Filistinliler Mescid-i Aksa’da Yahudi yerleşimcilerin sayısındaki artışa karşı uyardı

Yerleşimciler geçen ay Kudüs’te Mescid-i Aksa’ya baskın düzenlerken (WAFA)
Yerleşimciler geçen ay Kudüs’te Mescid-i Aksa’ya baskın düzenlerken (WAFA)
TT

Filistinliler Mescid-i Aksa’da Yahudi yerleşimcilerin sayısındaki artışa karşı uyardı

Yerleşimciler geçen ay Kudüs’te Mescid-i Aksa’ya baskın düzenlerken (WAFA)
Yerleşimciler geçen ay Kudüs’te Mescid-i Aksa’ya baskın düzenlerken (WAFA)

Filistin Yasama Meclisi bünyesindeki Kudüs ve Mescid-i Aksa Komitesi, Batı Şeria, Kudüs ve Filistin halkına ‘işgalci İsrail ve yerleşimcilerinin planlarını boşa çıkarmak için’ Harem-i Şerif’in avlusunda toplanma çağrısı yaptı. Bu çağrı, Mescid-i Aksa’nın avlusuna giren ve talimatlara aykırı bir şekilde Talmud metinlerini okuyarak ibadet eden Yahudi yerleşimci sayısının artmasının akabinde geldi.
Komite, kamuoyuna açık bir şekilde yaptığı çağrıda, dün başlayan ve bugün devam eden Yom Kippur (Kefaret günü) süresince Mescid-i Aksa avlusuna büyük gruplar halinde gidilmesini talep etti. Komite’nin açıklamasında bu baskınlarla, Yahudilerin baş hahamlarının önderliğinde doğrudan ve toplu bir biçimde Talmudik ayinler yapılması ve Mescid-i Aksa’yı kontrol altına alarak Müslümanlarla paylaşmanın amaçlandığı belirtildi. Komite Filistin halkını Mescid-i Aksa ve içinde yer aldığı Kudüs şehrini savunmak için bu baskınlara direnmeye, kontrolü ele almaya ve Filistin topraklarının tamamında harekete geçmeye davet etti. Komite ayrıca Ürdün’e de çağrıda bulunarak, “Mescid-i Aksa’daki işleri daha yakından takip ederek, bakım ve onarım çalışmalarını yoğunlaştırarak ve işgalcinin dayatmalarına boyun eğmeyerek yerleşimcileri Mescid-i Aksa'ya saygısızlık etmekten alıkoymada önemli bir rolü olabileceğini” dile getirdi.
Filistin Başkadısı ve Devlet Başkanlığı Diyanet İşleri ve İslami İlişkiler Danışmanı Mahmud el-Hebbaş, yaptığı açıklamada, Kudüs kentinde yer alan Mescid-i Aksa ve El-Halil kentinde bulunan Harem-i İbrahim Camisi gibi İslam’ın kutsal kabul ettiği mekanlara yönelik İsrail saldırıları ve ihlallerinin devam etmesinin tehlikeli sonuçları olacağı konusunda uyardı. Hebbaş, Müslümanların güçlü ve etkili dini duyguların ve bu duyguların kitleleri kontrol edilemez şekilde harekete geçirme rolüne dikkat çekti.
Burak Duvarı'nın (Ağlama Duvarı) İsrailli Yönetimi, Yahudilerin Yeni Yılı Roş Aşana münasebetiyle yayınladığı raporda, Mescid-i Aksa’ya giriş yapan Yahudilerin sayısının son bir yıl içinde yüzde 13 artarak 25 bin 581’e ulaştığını aktardı. Raporu hazırlayan ve Mescid-i Aksa’ya giren Yahudilere sekiz kez eşlik eden Yahudi gazeteci Henschel Bieber “Yahudilerin Aksa’ya girme meselesine yaklaşımında devrim yaşanıyor” dedi. Bieber, “Ortodoks Yahudi dini otoritesi, Aksa’nın avlularına girmeyi yasaklıyor. Çünkü dini otorite Aksa’nın Kutsal Tapınağın kalıntıları üzerine inşa edildiğini düşünüyor ve Aksa avlusunda yürümenin Yahudiler için en kutsal kabul edilen yerin kirletilmesi şeklinde değerlendiriyor” dedi.
Ancak Siyonist milliyetçi dini akımın liderleri söz konusu fetvayı reddediyor. Kutsal Tapınağın şu anki Kubbetu's Sahra Camisi’nin yerinde bulunduğunu iddia eden bu liderler, Kutsal Tapınak eski yerine yeniden inşa edilene kadar Yahudilerin Mescid-i Aksa’da ibadet edebileceğini söylüyorlar.
Bieber, dün Haaretz gazetesinde çıkan yazısında, Müslümanlar kutsallarının çalınmasından korkmasınlar diye Yahudilerin Mescid-i Aksa'nın avlularında ibadet etmeleri yasak olmasına rağmen Yahudilerin çoğunun orada ibadet ettiğini belirtti. Yahudi gazeteci, “Aksa’nın geçmişteki ziyaretçileri dindar Yahudi gruplardan oluşurdu. Ancak son yıllardaki ziyaretçiler siyasi haritanın ortasından geliyor. Bunların bir kısmı da dindar değil ve mekanı (Mescid-i Aksa’yı) Yahudi devletinin sembollerinden biri olarak görüyorlar. Bir kısım oradaki Yahudi varlığını her şeyden önce ulusal bir siyasi mesele olarak ele alıyor. Tapınağı yerine yani Kubbetu’s Sahra’nın yerine yeniden inşa etmek gibi stratejik bir plan çerçevesinde gelenler de var” ifadesini kullandı. Son dönemde yeni alışkanlıkların yayıldığını belirten Henschel Bieber, Mescid-i Aksa’nın doğum gününü kutlamak, kaybettiği bir yakınını anmak ya da adak adamak isteyenlerle dolduğunu dile getirdi.



Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
TT

Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)

Güney Lübnan'ın cephe hattındaki köylerinde düzenlenen protesto ve gösteriler, etkilenenlere tazminat ödenmesindeki gecikme nedeniyle devlete ve Hizbullah'a karşı halkın duyduğu öfkeyi yansıtıyor. Bu durum, birçok kişinin köylerini terk ederek köylerinin dışında yeni bir hayat kurmasına neden oldu.

Bu hamleler, evlerini ve mülklerini kaybettikten sonra hala yerinden edilme deneyimini yaşayan ve İsrail'in neredeyse her gün oraları hedef aldığını ve zamanla hasarın daha da artacağını bilerek henüz yeniden inşa tazminatı alamayan sınır kasabalarındaki sakinlerin trajik yaşamının başlamasından iki yıldan fazla bir süre sonra geliyor.

Bu bağlamda siyasi analist Ali el-Emin, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, bu tür hareketlerin ortaya çıkmasının "normal olduğunu, çünkü köylerin neredeyse terk edildiğini" söylüyor. Emin, "Bu protestoların, halka sırt çevirenlere karşı yapıldığını ve protestocuların, onun (Hizbullah'ın) tutumlarının, meselenin ele alınmasına yönelik her türlü olasılığın ufkunu kapatmaya katkıda bulunduğuna inandıklarını" vurguluyor.


Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz
TT

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, dün İsrail'in güney Suriye'de silahsızlandırılmış bölge kurulması talebini, ülkesini "tehlikeli bir duruma" sokacağı gerekçesiyle reddetti ve "(Biz) İsrail de dahil olmak üzere şiddet ihraç eden bir ülke olmakla ilgilenmiyoruz" dedi.

Eş-Şara, Doha Forumu'na katılımı sırasında verdiği röportajda, bu yılın başlarında Dürzi ve Alevilerin yaşadığı bölgelerde yaşanan kanlı çatışmalara atıfta bulunarak, "Sahilde ve Süveyda'da işlenen suçların faillerini yargılayacağız" sözü verdi.

Eski Cumhurbaşkanı Beşşar Esed'in devrilme yıldönümü arifesinde, El-Arabiya/El-Hadath kanalı, devrik cumhurbaşkanını, 2024 yılında gizemli bir şekilde öldürülen danışmanı Luna eş-Şibl ile bir arada olduğu video kayıtları yayınladı. Danışmanıyla birlikte yapılan "Esed kayıtları", güçlerinde savaşan Suriye askerleriyle alay etme, devrik cumhurbaşkanının Şam Guta'sına yönelttiği hakaretler (Guta'ya lanetler yağdırma) ve "Kaplan" lakaplı askeri komutan Süheyl el-Hasan ile Lübnan "Hizbullahı"nı eleştirme gibi ifadeler içeriyor.

Suriyeliler, sızdırılan ses kayıtlarının Esed'in, bir yıl önce muhalif grupların Şam'a girmesi ve rejiminin devrilmesiyle askeri olarak ilk kez düşüş yaşamasının ardından, destekçileri ve Suriye'de ve komşu ülkelerde onunla birlikte savaşanların gözünde ikinci kez düşüş yaşadığına işaret ettiğini düşünüyor.


Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
TT

Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)

İsrail, ateşkes anlaşmasının ikinci aşaması beklentisiyle ve belirsiz bir durum ortasında, Gazze Şeridi'nde kontrolü altındaki bölgelerin geri kalanını tahrip etmeye devam ederken, Arap ve İslam ülkeleri Gazzelilerin Refah üzerinden yerinden edilme tehlikesine karşı önleyici tedbirler almakla meşgul.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, dün Doha Forumu'nda yaptığı açıklamada, "Refah Sınır Kapısı, Filistinlilerin yerinden edilmesi için bir geçit olmayacak, sadece Gazze'ye insani ve tıbbi yardım ulaştırmak için kullanılacak" ifadelerini kullandı.

Filistin Toprakları Hükümet Faaliyetleri Koordinatörlüğü Ofisi, çarşamba günü yaptığı açıklamada, Refah sınır kapısının "önümüzdeki günlerde Kahire ile koordinasyon halinde yalnızca Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a çıkışı için açılacağını" duyurdu.

Ayrıca Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, BAE, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar dışişleri bakanları cuma akşamı yaptıkları açıklamada, "Filistin halkını topraklarından çıkarmaya yönelik her türlü girişimi tamamen reddettiklerini" vurguladılar.