Avustralya, Çin’in AUKUS anlaşması konusundaki tepkisini reddetti

Avustralya Başbakanı Scott Morrison, ABD Başkanı ve İngiltere Başbakanı ile ortak basın toplantısında (EPA)
Avustralya Başbakanı Scott Morrison, ABD Başkanı ve İngiltere Başbakanı ile ortak basın toplantısında (EPA)
TT

Avustralya, Çin’in AUKUS anlaşması konusundaki tepkisini reddetti

Avustralya Başbakanı Scott Morrison, ABD Başkanı ve İngiltere Başbakanı ile ortak basın toplantısında (EPA)
Avustralya Başbakanı Scott Morrison, ABD Başkanı ve İngiltere Başbakanı ile ortak basın toplantısında (EPA)

Avustralya Başbakanı Scott Morrison, Kanberra’nın nükleer enerjili denizaltılara sahip olmasını öngören, ABD, İngiltere ve Avustralya arasında imzalanan AUKUS anlaşmasına Çin’in verdiği tepkiyi reddetti.
ABD, İngiltere ve Avustralya tarafından AUKUS anlaşmasına ilişkin dün yapılan ortak açıklamada Çin’den bahsedilmedi.
Ancak ABD Başkanı Joe Biden, hızla gelişen tehditlere ve Hint-Pasifik bölgesinde güvenlik ve askeri caydırıcılığın artırılması ihtiyacına atıfta bulundu.
Morrison, bugün 2GB radyosuna verdiği röportajda, Çin’in kendi çok kapsamlı nükleer denizaltı inşa programı olduğunu vurgulayarak, Avustralya ve diğer ülkelerin de kendi ulusal çıkarları doğrultusunda karar verme hakkına sahip olduğunu söyledi.
Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Zhao Lijian, konuya ilişkin açıklamasında, ABD ve İngiltere’nin anlaşma kapsamında Avustralya’ya nükleer teknoloji desteği vermesini ‘büyük bir sorumsuzluk’ olarak nitelendirdi.
Sözcü, “ABD, İngiltere ve Avustralya arasında nükleer denizaltılar alanında işbirliği, bölgesel barış ve istikrarı ciddi şekilde baltalıyor, silahlanma yarışını yoğunlaştırıyor ve nükleer silahların yayılmasının önlenmesine yönelik uluslararası çabaları baltalıyor” dedi.
Çin’in Washington Büyükelçiliği’nden yapılan açıklamada, “Üçüncü ülkelerin çıkarlarını hedef alan dışlayıcı bloklar kurulmamalı. Üç ülke özellikle de, Soğuk Savaş dönemi düşünce şeklinden ve ideolojisinden kurtulmalı” denildi.
Çin’in Kanberra Büyükelçiliği ise, Avustralya’nın Soğuk Savaş'ın modası geçmiş sıfır toplamlı zihniyetini ve dar görüşlü jeopolitik algıyı terk etmesi gerektiğini belirterek, “Çin-Avustralya ilişkilerine zarar verme yolunda daha fazla kaymaya son vermeli” ifadelerini kullandı.



Trump-Netanyahu görüşmesi öncesinde “giderek büyüyen uçurum” İran’ın nükleer programıyla ilgili müzakereleri zorlaştırıyor

ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'dan ayrılmak üzere olan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun elini sıkarken, Nisan 2025 (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'dan ayrılmak üzere olan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun elini sıkarken, Nisan 2025 (AFP)
TT

Trump-Netanyahu görüşmesi öncesinde “giderek büyüyen uçurum” İran’ın nükleer programıyla ilgili müzakereleri zorlaştırıyor

ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'dan ayrılmak üzere olan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun elini sıkarken, Nisan 2025 (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'dan ayrılmak üzere olan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun elini sıkarken, Nisan 2025 (AFP)

İran'ın nükleer programına ilişkin halihazırda zorlu geçen müzakerelerde taraflar arasındaki uçurum, yarın ABD Başkanı Donald Trump ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun yapacağı görüşme öncesinde giderek daha da büyüyor.

Trump, İran’ın nükleer programının kalıcı bir gerileme yaşadığını, ancak İranlıların farklı bir konumdan yeniden başlayabileceklerini söyledi. ABD Başkanı, buna izin vermeyeceklerini vurguladı. Öte yandan İran devlet televizyonu, Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İsmail Bekayi’nin Amerikalılarla müzakere yapıldığına dair haberleri yalanladığını bildirdi. Oysa Trump, Tahran'ın ‘diyalog istediğini’ açıklamıştı.

Diğer taraftan Avrupalı yetkililer, ABD'nin saldırılarının Tahran'ı gizlice nükleer silah sahibi olmaya yeniden teşvik edebileceğini söylediler. Aynı yetkililere göre İranlılar, caydırıcılık için en iyi yolun nükleer bomba üretme kapasitesini geliştirmek olduğunu düşünebilirler.

Müzakerelerin geleceğine değinen yetkililer, Trump'ın ‘anlaşma yapmayı sevdiği’ için bu konudaki yaklaşımını değiştirebileceğini ifade ettiler.