Sisi’den dini söylemi yenileme çağrısı

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi. (Reuters)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi. (Reuters)
TT

Sisi’den dini söylemi yenileme çağrısı

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi. (Reuters)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi. (Reuters)

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, “Dini söylemi ele almaya yönelik çalışma yürütme konusunda bir kanaat olmalı” açıklamasında bulundu. Ülkedeki dini söylemin yenilenmesi çağrısı yaptı. Sisi, dini sabitelerin tartışılmaz olduğunun fakat bununla birlikte fıkhi konuların medeniyetin gelişimine uygun olarak tartışılabileceğinin altını çizdi. Mısır Cumhurbaşkanı açıklamasının devamında Mısır’da insan hakları ihlali olmadığını söyledi.
Sisi daha önce de, Mısır ve Arap bölgesinin aşırılık yanlısı grupların ‘radikal fikirlerinin’ yükselişinden muzdarip olduğu bir zamanda, radikalizmle ve mezhepçilikle mücadele etmek için birden fazla vesileyle dini söylemin ‘yenilenmesi’ için çağrıda bulunmuştu. Bunlardan sonuncusu dini söylemlerin radikal ve başkaldıran görüşler olarak nitelendirdiği durum karşısında, dini söylemde reform için somut önlemler alma çağrısı oldu. Daha önce de Beşinci Gençlik Konferansı'ndaki ‘Cumhurbaşkanına Sor’ oturumunda Mısır'daki yetkililerden, kavramları düzeltmeyi hızlı bir biçimde bitirme talebinde bulunmuştu. Sisi o dönemde, “Dini mezhepler, neden birbiriyle yaşayamıyor? Bölgedeki çatışmaların sebebinin yenilenmeyen dini söylem ve entelektüel anlayış eksikliği olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullanmıştı. Mısır Cumhurbaşkanı, bu konuda yaptığı eski tarihli konuşmalardan birinde de  şunları söylemişti:
“Dini söylemlerin yenilenmesi konusundaki herhangi bir başarısızlık, sahneyi gençlerin aklını çelmek için cinayeti, ırza ve mala saldırıyı güzel gösteren, bilgi iddiasında bulunan sözde alimlere bırakmak anlamına gelir.”
Cumhurbaşkanı Sisi geçtiğimiz çarşamba günü resmi televizyon kanalına yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Kullanılan araçlar ve bunların etkinliği ne olursa olsun, dini söylemin yenilenişi ve farkındalık oluşturulması hedeflerine bir, iki veya üç yılda ulaşılamaz. Mısırlılar son on yılda birçok ders çıkardıkları bir deneyim yaşadılar. Radikalizm ve terörizmin özellikle de 2011 yılından sonra yayılmasından, ayrıca Mısır’ın kaynakları ve vatandaşlarının ödediği bedelden sonra dine karşı kör bir duruş ve itaat hali gelişti. Mısır’da sorgusuz sualsiz dine yönelme fikri geriledi. Dini söylemin yenilenmesi dediğimizde namaz gibi dini sabiteleri ve inançları kastetmiyoruz. Ancak fıkhi meseleler insani gelişme çerçevesinde ele alınmalı ve anlaşılmalıdır.”
Mısır’ın resmi haber ajansı MENA göre Cumhurbaşkanı Sisi sözlerini şöyle sürdürdü:
“İlk Müslümanlar dini, hayat ve diğer bilimlerin müfredatı içinde incelerlerdi. Ancak din anlayışları, içinde yaşadıkları gerçekliğin kapsamlı bir vizyonuna sahipti. Yaşadıkları gerçeklikle tutarlı çıkarımlar yapma ve yargılarda bulunma yetenekleri mevcuttu. Dini söylemi ele almak için çalışmak için bir inanç olmalı. Din kaybolmaz. Çünkü Allah, elçiler ve kitaplar indirdi ve onları kıyâmet gününe kadar muhafaza etti. Bu konuları ele alırsak ve onlardan korkmazsak, haklıysak iki sevabımız, yanılırsak bir sevabımız olur. Din âlimleri buna hazır mı?”
Diğer yandan Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi açıklamasında ayrıca Mısır’ı, devlet kurumlarının yönettiğinin altını çizdi. Mısır halkının ülkede insan hakları ihlali olmadığından emin olmaları gerektiğini vurgulayarak “Herhangi birnin, zorbalık veya taciz yoluyla başkalarına kötülük yapma hakkı yoktur. Çünkü bunlar insan hakları ihlalidir” dedi. Sisi, herhangi bir ülkede toplumu kontrol etmek ve başkalarının hakkını ihlal edenler için ceza uygulamak için yasaların olmasının da önemini vurguladı.
Sisi açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Mısır'ın son on yılda karşılaştığı şeyler kolay değil. İstikrarı korumak için çalışıyoruz. Bir kimse işlediği bir günah yüzünden iki kez cezalandırılmaz. Hapse girer ve orada insanca muamele görür. Cezaevi kompleksinde yargının varlığına ek olarak kendisine iyi bir yaşam ve yüksek tıbbi, insani ve ıslah edici bakım sağlanmaktadır.”
Sisi bu haftanın başında, Mısır’da insan hakları için siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel boyutları olan ve beş yıl yürürlükte kalacak bir ‘ulusal strateji’ açıkladı. Ayrıca 2022'yi ‘Sivil Toplum Yılı’ ilan etti.
Kahire yönetimi sağlığa, ekonomik alana ve sosyal haklara değer veren, cezaevi ihlallerine işaret eden ve özgürlükler konularına odaklanan uluslararası eleştiriler karşısında sağlık, ekonomik ve sosyal hakların değerini yükselten ‘kapsamlı insan hakları anlayışını’ pekiştirmeye çalışıyor.



Suriye'deki Arap aşiretlerinden 50 bin savaşçı Süveyda şehrine yaklaşıyor

 Suriyeli aşiret savaşçıları Süveyda’ya doğru yola çıkmaya hazırlanıyor (Reuters)
Suriyeli aşiret savaşçıları Süveyda’ya doğru yola çıkmaya hazırlanıyor (Reuters)
TT

Suriye'deki Arap aşiretlerinden 50 bin savaşçı Süveyda şehrine yaklaşıyor

 Suriyeli aşiret savaşçıları Süveyda’ya doğru yola çıkmaya hazırlanıyor (Reuters)
Suriyeli aşiret savaşçıları Süveyda’ya doğru yola çıkmaya hazırlanıyor (Reuters)

Suriye'deki Arap aşiretleri dün, Suriye'nin güneyindeki Süveyda vilayetindeki Bedevi aşiretlerinin yardımına koşmak üzere genel seferberlik ilan etti.

Alman Haber Ajansı DPA'da yer alan açıklamada, ”Suriyeli aşiretlerin üyeleri olarak bizler, el Hicri terörist milislerinin Süveyda vilayetindeki Bedevi aşiretlere karşı işlediği suçları ve masum insanların yerlerinden edilmesini büyük bir endişeyle takip ediyoruz. Ahlaki ve kabilevi görevimize dayanarak, Suriye hükümetini, ezilenleri savunmak, kadınlara, çocuklara ve yaşlılara yönelik saldırıyı püskürtmek için meşru haklarını kullanan Bedevi aşiretlerinden kardeşlerini desteklemek üzere bölge dışından gelen savaşçıların hareketine müdahale etmemeye ya da engellememeye çağırıyoruz" ifadeleri yer aldı.

Açıklamada, “Bu savaşçılara yönelik herhangi bir eylem, suçların faillerine yönelik açık bir önyargıdır ve katliamların devam etmesinden ahlaki ve tarihsel olarak arkasındakileri sorumlu tutar. Suriyeli aşiretler, savundukları evlatlarının arkasında birlik içinde durmaktadır ve onlara karşı herhangi bir önyargı, taviz verilmeyecek birleşik bir duruşla karşılanacaktır” denildi.

Aşiret savaşçıları Süveyda kentine saldırmaya başladı, başta el Mazraa kasabası olmak üzere bir dizi köy ve kasabayı kontrol altına aldı ve Şam yolunun kuzey tarafından Süveyda'ya yaklaştı. Şarku’l Avsat’ın DPA’dan aktardığına göre Aşiret güçlerinden bir kaynak, saldırıya katılan aşiret savaşçılarının sayısının 50 bini aştığını ve bugün (Cuma) şafak vakti Suriye'nin doğusundan, Halep vilayetinden ve kırsalından on binlerce kişinin daha gelmesinin beklendiğini ifade etti.

Kaynak, “41 aşiretin savaşlara katıldığını ve bu aşiretlerin Suriye nüfusunun %70'inden fazlasını oluşturduğunu” ve “aşiret mensuplarının Ürdün Kralı Abdullah II ve Irak'taki Anbar aşiretlerinin ileri gelenlerine başvurmasının ardından Irak, Ürdün ve Lübnan'daki Arap aşiretlerinin Süveyda'ya gitmeye hazırlandığını” belirtti.

Aşiret kaynaklarına göre dün Şeyh Hikmet el Hicri'ye bağlı gruplar tarafından düzenlenen saldırıda 100'den fazla kişi öldürüldü ve on binlerce kişi köylerinden sürüldü ve evleri yakıldı.