milyonunun "İsrailli Araplar" olarak tanımlanan İsrail vatandaşı Filistinlilerden oluştuğu belirtiliyor.
İsrail vatandaşı Filistinliler ülke nüfusunun yüzde 20'sine tekabül ediyor. Tel Aviv rejiminin "İsrailli Araplar" olarak tanımladığı vatandaşlar, 1948'deki savaş ve sonrasında yaşanan işgale rağmen yurtlarında kalarak İsrail vatandaşı olan Filistinlilerden oluşuyor. Bu nüfusun dışında kalan ve İsrail vatandaşı olmayan Filistinliler ise Gazze ve Batı Şeria’da yaşıyor.



Albanese: Sidney saldırısının DEAŞ ideolojisinden kaynaklandığı anlaşılıyor

Avustralya Başbakanı Anthony Albanese (EPA)
Avustralya Başbakanı Anthony Albanese (EPA)
TT

Albanese: Sidney saldırısının DEAŞ ideolojisinden kaynaklandığı anlaşılıyor

Avustralya Başbakanı Anthony Albanese (EPA)
Avustralya Başbakanı Anthony Albanese (EPA)

Avustralya Başbakanı Anthony Albanese bugün yaptığı açıklamada, Sidney'deki Bondi Plajı'nda Hanuka bayramını kutlayan kalabalığa yapılan saldırının "DEAŞ ideolojisinden kaynaklanmış gibi göründüğünü" söyledi.

Avustralya polisi bugün yaptığı açıklamada, Bondi Plajı saldırganları olduğundan şüphelenilen baba ve oğulun kullandığı araçta iki DEAŞ bayrağı ve patlayıcı madde bulunduğunu belirtti. Yeni Güney Galler Polis Komiseri Mal Lanyon gazetecilere yaptığı açıklamada, Sidney plajı yakınlarında bulunan aracın oğul adına kayıtlı olduğunu ve içinde "iki el yapımı DEAŞ bayrağı" ile birlikte el yapımı patlayıcı cihazlar bulunduğunu söyledi.

Sajid Akram ve oğlu Naveed, pazar akşamı popüler plajda düzenlenen Yahudi Hanuka kutlamasına yönelik toplu silahlı saldırıda 15 kişiyi öldürdü. Yetkililer saldırıyı Yahudi karşıtı bir terör eylemi olarak nitelendirdi, ancak saldırganların daha derin motivasyonları hakkında şimdiye kadar çok az ayrıntı verdi.

Ancak Albanese bugün, iki adamın "toplu katliamı" gerçekleştirmeden önce nasıl devşirildiğine dair ilk işaretlerden birini verdi ve şunları söyledi: "Görünüşe göre bu, DEAŞ ideolojisinden kaynaklanıyordu... on yıldan fazla bir süredir yaygın olan ve nefret ideolojisine ve bu durumda toplu cinayete girişme isteğine yol açan bir ideoloji."

Albanese, 24 yaşındaki Naveed Akram'ın 2019 yılında "başkalarıyla olan bağlantıları nedeniyle" Avustralya Güvenlik İstihbarat Teşkilatı'nın (ASIO) dikkatini çektiğini, ancak o dönemde acil bir tehdit olarak görülmediğini açıkladı. "Bağlantılı olduğu iki kişi suçlandı ve hapse atıldı, ancak o sırada şüpheli olarak değerlendirilmedi" diye belirtti.

Sajid ve oğlu, polis tarafından vurularak öldürülmeden önce 10 dakika boyunca sahildeki kalabalığa ateş açtı. Polis tarafından vurulan Naveed ise hastaneye kaldırıldı ve durumu kritik.


Türkiye Savunma Bakanlığı, Karadeniz üzerinde bir insansız hava aracının düşürüldüğünü duyurdu

Türk Hava Kuvvetlerine ait bir F-16 savaş uçağı, 9 Haziran 2023'te Kuzey Almanya'da yapılan hava tatbikatları sırasında kalkış yapıyor (Reuters).
Türk Hava Kuvvetlerine ait bir F-16 savaş uçağı, 9 Haziran 2023'te Kuzey Almanya'da yapılan hava tatbikatları sırasında kalkış yapıyor (Reuters).
TT

Türkiye Savunma Bakanlığı, Karadeniz üzerinde bir insansız hava aracının düşürüldüğünü duyurdu

Türk Hava Kuvvetlerine ait bir F-16 savaş uçağı, 9 Haziran 2023'te Kuzey Almanya'da yapılan hava tatbikatları sırasında kalkış yapıyor (Reuters).
Türk Hava Kuvvetlerine ait bir F-16 savaş uçağı, 9 Haziran 2023'te Kuzey Almanya'da yapılan hava tatbikatları sırasında kalkış yapıyor (Reuters).

Savunma Bakanlığı yaptığı açıklamada, Karadeniz'den Türk hava sahasına yaklaşan "kontrol dışı" bir insansız hava aracının (İHA) düşürüldüğünü duyurdu.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre bakanlık açıklamasında, İHA, yerleşim yerlerinden uzakta, güvenli bir bölgede düşürüldü" ifadelerini kullandı.

Ankara, Karadeniz üzerinde “rutin prosedürler kapsamında bir hava cisminin tespit edildiğini ve izlendiğini”, “söz konusu hava cisminin kontrolsüz bir insansız hava aracı olarak tanımlandığını” belirtti. Açıklamada, “Hava sahamızın güvenliğini sağlamak için NATO ve ulusal komuta altında F-16 savaş uçaklarımız önleme görevine gönderildi” denildi.

Bu olay, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın son haftalarda gemilere yönelik çeşitli saldırıların ardından Karadeniz'in Rusya ve Ukrayna arasında bir “çatışma bölgesi” haline gelebileceği uyarısının ardından gerçekleşti.


Estonya, Rusya yanlısı siyasetçileri vatana ihanetten suçlu buldu

NATO ülkesi yalnızca 1,4 milyon kişilik nüfusa sahip (AFP)
NATO ülkesi yalnızca 1,4 milyon kişilik nüfusa sahip (AFP)
TT

Estonya, Rusya yanlısı siyasetçileri vatana ihanetten suçlu buldu

NATO ülkesi yalnızca 1,4 milyon kişilik nüfusa sahip (AFP)
NATO ülkesi yalnızca 1,4 milyon kişilik nüfusa sahip (AFP)

Kasım 2023'te başlayan dava nihayet sonuçlandı ve Estonya yargısı, aynı yılın mart ayında tutuklanan politikacılar hakkındaki kararını verdi. 

Harju Bölge Mahkemesi'nde geçen perşembe görülen davada muhafazakar Koos partisinin kurucularından Aivo Peterson vatana ihanetten 14 yıl, Dmitri Rootsi ve Andrei Andronov ise 11'er yıl hapis cezasına çarptırıldı. 

Ekim 2022 - Mart 2023'te Estonya devleti ve toplumunun hilafına Rusya'nın politikalarını desteklemekle suçlanan üç siyasetçi bu iddiaları reddediyor. 

Moskova'dan aldıkları emirlerle hareket etme iddialarının hedefindeki üçlü, temyize başvuracaklarını açıkladı. 

Partiden yapılan açıklamada da savcıların Estonya'nın anayasal düzeni ve güvenliğine nasıl zarar verildiğine dair somut kanıt gösteremediği savunuldu.

Estonya'nın Ukrayna'ya yardımına karşı çıkan Koos partisi, bu yıl düzenlenen belediye seçimlerinde ülke genelindeki oyların yalnızca binde 8'ini alabilmişti. 

2022'de kurulan parti, Baltık ülkesinin NATO'dan çıkıp tarafsızlığını ilan etmesini ve yabancı askerlerin ülke topraklarından çekilmesini isterken, diğer ülkeler arasındaki askeri çatışmalara doğrudan ya da dolaylı olarak karışılmasına karşı çıkıyor. 

Öte yandan Aivo Peterson, Ukrayna'dan 2014'te tek taraflı bağımsızlığını ilan eden ve Eylül 2022'de Rusya'ya katılma kararı alan Donetsk Halk Cumhuriyeti'ni 2023'te ziyaret etmişti. 

55 yaşındaki siyasetçi, Şubat 2022'de başlayan Ukrayna savaşına dair bilgi almak için bölgeye gittiğini şu ifadelerle savunmuştu:

Estonya medyasından aldığımız bilgiler tek taraflı. Tüm gazetecilerimiz Kiev'i destekliyor.

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova haziranda yaptığı açıklamada Estonya için "düşmanca davranan ülkeler arasında ilk sıralarda" ifadesini kullanmış, Tallin yönetiminin kendilerini yalanlarla bir tehdit gibi gösterdiğini öne sürmüştü. 

Independent Türkçe, ERR, RT