Çin'de tam doz aşılananların sayısı bir milyarı aştı

Çin'de tam doz aşılananların sayısı bir milyarı aştı
TT

Çin'de tam doz aşılananların sayısı bir milyarı aştı

Çin'de tam doz aşılananların sayısı bir milyarı aştı

Çin hükümeti Perşembe günü yaptığı açıklamada, ülke nüfusunun yüzde 70’inden fazlasının yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı tam doz aşı olduğunu duyurdu.
Çin Ulusal Sağlık Komisyonu (NHC) Sözcüsü Mi Feng yaptığı açıklamada, yaklaşık 1,4 milyon nüfusa sahip dünyanın en kalabalık ülkesi Çin’de 15 Eylül itibariyle toplamda 2 milyar 16 milyondan fazla tam doz Kovid-19 aşısı yapıldığı bilgisini paylaştı.
AFP'nin aktardığına göre, Kovid-19 salgınının ilk ortaya çıktığı Çin, aynı zamanda salgın kapsamında büyük ölçekli tarama ve giriş-çıkışlarını kapalı tutmak gibi uyguladığı sıkı tedbirlerin ardından 2020 yılında salgını kontrol altına almayı başaran ilk ülke oldu.
Buna rağmen koronavirüsün mutasyonu uğrayan varyantlarının görüldüğü Çin'in doğusundaki Fujian eyaletinde günde 50 vaka kayıtlara geçiyor.
Çin'de koronavirüse bağlı ölü sayısı ise 4 bin 636'da sabit kaldı.
Geçen yılın sonlarında Çin, Kovid-19’a karşı geliştirilen ve iki doz halinde verilen Sinovac ve Sinopharm aşıları ile nüfusunu aşılamaya başladı. Ancak söz konusu aşıların etkinliği, özellikle mutasyona uğramış Delta gibi daha dirençli varyantlar karşısında sorgulanmaya devam ediyor.
Çin, şu ana kadar yerli olmayan hiçbir aşının sınırlarına girmesine izin vermedi.



Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
TT

Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)

Temmuz 2021'de Havana yönetimine karşı düzenlenen büyük protesto eylemlerinin yankıları sürüyor.

ABD, Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'in de aralarında bulunduğu Kübalı yetkilileri insan haklarını ihlal ettikleri gerekçesiyle yaptırım listesine aldı. 

Karayipler'deki ada ülkesinin üst düzey yöneticilerine vize kısıtlamaları uygulanacağı da duyuruldu.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, X hesabından yaptığı açıklamada "Temmuz 2021'deki protestolara katılanların haksız bir şekilde gözaltına alınıp işkenceye tabi tutulmasından sorumlu olan ya da bu olaylarda suç ortaklığı yapan" yargı ve cezaevi çalışanlarının da vize kısıtlamalarıyla karşı karşıya kalacağını söyledi. 

54 yaşındaki siyasetçi şu ifadeleri kullandı:

ABD, Küba halkının insan hakları ve temel özgürlüklerini desteklemeyi ve gayri meşru, dikta rejimlerinin yarıküremizde hoş karşılanmadığını net bir şekilde ortaya koymayı sürdürecek.

Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'le birlikte Küba Savunma Bakanı Álvaro López Miera ve İçişleri Bakanı Lázaro Álvarez Casas'ın da yaptırım listesine alınmasına Havana'dan tepki geldi. 

Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez de X'te açıklama yaparak ABD'nin Küba halkının ya da liderlerinin iradesini ipotek altına alamayacağını vurguladı. 

Küba Dışişleri Bakanlığı'nın ABD'den sorumlu yetkililerinden Johana Tablada ise Rubio'yu "soykırım ve toplu sınırdışı savunucusu" diye niteledi. 

Elektrik kesintileri yüzünden Havana'nın defalarca karanlığa gömülmesinin ardından 11-12 Temmuz 2021'de patlak veren protestolar, tüm dünyanın dikkatini çekmişti. 

Bir kişinin öldüğü eylemlerin bazılarında protestocular devlet binalarına ve kamu malına zarar vermiş, güvenlik görevlilerine ve mağazalara taş atarak saldırmıştı.

Batı medyası, eylemlerin herhangi bir muhalif örgüt tarafından organize edilmediğini bildirirken Küba yönetimi, onlarca yıldır süren ABD yaptırımları ve propagandasını sorumlu tutmuştu.

Yönetim destekçileri, yetkililerle birlikte tepki göstererek muhalif eylemleri bastırmaya çalışmıştı. 

Ekonomik kriz, gıda ve ilaç kıtlığına karşı başlayan gösterilerin ardından ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün aktardığına göre en az 1400 kişi gözaltına alınırken, yaklaşık 700 kişi hapse atılmıştı. 

2022'de Kübalı savcılar, 790 civarında kişinin bu eylemlerle ilgili olarak soruşturulduğunu açıklamıştı.

Davaları takip eden 11J adlı hak örgütü, 554 kişinin protesto gösterileriyle ilgili olarak aldıkları cezayı çektiği bilgisini 2024 sonunda vermişti. Bunlardan bazıları Papa Francis'in talebiyle şartlı tahliyeden faydalandı. Halihazırda hapiste kalan eylemci sayısının 360'la 420 arasında olduğu tahmin ediliyor.  

Independent Türkçe, France 24, AFP, AP