Irak'ta seçim kurallarını düzenleyen tüzük imzalandı

Salih şeffaf bir seçim vurgusu yaparken Kazımi geçmişteki hatalardan kaçınmaya çağırdı.

Bağdat, seçim kuralları tüzüğünün imzalanmasına yönelik toplantıya ev sahipliği yaptı. (Irak Cumhurbaşkanlığı)
Bağdat, seçim kuralları tüzüğünün imzalanmasına yönelik toplantıya ev sahipliği yaptı. (Irak Cumhurbaşkanlığı)
TT

Irak'ta seçim kurallarını düzenleyen tüzük imzalandı

Bağdat, seçim kuralları tüzüğünün imzalanmasına yönelik toplantıya ev sahipliği yaptı. (Irak Cumhurbaşkanlığı)
Bağdat, seçim kuralları tüzüğünün imzalanmasına yönelik toplantıya ev sahipliği yaptı. (Irak Cumhurbaşkanlığı)

Irak’ta gelecek ay düzenlenecek seçimlere katılacak ülkenin önde gelen partilerinin liderleri ve temsilcileri, Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih ve Başbakan Mustafa el-Kazımi’nin liderliğinde düzenlenen toplantıda oylamanın şeffaf olması ve tüm adaylar için fırsat eşitliğinin sağlanması için hazırlanan seçim kuralları tüzüğünü imzaladılar.
Cumhurbaşkanlığı basın ofisi konuya dair şu açıklamada bulundu:
"Toplantıya Cumhurbaşkanı Salih, Başbakan Kazımi, siyasi liderler ve temsilcileri, Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu Başkanı ve üyeleri ile Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Irak Özel Temsilcisi Jeanine Hennis Plasschaert katıldı.” 
Açıklamada, Iraklı siyasi partilerin seçim sürecinde şeffaf ve güvenli bir oy verme ortamı sağlanması için uyması gereken kurallara ilişkin imzalanan seçim tüzüğünün Cumhurbaşkanlığı tarafından sunulduğu bildirildi.
Açıklamaya göre tüzükte, "çekişmelerden kaçınılması, seçimlere halkın desteğinin artırılması, seçim sürecinin sakin geçmesi için tüm valiliklerde adayların korunması ve fırsat eşitliği sağlanması" yönünde maddeler yer aldı.
Cumhurbaşkanı Salih imza töreninde yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
"Bu seçimler ülke tarihi açısından belirleyici olacak. Ülkenin tanık olduğu siyasi krizin üstesinden gelmek için alınan ulusal kararlar doğrultusunda düzenleniyor. Seçimler mevcut durumu düzeltmek, gidişatı iyileştirmek ve Iraklıların onurlu bir yaşam özlemlerini karşılayan gerçek bir reform projesine doğru ilerlemek için oldukça önemlidir.”
Salih ayrıca belirlenen seçim kurallarının anayasaya ve yasal düzenlemelere saygı duyulmasını, seçimler için güvenli ve istikrarlı bir ortam yaratılmasını ve adaylar için eşit fırsatlar oluşturulmasını hedeflediğinin altını çizdi. Seçim Komisyonu’nun talimatlarına uyulması gerektiğini vurgulayan Salih seçmenin kararına müdahale edilmemesi, oyları etkilemek için paranın siyasi amaçlar doğrultusunda kullanılmaması, vatandaşları korkutma girişmlerinin engellenmesi ve manipülasyonun önlenmesinin hedeflendiğini kaydetti. 
Tüzüğün siyasi güçlerin yasaya bağlılığı açısından belirleyici olacağını belirten Irak Cumhurbaşkanı, "Irak halkı ve uluslararası toplum bizi gözlüyor. Bu sorumluluğun yerine getirilmesini ve seçimlerin iktidar devrinin barışçıl bir şekilde gerçekleşmesi için demokratik bir model olmasını umuyoruz” dedi.
Başbakan Kazımi de seçim tüzüğünün desteği hak eden önemli bir belge olduğunu belirttiği açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Bu, hepimizin uyması gereken vicdani bir belgedir. Iraklıların seçimlerden başka seçeneği yok. Seçim süreci ve sonuçlarıyla dikkatli bir şekilde ilgilenmeliyiz. Hükümet yalnızca seçmenlerin iradesi doğrultusunda hareket edecek.”
Seçim Komisyonu'nun hazırlıklarının takdiri hak ettiğini ve süreçte önemli bir rol oynadığını belirten Kazımi, hükümetin Komisyon’a karşı tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini ifade etti. Kazımi açıklamasında, “Seçim sonuçlarına iyi niyetle yaklaşmamız gerekiyor. Hepimizin kamuya karşı sorumluluğu var. Geçmişte yapılan hatalar tekrarlanmamalı" dedi.
 
Uluslararası temaslar sürüyor
Irak Cumhurbaşkanı dün Bağdat'ta, Avrupa Birliği Seçim Gözlem Misyonu Başkanı Viola Von Cramon-Taubadel ile  bir araya geldi. Salih görüşmede şu açıklamada bulundu:
“Seçimler için azami şeffaflığı güvence altına almak ve oylamanın özgürce, kısıtlamalar, baskılar veya manipülasyonlar olmaksızın yapılmasını garanti altına almak zorunluluktur. Böylece seçimler, sonuçlarının Iraklıların iradesini yansıtması açısından anlamlı olur.”
Avrupa Birliği'nin seçim sürecini destekleme çabalarına övgüde bulunan Taubadel yerel ve uluslararası izleme örgütlerinin, sosyal ve sivil faaliyetlerin denetiminde, seçimlerin dürüstlüğünün ve adilliğinin sağlanmasında ve geniş halk kitlelerini seçimlere teşvik etmede önemli bir rolü olduğunu kaydetti. Aynı zamanda önceki seçim süreçlerinde yaşananların tekrarlanmaması gerektiğinin de altını çizdi.
Taubadel de açıklamasında Avrupa Birliği'nin seçim gözlem misyonunda 80 gözlemci olacağını ve seçim gününde bir dizi şehirde görevlendirileceklerini duyurdu. Taubadel dün Bağdat'ta yaptığı basın açıklamasında "Amacımız seçim sürecini ve uluslararası yükümlülüklere uygunluğu denetlemek. Gözlemcilerimiz, yaklaşan seçimlerin gidişatına ilişkin dengeli bir analiz sağlamak için bağımsız olarak çalışacaklar” dedi.
Görevliler arasında Avrupa Birliği heyetinde uluslararası ve yerel gözlemciler ile Avrupa Parlamentosu'ndan temsilciler bulunacağını belirten Taubadel "AB heyeti seçimlerdeki gelişmeleri ve ortaya çıkan zorlukları takip etmek için seçimlerden sonra, birkaç hafta daha Irak'ta kalacak” ifadesini kullandı.



Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
TT

Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)

Tunus’ta bir adamın polis kovalamacasının ardından ailesinin ifadesine göre kendisine uygulanan şiddet sonucu hayatını kaybetmişti. Reuters'a konuşan görgü tanıkları, Tunus polisi ile bir kişinin uğradığı şiddet sonucu hayatını kaybetmesini protesto eden öfkeli gençler arasında dün gece üst üste ikinci kez çatışmaların çıktığını söylediler.

Tunus’taki bu tür şiddetin karıştığı protesto gösterileri, ülkede 2011 yılındaki Arap Baharı ayaklanmalarını tetikleyen devrimin yıl dönümü yaklaşırken yetkililer arasında protestoların diğer bölgelere de sıçrayabileceği endişesini artırıyor.

Tunus, çeşitli alanlarda artan protestolar ve grevlerin yanı sıra Tunus Genel İşçi Sendikası'nın gelecek ay ülke çapında grev çağrısı yapmasıyla birlikte, siyasi ve sosyal gerilimin tırmandığı bir dönemden geçiyor.

Son haftalarda, binlerce protestocu, ülkenin güneydeki Gabes kentinde hava kirliliğinin başlıca kaynağı olduğunu söyledikleri bir kimya fabrikasının kapatılması talebiyle protesto gösterisi düzenledi.

Öte yandan polis şiddeti sonucu öldüğü iddia edilen adamın yakınları, şahsın ehliyetsiz motosiklet sürerken polis tarafından takibe alındığı, dövüldüğü ve hastaneye kaldırıldığını, ancak daha sonra hastaneden kaçtığını, ancak dün kafasındaki bir kanama nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi.

Olayla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Yerel kaynaklar ve basın, Kayravan Valisi’nin durumu yatıştırmak amacıyla, dün hayatını kaybeden kişinin ailesini ziyaret ettiğini ve hangi şartlarda öldüğünü belirlemek ve sorumluları tespit etmek için soruşturma açma sözü verdiğini bildirdi.

İnsan hakları örgütleri, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'i muhaliflerini bastırmak için yargı ve polisi kullandığını iddia ediyor. Ancak Cumhurbaşkanı Said, hakkındaki bu suçlamaları kategorik olarak reddediyor.


(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
TT

(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.

Avustralya'nın Sidney kentinde bir plajda Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında meydana gelen silahlı saldırıda en az 10 kişi öldü, çok sayıda  kişi yaralandı. İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth'a göre olay sırasında yaklaşık 2 bin kişi panik içinde tahliye edildi ve birçoğu sığınaklara sığındı.

Öte yandan Avustralya polisi tarafından bugün yapılan açıklamada, olay nedeniyle Bondi Plajı'ndan uzak durulması çağrısı yapıldı. Polis daha sonra, silahlı saldırının ardından iki kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP’den aktardığı  habere göre bir görgü tanığı, ‘siyah giysili iki kişinin’ plajda ateş açtığını söyledi.

dfgthy
Avustralya medyasında yayınlanan, saldırganlardan birine ait bir fotoğraf.

Avustralya medyası tarafından yayınlanan saldırganlardan birinin fotoğrafı

Öte yandan İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, saldırıyı ‘Yahudilere yönelik acımasız bir saldırı’ olarak nitelendirerek kınadı.

uı89o
Kurtarma ekipleri, Sidney sahilinde meydana gelen silahlı saldırının ardından yaralı bir kişiyi taşıyor (AP)

Herzog, açıklamasında şunları söyledi:

“Sidney'deki kardeşlerimiz, Bondi Plajı'nda Hanuka'nın ilk mumunu yakmaya giden Yahudilere yönelik acımasız bir saldırıda kötü niyetli teröristler tarafından saldırıya uğradı.”

Görgü tanıkları, kutlamaya katılanların saldırı mahallinden panik halinde kaçtıklarını söylerken yerel medya, silahlı saldırganların olay yerinden kaçtığını ve yetkililerin yoğun bir arama çalışması yürüttüğünü bildirdi.


Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
TT

Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)

Hamas, bugün (pazar) yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi üzerinde her türlü vesayet ve manda uygulamasını reddettiğini duyurdu. Hareket, yayımladığı bildiride, “Gazze’ye yönelik her türlü vesayet ve mandayı reddediyoruz. İşgal altındaki topraklarımızın herhangi bir karışı üzerinde de vesayeti kabul etmiyoruz; zorla yerinden etme girişimleri ve Gazze’nin yeniden mühendisliğine yönelik çabalarla uyumlu adımlara karşı uyarıyoruz” ifadelerini kullandı.

Açıklamada, “Ulusal birliğin sağlanması ve ulusal uzlaşı inşa edilmesi için seferber olunması, işgalin ve onu destekleyenlerin planlarıyla yüzleşmenin tek yoludur” denildi.

Hamas, arabuluculara ve ABD yönetimine de çağrıda bulunarak, İsrail’e baskı yapılmasını, anlaşmanın maddelerini uygulamaya zorlanmasını ve anlaşmaya yönelik süregelen ve sistematik ihlallerinin kınanmasını talep etti.

gth
Trump'ın planına göre Gazze'den çekilmenin aşamalarını gösteren harita (Beyaz Saray)

Öte yandan dün İsrailli yetkililer, ABD yönetiminin Gazze’de savaşı sona erdirmeyi hedefleyen planın ikinci aşamasını şekillendirmek üzere çalıştığını ve çok uluslu uluslararası bir gücün gelecek aydan itibaren Gazze’de göreve başlamasının planlandığını açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kamu Yayın Kurumu’ndan (Kan 11) aktardığı habere göre Amerikalı yetkililer bu bilgileri son günlerde yapılan görüşmelerde İsrailli muhataplarına iletti.

ABD planına göre, barış komitesinin başkanlığını Birleşmiş Milletler’in eski Orta Doğu Özel Temsilcisi Nikolay Mladenov’un üstlenmesi, Gazze’de konuşlandırılması öngörülen uluslararası gücün komutasının ise bir ABD’li general tarafından yürütülmesi öngörülüyor.

Amerikalı yetkililere göre söz konusu gücün; güvenlik istikrarının korunması, geçiş sürecinin güvence altına alınması ve askeri operasyonların durmasının ardından Gazze’de yeni siyasi ve idari düzenlemelere zemin hazırlanması gibi görevler üstlenmesi planlanıyor.