Vakalar artıyor: Çocukları okula göndermeli miyiz?

Pakistan'da bir öğretmen, okula dönen çocukların ateşini ölçüyor (AFP)
Pakistan'da bir öğretmen, okula dönen çocukların ateşini ölçüyor (AFP)
TT

Vakalar artıyor: Çocukları okula göndermeli miyiz?

Pakistan'da bir öğretmen, okula dönen çocukların ateşini ölçüyor (AFP)
Pakistan'da bir öğretmen, okula dönen çocukların ateşini ölçüyor (AFP)

ABD Pediatri Akademisi verilerine göre, ülkede son iki hafta içinde yaklaşık 500 bin yeni vaka kaydedilirken, enfeksiyon sayısı son zamanlarda artış gösterdi. Yeni vakalar artarken, okulların açılmasıyla birlikte çocuklar arasında koronavirüse (Kovid-19) yakalanma tehlikesi de artmış durumda. Bu rakam geçtiğimiz Temmuz ayının başından bu yana yüzde 240’lık bir atış anlamına geliyor. ABD’de çocuklar artık ülke çapındaki tüm yeni vakaların yüzde 29’unu oluşturuyor. 12 yaşın altındaki çocuklarda çok sayıda yeni vaka kaydedildi. Bu yaş grubu aşı yapılan yaş sınırının altında kalıyor.
Tüm bunlar, birçok ülkede öğrencilerin yüz yüze eğitim için okula dönmesinden kaynaklanıyor. Ebeveynlerin büyük çoğunluğu okulların güvenli olup olmadığını sorguluyor. Ayrıca akıllarında şu sorular dönüp duruyor: Gerekli halk sağlığı önlemlerine uymazlarsa ne olur? Ebeveynler, çocuklarının okula gitmesini engellemeli mi, yoksa riskleri azaltmaya yardımcı olacak başka yollar var mı?
Bu soruları yanıtlayan Washington Üniversitesi Milken Enstitüsü Halk Sağlığı Okulu yöneticisi ve Sağlık Politikaları Prof. Dr. Leana Wen CNN’e önemli açıklamalar yaptı.
Sınıfların koronavirüs açısından güvenli olup olmadığı konusunda Wen, “Birçok çalışma, okulların ‘çok katmanlı bir strateji’ kullanmak için halk sağlığı yönergelerini izlemeleri durumunda çevreye kıyasla virüsün bulaş riskinin daha düşük olduğunu göstermiştir” dedi.
Sözlerine devam eden Wen, bu katmanlı koruma yönteminin kışın dışarıda hava soğuk olduğunda kıyafet giyilmesine benzer bir şekilde düşünülmesi gerektiğini söyledi. Dr. Leana, “Vücudumuzu sıcak tutmak için birden çok katmana ihtiyacımız var. Bir katmanı kaldırırsak, ek katmanlar eklememiz gerekir. Çok soğuk olduğunda, daha fazla katmana ihtiyacımız var. Hepsi birlikte çalışır. Ne kadar çok katman olursa o kadar ısınırsınız” şeklinde konuştu.
Okulları güvende tutmaya yardımcı olabilecek farklı katmanlardan birinin, tüm kişilerin gerekli aşıları yaptırması olduğunu söyleyen Dr., diğer gerekli katmanın testten geçmek olduğuna işaret etti. Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri, aşılanmamış çocukların haftalık olarak test yaptırmasını öneriyor.
Modern havalandırma, maske takmak ve elleri düzenli olarak yıkamak enfeksiyonun yayılmasını önlemeye yardımcı olur.
Çocuklarının okulu virüsün kolayca bulaştığı ve böyle bir önlemin bulunmadığı bir bölgedeyse velilerin ne yapmaları gerektiği sorulduğunda, “Bu, veliler, öğrenciler ve öğretmenler için zor bir durum. Okulları daha güvenli hale getirmek için ne yapılması gerektiğini biliyorlar. Bana kalırsa onları bu araçlardan yoksun bırakmak mantıksız” şeklinde konuştu.
Dr. Wen, “Ancak, ebeveynler bu konuda çaresiz değil. Aileleri çocuklarının okulundaki diğer ebeveynlerle konuşmalarını tavsiye ediyorum. Sayıların gücü söz konusu. Endişelerinizi ifade etmek için yönetimle konuşup, katmanlı koruma kavramını hatırlatmayı deneyebilirsiniz. Maske takma zorunluluğu herhangi bir nedenle yasaklanmışsa başka önlemler alınabilir mi? Örneğin, okul tüm öğrenciler için haftalık bir test sağlayabilir mi? sorularını sorabilirsiniz” dedi.
Anne babaların kaygı duymaları ve çocuklarını okuldan almaları gereken aşama ile ilgili olarak Wen, bu konuda herkese uyacak tek bir cevabın olmadığını söyledi. Dr. Wen, “Ebeveynleri, çocuklarının ve ailelerinin sağlığını düşünmeye çağırıyorum. Çeşitli alternatifler bulunuyor. Çocuklarınızı, kendiniz eğitebilirsiniz. Böylece diğer riskler azaltılabilir. Fakat çocuğunuzun şahsen okula gitmesini gerektiren yerel veya ulusal yasalar, sanal veya evde eğitimin mümkün olmadığı durumlarda da olabilir” ifadelerini kullandı.
Sağlık Politikası Profesörü, “Çocuğunuz genel olarak sağlıklıysa ve sizinle birlikte yaşayan herkes tam bir şekilde korunuyorsa, çocuğunuz ve evinizdeki diğer kişilerin sağlığını önemseyin. Bu koşullar, çocuğunuzun zayıflamış bir bağışıklık sistemine sahip olması veya özellikle risk altında olan bir aile üyeniz olması durumundan farklıdır. Tabii ki, çocuğunuz 12 yaşında veya daha büyükse, onu ve ailenin geri kalanını korumak için aşı yaptırmak çok önemlidir” dedi.
Wen, alternatiflere bakılması gerektiğini belirtirken, uzmanlar, birçok ebeveynin çalışmak zorunda olduğu için yüz yüze eğitimin gerekli olduğunu belirtiyor. Online eğitim, dünyadaki tüm okullarda sunulamazken, birçok ebeveyn, çocuklarını daha fazla güvenlik önlemi sunan bir okula gönderme seçeneğine sahip olamayabiliyor.  
Wen ayrıca, çocukların yüz yüze etkileşim olmadan eğitimde gerçekten zorlandıklarını açıkladı.
Dr. Leana Wen, “Evet, çocuğunuzu okuldan almanın riski azaltabileceği doğrudur. Ama bu, son çare olmalı. Okul birçok ebeveyn ve çocuk için gerekli olduğundan, bunun yerine azaltmaya çalışabileceğiniz diğer riskleri görmelisiniz” şeklinde konuştu.



Gizli kodla keşfedilen Netflix dizisi izleyenleri hayran bıraktı

The Playlist'te İsveçli bir teknoloji girişimcisi ve ortakları, yasal bir yayın platformu sunarak müzik sektöründe devrim yaratıyor (Netflix)
The Playlist'te İsveçli bir teknoloji girişimcisi ve ortakları, yasal bir yayın platformu sunarak müzik sektöründe devrim yaratıyor (Netflix)
TT

Gizli kodla keşfedilen Netflix dizisi izleyenleri hayran bıraktı

The Playlist'te İsveçli bir teknoloji girişimcisi ve ortakları, yasal bir yayın platformu sunarak müzik sektöründe devrim yaratıyor (Netflix)
The Playlist'te İsveçli bir teknoloji girişimcisi ve ortakları, yasal bir yayın platformu sunarak müzik sektöründe devrim yaratıyor (Netflix)

Spotify'ın doğuşunu anlatan Netflix mini dizisi The Playlist, Rotten Tomatoes'da aldığı yüzde 100'lük beğeni puanıyla dikkatleri üzerine çekiyor. İzleyiciler gizli bir Netflix koduyla keşfettikleri "sürükleyici" mini dizi için "mutlaka seyredilmeli" diyor.

Bu 6 bölümlük mini dizi, Netflix'te "müzik türü kategorisi"ne ait özel bir içerik kodu sayesinde keşfedildi. Bu kodun, algoritmayı değiştirerek izleyicilere alışılmışın dışında içerikler sunduğu belirtiliyor. The Playlist, bu yöntemle öne çıkan en popüler yapımlardan biri oldu.

Her bölüm farklı bir karakterin gözünden

İsveçli girişimci Daniel Ek ve ortağı Martin Lorentzon'un müzik sektörünü değiştirme hikayesini anlatan The Playlist, Ekim 2022'de platformda yayına girdi.

Spotify Untold adlı kitaptan uyarlanan biyografik dizi, hikayeyi her bölümde farklı bir karakterin gözünden anlatıyor. Programcılar, avukatlar, sanatçılar ve müzik endüstrisinin kilit isimleri üzerinden Spotify'ın küresel müzik dinleme alışkanlıklarını nasıl değiştirdiği gözler önüne seriliyor.

IMDb'de de 10 üzerinden 7.4 puan alan dizi, izleyicilerden ve eleştirmenlerden büyük övgü topladı. 

Espinof'tan Carla Monfort, incelemesinde "The Playlist klasik bir biyografi gibi başlıyor ama sonunda sektöre eleştirel bir bakış sunuyor" ifadesini kullanıyor.

The Age'den Debi Enker ise "Modern anlatım diliyle, dijital devrimin ön saflarında yaşananları canlı bir şekilde yansıtıyor" yorumunda bulunuyor.

"Neredeyse kusursuz"

Arjantin merkezli gazete La Nacion, "Bu acımasız sektörü son derece merhametli bir yerden anlatıyor" diye yazıyor.

Eleştirmen Kate Sanchez, The Playlist için "Neredeyse kusursuz" diyerek ekliyor: 

Mini dizi, tüm biyografik yapımlar için yeni bir standart belirliyor. Çünkü teknoloji sektörünün hem mutluluk veren hem de yıkıcı yönlerini dürüstçe ortaya koyuyor.

İzleyiciler de diziyle ilgili görüşlerinde eleştirmenlere katılıyor. Bir Netflix abonesi, "Her bölümü farklı bir perspektiften anlatma fikri çok etkileyiciydi. 10 üzerinden 10, Kesinlikle izlemeye değer" ifadelerini kullanırken bir diğeri ekliyor:

Özellikle son bölümü epey sürprizliydi ama spoiler vermeyeceğim.

Başka bir izleyiciyse şu yorumu yapıyor:

Oyunculuklar çok iyi, kurgusu başarılı. Bir solukta izlenebilecek harika bir iş.

Independent Türkçe, Daily Mail, Unilad