İngiltere Başbakanı Johnson ve Muhammed bin Zayed, ikili ilişkileri görüştühttps://turkish.aawsat.com/home/article/3194376/i%CC%87ngiltere-ba%C5%9Fbakan%C4%B1-johnson-ve-muhammed-bin-zayed-ikili-ili%C5%9Fkileri-g%C3%B6r%C3%BC%C5%9Ft%C3%BC
İngiltere Başbakanı Johnson ve Muhammed bin Zayed, ikili ilişkileri görüştü
İngiltere Başbakanı ve Abu Dabi Veliaht Prensi dün Downing Sokağı 10 numarada bir araya geldi (DPA)
Londra/Şarku’l Avsat
TT
TT
İngiltere Başbakanı Johnson ve Muhammed bin Zayed, ikili ilişkileri görüştü
İngiltere Başbakanı ve Abu Dabi Veliaht Prensi dün Downing Sokağı 10 numarada bir araya geldi (DPA)
İngiltere Başbakanı Boris Johnson ve Abu Dabi Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayed, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile Birleşik Krallığı bir araya getiren tarihi dostluk ilişkilerini, aralarındaki ortak stratejik işbirliğini, bu işbirliğini ortak çıkarlara hizmet eden tüm yönleriyle destekleme ve geliştirmenin yollarını ve bölgesel ve küresel meseleyi ele aldı.
Şeyh Muhammed bin Zayed ve beraberindeki heyeti başkent Londra'daki başbakanlık konutunda ağırlayan İngiltere Başbakanı Johnson, memnuniyetle karşıladığı ziyareti iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesine güçlü bir destek olarak niteledi.
Toplantıda, iki ülkenin geçtiğimiz yıl üzerinde anlaşmaya vardığı ‘Ekonomik, Ticari ve Yatırım İşbirliği Programı’ çerçevesinde ortak işbirliği, bunun desteklenmesi yönünde umut verici fırsatlar, aynı zamanda yatırım, ekonomik, ticari ve diğer hayati alanlarda işbirliğinin genişletilmesi ve geliştirilmesi üzerine duruldu.
Kovid-19 salgınında kaydedilen gelişmelere, bu yöndeki mücadeleye, insani ve ekonomik yansımalarla baş etme çabalarına ve uluslararası dayanışmayı artırmanın önemine değinilen toplantıda, İngiltere'nin önümüzdeki Kasım ayında ev sahipliği yapacağı İklim Değişikliği Konferansı (COP26) ve bu zirvenin iklim değişikliği meseleleriyle mücadelede küresel çabaları ilerletmedeki önemi de konuşuldu.
İki lider, tüm bölgesel ve uluslararası meseleler ile ortak çıkarların olduğu dosyaları, Ortadoğu ve Akdeniz bölgesindeki son gelişmelerin yanı sıra yaşanan krizlere barışçıl bir çözüm bulma çabalarını da ele aldı.
BAE'nin başta ekonomi, ticaret, teknoloji ve diğer alanlarda İngiltere ile ilişkilerine, bu ilişkiyi geliştirmeye özel önem verdiğini vurgulayan Şeyh Muhammed bin Zayed, önümüzdeki 50 yıllık kalkınma projelerinin BAE’nin İngiltere başta olmak üzere dünyanın çeşitli ülkeleriyle arasındaki kalkınma ortaklıklarını desteklemeyi hedeflediğini söyledi.
Abu Dabi Veliaht Prensi, Arap Körfezi bölgesi ve Ortadoğu ile arasında tarihi ilişkiler ve stratejik çıkarları olan İngiltere'nin burada güvenlik ve istikrarı sağlama ve sorunlarla başa çıkmadaki rolüne değindi.
Veliaht Prens aynı zamanda “BAE, Expo 2020 Dubai gibi büyük bir küresel etkinliğin eşiğinde. İngiltere'nin bu etkinliğe katılımının, iki ülke arasında ekonomik ve kalkınma ortaklığı yönünde daha fazla fırsatın önünü açacağından eminiz. Bu etkinliği uluslararası düzeyde ekonomik toparlanmayı teşvik etme, küresel ortaklıklar kurma ve küresel zorluklarla mücadelede ortak bir zemin bulma yolunda bir dönüm noktası haline getirmek istiyoruz” dedi.
Ülkesinin BAE ile işbirliği ilişkilerini geliştirmeye özel önem verdiğini söyleyen İngiltere Başbakanı ise BAE'nin İngiltere gibi birçok ülke vatandaşlarının Afganistan'dan tahliyesinde sağladığı destek için Zayed’e teşekkürlerini sundu.
Birleşik Krallık ile BAE arasında kurmayı kabul ettikleri ‘Gelecek için Ortaklık’ın önemini vurgulayan Boris Johnson, bu ortaklığın refah sağlanmasını, küresel sorunların ele alınmasını, ticaret, yatırım ve inovasyonu teşvik etme yönünde yeni mekanizmalar kurulmasını, enerji, bölgesel meseleler, yasadışı kazançla mücadele, eğitim, güvenlik, kalkınma, kültür, iklim, sağlık ve gıda güvenliğinde işbirliğinin derinleştirilmesini hedeflediğini vurguladı.
İki taraf da, aralarındaki bağımsız yatırım ortaklığının kapsamını genişletmek amacıyla Mubadala Yatırım Şirketi ile İngiltere Uluslararası Ticaret Bakanlığı arasında 10 milyar sterlin (14 milyar dolar) değerinde yatırımda ortaklık anlaşmasının imzalanmasını memnuniyetle karşıladı.
İki ülke arasındaki yatırım ortaklığı, beş yıl boyunca, yaşam bilimleri alanındaki mevcut yatırım programını güçlendirmenin yanı sıra teknoloji, altyapı ve yenilenebilir enerji olmak üzere üç yeni sektöre büyük yatırımlar yapmaya odaklanacak. İmzalanan anlaşma kapsamında BAE; Birleşik Krallık Yatırım Ofisi ve Mubadala Yatırım Şirketi tarafından denetlenen bağımsız yatırım ortaklığına 10 milyar sterlin yatırım yapmayı taahhüt etti. Bu, yaşam bilimleri sektöründeki yatırımların finanse edilmesi yönünde Mart 2021'deki ortaklık programı kapsamında Mubadala'nın daha önceki 800 milyon sterlin değerindeki, Birleşik Krallık Yatırım Ofisi'nin ise 200 milyon sterlin değerindeki taahhüdüne ek olarak geliyor.
BAE ile Birleşik Krallık arasındaki bağımsız yatırım ortaklığı, iki lider bir araya geldiği sırada kabul edilen Gelecek için Ortaklık programı kapsamında ana yatırım platformunu teşkil edecek.
Mubadala Grubu CEO’su Haldun Halife el-Mubarak, konuyla ilgili açıklamasında, “İki ülke arasındaki bağımsız yatırım ortaklığının genişletilmesi, her iki ülke için de ekonomik büyümenin en önemli sütunları arasında kabul edilen bir dizi hayati sektörde finansman ve inovasyona katkıda bulunacak. Geçtiğimiz Mart ayında başlattığımız yaşam bilimleri programında kaydettiğimiz önemli ilerleme, Birleşik Krallık ekonomisindeki inovasyon boyutunun bir kanıtı niteliğinde. Yenilenebilir enerji, teknoloji ve altyapıya geçiş alanlarında daha fazla iş fırsatı sağlayacak, iki ülke arasındaki ticari bağları güçlendirecek iddialı yatırım projeleri geliştirmeye şimdiden başladık” dedi.
İngiltere Yatırım Bakanı Lord Gerry Grimstone ise “Yatırımı çekecek küresel rekabet göz önüne alındığında, İngiltere'ye yatırım yapmak için en iyi zaman olduğunu düşünüyorum. Bu ortaklıktaki güçlü ilerleme, BAE gibi önemli ticaret ve yatırım ortaklarıyla yatırım yaparak neler başarabileceğimizin bir kanıtı. Nitekim bu ortaklık, iki ülkenin refahını artıracak bilgi, beceri ve fikir alışverişinin artırılmasına katkıda bulunacak. Birleşik Krallık Yatırım Ofisi ve Mubadala Yatırım Şirketi'nin en başından beri hedeflediğimiz şeyi başardığını, aynı zamanda Birleşik Krallık'ta ekonomik büyümeye katkıda bulunacak yeni alanlara giriş yaptığını görmekten mutluluk duyuyoruz” ifadelerini kullandı.
Yükselen bölgesel güçler Kremlin'in nüfuzuna meydan okumaya mı başlıyor?
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, 8 Kasım 2023'te Dağlık Karabağ'da silahlı kuvvetlere hitap ederken (Reuters)
Rusya ve Azerbaycan arasında son günlerde artan gerilim, Rusya'nın üç yıldan uzun süredir devam eden Ukrayna savaşına tam anlamıyla müdahil olmasının en önemli yansımalarından birine dikkat çekti. İlişkilerdeki mevcut bozulma türünün ilk örneği değil; zira öncesinde iki ülke arasında bir tür yabancılaşmaya zemin hazırlayan sarsıntılar yaşanmış, bu da son gelişmeye tırmanma eğilimi kazandırmış ve kötümser beklentilere yol açmıştı. Askeri bir çatışma senaryosu pek olası görünmese de, bazı uzmanların bunu olası senaryolar arasına koyması bile iki ülke ilişkilerindeki mevcut sarsıntının geçici olmadığını, aksine eski Sovyet coğrafyasındaki denge hesaplarında önemli bir gelişmeyi yansıttığını gösteriyor. Bu da Kremlin'e doğrudan meydan okuma mesajları gönderebilecek bölgesel güçlerin ortaya çıktığına işaret ediyor.
Mevcut durumun nedenleri
Moskova ve Bakü arasındaki ilişkiler, Rusya'da Azerbaycan vatandaşlarına yönelik toplu gözaltı operasyonunun ardından ciddi şekilde gerildi. Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı 28 Haziran'da, Yekaterinburg'da 50 Azerbaycan vatandaşının gözaltına alınmasıyla ilgili olarak Rusya'nın Bakü Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Pyotr Volkovich'i çağırdı. Azerbaycan medyası, gözaltına alınanların kötü muamele ve aşağılanmaya maruz kaldığı sert gözaltı operasyonlarına ilişkin haberler yayınladı.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i Ağustos 2024'te Bakü'de karşılarken (EPA)
Rus anlatısı, cinayetler de dahil olmak üzere ciddi suçlara karışanların kovuşturulmasıyla sınırlıydı. Uygulamada, Sverdlovsk bölgesi Merkezi Soruşturma Servisi Soruşturma Departmanı'nın ‘bir dizi cinayet işlediğinden ve cinayete teşebbüs ettiğinden şüphelenilen etnik bir suç grubunun’ ortaya çıkarıldığını belirten verilerine göre, Azerbaycan asıllı Rus vatandaşı tüccar ve iş adamlarını hedef alan bir faaliyet yürüten organize suç şebekelerinden bahsediliyordu.
Kazakistan'ın Aktau şehri yakınlarında düşen Azerbaycan Havayolları'na ait Embraer yolcu uçağının kurbanlarından birinin naaşının bulunduğu tabutu taşıyan görevliler (Reuters)
Ancak bu gerekçeler, Azerbaycan vatandaşlarının yargılandığı suçların bir kısmının neredeyse çeyrek asır öncesine dayandığını savunan Azerbaycan tarafını ikna etmedi. Bu durum, bu dosyanın şu anda açılmasının ardındaki gerçek nedenlere ilişkin şüpheleri arttırdı.
Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı, kolluk kuvvetlerinin baskınları sırasında ‘iki Azerbaycanlının vahşice öldürüldüğünü’ kaydederek, Rusya'ya ‘güçlü tepkisini’ ifade etti.
Bakanlık yaptığı ayrı bir açıklamada, Moskova'yı ‘acil bir soruşturma’ yürütmeye ve ‘bu kabul edilemez şiddetin sorumlularını derhal adalete teslim etmeye’ çağırdı.
Buna karşılık Rusya Dışişleri Bakanlığı, Rusya'nın Bakü Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Pyotr Volkovich'in ‘Azerbaycan tarafına gerekli açıklamaları yaptığını ve durumun kolluk kuvvetlerinin kontrolü altında olduğunu yinelediğini’ bildirdi.
Bakü bu açıklamadan ikna olmadı ve hemen ertesi gün, 29 Haziran'da, Azerbaycan Parlamentosu, İkili Parlamenter İşbirliği Komisyonu toplantısı için Moskova'ya yapılması planlanan ziyareti iptal etme kararı aldı.
Kazakistan'ın Aktau şehri yakınlarında düşen Azerbaycan Havayolları'na ait Embraer yolcu uçağı kazasında hayatını kaybeden genç bir adamın 28 Aralık'ta Bakü'de düzenlenen cenaze töreninden (Reuters)
Parlamenterler buna gerekçe olarak ‘etnik temelde Azerbaycanlılara yönelik kasıtlı, hedefli ve yargısız infazlar ve şiddet’ ile ‘bu tür vakaların son zamanlarda tekrarlanmasını’ gösterdiler. Aynı gün Azerbaycan Kültür Bakanlığı ülkedeki tüm Rus kültürel etkinliklerinin (konserler, festivaller, performanslar, sergiler, vs.) iptal edildiğini duyururken, Trend Haber Ajansı da Rusya Federasyonu Başbakan Yardımcısı Aleksey Overçuk'un Bakü ziyaretinin iptal edildiğini açıkladı.
Hızla gelişen kriz
Azerbaycan güvenlik güçlerinin Sputnik Azerbaycan'ın ofislerine baskın düzenlemesi ve iki Rus gazeteciyi tutuklaması Rusya Dışişleri Bakanlığı'nın sert tepkisine yol açtı.
Bu gelişmelerde dikkat çekici olan ‘Ukrayna etkisinin’ hızla ortaya çıkmasıdır. Moskova, Ukrayna'nın ‘Rusya-Azerbaycan ilişkilerini germeye çalıştığı’ ve bir çatışmanın fitilini ateşlediği uyarısında bulunurken, Rus gazeteleri ve önde gelen yazarlar Bakü'yü ‘bağları koparmaya, ilişkilerin ortak temellerini zayıflatmaya ve iki ülkeyi askeri çatışma yoluna sokmaya’ dayalı ‘Ukrayna senaryosunu takip ettiği’ konusunda uyardı.
Eski bir kriz için yeni nedenler
Bu, Rusya-Azerbaycan ilişkilerinin son aylarda ilk kez kötüleşmesi değil. Geçen yılın aralık ayı sonunda Bakü'den Grozni'ye gitmekte olan Azerbaycan Havayolları’na ait bir yolcu uçağı Kazakistan'ın Aktau şehri yakınlarında düşmüştü. Uçakta 67 kişi vardı ve ikisi mürettebat üyesi olmak üzere 38 kişi hayatını kaybetti. Ölenler arasında 25 Azerbaycan vatandaşı, 7 Rus ve 6 Kazak bulunuyordu. Kremlin, uçağın Grozni Havaalanı’na inmeye çalıştığı sırada bölgenin Ukrayna insansız hava araçları (İHA) tarafından saldırıya uğradığını belirtti.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Zafer Günü dolayısıyla 9 Mayıs'ta Moskova'da düzenlenen askerî geçit törenine katıldı. (EPA)
Şarku’l Avsat’ın Kremlin’in internet sitesinden aktardığına göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin 28 Aralık günü Azeri mevkidaşı İlham Aliyev'i arayarak, ‘Rus hava sahasında meydana gelen trajik olayda hayatını kaybedenlerin ailelerine derin ve içten taziyelerini sundu ve yaralılara acil şifalar diledi.’ Ertesi gün Aliyev, Azerbaycan Havayolları uçağının ‘dıştan hasar gördüğünü’ belirterek şunları söyledi: “İlk olarak Rus tarafı Azerbaycan'dan özür dilemelidir. İkinci olarak, suçunu kabul etmelidir. Üçüncü olarak da sorumluları cezalandırmalı, cezai olarak sorumlu tutmalı ve Azerbaycan'a ve yaralanan yolcu ve mürettebata tazminat ödemelidir.”
Bakü ilk kez Kremlin'e doğrudan bir meydan okuma gösterdi ve bu kadar güçlü bir tonda konuştu.
Şubat ayı başında Bakü, Moskova'yı ülkedeki Rusya Yurtdışında Yaşayan Vatandaşlar ve Uluslararası İşbirliği Ajansı’nın (Rossotrudniçestvo) faaliyetlerinin askıya alındığı konusunda bilgilendirmiş ve Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı'ndan 1997'den beri hükümetler arası bir anlaşma temelinde faaliyet gösteren Rus Evi'ni kapatmasını talep etmişti. Aynı zamanda Azerbaycan, ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı'nın (USAID) çalışmalarını da askıya aldı.
Dönemin Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ile Brüksel'de, 14 Mayıs 2023 (AFP)
O dönemde Azerbaycan makamları, Rus medya kuruluşlarının çalışmalarını kısıtlamaya başlamış ve bu tutumlarını ‘yurtdışındaki Azerbaycan devlet yayınları ile ülkedeki yabancı gazetecilerin çalışma koşullarında dengenin yeniden sağlanmasını’ düzenleyen yeni bir yasa ile gerekçelendirmişlerdi. Bakü'ye göre bu denge, ülkedeki Sputnik muhabirlerinin sayısının, devlet tarafından işletilen AZERTAC ajansının Moskova'daki muhabirlerinin sayısına eşit olması gerektiği anlamına geliyordu.
Takip eden aylarda Bakü, Moskova'yı bir dizi Azeri medya kuruluşuna siber saldırı düzenlemekle suçladı. Ulusal parlamentonun bir üyesi olan Ramid Namazov, Moskova tarafından kontrol edildiğine inanılan hacker grubu Cozy Bear'ı bu saldırılara karışmakla suçladı ve bunları Rus parlamentosundan gelen bir direktifle ilişkilendirdi. Rusya suçlamalar hakkında yorum yapmadı.
Durum nasıl gelişebilir?
Kremlin etkinliklerin iptal edilmesini ve Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamalarını üzüntüyle karşıladı ve kolluk kuvvetlerinin eylemlerinin diplomatik ilişkilerin bozulması için bir gerekçe olamayacağını vurguladı. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, “Belki de Azerbaycan tarafının görüşüne göre bu tür gelişmelere neden olan olayların nedenlerini ve doğasını açıklamak için çalışmaya devam etmek önemlidir” dedi. Peskov'a göre devlet başkanları Vladimir Putin ve İlham Aliyev arasında bir görüşme şu anda planlanmıyor, ancak ihtiyaç duyulması halinde bu görüşme mümkün olan en kısa sürede gerçekleşecek.
Azerbaycanlı siyaset uzmanı ve Güney Kafkasya Araştırma Merkezi Başkanı Ferhad Memmedov, Rusya ile Azerbaycan arasındaki ilişkilerin iki lider arasındaki kişisel temasla bağlantılı olduğunu söyledi. “Uçak kazası olayından bu yana devlet başkanları arasında sadece bir temas kaydettik ve bu da bölge ülkelerinin bazı liderlerinin video konferans görüşmesinin bir parçasıydı” diyen Memmedov, Bakü'nün Moskova'nın uçak kazasına verdiği tepkiden memnun olmadığına ve bunun da Aliyev'in Moskova'daki Zafer Günü geçit törenine katılımını son anda iptal etmesine yol açtığına dikkat çekti. İki devlet başkanı arasında doğrudan iletişimin yokluğunda olumsuz olaylar arttı ve dışişleri bakanları düzeyinde çözülemeyen yollar geliştirdi. Memmedov, “Bu çatışma sarmalının giderek daha da kötüleştiğini görüyoruz” ifadesini kullandı.
Ukrayna-Rusya savaşındaki gelişmeleri ele almak üzere 14 Mayıs'ta Moskova'da düzenlenen üst düzey bir toplantıdan (Sputnik-Reuters)
Bağımsız Devletler Topluluğu ülkeleri uzmanı Arkady Dubnov, “Hataları kabul etmek ve özür dilemek Rus yönetimi için bir norm değil” dedi. Bugün Azerbaycan'ın Rusya için, Rusya'nın Azerbaycan için olduğundan çok daha önemli olduğunu ifade eden Dubnov sözlerini şöyle sürdürdü: “Azerbaycan etkili bir bölgesel güç. Gücünü Türkiye'nin desteğinden aldığını düşünmek yanlış olur. Tam tersine, bugün Ankara'nın Bakü'yü kendi desteği olarak gördüğünü görüyoruz.”
Her iki taraf için de kazançlar ve kayıplar
Resmi olarak Bakü ekonomik açıdan Moskova'ya Moskova'nın Bakü'ye olduğundan daha bağımlı. Ancak savaş ve yaptırım koşulları altında, Kremlin için küçük ortakların önemi keskin bir şekilde artıyor.
Azerbaycan Devlet Gümrük Komitesi'nin verilerine göre Rusya ve Azerbaycan arasındaki ticaret 2024 yılında 4,8 milyar dolara ulaştı. Rusya, Ukrayna ile savaşın başlamasından bu yana detaylı gümrük istatistiklerini yayınlamayı durdurdu. Azerbaycan'ın Rusya'ya ürün ihracatı yüzde 1,5 azalarak 1,2 milyar dolara düşerken, Rus mallarının ithalatı yüzde 14,5 artarak 3,6 milyar dolara yükseldi.
Rusya'nın Azerbaycan'a ihracatının büyük bir kısmını petrol, doğalgaz, petrol ürünleri, değerli metaller ve metal ürünleri oluşturuyor. Azerbaycan Rusya'ya ağırlıklı olarak meyve ve sebze (toplam ihracatın yaklaşık yarısı) ve plastik tedarik ediyor.
Bakü ile iyi ilişkiler, özellikle uluslararası yaptırımlardan zarar gördüğü alanlarda Moskova için önemli. Örneğin Azerbaycan, Rusya'nın askeri-endüstriyel kompleksi için gerekli olan çift kullanımlı malları elde edebileceği ülkelerden biri.
Savaşın patlak vermesinden sonra Türkiye, kendi istatistiklerine göre, Batı'dan çift kullanımlı mal alımlarını bir buçuk kattan fazla artırdı ve bunları Azerbaycan da dahil olmak üzere Rusya'nın bir dizi komşusuna tedarik etti.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, 8 Kasım 2023'te Dağlık Karabağ'da silahlı kuvvetlere hitap ederken (Reuters)
Bakü'nün İkinci Kafkasya Savaşı'nda kazandığı zafer ve Dağlık Karabağ Bölgesi'ni yeniden ele geçirmesi, bölgesel güç dengesinde büyük bir değişikliğe yol açtı. Bakü ve Ankara'nın etkisi önemli ölçüde artarken, İran'ın ve Rusya'nın Güney Kafkasya bölgesindeki etkisi önemli ölçüde azaldı.
Savaş senaryosu pek olası değil ama...
İlginçtir ki bazı uzmanlar, Rusya ile Azerbaycan arasında bir savaş çıkabileceğine dair olası senaryolar öngörüyor. Bir Rus siyasi yorumcu, “Bakü, Rusya Federasyonu ile ikili ilişkilerini hızla tasfiye ediyor. Bu, savaşla sonuçlanan Ukrayna'nın yoludur” diye yazdı.
Bazı uzmanlara göre Ankara-Bakü ikilisi Moskova'nın Suriye ve Dağlık Karabağ'daki pozisyonlarının sarsılmasından yararlandı. Bazıları, nükleer endüstriden sorumlu Rosatom şirketinin aniden Türkiye'deki Akkuyu Nükleer Güç Santrali Projesi’nin yüzde 49 hissesini satma niyetini açıklaması ve Türkiye'nin Tayfun balistik füzesini üç kez test etmesi gibi gözle görülür gerginlik belirtilerine işaret etti.
Aynı bağlamda Azerbaycanlı askeri uzman Agil Rüstemzade Polonya Radyosu'na verdiği demeçte, Azerbaycan ordusunun Rusya ile askeri çatışma senaryolarını çoktan çalıştığını söyledi. Rüstemzade’ye göre Rusya, dağlık arazi nedeniyle ülkesinin topraklarına büyük kuvvetler konuşlandıramayacak, ancak petrol sahalarına füze atabilecek. Ancak, ‘Ukrayna cephesinde Ruslar için kitle imha silahları kesinlikle gerekli’ olduğundan, askeri tırmanış riskini görmüyor.
Buna karşılık emekli Albay Anatoly Matviychuk askeri bir çatışmayı ihtimal dışı bıraktı. Matviychuk, “Türkler, Aliyev'in Rusya ile doğrudan bir çatışmaya girmesine izin vermeyecektir, çünkü bu hemen Karadeniz bölgesine ve Türkiye yönüne uzanacaktır” dedi.
Uzmanların çoğu daha büyük bir kötüleşme potansiyelini hafife alıyor. Ancak uzmanlara göre buradaki en önemli şey, mevcut gerilimin bölgedeki yeni güç dengesinin bir göstergesi olması.
Washington'daki Kennan Enstitüsü'nde uzman olan Maxim Trudolyubov, “Bakü'nün Moskova'ya meydan okumaya istekli olması, Azerbaycan'ın kendisini daha bağımsız bir oyuncu olarak konumlandırmasıyla birlikte bölgesel güç dengesinde bir değişime işaret ediyor. Bakü artık uysal bir küçük ortak rolünü oynamaya istekli değil. Bu, dış politika yapıcılar için Moskova'nın kırılganlıklarını vurgulayan ve bölgesel güçlerin onun etkisine nasıl meydan okumaya başladığını gösteren çok önemli bir hikâye” değerlendirmesinde bulundu.