Fear the Walking Dead'deki nükleer patlama bütün evreni etkileyecek

Fear the Walking Dead'in 7. sezonunun 17 Ekim'de ekranlara gelmesi planlanıyor (AMC)
Fear the Walking Dead'in 7. sezonunun 17 Ekim'de ekranlara gelmesi planlanıyor (AMC)
TT

Fear the Walking Dead'deki nükleer patlama bütün evreni etkileyecek

Fear the Walking Dead'in 7. sezonunun 17 Ekim'de ekranlara gelmesi planlanıyor (AMC)
Fear the Walking Dead'in 7. sezonunun 17 Ekim'de ekranlara gelmesi planlanıyor (AMC)

Fear the Walking Dead'in 6. sezonunun finalindeki nükleer patlamanın bütün The Walking Dead evrenini etkilediği ortaya çıktı.
Dizinin 6. sezonunun finali olan 16. bölümde John Glover'ın canlandırdığı Teddy, dünya için yeni bir başlangıç olması adına Teksas'ta nükleer savaş başlığı patlatmıştı.

Bunun ardından Colman Domingo'nun hayat verdiği Victor Strand'in, kendine ait yeni bir dünya yaratma sözü verdiği görülmüştü.
Comicbook'un haberine göre 7. sezon, patlamanın sonrasında Strand ve Morgan Jones'un (Lennie James) dünyayı kendi yollarıyla yeniden inşa etmeye çalışmasını konu edinecek. Zira artık The Walking Dead dünyasında nefes almak da zombilerle karşılaşmak kadar ölümcül.
Ancak nükleer bombanın etkisinin sadece Fear the Walking Dead'i kapsamadığı, orijinal dizi The Walking Dead'i ve The Walking Dead: World Beyond'u da içine aldığı öğrenildi. "Bu, dünyayı temelden değiştirmeye benziyor" diyen dizi sorumlusu Andrew Chambliss, şöyle konuştu:
"Şok dalgaları Teksas'ın ve bu dizideki karakterlerin ötesine kesinlikle geçecek. Çünkü bir grup savaş başlığının patlaması epey büyük bir olay."
The Walking Dead'in baş içerik sorumlusu Scott Gimple da evrende nükleer patlamanın farkında olan ve olmayan karakterler olduğunu söyledi. Gimple, bu koşulların The Walking Dead evreninin hikayesini beslediğini ifade etti.
Independent Türkçe, Comicbook, Collider



Usta yönetmen Oscarlı başyapıtını 11 yıl düşünmüş

Dünya sinemasının klasiklerinden Cennet Sineması, eski kasabasına dönen Salvatore'nin canlanan anılarını ve sinemada projeksiyoncu olarak çalışan Alfredo'yla ilişkisini anlatıyor (Titanus)
Dünya sinemasının klasiklerinden Cennet Sineması, eski kasabasına dönen Salvatore'nin canlanan anılarını ve sinemada projeksiyoncu olarak çalışan Alfredo'yla ilişkisini anlatıyor (Titanus)
TT

Usta yönetmen Oscarlı başyapıtını 11 yıl düşünmüş

Dünya sinemasının klasiklerinden Cennet Sineması, eski kasabasına dönen Salvatore'nin canlanan anılarını ve sinemada projeksiyoncu olarak çalışan Alfredo'yla ilişkisini anlatıyor (Titanus)
Dünya sinemasının klasiklerinden Cennet Sineması, eski kasabasına dönen Salvatore'nin canlanan anılarını ve sinemada projeksiyoncu olarak çalışan Alfredo'yla ilişkisini anlatıyor (Titanus)

Oscar ödüllü unutulmaz film Cennet Sineması'yla (Nuovo Cinema Paradiso) sinema tarihine geçen Giuseppe Tornatore, Şanghay Uluslararası Film Festivali'nde verdiği ustalık sınıfında, başyapıtının ardındaki uzun ve sabırlı yaratım sürecini anlattı.

"İlk filmim Il Camorrista'yı, yani mafya üzerine yaptığım yapımı çekerken bile Cennet Sineması'nın senaryosu zihnimde demleniyordu" diyen Tornatore, senaryoyu kaleme almadan önce tam 11 yıl boyunca "sadece düşündüğünü" açıkladı.

2,5 ayda bitirmiş

69 yaşındaki İtalyan yönetmen, yıllar süren bu içsel hazırlığın ardından kaleme aldığı senaryonun ise yalnızca 2,5 ayda tamamlandığını söyledi:

Bu hikayeyi 11 yıl boyunca düşündüm. Yazmaya başladığımda zaten kafamda bitmiş gibiydi.

Festivalde 1988 yapımı Cennet Sineması gösteriminin ardından düzenlenen söyleşide Tornatore, kendi çocukluk anılarından yola çıkarak sinema ve hikaye anlatımına dair düşüncelerini paylaştı. Sicilya'da geçen çocukluğuna dair şu sözleri söyledi:

6-7 yaşlarındaydım, devasa yakın planları ilk kez perdede gördüğümde hep 'Bu insanlar nereden geliyor?' diye düşünürdüm. Ara olup da ışıklar açıldığında hepsi bir anda kaybolurdu. 'Nereden geliyorlar, nereye gidiyorlar?' diye kendime sorup dururdum.

"Kurgu çok önemli bir iş"

Bu merak onu yerel sinema salonundaki makinistle arkadaş olmaya götürmüş. O makinistten hem teknik bilgileri hem de fotoğrafçılığı öğrenmiş.

14 yaşına geldiğinde ise hem okula devam etmiş hem de sinema salonunda projeksiyon görevlisi olarak çalışmaya başlamış.

"Film şeritlerine bakarak kurgu yapmayı öğrendim. Kurgu çok önemli bir iştir" diyen Tornatore, genç sinemacılara da şu tavsiyede bulundu:

Sadece bir alanda uzmanlaşmayın. Özellikle kurguyu öğrenin. Çünkü sinemada kurgu çok ama çok önemlidir.

Halen çoğu filminin kurgusunu kendisi yapmaya devam eden Tornatore, bu süreci yaratıcılığının vazgeçilmez bir parçası olarak görüyor.

27. Şanghay Uluslararası Film Festivali'nin Altın Kadeh Ödülleri'nde jüri başkanlığı görevini üstlenen Tornatore, Çinli genç yönetmenleri ve onların anlatı biçimlerini keşfetmek için sabırsızlandığını söylemişti.

Xinhua'ya verdiği röportajda, 1900 Efsanesi'nin (La Leggenda del Pianista Sull'Oceano) Çince afişini göstererek, filmin Çin'de iki kez vizyona girdiğini ve büyük ilgi gördüğünü hatırlatmıştı:

Çinli izleyicilerin filmlerimi sevmesinden büyük mutluluk duyuyorum.

Tornatore, Şüpheli (Una pura formalità), En İyi Teklif (La migliore offerta) ve Malena gibi filmlerle de tanınıyor.

Independent Türkçe, Variety, Xinhua