İsrail'deki araştırmaya göre üçüncü doz aşı Kovid-19'u ağır geçirme riskini 20 kat düşürüyor

AA
AA
TT

İsrail'deki araştırmaya göre üçüncü doz aşı Kovid-19'u ağır geçirme riskini 20 kat düşürüyor

AA
AA

İsrail'de yapılan bir araştırmada Pfizer-BioNTech aşısının üçüncü dozunun yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında hastalığı ağır geçirmeyi yaklaşık 20 kat önlediği bildirildi.
The New England Journal of Medicine dergisi, Pfizer-BioNTech aşısının üçüncü dozuna ilişkin İsrail'de yapılan bir araştırmanın sonuçlarını yayımladı.
Araştırmada, Pfizer-BioNTech aşısının üçüncü dozunu olduktan 12 gün sonra enfeksiyon olasılığı, sadece iki doz aşı yaptıranlara göre 11,3 kat daha az çıktı.
Üçüncü doz aşının Kovid-19'u ağır geçirme riskini de 19,5 kat düşürdüğü ifade edildi.
İsrail Sağlık Bakanlığı ve ülkedeki bazı hastanelerin iş birliği ile yapılan araştırmanın, uygun görülmesine rağmen üçüncü dozu olmayanların da aralarında bulunduğu 1 milyon fazla İsraillinin verilerini içerdiği kaydedildi.
Daha önce kademeli olarak farklı yaş gruplarına üçüncü doz yapılmasına karar veren İsrail yönetimi, son olarak 29 Ağustos'ta 12 yaş üstü kişileri bu gruba eklemişti.
Yaklaşık 9,4 milyon nüfusa sahip İsrail'de 6 milyon 56 bin kişiye COVID-19 aşısının birinci, 5 milyon 566 bin kişiye ikinci, 2 milyon 984 bin kişiye de üçüncü dozu yapıldı.



"İlk vampir" turistik cazibe unsuru oldu

Köylüler su arama çubuğuyla Petar Blagojevic'in mezarını bulduklarını iddia ediyor (AFP)
Köylüler su arama çubuğuyla Petar Blagojevic'in mezarını bulduklarını iddia ediyor (AFP)
TT

"İlk vampir" turistik cazibe unsuru oldu

Köylüler su arama çubuğuyla Petar Blagojevic'in mezarını bulduklarını iddia ediyor (AFP)
Köylüler su arama çubuğuyla Petar Blagojevic'in mezarını bulduklarını iddia ediyor (AFP)

Sırbistan'ın başkenti Belgrad'ın yaklaşık 100 kilometre doğusundaki Kisiljevo, turistlerin köye gelmesi için sıradışı bir yol seçti. 

300 yıl önce gömülmüş bir kişinin mezarı, turistik cazibe unsuru oldu. Zira köylülerin iddiasına göre bu mezar, kayıtlı ilk vampire ait. 

"Vampirlerin babası" diye de bilinen Petar Blagojevic'in cesedi, gece uyanıp köylüleri öldürdüğü iddiasıyla 1725 yazında mezardan çıkarılmış. 

Ailesi 11 kuşaktır köyde yaşayan eski muhtar Mirko Bogicevic, "Ceset hiç bozulmamıştı. Ona kazık sapladıklarında kulakları ve ağzından taze kan akmıştı" diyor. 

Petar Blagojevic'in hikayesi üzerine uzmanlaşan Bogicevic sözlerine şöyle devam ediyor:

Muhtemelen vampir olma şansına ya da şanssızlığına sahip sıradan bir adamdı. Kisiljevolu olduğunu ve 1700'deki kayıtlarda adının geçtiğini biliyoruz.

Mezardan çıkarıldıktan sonra yakılan cesedin külleri yakındaki bir dereye atılsa da köylüler, Blagojevic'in hikayesinin turistleri çekmesini bekliyor. 

Görsel kaldırıldı.
Viyana merkezli Wienerisches Diarium gazetesinin 21 Temmuz 1725'e ait sayısında Blagojevic'in hikayesi anlatılıyor (AFP)

Diğer yandan Trinity College Dublin'in Avrupa Çalışmaları Merkezi Direktörü Clemens Ruthner, Avusturyalı doktorlar ve askerlere dayandırılan haberin bir yanlış anlaşılma ürünü olduğunu savunuyor:

Bulgarca'daki eski kelimelerden "upior", "kötü kişi" anlamına geliyor. Bence köylüler bu kelimeyi gevelerken doktorlar yanlış anlayıp "vampir" yazdı. Cesedin ağzından kan geldiğini duyunca da kan içtiğini sandılar ama bu yanlış, köylüler böyle dememişti.

Ruthner, şarbon hastalığının bölgedeki gizemli ölümleri açıklayabileceğini söyleyip ekliyor:

Cadılık gibi vampirlik de insanların anlamadığı şeyleri, özellikle salgın gibi toplumsal olayları açıklamak için yaygın olarak kullanılmış.

Independent Türkçe, France24, AFP