Tunus’ta 70 milletvekili, siyasi krizi sona erdirmek için öneri sundu

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said (Reuters)
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said (Reuters)
TT

Tunus’ta 70 milletvekili, siyasi krizi sona erdirmek için öneri sundu

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said (Reuters)
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said (Reuters)

Tunuslu milletvekilleri, anayasal çerçeveden ayrılmadan ülkedeki mevcut krize çözüm önerileri sunan bir girişimde bulundu.
Tunuslu 70 milletvekili, Cumhurbaşkanı Kays Said’in 25 Temmuz’da çalışmalarını askıya aldığı meclisin faaliyetlerine yeniden başlaması için çeşitli partilere ve sosyal kuruluşlara bir teklif sundu.
Gözlemciler, bu ayın sonunda sona erecek iki aylık izinlerinde olan milletvekillerinin Cumhurbaşkanlığı’nı kritik bir siyasi çıkmaza sokacaklarını düşünüyor.  
Bunun nedeni, Cumhurbaşkanı Said’in ‘ciddi bir tehlike’ olarak değerlendirdikten sonra meclisin faaliyete dönmesinden endişe etmesi.
Ancak meclisin faaliyetlerinin askıya alınması, istisnai durumlar da dahil meclisin daimi bir şekilde oturum düzenlemesini içeren anayasanın 80. maddesini ihlal ediyor.
Bu ayrıca, Cumhurbaşkanı’nın meclisin görevini sona erdirmek için nihai bir karar vermesi durumunda erken meclis seçimlerine hazırlık yapılmasını da gerektiriyor.
Emel Partisi liderlerinden Ridha Belhac, faaliyetleri askıya alınmış meclisin yakında başka bir şekilde ve yeni koşullara göre de olsa, göreve döneceğine olan güvenini dile getirdi.
Said’in 25 Temmuz kararlarını açıklamasının üzerinden 50 günden fazla zaman geçtiğini hatırlatarak, Cumhurbaşkanlığı kurumunun iç ve dış tecrit içinde yaşadığına dikkat çeken Belhac, “Özellikle yeni bir hükümet kurmaması ve mevcut siyasi belirsizliği sona erdirecek yeni kararlar açıklamaması nedeniyle durum bir kısır döngü haline geldi” dedi.
Belhac, mevcut siyasi krizden en az hasarla çıkmanın ancak ‘seçilmiş meclise dönmekle’ mümkün olacağını vurgulayarak, “Erken seçime gidilmesi, Cumhurbaşkanı’nın meclisin güvenini almak için yeni bir hükümet sunmadıkça anayasal olarak mümkün değildir” dedi.
Solcu Sumud Koalisyonu ise, başta yolsuzluğun hesabının sorulması, iş ortamının adam kayırmaktan arındırılması, seçim suçları işleyen partilerin sorumlu tutulması, yasadışı partilerin feshedilmesi ile terör ve siyasi suikast dosyalarının açılması olmak üzere 25 Temmuz taleplerinin yerine getirilmesini istedi.
Şarku’l Avsat’a konuşan Sumud Koalisyonu liderlerinden Hussam Hami, “Tunus siyaset sahnesi, vizyon netliği ve katılımcı bir boyutun olmaması ve reform önlemlerinin yavaş ilerlemesi nedeniyle her geçen gün artan bir huzursuzluk yaşıyor” ifadelerini kullandı.
Durumu olduğu gibi sürdürmenin Cumhurbaşkanı’nın izolasyonunu artırıp konumunu zayıflatabileceğine dikkat çeken Hami, durumun tüm reform sürecini tehdit edebileceğine vurgu yaptı.
Hami, bu taleplere bağlı kalan ulusal örgütler ve demokratik partileri içeren bir sosyo-politik cephenin oluşturulması çağrısında da bulunarak, “Bu, kazanımları güçlendirmek, geliştirmek ve önceki sistemin geri dönüşünü engellemek için bir telkin ve baskı kuvvetidir” diye konuştu.



Eski rejimin kalıntıları Yeni Suriye’nin inşasını zorlaştırıyor

Şair ve aktivist Enver Fevzat, pazar günü Suveyda ilinin doğusundaki Busan köyünde evinin önünde öldürüldü (SANA)
Şair ve aktivist Enver Fevzat, pazar günü Suveyda ilinin doğusundaki Busan köyünde evinin önünde öldürüldü (SANA)
TT

Eski rejimin kalıntıları Yeni Suriye’nin inşasını zorlaştırıyor

Şair ve aktivist Enver Fevzat, pazar günü Suveyda ilinin doğusundaki Busan köyünde evinin önünde öldürüldü (SANA)
Şair ve aktivist Enver Fevzat, pazar günü Suveyda ilinin doğusundaki Busan köyünde evinin önünde öldürüldü (SANA)

Suriye’deki yeni yönetim, büyük şehirlerin kalabalık sokakları ile kırılgan, yoksul kırsal kesimler ve Suriye genelindeki yaygın yıkım arasında, önceki dönemin karmaşıklığından kaynaklanan muazzam zorluklarla karşı karşıya.

Beşşar Esed rejiminin düşüşünü günlerce kutlayan mahallelerin göz alıcı görüntüsünün ardında, daha az gürültülü ve daha karmaşık başka bir mücadele sürüyor. Bir güvenlik kaynağına göre bu mücadelede DEaŞ ve göçmenler (yabancı savaşçılar) en önemli zorlukları oluşturuyor.

Ancak bazıları DEAŞ’ı ve genel olarak aşırılığı güvenlik yaklaşımıyla çözülebilecek ‘teknik bir sorun’ olarak görürken, diğerleri ‘asıl sorunun, eğitim veya aile sistemi ya da herhangi bir örgütlü yaşam biçimi olmaksızın, birkaç yıldır normal sosyal bağlamın dışında gelişen devasa bir insan kitlesini absorbe edecek planlar yapmakta yattığını’ düşünüyor.

Zorluk, yıkıma uğrayan bölgeleri yeniden inşa etmek ve geçim kaynakları yaratmak, özellikle de siyasi ve sosyal kimliklerin radikal grupların mirasıyla iç içe geçmiş olduğu ve bu yüzden potansiyel çatışmalar için verimli bir zemin oluşturan İdlib gibi kırsal bölgelerde yatıyor.

ABD, Irak'tan çekilmeden önce Sünni aşiretlerinden oluşan ve el-Kaide'ye karşı savaşan Sahva Silahlı Güçleri deneyimi, radikalizmden etkilenenleri siyasi ve güvenlik yapılarına dönüştürerek Suriye için olası bir model sunarken, militarizasyondan siyasete ve hizipçilikten devletçiliğe geçiş, yeni Suriye'nin karşı karşıya olduğu en büyük zorluk olmaya devam ediyor.


Sudanlı güçler savaşı sona erdirmek için “İlkeler Bildirgesi” imzaladı

Sudanlı güçlerin Nairobi'deki toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)
Sudanlı güçlerin Nairobi'deki toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)
TT

Sudanlı güçler savaşı sona erdirmek için “İlkeler Bildirgesi” imzaladı

Sudanlı güçlerin Nairobi'deki toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)
Sudanlı güçlerin Nairobi'deki toplantısından bir kare (Şarku’l Avsat)

Sudan'daki Sumud İttifakı’nın siyasi ve sivil güçleri, Sudan'daki savaşı sona erdirmek ve İslamcıların rejimini siyaset sahnesinden kalıcı olarak silmek için dün Kenya'nın başkenti Nairobi'de Abdulvahid en-Nur liderliğindeki Sudan Kurtuluş Hareketi (SLM/A) ve Arap Sosyalist Baas Partisi ile ortak bir ‘İlkeler Bildirgesi’ imzaladı. Savaşa karşı çıkan Sudanlı tarafların çoğunluğunu bir araya getiren bu ilk yakınlaşma aylar süren istişarelerin ve görüşmelerin ardından gerçekleşti.

Savaşın derhal sona erdirilmesinin ‘ulusal öncelik olduğu’ vurgulanan bildirgede, savaşan taraflar olan Sudan ordusuna ve Hızlı Destek Kuvvetleri’ne (HDK) geçtiğimiz ağustos ayında Uluslararası Dörtlü (ABD, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır) tarafından önerilen yol haritasına uymaları için daha fazla baskı uygulanmasının önemine işaret edildi.

İlkeler Bildirgesi’nde savaşan taraflara önerilen üç aylık insani ateşkesin hızla uygulanması, koşulsuz olarak derhal ateşkesin sağlanması ve bunun kalıcı bir ateşkese dönüştürülmesi için çalışılması çağrısı yer aldı.


Irak... Sadr, Basra ve Vasit'teki “Seraya es-Selam” güçlerinin faaliyetlerini askıya aldı

Iraklı Şii milliyetçi lider Mukteda el-Sadr (Arşiv- Reuters)
Iraklı Şii milliyetçi lider Mukteda el-Sadr (Arşiv- Reuters)
TT

Irak... Sadr, Basra ve Vasit'teki “Seraya es-Selam” güçlerinin faaliyetlerini askıya aldı

Iraklı Şii milliyetçi lider Mukteda el-Sadr (Arşiv- Reuters)
Iraklı Şii milliyetçi lider Mukteda el-Sadr (Arşiv- Reuters)

Irak Şii ulusal hareketinin lideri Mukteda es-Sadr, dün Seraya es-Selam'ı dondurma ve Basra ile Vasit vilayetlerindeki karargahlarını 6 aylığına kapatma kararı aldı.

Es-Sadr, “X” platformunda yaptığı bir paylaşımda, “(Seraya es-Selam'daki) mücahitlerin itibarına zarar veren tekrarlanan ihlallere bir çözüm bulunana kadar, üçüncü taraflarca yapılmış olsa bile, Basra ve Kut'taki genel merkezlerin faaliyetlerini altı aylığına dondurulmasına ve kapatılmasına karar verildi” ifadelerini kullandı.

Sadr şöyle devam etti: "Onların itibarı, benim için varlıklarından daha önemlidir. Tüm mücahitlere, disiplinli olanlara ve yozlaşmışların ve benzerlerinin ihlallerini, fitne girişimlerini ve suistimallerini bilenlere selamlarımı iletiyorum.”